Atlantis Uygarlığı - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.ÖYKÜLER & HİKAYELER.::. > Deneme & Düz Yazılar

Deneme & Düz Yazılar Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Deneme ve Düz Yazılara Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 14 December 2006, 17:14   Mesaj No:1

nihale

Papatyam Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:nihale isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 543
Üyelik T.: 21 September 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:ELAZIĞ
Mesaj: 551
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Atlantis Uygarlığı

Atlantis Uygarlığı

[size=24px]Atlantis Efsanesi[/size]
[size=18px]
Atlantis insanlık tarihinin en büyük muammasıdır...

Efsane şöyle baslar; zamanımızdan 11.500 yıl kadar önce genellikle bir çoklarının Atlas Okyanusu’nda olduğunu iddia ettikleri bir kıta varmış. Bu ülke insanlığın, özellikle beyaz-ari ırkın doğduğu ve çok üstün bir uygarlığa yükseldiği bir adaymış. Büyüklüğü Libya ve Asya (Anadolu)’nın toplam alanından daha genişmiş. Burada Güneş’e tapan bir dini ve teknolojide çok gelişmiş, bilimi benimsemiş, çok yüksek kültüre sahip ve çok uygar bir ulus yaşarmış.

Atlantisliler, Avrupa, Akdeniz, Karadeniz, Hazar Denizi ve Orta Amerika kıyılarına yaptıkları seferler ile ora halklarına bu uygarlıklarını aşılamış ve koloniler kurmuşlar. Sık sık olan depremlere ada halkı alışmışsa da yine oldukça zararını görüyorlarmış. Bir gün çok şiddetli depremler sonucu, Atlantis adası tümüyle sulara gömülerek yeryüzünden yok olmuş ve silinir gitmiş.[/color]

Zamanımızdan 2400 yıl kadar önce yaşamış olan eski Atinalı filozof-düşünür Eflatun (Plato) M.S.428-348, Atlantis efsanesini ilk yazan kişidir. Eflatun’a göre, Atinalı Solon, M.S. 6.yüzyılda yaşamıştır. Aynı zamanda devlet adamı olan Solon, eski Mısır'ı ziyarete gittiğinde orada büyük itibar görür ve Sais Mabedi rahipleri ile görüşür. Mısır rahipleri Solon'a, Yunan ve Mısır uygarlıklarının daha bir çocuk kadar genç olduklarını ve asıl insanlığın altın devrinin kendi zamanlarından 9000 yıl önce sulara gömülerek batan ve yok olan Atlantis uygarlığı oduğundan sözederler. Solon şaşkın ancak ilgi ile bu açıklamaları dinler ve ilk kez bir batılı Atlantis’in varlığını efsane biçiminde de olsa, öğrenmiş olur.

Sonradan bu notlar ve bilgiler Eflatun tarafından “Diyaloglar” adı altında kaleme alınır. Birinci diyalog; Timaeus, ikinci diyalog; Critias, ya da Atlantik’ dir. Eflatun bu iki yazıda Atlantis anakarasını ve gelişimini sonuna dek detayları ile anlatır. (İlgilenenlere, bu yapıtı okumalarını öneririz)

Bir çok bilgine göre Atlantis, Atlas Okyanusu’nda değil, başka bir yerdedir. Örneğin, Akdeniz'de, Ege’de Tera Adası’nda, Afrika’da, Kuzey Denizi’nde vb. Bazı araştırmacılar ise bu esrarengiz ülkenin Kafkasya'da olduğundan sözeder. Bunlar, Reginald A. Fessenden, Delisle de Sales, Hermann Wirth gibi tarihçi ve araştırmacılardır.

Atlantis anakarasının Kafkasya'da olduğu gerçekte ispatlanamayacağı ve mantığa aykırı olabileceği düşünülebilir, ancak gerçek olan bir şey vardır ki, Kafkasya ile Atlantis arasında çok yakın bir ilişki saptanmıştır.

Atlantis’ in sulara batışını izleyen büyük tufanın o zamanki bilinen dünyayı sular altında bırakmış olması da gerekirdi. Bu tufanda su yüzünde ancak yüksek dağların kalmış olabileceği de çok olasıdır. Avrupa'nın en yüksek dağları Pireneler, Alpler ve Kafkas dağlarıdır ve bu bölgede yaşayan insanlar en yakın kara olduğu için tufanda kurtulanlar arasında sayılabilir. Bu büyük felaketten kurtulabilen bazı Atlantisliler'in de böyle dağlık kara parçalarına sığınarak yaşamlarını kurtarabilecekleri de akla gelen bir teoridir. Eflatun da bunu bu şekilde yansıtmıştır.

Uluslar dönem dönem geçirdikleri gelişimleri ve uygarlıkları zamanla unuturlar. Felaketler, tufanlar, depremler çok şeyi yok eder, kalan harabeler bir taş yığınıdır. Bir yüzyıl öncesine dek Mısır halkı hiyeroglifleri okumaktan ve geçmiş Mısır’ın üstün uygarlığının derecesinden habersiz yaşıyorlardı. İranlılar'ın Pers ve Darius hakkında hemen hemen hiçbir bilgileri yoktu. Sonraları arkeolojik araştırmalar aracılığıyla eski yazılar deşifre olunca çok şeyler öğrenildi. Ulusların bugünkü durumlarından çok daha üstün bir uygarlığa sahip oldukları anlaşıldı. Yunanlar ve Romalılar da aynı sınıflandırmaya girebilir.

Netten alıntı
[/size]
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
Lidya Uygarlığı PESTEMAL Medeniyetler Tarihi 0 21 March 2008 12:34
Frigya Uygarlığı PESTEMAL Medeniyetler Tarihi 0 21 March 2008 12:23

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.