VÜCUT İÇİNDE YOLLARINI BULABİLEN HORMONLAR

[umut]

VÜCUT İÇİNDE YOLLARINI BULABİLEN HORMONLAR

VÜCUT İÇİNDE YOLLARINI BULABİLEN HORMONLAR



İnsan vücudunda kusursuz bir düzen ve son derece şuurlu bir organizasyon bulunmaktadır. Örneğin, vücudun aynı bölgesinden salgılanan farklı hormonlar, birbirinden tamamen farklı organlara giderek vücut için son derece önemli işler gerçekleştirirler.

ADH ve oksitosin hormonları buna çarpıcı birer örnektir. Hipotalamus'taki sinir hücreleri tarafından üretilen ADH ve oksitosin hormonları, daha sonra arka hipofize getirilir. Hipotalamus'tan gelen ikinci bir emre kadar bu iki hormon burada depolanır. Hipotalamus'tan emir geldiğinde ise, her ikisi de tamamen farklı organlara doğru yola çıkar.

Oksitosinin görevi, anne sütünün salgılanmasını sağlamak ve ayrıca gebeliğin sonunda rahim hareketlerini ayarlayarak, bebeğin doğumuna yardımcı olmaktır. ADH hormonu ise böbreklere giderek, suyun vücuttan atılma hızını kontrol eder ve böylece vücut sıvılarının su konsantrasyonunun ayarlanmasına yardımcı olur.

Aynı hücrelerden üretilen ve aynı hücrelerde depolanarak, aynı hücrelerden emir alan bu iki hormon, görüldüğü gibi üstün bir akıl ve şuurla hareket etmektedir. Akıl ve vicdan sahibi bir insan için bu bilgi üzerinde düşünecek birçok soru bulunmaktadır:

Hipotalamus beyinde küçücük bir bölgedir. Bu bölgeyi oluşturan hücreler, nasıl olup da, hormonlar üretebilmekte, bu hormonları depolayarak, gerektiği zaman kullanma kararını verebilmektedirler.
Beyinde bulunan bu hücre topluluğu böbreklerin, süt bezlerinin, rahmin ihtiyaçlarını nereden bilmektedir?
Hormonları ihtiyaç olana kadar hipofiz hücrelerinde depolama fikri kime aittir? Ayrıca birkaç farklı hormonun birbirine karışmadan depolanabilmesi için gereken sistemi kim tasarlamıştır?
ADH ve oksitosin hormonları, nereye gideceklerini nereden bilmektedirler? Aynı yerden yola çıkan bu iki hormon nasıl olup da farklı organlara değil de, kendilerine ihtiyaç olan organlara, birbirlerine karışmadan, yollarını şaşırmadan ulaşabilmektedirler?
Tüm bu soruların cevaplarını samimiyetle ve vicdan ile cevaplayan her insan Allah'ın sonsuz aklının, ilminin ve gücünün tecellisini büyük bir heyecan ve hayranlıkla görecektir. Bu gerçeklerin her biri Darwinizm'in "tesadüf" teorisini yerle bir eden, tek yaratıcının Allah olduğunu açıkça gösteren delillerdir.

Akıl ve vicdan sahibi milletimiz, insanları yıllardır aldatan tüm ideolojilere karşı ilmi bir mücadele başlatmıştır. Milletimizin savunduğu hak, batıla üstün gelecektir.