RÜYA - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.DİNİ KONULAR.::. > Hadis ve Ayetler

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 04 September 2006, 00:29   Mesaj No:1

igzuma

Papatyam Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:igzuma isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 778
Üyelik T.: 16 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Kastamonu
Mesaj: 505
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart RÜYA

RÜYA

Resûlullah (a.s) buyuruyor:
Beni rüyada gören, gerçekten beni görmüştür, çünkü şeytan benim suretime giremez.
Benden sonra, peygamberlikten sâdece müjdeciler kalacaktır. Sâlih rüyadır.
En doğru rüya seher vakitlerinde görülen rüyadır.
Gündüz görülen rüyalar doğru çıkar.

Mü'minin rüyası, nübüvvetin kırk cüzünden bir cüzdür. Bu rüya, anlatılmadığı müddetçe bir kuşun ayağında durur. Anlatılacak olursa hemen düşer.
"Rüya Allah'tandır. Sıkıntılı rüya şeytandandır. Öyle ise, sizden biri, hoşuna gitmeyen kötü bir rüya görecek olursa sol tarafına tükürsün ve ondan Allaha sığınsın, kendisine asla zarar edemiyecektir.
Salih rüya rahmani, karışık rüya şeytanidir.

Sâlih rüyayı sâlih kişi görür.
Sözü doğru olanın, sadık kimselerin rüyası da doğru çıkar.

Zaman yaklaşınca, mü'minin rüyası, neredeyse yalan söylemeyecek. Esasen mü'minin rüyası, peygamberliğin kırk altı cüzünden bir cüzdür." Peygamberlikten cüz olan şey yalan olamaz.
İslâm'da rüya hukukî bir kaynak ve delil değildir. Yalnız gören kişi ile alakalıdır. O kişi de bu rüyasını hayra yorar ve bu rüya yalnız kendisini bağlar. Allah (c.c), insanların Levh-i Mahfuzdaki durumlarından bigilendirilen olan bir grup meleği rüya işiyle görevli kılmıştır. Görevli melek Levh-i Mahfuz'dan aldığı durumları bir takım olaylar ve şekiller haline sokarak ilgili insanın rüyasında kalbine yerleştirir ki, o kimse için bir müjde veya uyarı ya da kınama değerinde olsun. Böylece hikmetli, yararlı veya sakındırıcı bir faaliyet gösterilmiş olur. İlgili melek bu gayret içinde iken şeytan da insana karşı duyduğu kin ve düşmanlıktan dolayı onu uyanık iken rahat bırakmak istemediği gibi, uyku aleminde de rahat bırakmak istemez. Ona bir takım hile ve tuzaklar kurmaktan geri durmaz. Şeytan insanın rüyasını bozmak üzere ya onu gördüğü rüya hususunda yanıltmak ister veya rüyasında gafil olmasını sağlamaya çalışır.

Rüyada görülen durum, bazan aynası olduğu işe aykırı olur. Uyanık kişinin kalbinde yaratılan itikad ve kanaat, bazı olayların aynası görünümünde olmasına rağmen bunun tersi çıkabilir. Meselâ bulut yağmurun belirtisidir. Allah (c.c) bulutu yağmurun alameti olarak yaratmıştır. Ama bazen bulut olmasına rağmen yağmur yağmayabilir. Aynı şekilde, uyku halindeki insanın kalbinde yarattığı itikadı ve inancı, bir hadisenin belirtisi olarak yaratmıştır. Fakat bazan yağmur yağmadığı gibi o olay da olmayabilir. Uyku halindeki insanın kalbinde söz konusu itikad bazen meleğin huzurunda oluşur. Bu takdirde sevindirici rüya görülür. Bazen de şeytanın hazır bulunduğu bir zamanda oluşur. Bu takdirde üzüntülü ve zararlı rüya görülür. Rüyanın mahiyeti hakkında en üstün bilgi Allah katındadır.

Kur'ân-ı Kerim'in birçok yerinde rüyadan söz edilmiştir.


