Yüz kişiden 3'ünde kekemelik - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.GENEL SAĞLIK.::. > Sağlık ve Hastalıklar

Sağlık ve Hastalıklar Sağlığımız ve Hastalıklar İle İlgili Merak Ettiğiniz Herşeyi Burada Bulabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 11 March 2008, 14:59   Mesaj No:1

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Yüz kişiden 3'ünde kekemelik

Yüz kişiden 3'ünde kekemelik

Yüz kişiden 3'ünde kekemelik
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Öğüt, kekemeliğin genellikle çocuklarda 2-6 yaşları arasında ortaya çıktığını ve hastalığın toplumda yüzde 3 oranında görüldüğünü söyledi.

Kekemeliğin konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Öğüt, "Akıcılıkta ortaya çıkan bozukluklar, uygun olmayan duraklamalar, tekrarlamalar ve benzer problemler konuşmanın doğal akışını etkiler. Kekemelik, çocuklarda genellikle okul öncesi yaşlarda konuşmaya başladıktan sonra ortaya çıkan bir uyum ve davranış bozukluğudur. Çocuk ilk aylarda çok güzel konuşurken, yaşadığı bir olaydan sonra takılarak konuşmaya, kekelemeye başlar. Kekemelik genellikle psikolojik kökenlidir" dedi.

Kekemeliğin okul çağında, nadiren yetişkinlikte de ortaya çıktığını açıklayan Prof. Dr. Öğüt, "Yarıya yakını kendiliğinden geçer, diğer yarısı kalır. Genellikle ailedeki daha küçük çocuklarda görülmektedir. Erkeklerde kadınlara göre 3-4 kat daha fazla görülmektedir. Kentsel kesimde kırsala göre daha çok gözlenmektedir. Bazı vakalarda erişkinliğe geçiş döneminde kaybolmakta, bunun dışında tedavi edilmeyen vakalar ömür boyu sürmektedir" diye konuştu.

Şarkı söyleme, küfür etme, dua okuma, fısıltıyla konuşma gibi durumlarda en ağır kekemelerin bile oldukça akıcı konuşabildiklerini vurgulayan Prof. Dr. Öğüt, "Günümüzde çok farklı tedavi yöntemleriyle hastalık düzeltilmektedir. Özellikle okul öncesi dönemde tedavi edilen çocuklar ileriki dönemlerde hiç kekelememektedir. Ancak yetişkinlik dönemine kadar hiçbir tedavi görmeyen kişilerde kesin sonuç alınması güç olmaktadır. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarının kekelediğini düşündükleri durumlarda hiç vakit
kaybetmeden bir dil ve konuşma terapistinden yardım almaları gerekmektedir" şeklinde konuştu.

Kekemeliğin çeşitli nedenleri olabildiğini kaydeden Prof. Dr. Öğüt, "Yangın, deprem gibi afetler, trafik kazaları, ateşli hastalık ve ameliyatlar, sesle korkutulma, kekeme birini taklit etme, kardeş kıskançlığı, evdeki kavgalar, çocuğa uygulanan şiddet, aile fertlerinden birinin ölümü, aşırı koruyucu aile tutumları bunlar arasında sayılabilir" dedi.
Kekemeliğin çocuklarda özgüven eksikliği, başarısızlık kaygısı, okul başarısızlığı, depresyon gibi sorunlara da neden olabildiğini ifade eden Prof. Dr. Öğüt, "Bu nedenle ailelerin kekemeliğin kendiliğinden geçmesini beklemeleri doğru değildir. Kekemeliği olan çocuklarda çocuk konuşurken konuşması düzeltilmemeli, konuşmasıyla alay edilmemeli, başkalarıyla kıyaslanmamalı, eleştirilmemelidir. Çocuğa acımak, sabırsız görünmek, hor görmek olumsuz sonuçlar verecektir" diye konuştu.

Kekeme çocuğu olan ailelere büyük görevler düştüğünü açıklayan Prof. Dr. Öğüt, "Çocuğun nasıl söylediğini değil, ne söylediğini dikkatle dinleyin. Çocukla konuşurken kısa ve basit cümleler kullanın. Çocuğunuz akıcı konuşmadığında da akıcı konuştuğundaki gibi davranın. Sakin bir konuşma ve dinleme ortamını sağlamaya çalışın" tavsiyesinde bulundu.
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.