İSTİKBALİMİZ TEHLİKEDE - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.ÖYKÜLER & HİKAYELER.::. > Deneme & Düz Yazılar

Deneme & Düz Yazılar Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Deneme ve Düz Yazılara Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 30 March 2007, 16:29   Mesaj No:1

ck78

Papatyam Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:ck78 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1072
Üyelik T.: 27 January 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:KARABÜK-BOLU
Mesaj: 41
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart İSTİKBALİMİZ TEHLİKEDE

İSTİKBALİMİZ TEHLİKEDE

İstiklâl’imiz Tehlikede!
Milletleri ayakta tutan değerlerin maziden, yaşanılan zamana aktarılabilmesi, o milleti asırlarca yüz akı ile ayakta tutar. Fakat geçmişini unutan veya inkâr etme küstahlığını gösteren topluluklar çöküntünün en acı örneklerini tecrübe ederler.
Şerefli bir geçmişe sahip olan millet, mazi ile istikbal arasında köprü kurabilmiş ve gelece ışık tutabilmiş ise varlığını devam ettirme düşüncesini sağlam temeller üzerine oturtmuş demektir.
Tarihe sığmayan mazimizi unutturma gayesiyle, yolumuza kurulmuş tuzakların farkına varmayacak olursak ve hele düşmanların savurduğu yalan ve iftiralara inanmak gibi bir dalalet örneği verirsek, kendi sonumuzu hazırlamış oluruz.
Maziyi yaşamış ve yorulmuş bulunan ecdadın kurduğu sağlam ahlak binası, bu yüce milleti asırlarca üç kıta üzerinde hükümran kılmıştır. Dört yüzlük çadırlık bir aşiretin, kısa bir zamanda koca bir imparatorluk haline gelişindeki sırrı, şerefli mazisini koruması ve ona ters düşmeyecek yeni müesseseleri ihdas etmesinde aramak gerekir.
Bir gözü mazide, bir gözü atide olan milletlerin yükselişindeki amilleri görmezlikten gelmek, onların ilerlemesini sihirli bir değneğin ucuna ya da şans faktörüne bağlamak, şimdiye kadar kimi kandırabilmiş ve neyin seyrini değiştirmiştir.
Bizler; çok yakın bir zamana kadar geçmişimizi utanılacak anılardan, berbat yönetimlerden, yobaz ve dogma safsatalardan ibaret sandık. Birkaç nesli bu şekilde eğittik. Mazinin ele alınacak hiç sağlam bir yeri yoktur, gayri medeni ve fazlasıyla alaturkadır zannettik. Tarihimizin bin yıllık bölümünün kültürel etkilerini ve birikimini yok farz ettik. Neticede maziden kopmuş, kültürel temelleri sarsılmış bir topluluk haline geldik ya da getirildik.
Nerede zengin bir müminin getirdiği zekâtı, “Şu komşum benden daha fakirdir” diyerek kabul etmeyen ihtiyaç sahibi ecdadımız? Nerede binlerce sahte yeşil kartlı vatandaşlarımız?
Nerede Evlerin kapısının kilitlenmediği, dükkân kepenklerinin basit bir mandalla tutturulduğu şehirler? Nerede meskenlerin bile çelik kasa gibi korunmaya çalışıldığı şehirlerimiz?
Nerede savaşta düşmanına bile merhamet gösteren, ekmeğini paylaşan ceddimiz? Nerede birkaç milyon için cinayet işleyen gençlerimiz?
Ömer Seyfettin’in hikâyelerindeki kadar bile ahlak ve fazilet anlayışımız kalmadı...
Geçmişimizi sevmek kadar onlarla övünmek de en tabii hakkımızdır. Ecdadımızın ahlak ve faziletinin gelecek nesillere aktarmak ise hepimizin vazifesidir.
Onların bize örnek alacak seciyelerini gayrimüslim yazarların övmesi, torunların övmesinden daha fazla ehemmiyet arz eder. Zira bunu itiraf etmek, bir gayrimüslim için zordur.
Napolyon: “İnsanları yükselten iki büyük meziyet vardır. Erkeklerin cesur, kadınların iffetli olması... İşte, Türkler bu çeşit kahramanlardandır” demektedir.
La Martin: “Türkler, insan olarak, millet olarak şarkın en üstün ve şerefli ırkıdır. Çok asıl ve necip karakterlidirler. Cesaretleri sonsuzdur. Dini ailevi ve beşeri faziletleri bütün tarafsız insanlara hayranlık ilham edecek çaptadır” diyerek mazimize ışık tutmaktadır.
Dr.Brayer: “Osmanlı Türkleri ferdî ahlaklarının ciddiyetini, Şeriatın iffet ve hayâ ile alakalı hükümlerine borçludur” sözü ile en mühim bir noktaya parmak basmaktadır.
İşte mefahir dolu mazimiz ve işte elem verici halimiz. Silkelenip kendimize dönmeli, şerefli geçmişine sahip çıkmalıyız. Bu hissiz ve idraksiz gidişe son vermezsek zillet ve meskenet yakamızdan el çekmeyecektir.
Ancak ahlaki değerlerimizi koruduğumuz takdirde istikbal ve istiklal bizim olmaya devam edecektir. Aksi halde bir gün artık Hakka tapmadığımız için hakkımız olmaktan çıkan İstiklâlimizi kaybediveririz.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.