Bir diyetisyenin diyet günlüğü–2 - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.KADININ DÜNYASI.::. > Beslenme ve Diyet

Beslenme ve Diyet Doğru Beslenmenin Kuralları, Diyet İle İlgili Bilmek İstediğiniz Herşeyi Bu Bölümde Bulabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 18 March 2008, 14:44   Mesaj No:1

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Bir diyetisyenin diyet günlüğü–2

Bir diyetisyenin diyet günlüğü–2

Bir diyetisyenin diyet günlüğü–2
Diyet günlüğümde ikinci buluşmaya ulaştık. Yeniden geç kaldım ve sizleri beklettim. Başta bundan dolayı özür dileyerek başlamak istiyorum. İstanbul gibi büyük bir şehirde yer değiştirmenin zorluklarını ancak aşabildim. Şu anda kendimi dünyanın en hafif insanı olarak hissediyorum desem yalan olmaz… Sadece mecazi anlamda değil, kilo konusunda da hafiflediğimi söylemeliyim.

Geçen yazımda sizlere kendime uygulayabileceğim bir beslenme programı hazırladığımı söylemiştim. Kimi aksaklıklara rağmen diyetimi başarıyla uyguladım ve bu süreçte danışanlarımı –yeniden- çok daha iyi anlamaya başladım.

Bu hafta sizlerle şu andaki diyet maceram yerine daha önce yaşadığım bir macerayı paylaşmak istiyorum. Belki de en çok merak ettiklerinizden biri “Acaba daha önce hiç diyet yaptı mı?” sorusu… Evet itiraf ediyorum yaptım

Günümüzde giderek yaygınlaşan ve bir tehdit boyutuna ulaşan çocukluk çağı obezitesi ile 90’lı yılların başında uzun bir süre mücadele ettim. Onlu yaşlarımda tartının ibresi hızla artmaya başlamıştı. Bu dönemde insan kilolarıyla çokta fazla ilgilenmiyor aslında. Bu nedenle ben de ailemin uyarılarına rağmen beslenmemi düzenlemekte uzun süre zorluk çektim. Kendime geldiğimde 12 yaşımda ve 70 kilogramdım. Dur deme vakti gelmiş geçiyordu ve dur demeye karar vermeseydim şu anda giderek artarak devam eden birçok sağlık sorunu ile uğraşıyor olacaktım.

Başta bir çocuk hastalıkları uzmanında aldık soluğu… Geniş bir taramadan sonra diyetisyene yönlendirdi doktorum beni… İşte daha o yıllarda diyetisyen kelimesi ile tanışmış oldum. İyi ki de tanışmışım

Büyüme ve gelişmeme zarar vermeyecek, bütün besinsel ihtiyaçlarımı karşılayacak bir beslenme programı hazırladı diyetisyen ablam benimde isteklerimi ön planda tutarak. Fiziksel aktivitenin önemini vurguladı ve yanlış diyetlerin gelişmemi durduracağını bu nedenle dikkatli davranmam gerektiğini anlattı.

Yeni bir yaşam başlıyordu benim için… İçimdeki istek rahat hareket edebildikçe kamçılanıyordu… Güzel bir şeydi kilo vermek ve o yaş için artık hazır konfeksiyondan giyinmeye başlayabilmek…

Bu sürecin ilk üç ayında bir yandan beslenme programımı harfi harfine uyguluyor diğer yandan haftada üç kez egzersiz hocam ile birlikte egzersiz yapıyordum. En büyük korkum, kilom yüzünden boyumun kısa kalmasıydı. Üç aydan sonra heyecan içinde yeni okuluma başladım. Tam gün olduğu için egzersizi bırakmak zorunda kalsam da, hem sosyal gelişimimi hem de fiziksel gelişimimi destekleyecek olan son derece yararlı bir başka sportif faaliyete yöneldim; Basketbola…

Artık canım abur cubur besinler istemiyordu. Sağlıklı beslenmeyi öğreniyor, bir yandan da sağlığımı yeniden kazanıyordum... Toplam 1 yıl süren bu süreçte kendi adıma çok şey kazandığımı itiraf etmeliyim.

Bu bir senenin sonunda karşılaştığım insanlar beni tanıyamıyor, yaşadığım bu değişime inanamıyorlardı. Başarmıştım...

Bu bir senelik süreç zarfında 70’li kilolardan 58 kiloya inmeyi başarmıştım. Boyum ise toplam 13 santimetre uzamıştı. Bütün ihtiyaçlarımı karşılayan beslenme programım sayesinde sadece fazla kilolarımdan kurtulmakla kalmamış, boyumun da uzamasını sağlamıştım.

Zayıflama maratonumda, “Bir lokmadan bir şey olmaz” mantığına karşı durmayı başarmış, moral bozan diyet sabotajlarını aşmıştım. Bu süreçte bana destek olan aileme, doktoruma, diyetisyenime ve spor hocama teşekkür etmeden geçemem…

Zayıflamak isteyen danışanlarımı çok iyi anlıyorum… Çünkü fazla kilonun kişiye getirdiği sağlık ve manevi yükleri, bu günleri yaşayan bir insan olarak çok iyi biliyorum… Fakat bildiğim bir şey daha var… O da inandıktan sonra başarılamayacak hiçbir şey olmadığı…

Danışanlarım hikâyemi dinlediğinde hep aynı soruyu sorarlar…”Bu nedenle mi diyetisyen oldunuz?”. Bilinçaltımda belki de etkileri olmuştur… Fakat diyetisyen olmamın esas sebebi, beslenmenin yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olduğunu bilmem ve besinlerin her birinin başka bir sihre sahip olduğunu düşünmemdi.

İşini severek ve hissederek yapan biri olma şansına sahip olduğum için çok mutluyum… Danışanlarıma hizmet vermeyi çok seviyorum çünkü neler hissettiklerini çok iyi anlıyorum…

Haftaya yirmili yaşlarımda -şu anda yaşadığım- diyet macerasını sizlerle paylaşmaya devam edeceğim…

Sevgiyle ve sağlıkla kalın…

“Beslenme programınız parmak iziniz gibidir, sadece size özeldir.”©

Diyetisyen Gizem ŞEBER
Alman Hastanesi
Sıraselviler Caddesi No:119 Taksim/İstanbul
Telefon: 0 212 293 21 50 (60 hat)
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
ARJANTİN: 0 – ALMANYA:4 umut Dünya Kupası 0 06 July 2010 20:47
İtalya:1 – Paraguay:1 (F Grubu) umut Dünya Kupası 0 15 June 2010 12:13
Bir diyetisyenin diyet günlüğü – 1 PESTEMAL Beslenme ve Diyet 0 18 March 2008 14:53
İsyan Günlüğü PESTEMAL Şiir Bahçesi 2 10 November 2006 09:35
bir bebeğin günlüğü REHA Deneme & Düz Yazılar 3 11 May 2006 09:35

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.