Hz. İbrahim (a.s), oğlu İsmail (a.s)'i rüyada boğazlama emri almış ve bu rüyayı uygulamaya teşebbüs etmiştir."Yavrucuğum! Rüyada seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün, ne dersin? dedi..." Saffat,102
Deniliyor ki, Hz. İbrahim, bunu Zilhicce'nin sekizinci, dokuzuncu, onuncugeceleri sıra ile üç gece görmüştü. Peygamberlerin rüyası vahiy, tabirleri de vahiy olduğundan Hz. İbrahim böyle görmüş ve böyle tabir etmiş ve dolayısıyla böyle vahiy almış olmakla bu, yerine getirilmesi vacib hak, bir emir olmuş oluyordu. Bunun üzerine onu zorla yapmaya kalkışmayıp, önce yerine getirilme şeklini istişare etmek üzere böyle görüşünü sorarak tebliğ etti ki, bununla ilk önce onun itaat ve boyun eğmekle ecir ve sevaba ermesini temin etmek istedi. Düşünmeli, bunu söylerken "ey yavrucuğum!" diye hitab eden bir babanın kalbinde ne yüksek bir şefkat duygusu çarpıyor ve ona ne kadar büyük bir vazife aşkı, Allah sevgisi hakim bulunuyordu. Düşünmeli de duymalı ki, bu ne büyük bir bela, ne dehşetli bir ilâhî imtihandı! İşte bunun böyle ilâhî bir emir olduğunu anlayan ve Allah'ın sabredenlerle beraber olduğunu bilen o yumuşak huylu oğul ey babacığım! dedi, ne emrolunuyorsan yap. Beni inşaallah sabredenlerden bulacaksın,dedi. (2)
"Rüyayı gerçekleştirdin.Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız." (Saffat,105)
Yusuf (a.s)'da rüyasında on bir yıldızla, ay'ın kendisine secde ettiğini görmüştü. "Bir zamanlar Yusuf, babasına demişti ki: Babacığım! Ben on bir yıldızla güneşi ve ayı gördüm; onları bana secde ederlerken gördüm." Yusuf,4

Mısır hükümdarının ve hapishanedeki iki kişinin gördükleri rüyaları tabir etmiştir

"Onlardan biri dedi ki: Ben şarap sıktığımı gördüm. Diğeri de: Ben de başımın üstünde kuşların yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bunun yorumunu bize haber ver. Çünkü biz seni güzel davrananlardan görüyoruz, dedi." Yusuf,36
"Dedi ki: Size yedirilecek yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim...."Yusuf,37
"Ey zindan arkadaşlarım! biriniz efendisine şarap içirecek; diğeri ise asılacak ve kuşlar onun başından yiyecekler. Yorumunu sorduğunuz iş kesinleşmiştir." Yusuf,41
Melik dedi ki: Ben yedi arık ineğin yediği yedi semiz inek gördüm. Ayrıca, yedi yeşil başak ve diğerlerini de kuru gördüm. Ey ileri gelenler! Eğer rüya yorumluyorsanız, benim rüyamı da bana yorumlayınız." Yusuf,43
Kur'ân-ı Kerim'de Hz. Peygamber'in görmüş olduğu rüyalardan söz edilmektedir.

"Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı..." Fetih Suresi, 27
"Sana gösterdiğimiz o görüntüleri... " İsra,60

Rüya tabir etmek Allah vergisidir. Herkes rüya tabir edemez. Akıl ve mantık bu iş için yeterli değildir. Rüya merhametli ve öğüt verebilecek durumda olanlara anlatılmalı, güzelce yorumlayamayacak kişilere söylenmemelidir.

İmam Malike
"Herkes rüya tabir eder mi?" Diye sorulmuş
"Nübüvvetle oynanır mı?" demiştir.

