İHANET!

[umut]

İHANET!

İHANET!

Yayınlanma Tarihi : 17 Nisan 2013 / 09:34

Her şeyi bir kenara bırakalım.

Şike sürecinde yapılan açıklamalara bakalım.

Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, ”Başkan niçin imza attı.”

Süleyman Varlıbaş, ”Yönetim acz içinde.”

Nuri Albayrak, ”Biz de temiz değiliz.”

İsmet Yılmaz, ”Şampiyonluğu istemeyi bırakın. Çok çalışın önümüzdeki yıllarda olursunuz”

Erdoğan Bayraktar, ”Trabzonspor’un şampiyonluk kupasını alması için ince ince çalışıyoruz.”

İbrahim Hacıosmanoğlu, ”Şenez Erzik’in ifade ettiği gibi sıkıntılara maruz kalınırsa, Sadri Şener’i şehre sokmazlar”

Aziz Babuşçu; ”Artık mağduriyet ve mazlum edebiyatı yapmaktan ziyade, Trabzonspor’un futboluyla kendini ortaya koyması gerekir”

Mehmet Ali Yılmaz, ”Sadri Şener ekonomik sıkıntı olsa durmaz. Şenol parasını aldıkça ayrılmaz.”

Oktay Saral, ”61′i ve Bordo Maviyi ilahlaştırdık. Trabzonspor da şike yaptı.”

Volkan Canalioğlu, ”Yönetim istifa etmeli.”

Erol Tuna, ”Fenerbahçe ile aramızı düzeltmeliyiz.”

Şu ifadelerden tek bir tanesinin kulübe, takıma ve camiaya yararlı olduğu söylenebilir mi?

Bunlar öyle sıradan insanlar değil.

İçlerinde milletvekili var.

Bakan var.

Belediye Başkanı var.

Onursal Başkan var.

Başkan adayı var.

İş adamı var.

Bunların söyleyeceği her söz önemli.

Şike sürecinde öyle açıklamalar yaptılar ki…

Trabzonspor’a Fener’den daha fazla zarar verdiler.

Vermeye de devam ediyorlar.

Fener hırsızlıkta kenetlendi, UEFA da finale gidiyor.

Trabzon haklılıkta ayrıştı, küme düşme mücadelesi veriyor.

Bundan utanması gereken Sadri Şener değil.

Adam günahıyla sevabıyla takımı şampiyon yaptı.

Bundan utanması gereken tüm Trabzonspor camiasıdır.

Sadece yapamadıklarıyla değil.

Ucuz muhalefet örneği sergileyerek Trabzon kimliğini rezil ettiler.

En kolayı ne?

Sadri Şener ve yönetimi suçlamak.

En zoru ne?

Trabzonspor’un haklılığı karşısında adam gibi mücadele etmek.

Sportif başarısızlıklar Trabzonspor’u küçültmez.

Ancak haksızlıklar karşısında adam gibi mücadele edememek küçültür.

Bugün Trabzonspor kupasını isteyemeyecek duruma gelmişse, bundan birinci derecede sorumlu olan camiadır.

Eğer kitle bütünlüğünü yitirseniz, size karşı her türlü oyunu oynarlar.

Güçlü bir camia, çalınan kupasını söke söke alır.

Sezon başından beri süre gelen hakem hatalarına izin vermez.

Hele hele bu hataları, Trabzonspor’u ele geçirmek için bir fırsat olarak görmez.

Sevgili Trabzonsporlular.

Rakip saldırılara karşı ayakta durabilirsiniz.

Ancak saldırı içtem gelirse son derece yıkıcı olur.

Trabzonspor’un aşması gereken birinci sorun budur.

Sevmek sadece başarıya iştirak etmek değildir.

Sevmek her koşulda kulübünü sahiplenmektir.

Son söz Özkan Sümer‘den;

”Trabzonspor için en dayanılmaz acı ve onarılması zor olan kendi insanının ihanetidir.”