ÇANAKKALE--(17)

[umut]

Çanakkale - Gelibolu Karainebeyli Köyü

[umut]

Gazi Süleyman Paşa Camii

Ulu Camii, Camiikebir, Büyük Cami, Gazi Süleymanpasa Camii ve Hüdavendigar Camii olarak taninir. Bu caminin bulundugu yerde, fetih sirasinda bir Bizans Kilisesi'nin bulundugu ve bu kilisenin bulundugu ve bu fetihten sonra camiye çevrildigi varsayilir. Bu nedenle, gelibolu Fatihi Gazi Süleyman Pasa'nin adi ile anilir. Ancak ilçenin en büyük camisi oldugundan Büyük Cami, Camiikebir ve gerek yapilis türü ve gerekse büyüklügü nedeniyle Ulu Cami olarak da adlandirilir. Cami ilk kez 1385 yilinda Sultan Murad tarafindan, kilisenin bulundugu yerde ve ayni temeller üzerine yaptirilmistir. Sultan Murad Hüdavendigar'in yaptirdigi üç camiden biridir. Bugünkü sekli dikdörtgen planlidir. Dis duvarlari kagirdir. Caminin dogu, bati ve kuzeyinde olmak üzere 3 kapisi vardir. 3 cephesinde yuvarlak kemerli pencereleri vardir. Bu pencereler camiye bol isik saglamaktadir. 1676 ve 1889'daki son onarimdan kalmadir. Tasarimi Ulu Camii türündendir. Bugün çatisi 8 sütuna dayanan dikdörtgen planli caminin eskiden kare planli ve dört sütunlu oldugu kaydedilir.
Mihrabi mermerden yapilmistir. Üst kisminda ise altindan yazilmis bir yazi göze çarpmaktadir. Minaresi, caminin kuzey batisinda olup, kesme tastandir. Üzerinde Girlend motifleri vardir. Minare son yillarda onarim görmüstür. Ilçede en önemli Osmanli yapisi eserdir.

[umut]

Gelibolu Azablar Namazgahi olarak da anilir. Bir açikhava camii olan Namazgah, 1407 yilinda Beseoglu Iskender Bey tarafindan, sefere çikan deniz tüfekçi erleri (azepler) için yaptirilmistir. Azaplar'in, sefere çikacaklari zaman burada toplu halde namaz kildiklari varsayilmaktadir. Gelibolu'da bogaz ve Marmara'ya karsi genis bir alan olan Fener Meydani'nda insa edilmistir. Kendi türündeki yapilarin en estetigidir. Mihrabi bir nis içindedir. Mihrabin yanlarinda bulunan ve denize bakan pencereleri süslü olup, rumi yazitli kapisi ilginçtir. Önceki yillarda harap durumda olan namazgah, Gelibolu Turizm Dernegi ve Gelibolu Müftülügü tarafindan temelden onarilarak bugünkü durumuna getirilmistir.

[umut]

Gelibolu Azablar Namazgahi olarak da anilir

[umut]

Kilise Kalıntısı sinagog kalıntısı

[umut]

Bayraklı Baba Türbesi

Bayrakli Baba Türbesi, kentin Fener Meydani'ndaki girisinde Hamzakoy'a bakan tepenin eteginde merdivenle inilen bir bölgededir. Mezarinin üzeri ve çevresi, irili ufakli binlerce bayrakla donatilmistir. Yurdumuzun en popüler yatirlarindan biridir. Ev sahibi olmak isteyenler, evlenmek isteyenler, okulunu bitirmek isteyenler ya da akla gelebilecek her sey için ilk akla gelen yer Bayrakli Baba Türbesi'dir. Halk, dilegi için Bayrakli Baba'ya gelerek dileginde bulunur. Gelibolu disindakiler, tanidiklari vasitasiyla bayrak yollayarak bu dileklerini dilerler. Hatta Gelibolu Postanesi araciligi ile de bu saglanabilmektedir. Bayrakli Baba olayi, Beyazit zamaninda Emir Süleyman'in bayraktari olan Karacabey'in, düsman kusatmasi sirasinda sancagin düsmana geçmemesi için, kiliciyla lime lime parçalayarak yutmasi ve daha sonra Osmanlilar'in muharebeyi kazanmasinin ardindan bu olayi komutanina ve arkadaslarina anlatmasiyla baslar. Fakat arkadaslari koskocaman sancagin yutulamayacagini ima ederler, Karacabey de belindeki palasiyla kendi karnini yarar, yuttugu sancak lime lime etrafa saçilir ve ölürken "Vatan sagolsun, benim mezarimdan hiç bir zaman Türk Bayragi'ni eksik etmeyin, sonsuza dek mezarimda dalgalansin." olur. Kendisine o gün bu gündür, Bayrakli Baba denir.

[umut]

Bayraklı Baba Türbesi

[umut]

Bayraklı Baba Türbesi

[umut]

Bayraklı Baba Türbesi

[umut]

EMİR ALİ BABA TÜRBESİHamzakoy'da, Sinanpasa Türbesi'nin 150 metre kadar ilerisinde yol kenarında bulunmaktadır. Türbe dört köşe düz bir yapıdır ve kapısı arkadadır. Ön kısmında demir parmaklıklı yere kadar inen bir penceresi vardır. Bu pencerenin üzerinde kitabesi yazmaktadır. Kitabede, "Kaptan-ı Derya Ali Baba Türbesi - Hicri 758 " yazısı bulunmaktadır. Orhan Gazi'nin komutanlarındandır ve Imralı adasını fethetmiştir. Adanın adı da Emir Ali dolayısıyla Imralı adını almıştır. Türkler'in ilk Kaptan-i Derya'larındandır.