Yine İmam Malik
"Rüyayı iyi tabir edenler yorumlasınlar. Eğer iyi görürse söylesin; iyi görmezse iyi söylesin veya sussun" demiştir.
"İyi görmese de onu iyi olarak mı tabir etsin?" sorusuna,
"Hayır" demiş; sonra
"Rüya nübüvvetin bir parçasıdır. Nübüvvetle oynanmaz" diye cevap vermiştir. (4)

Rüya genel olarak iki kısma ayrılır:

Birincisi: Doğru ve güzel olan rüyalar. Bu tür rüyalar, uyanıklık âleminde doğru çıkan rüyalardır. Peygamberlerin, onlara uyan salih müminlerin gördükleri rüyalar bu tür rüyalardır. Bazan dindar olmayan insanlar da bu tür rüyaları görürler. Bu tür rüyalar üç grupta ele alınabilir.

Yoruma ve tabire ihtiyaç göstermeyecek kadar açık seçik rüyalar, Hz. İbrahim'in rüyası gibi...
Kısmen yoruma, ihtiyaç gösteren rüyalar. Hz. Yusuf'un rüyası gibi...
Tamamen tabir ve yoruma ihtiyaç gösteren rüyalar. Mısır hükümdarının gördüğü rüya gibi...
İkincisi: Adğâs adı verilen karmakarışık ve hiç bir anlam taşımayan rüyalardır. Bu tür rüyalar da bir kaç kısma ayrılır

Şeytanın uyuyan kişiyle oynaması ve onu üzmesine sebep olan rüyalar. Mesela kişi rüyasında başının koparıldığını ve kendisinin başının peşinden gittiğini görür. Ya da korkunç ve tehlikeli bir duruma düştüğünü ve hiç bir kimsenin kendisini kurtarmaya gelmediğini görür.
Meleklerin haram bir şeyi uyuyan için helal kıldığına veya haram bir iş teklif ettiklerine dair olan ve aklen muhal ve imkansız olan buna benzer işlerle ilgili rüyalar.
Kişinin uyanık iken üzerinde konuştuğu veya olmasını temenni ettiği bir şeyi uyanık iken itiyad haline getirdiği bir şeyi rüyasında görmesi.

Bu durumda rüyanın üç çeşit olduğu görülmektedir.

Allah tarafından bir müjde olabilen bir rüya. Buna rahmanî rüya denir.
Kişinin uyanık iken önem verip kalben meşgul olduğu bir şeyle ilgili olarak gördüğü rüya.
Şeytan tarafından korkutulan kişinin gördüğü rüya. Buna şeytanî rüya adı verilir.
Kötü bir rüya gören bir müslümanın yapacağı işler:

Gördüğü rüyanın şerrinden ve şeytanın şerrinden üç kez Allah'a sığınır. Şöyle der:
"Allah'ım, bu rüyanın şerrinden ve rahmetinden uzak kalmış olan şeytanın şerrinden sana sığınırım."
Rüyanın hayra dönüşmesi için dua eder. Bu tür rüyayı hiç bir kimseye anlatmaz.

Müslüman gördüğü iyi bir rüyadan ötürü uyanınca Allah'a hamdeder. Bu rüyadan dolayı sevinir, bunu bir müjde kabul eder. Rüyayı sevdiği bir kimseye anlatır, sevmediğine kesinlikle arılatmaz.


--------------------------------------------------------------------------------

1) Kur'an-ı Kerim
2) Elmalı Tefsiri
3) Şamil İslam Ansiklopedisi, Rüya, Ahmet Arpa
4) Kurtubî, Tefsir, IX, 122-127; Elmalılı, Hak Dini Kuran Dili, IV, 2863-2869; Kuşeyri Sarih Tercümesi, XII, 271
5) Kütüb-i Sitte
6) Huzura Doğru, 2, Osman Ünlü, Babıali Kültür Yayıncılığı, Mayıs 2002
__________________
[size=10pt]Nice insanlar gördüm üstlerinde elbise yok...
Nice elbiseler gördüm içlerinde insan yok...
[/size]

http://img208.imageshack.us/img208/2...msultanub8.gif
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
Bir Tanım: RİYA PESTEMAL Dini Sohbetler 0 31 December 2008 13:42

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.