|
Deneme & Düz Yazılar Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Deneme ve Düz Yazılara Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz... |
|
Seçenekler |
12 April 2006, 15:06 | Mesaj No:1 |
Durumu:
Papatyam No :
269
Üyelik T.:
01 April 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:ERZURUM
Yaş:45
|
dostluk
dostluk DOSTLUK -------------------------------------------------------------------------------- Hep eskiler bahseder o dostluklardan ve hep yeniler dinler. Tartışmasız dünya ilerledikçe kazandığından fazlasını kaybediyor. Değerli olan şeylerin yerini gözümüzü doyuran sahte değerler alıyor. Peki neden insanlar sahte olan şeylere daha çok değer veriyor? Cevap ucuz ve basit oldukları için. İnsan karmaşık şeyleri sevmez, onlarla uğraşmayı ve sürekli bir parçasını onlara ayırmayı mantıklı bulmaz. Kolay ve karşılıklı olan, en iyi olanın ta kendisidir. Hayat o kadar tuhaf ki, bazen yaşamaya değer hiç bir şey bulamazken bazen ise, her şeyin yaşamaya değer olduğunu düşünürüz. Bu çelişme ruhumuzun bedenimizle ve kirli isteklerimizle savaşmasından kaynaklanıyor. Bazı şeylerin yaşanmadan anlaşılması imkansızdır aynı ölüm gibi ya da dostluk... Ölümle dostluğun o kadar benzer yanı var ki... Mesela; ikisinden de korkarız, bazen ikisine de kızarız, bazen ise ikisinin de varlığının kaçınılmaz olduğunu kabul ederiz, ikisinin de zamanını bilemeyiz, anlamayız ikisinin de acısını, ikisini de bekleriz bazen sabırla ama çoğu zaman endişeyle ama ne getireceğini bilemeyiz. Bazen de özleriz. Öylesine özleriz ki her şeyi feda edercesine... Bazen ise direniriz, kabul edemeyiz, kendimize yakıştıramayız. Ve şunu bilmeliyiz ki; ikisini de unutursak bu hayattan hiç bir şey anlamayız! Yazan Melih SARIOĞLU
__________________
KİŞİSEL NEYİMİZ VARKİ İMZAMIZ OLSUN |
12 April 2006, 15:29 | Mesaj No:2 |
Durumu:
Papatyam No :
792
Üyelik T.:
24 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
.: Teşekkür :.
.: Teşekkür :.
Terentius, "Onunla her şeyi paylaşmak zevkinden mahrum kalınca, hiçbir zevki tatmamaya karar verdim" demiş, yitirdiği bir dostunun ardından. Nasıl bir insandan bahseder Terentius? Karşısında zavallı gibi görünmekten korkmadığımız, bizi değiştirmeye değil zenginleştirmeye çalışan, yargılayan değil, kendimizi sorgulamamıza yardımcı olan biri midir yitirilen? Sabahın 3'ünde çaldığımız kapısını açtığında, tek kelime etmeden kollarına atılıp ağlayabileceğimiz bir insan mıdır? Terentius'un acısını bu şekilde dillendiren? Nedenlerini merak etse de, göz yaşlarımızın dinmesini bekleyecek kadar anlayışlı, titrek sesimiz ve telaşlı cümlelerimizi sükunetle dinleyecek kadar sabırlı, acımızın bir kısmını kendine yük edinecek kadar cömert ve yürekli insanlar mıdır dost diye seçtiklerimiz? Sadece sohbeti değil, sessizliği de sıkıcı olmayan; yalnızlığımızı unutmak için varlığı, eksikliğini hissetmemiz için yokluğu kafi gelen insanlara mı dostum deriz? Başımıza gelen güzel bir şeyin coşkusu yüreğimize sığmadığında, saate aldırmayıp telefona sarıldığımız ve karşımızdaki uykulu sese "Kulaklarına inanamayacaksın!" diye bağırdığımızda, "Sabahı bekleyemez miydin?" demeyen biri midir gerçek bir dost? Güzel bir film izlediğimizde, keşke O da olsaydı dediğimiz, okuduğumuz