TARİHE FARKLI BAKIŞ - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.GENEL KÜLTÜR.::. > Tarih Sayfaları > T.C. Tarihi

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 27 August 2009, 13:58   Mesaj No:1

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart TARİHE FARKLI BAKIŞ

TARİHE FARKLI BAKIŞ

Tarihe Farklı Bakış!..

26 Ağustos 2009

"Trabzon Pontus Devletinin Asıl Adı Trabzon Devletidir. Bölge İsimleri Türkçedir, Rumca Ek Almışlardır"
Tarihçi, araştırmacı yazar Ali Taşpınar, Trabzon Pontus Devleti olarak tanımlanan devlet aslında Trabzon Devleti'dir. 1204-1461 yılları arasında yaklaşık 250 yıllık bir dönemdir. Yöneticileri Rum'dur. Helen'dir. Halkının büyük bir kısmı Türk topluluklarıdır" dedi.
Ali Taşpınar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşanan "Potamya" tartışmasına bir açıklama getirerek Karadeniz tarihini değiştirecek açıklamalarda bulundu.

Rize'deki yer isimleriyle ilgili yıllardır bilimsel araştırmalar yapan ve önümüzdeki günlerde konuyla ilgili yeni bir kitabını piyasaya sürmeye hazırlanan Ali Taşpınar, bilinenin aksine Rize'deki yer isimlerinin Ermenice ve Rumca olmadığını söyledi.




Rize'deki yer isimlerinin sadece Ermenice ve Rumca ekler alarak değiştiğini belirten Taşpınar, şöyle konuştu: "Bölgemizdeki yer adları konusunda ilk bakıldığında halktaki yanlış bir düşünce sonucu bunların Rumca ya da Ermenice olduğu konusunda genel bir kanaat vardı. Ama zaman içerisinde bu konuların araştırılması ile Trabzon Devleti döneminde bu yer adlarının Rumca ve Ermenice ek alarak yani 1204-1461 döneminde kendi söyleyişlerine uydurulduğunu görmekteyiz. Rumca'nın ortaya çıkışına baktığımızda

Arapça, Farsça, Eski Türkçe, Helence ve Roma Dillerinin yerel diller ile kaynaşması sonucu ortaya çıkan bir dildir. Bu dili şu an Yunanistan'da bulunan Doğu Karadeniz kökenlilerin dışındaki hiçbir Yunan'ın ve o bölge Rum'unun anlaması mümkün değildir. Çünkü bu dilin Yunanca ile bir ilgisi yoktur."


TRABZON DEVLETİ
Taşpınar, Trabzon Pontus Devleti olarak bilinen devletin aslında bir Rum Devleti olmadığını asıl adının Trabzon Devleti olduğunu ileri sürerek şunları söyledi: "Bölgemizi ilk şenlendiren toplulukların vermiş olduğu bölge adları Trabzon Devleti zamanında, bu devleti bazı kimseler Trabzon Pontus Devleti olarak tanımlıyor ancak tarihi olarak doğrulanmıştır, aslen Trabzon Devleti'dir. 1204-1461 yılları arasında yaklaşık 250 yıllık bir dönemdir. Konnenler ailesine mensup bir prensin kurduğu bir devlettir.

Sadece yöneticileri Rum'dur. Helen'dir. Halkının büyük bir kısmı ise Türk topluluklarıdır."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın baba ocağı olan Rize'nin Güneysu ilçesinin eski ismi "Potomya" ile ilgili tarihçilerin iki tezi olduğunu ifade eden Taşpınar, sözlerine şöyle devam etti: "Askaroz Deresi'nin Güneysu tarafına uzanan koluna Potamya Deresi denmektedir. Salarha tarafına uzanan koluna ise Salarha Deresi denmektedir. Deniz ile birleştiği yer Askaroz'dur. Askaroz, Oğuz Boyu'ndan Azgur Türkmenleri'nin bu bölgeye yerleşenlerinin ismidir. Sonundaki 'oz' eki ise Rumca ekdir. Potamya kelimesi ise
Rumca'da dere yurdu anlamına gelmektedir. Bu Potomya ile ilgili ortaya atılan birinci açıklamadır. Ama Potamya isminin Peçenekler'den kalma bir isim olduğu konusunda da tarihçilerimiz görüş ortaya koymaktadır."

Taşpınar, Lazlar'ın Kuman Türk'ü olduklarını açıkladı. Taşpınar, konuyla ilgili açıklamasını şöyle tamamladı: "Lazlar, Kuman Türklerinden bir boydur. Dilleri farklı olmuş olabilir. Türk Dünyası'nda çok sayıda dil ve lehçe kullanılmaktadır. Bu Türk Dünyası'nın bir gerçeğidir. Onları farklı görmek mümkün değildir."
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 27 August 2009, 14:07   Mesaj No:2

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ynt: TARİHE FARKLI BAKIŞ

Atatürk ‘Kuman’ Türkü’dür
Gazeteci-Yazar Rıza Zelyut, “Türk Kimliği” kitabında Atatürk’ü Türk’e benzetemeyenlere kanıtlarıyla cevap verdi: “Atatürk Kuman Türkü’dür

İLİŞKİLİ HABERLER

GÜNEŞ gazetesi’nin usta yazarı Rıza Zelyut, son kitabı “Yabancı Kaynaklara Göre Türk Kimliği”nde belgeleriyle ilginç verilere yer veriyor. Dünya üzerinde tarih boyunca 3 Türk tipi olduğunu söyleyen Zelyut, Atatürk’ü Türk’e benzetemeyen bazı hainlere güzel bir ders veriyor. Ünlü Yazar; Ulu Önder’in Kuman Türk’ü olduğunu belirterek söyleşimizde bu üç Türk tipiyle ilgili detayları açıkladı. Zelyut ayrıca, Doğu’da terör örgütü PKK’nın Türk gençlerini şuur yıkamayla “Kürt” kimliği altında göstermeye çalıştıklarına da dikkat çekti. İşte Yazar Rıza Zelyut ile söyleşimizin bugünkü bölümü:


Siz kitabınızda Mustafa Kemal Atatürk’ün Kuman Türk’ü olduğunu belirtiyorsunuz?


Evet! Atatürk, tam bir Kuman Türkü’dür. Onun doğup yetiştiği bölge, Kuman Türkleri’nin at oynattıkları ve yüzlerce yıl egemen oldukları bölgedir. Zaten Kemal Atatürk’ün tipi de Kuman tipi ile tam uyuşmaktadır. Atatürk’ü Türk gibi göremeyenler veya Türk’e benzetemeyenler, binlerce yıl derinlere giden Türk tarihini bilmeyen, cahil ve önyargılı kesimdir.


Sarı Uygurlar, özbeöz Türk


Peki Kuman Türkleri’nin özellikleri nelerdir?


Hunlar’dan ve Göktürkler’den sonra başka Türk kavimleri de Avrupa’da yerleşerek buranın tarihinde önemli roller oynadılar. Bu boylardan birisi de Kumanlar idi. Macar tarihçi Laszlo Rasonyi, Kumanlar ile ilgili bilgiyi tarihçi Karoly Czegledy’den aktarırken, onun da Marquart’ın derlemelerinden ve Mervizi’nin Tabayi’ül Hayvan adlı eserinden faydalandığını vurgulamaktadır. Kumanlar’la ilgili ayrıntıları onun kaleminden aktaralım: ‘10. yüzyılda Etil(İtil) nehrinden batıda Peçenek kabile ittifakı, ondan doğuda Sırderya ve İrtiş orta akımına kadar ise Oğuzlar; (Oğuzlar’ın) kuzeyindeki Kıpçaklar, kuzeydoğusundaki Kimekler yaşadılar. Üç kavmin sınırı, Sırderya’nın orta akımı kıyısında buluşuyordu. Oğuzlar’ın doğusunda Isıg Gölü yönünde, Oğuzlar’ın artık Müslüman olmuş kısmı, yani Türkmenler ve Karluklar oturuyorlardı.Daha doğuda Kaşgar bölgesinde Karahanlı Devleti; daha uzakta Nan-şan çevresinde Sarı Uygurlar ve nihayet Hoang-ho’nun büyük dirseğinin ötesinde, daha çok başka kavimlerle yaşamış olarak Hunlar yaşadılar. Mervizi “Sarı” kavminden bahseder. Bunların 293 Yabancı Kaynaklara Göre Türk Kimliği toprakları hemen hemen Sarı Uygurlar’ın toprakları ile aynıdır. Sarı Uygurlar’ın meydana gelişlerinde 850 civarında Nan-şan çevresine göç ettiklerini varsayabiliriz. Çin kaynakları, onları, Sarışın Uygurlar olarak tanır. Kumanlar İdil-Ural boylarındaki birçok Türk kabilesi ile kaynaşmış ve değişik etnik adlarla Bulgarların bünyesine karışmışlardır. İdil-Ural bölgesinde saf Kuman adına rastlanmaz ve belki de buralarda Kuman’ın sinonimi olarak gözüken Kıpçak adıyla yaşıyorlardı.



Kumanlar’ın devamı Yörükler


Kumanlar’ın tipi, Avrupalı’ya benzer mi?


Bulgar Türkleri’nin bir parçası olan ve Kumanlar ve devamı Kıpçaklar, Avrupalı’nın gözünde sarı insandır, ama Avrupa tipinden biraz daha farklıdır. Bu tip insanları bugün Anadolu’daki Yörükler arasında bol miktarda görmekteyiz. Mavi gözlü sarı, orta boylu, sağlam yapılı bu Yörük tipi, Kumanlar’ın Anadolu’da devam eden ardıllarıdır.


Tarihte kaç Türk tipi karşımıza çıkıyor?


3 Türk tipi vardır. Bunlar, Açina (Asena) denilen Türkler, Oğuz(Uz) Türkleri ve Kumanlar (Sarı Türkler)’dir. Açinalar, Moğol değil, Türk etnik kümesinden bir halktır. Ayrıca daha sonra aktaracağımız o dönemdeki Çin belgeleri de Açinalar’ı Hun (Hyung-nu) kabul etmektedir. Prof. Gumilev’in kendisinin de aktardığı başka bilgiye göre; Türkler (Açina) kendilerini bir Hun beyi ile dişi kurdun birleşmesinden doğan millet olarak kabul etmişlerdir. Türkler; mitolojik olarak bile, en eskiden beri kendilerini Hun soylu kabul etmişler; bunu içselleştirmişlerdir. Bu etki o kadar uzun sürmüştür ki Türkler’in Batı’daki büyük kollarından birisi olan Guz hakanları da kendilerini Hün (Hun) padişahı olarak göstermişlerdir. Büyük Selçuklu Devletini imparatorluğa dönüştüren Tuğrul Bey, 1043’te Halife Kaim’e gönderdiği mektupta ‘Ben hür insanların evladıyım ve Hünler’in kral hanedanına mensubum.” diyerek bunu açıkça vurgular. Batı Oğuzları(Guzlar), hele hele Selçuklular; bu ilkeye uyup, bugün ‘sosyal devlet” dediğimiz devlet modelinin ilk örneklerini yaratmışlardır. Devletin halkı korumayı hedefleyen, sosyal adalete dikkat eden yapıda oluşması batı Türklerinin son imparatorluğu Osmanlı Devleti’nde de kurucu, yükseltici dinamik olmuştur.


Kürtçüler, AKP’liler ve 2’nci Cumhuriyetçiler bana düşman olacak


Kitabınıza tepkiler sizce nasıl olacak?


Olacaktır tabii. Türk’ün Türk’e propagandası olmasın diye yabancı kaynaklardan yola çıkarak derledim. Türk yazarlarını bilinçli olarak almadım. Atatürk’ün 1930’lardaki Türk Tarih Tezi kuramı vardır. Büyük Rus Tarihçileri, bu tezin doğru olduğunu ortaya koymaktadır. Atatürk’ün böylece bir deha olduğunu anlıyoruz. Kitabımda bu kuramdan hiç söz etmedim. Ama ortaya çıkan tarihi gerçekler, Ulu Önder’i doğrulamaktadır. Atatürk’e karşı yürütülen mücadele, aslında Türk kimliğine ve cumhuriyetine karşı yürütülen bir mücadeledir. Bana Kürtçüler, AKP hükümetine destek olan Fethullahçılar, ikinci cumhuriyetçiler düşman olacaklar. Çünkü bunların ipliğini pazara çıkarıyorum. Bunlar, daha Türk’ün ne olduğunu bilmiyorlar. Türk’ü basit bir kabile ile eşit duruma getirecek kadar tarih biliminden habersiz insanlardır. Onlara çağrıda bulunuyorum. Kitabımı alsınlar, benim dile getirdiğim bilgileri okusunlar. Türk tarihçileri bıraksınlar. Onlar da bir nokta kadar bilim namusu varsa, kitabımda bahsettiğim kaynaklardan bir şeyler öğrensinler. Biz haini bol bir milletiz!


Tuncelililer Türk’tür


Siz ayrıca Tunceli başta olmak üzere Doğu Anadolu’da yaşayan halkımızın da Türk olduğunu eserinizde belirtiyorsunuz.


Tunceli’de yaşayan Aleviler-özellikle de gençleri- kendilerini Kürt görmeye çalışıyor. Ama Tunceli inanç biçimi, Hun Türkleriyle aynı olduğu görüyoruz. Hun kültürünün Tunceli kültürüyle birebir uyuştuğunu ortaya koyduk. Demekki Tunceli’de bugün kendini Kürt sananlar, daha sonra PKK’nın etkisine girmiş olan gençlerden ibarettir. Zaten oraların yaşlıları da “Biz Türk’üz. Asyadan geldik” diyorlar. Kuzey Karadeniz’deki Hun boyu, Ağaçeriler, 406 yılı itibariyle Kafkaslar’ı aşarak Suriye’ye kadar hakim olmuşlar. Bizanslı, ittifak etmiş Perslerle savaşmışlar, Bizans Devleti de onlara Anadolu’da değişik noktalara yerleşmelerine izin vermişlerdir. İşte Ağaçeri dediğimiz sonraki adı Tahtacılar, Hunların torunlarıdır. İsimleri ortada, tespit ettim.

__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
FARKLI PERSPEKTİF PESTEMAL Öyküler & Hikayeler 0 10 January 2012 10:25
FİYATLAR FARKLI YakupEMİR Fıkra Diyarı 0 02 January 2010 13:59
File upload islemi ve farkli kaydetme(güncellendi) tamerr89 asp.net 0 29 March 2008 13:08
HAYATA BAKIŞ sensei Deneme & Düz Yazılar 4 11 May 2006 15:27
Son Yolculuk, Sensizliğe Son Bakiş Mekansiz Şiir Bahçesi 0 26 March 2006 13:46

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.