DARWINİZM'E İNANMANIN AKLI FELÇ ETTİĞİNE DAİR BİR ÖRNEK

[umut]

DARWINİZM'E İNANMANIN AKLI FELÇ ETTİĞİNE DAİR BİR ÖRNEK

DARWINİZM'E İNANMANIN AKLI FELÇ ETTİĞİNE DAİR BİR ÖRNEK

Yüksek tansiyon, yani damarlardaki sıvı miktarının artması, insan için oldukça tehlikeli bir durum oluşturur. Eğer bir önlem alınmazsa sonuç ölümdür.

Vücuttaki fazla suyun atılabilmesi için, kandaki sodyumun atılması gerekir. Çünkü sodyum molekülleri, böbreklerden atılırken suyu da beraberlerinde çekerler. Öyle ise birilerinin böbrek hücrelerine kandaki sodyumu dışarı atmaları gerektiğini bildirmesi gerekmektedir. Peki bu kim olacaktır?

İşte burada karşımıza çok ilginç bir sistem çıkar. Çünkü, böbreğe "sodyumu ve beraberinde fazla suyu dışarı at" emrini gönderen mesaj taşıyıcı moleküller, kalp kası liflerinin derin bölgelerine yerleştirilmişlerdir. Böbreğe gidecek mesajın ilgisiz gibi görünen bir organda, kalp liflerinin arasında bulunması çok ilginçtir. Ancak bunun çok önemli bir nedeni vardır.

"Atrial natriüretik faktör" isimli bu hormonlar, güçlü kalp lifleri ile çevrelendikleri için normal şartlarda yerlerinden kıpırdayamazlar. Ancak kan basıncının artması ile, kalp gerilir ve bu da kas liflerinin arasının açılmasına neden olur. Lifler içine hapsedilmiş olan bu mesaj molekülleri de böylece serbest kalır ve kana karışırlar. Ardından kan yoluyla, nereye gitmeleri gerektiğini biliyorlarmış gibi doğruca böbreklere ulaşırlar.

Olağanüstü olaylar zinciri bununla da bitmez. Mesajı alan bazı böbrek hücreleri, mesajı anlayıp derhal uygulamaya geçerler ve vücuttaki sodyumu atmak için gereken işlemleri başlatırlar. Sodyumla beraber vücuttan atılan sıvı miktarı da artar. Böylece kan basıncı normal düzeye iner ve kalp sağlıklı olarak atmaya devam eder.

Bu sistemin insan vücudunda tesadüfen kurulamayacağı açıktır. Ancak Darwinistler, hayret verecek şekilde, bu sistemin tesadüfler sonucunda oluştuğuna inanabilmektedirler. Bu çok ilginç ve incelenmesi gereken bir durumdur. Bu sistemle kıyas dahi edilemeyecek kadar basit bir musluk tesisatının tesadüfen oluşamayacağını kolaylıkla görebilen bu insanlar, canlılardaki son derece kompleks sistemler söz konusu olduğunda şuurlu ve akılcı düşünememektedirler. Allah'ın varlığını inkar etmek için şartlanmış olmak akıllarını ve şuurlarını şiddetli bir şekilde kapatmaktadır.

Türk Milleti keskin zekası ve şuuru ile insanları Darwinizm'in bu hipnozundan kurtaracaktır.