bir kitaptan bahsedebildigimiz ve en mahrem sırlarımızı anlattıktan sonra rahatça uykuya dalabildiğimiz bir sırdaş mıdır yoksa ? Konuşurken gözlerimizi kaçırmadığımız, kendimizi saklamadığımız ve yüzümüze en acı gerçekleri haykırırken bile darılmadığımız yalnızlığımız mıdır dost dediğimiz insanlar? Ne bileyim, aynı fikirde olmasak da uzlaşabildiğimiz, köprüleri atmadan da tartışabildiğimiz, her savaştan birlikte ve biraz daha güçlenmiş bağlarla çıktığımız insanlar mıdır dost payesi verdiklerimiz? Tanıdığımızı sanırken, daha keşfedilmeyi bekleyen nice el değmemiş duygular ve düşünceler taşıdığını gördüğümüz; sürekli bizi saşırtan kendimiz midir onlarda sevdiğimiz? Aristo haklı mıdır; "Dostluk bir ruhun iki ayrı bedende yaşamasıdır" derken ve Terentius, başka bir bedende toprağa verdiği ruhunun yaşını mı tutmaktadır? Paylaştığı her şeye ölüm de mi dahildir? Acaba, neyi kaybedeceğini, dostu ölmeden önce fark etmiş midir? Ya biz; her şeyi paylaşmanın, iddialı ve gerçek dışı geldiği günümüzde, sahip miyiz gerçek bir dosta? Ya da adımızın önüne dost sıfatı koyan insanlar var mıdır hayatımızda? Yoksa kendimizi sevmeyi başaramadığımızdan, şaşırıyor muyuz bizi sevdiğini söyleyen birinin varlığına, inanamıyor muyuz yanımızda kalmasına ve uzaklaştırıyor muyuz içten içe bizi sevmesini istediğimiz insanı kendimizden? Ve bir gün, bir el daha kayıp gittiğinde avuçlarımızdan, kendi mezarımızın başında ağlayacağımızı biliyor muyuz? İş işten geçmeden önce teşekkür edebiliyor muyuz sevdiğimize, hiç değilse bizi sevdiği için...
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
12 April 2006, 18:28 | Mesaj No:3 |
Papatyam Site Yöneticisi
Durumu:
Papatyam No :
1546
Üyelik T.:
11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
|
dostluk
[size=18px]Eskiden
Çember çevrilir, Su musluktan içilir Agaçlara tirmanilirdi Bebekler bezden Silahlar tahtadan Resimler kömür karasindan yapilirdi Kizlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin Isimleri konulur Saatli maarif okunurdu Komsuda pisen Bize de piser Bizde pisen komsuya düserdi Geceler ayaz Sokaklar karanlik Yildizlar parlak olurdu Tursu, salça, manti Evde yapilir Karpuz kuyuda sogutulurdu Erik agacinin çiçegi Pencere camimiza yaslanir Güz yapraklari bahçemize düserdi Kardan adam yapilir Evlerde soba yakilir Kis gecelerinde masal anlatilirdi Merdiven çikilir Aidat ödenmez Yönetici seçilmezdi Evler badanali Sokaklar lambasiz Mahalleler bekçili olurdu Ajans radyodan dinlenir Çizgili roman okunur Defterlere kenar süsü yapilirdi Hayat Arkasi yarin gibiydi Kesintisizdi Her gün yasanacak bir sey vardi Herkes kendi düsünü kurar Kendi hayatini oynardi Simdi Hayat tek perdelik bir oyun Stand-up bir yalnizlik gibi Simdi Herkes Yorgun Ve Tek başına...[/size]
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
Dostluk ipi | PESTEMAL | Deneme & Düz Yazılar | 0 | 11 March 2008 15:49 |
DOSTLUK AĞACI | igzuma | Şiir Bahçesi | 1 | 01 August 2007 11:50 |
DOSTLUK | mevlutgunes | Deneme & Düz Yazılar | 3 | 13 July 2006 12:57 |
dostluk | REHA | Deneme & Düz Yazılar | 2 | 21 April 2006 12:34 |
dostluk..... | CarpeDiem | Öyküler & Hikayeler | 6 | 05 March 2006 13:56 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |