SEVMEK DELİ BİR CESARET İSTER - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.ÖYKÜLER & HİKAYELER.::. > Öyküler & Hikayeler

Öyküler & Hikayeler Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Öykülere, Hikayelere Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 14 August 2007, 10:35   Mesaj No:1

igzuma

Papatyam Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:igzuma isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 778
Üyelik T.: 16 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Kastamonu
Mesaj: 505
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart SEVMEK DELİ BİR CESARET İSTER

SEVMEK DELİ BİR CESARET İSTER



[size=18px]SEVMEK DELİ BİR CESARET İSTER [/size]

sevmek deli bir cesaret ister…
sevmek çocuksu bir masumiyet ister…
ayrılığın umursamaz gözü doymazlığına inat, yaşarken ölümü vermez insana…”

sen gittikten sonra bir ihtiyarın acınası dinginliğini aldı koynuna bu şehir. yalnızlığın başkentliğine terfi etti… nasıl yaptın bunu bilmiyorum ama her köşesine sinmiş kokun. her kedinin gözüne asmışsın geride bıraktığın hüznü. galiba seni sadece içimden terk etmek yetmeyecek. biran önce bu şehri de yakıp kendimden gideceğim. çünkü göğüs kafesimde hâlen bir “sen” saklı…
ben her sabah ve her gece seni düşüneceğim. benim sana yet(iş)emediğim aklıma geldikçe her defasında biraz daha üzüleceğim ve her üzüldüğümde de biraz daha özleyeceğim. her şey senden bir parça taşıyacak bana ya da sen, her şeyde bir parça olarak kalacaksın. okuduğum her harf hiç olmadığın kadar sen olacak. her şarkı sözsüz bir ayrılığın garip emanetçisi gibi notaların arasında misafir edecek seni…

herkese senden bahsedeceğim… sonra bana ayrılık hediyesi olarak bıraktığın boşluğu, hayatta bir başıma kalmışlık duygusunu daha bir sahipleneceğim…
sensiz nasıl yaşadığımı anlatmak istediğimde tıpkı boşluğa resim çizme uğraşı gibi garip bir anlaşılmazlığa itileceğim. sanki umursamaz bir tavır takınacak herkes bana. biliyorum ki kayıtsızlık bir yok etme çabasıdır… galiba yaşarken öleceğim…

hani seninle paylaştığımız anlar, kurduğumuz düşler, birbirimizden aldığımız sözler vardı ya; onları düşündükçe daha bir ağlamaklı bulacağım kendimi… yüzümü gözyaşlarımla yıkayıp yaptığım hataların bıraktığı mahcubiyeti bir nebze olsun temizlemeye çalışacağım…

geçtiğin yerleri saatleriyle ezberlediğim günlerdeki gibi tekrar tekrar gezeceğim belki seni görürüm ümidiyle o yerleri; ama sen olmayacaksın… kim bilir nerde ve kiminle beraber dolduruyor olacaksın benim boşluğumu…

beklenmedik bir anda beklenmedik bir yerde beklenmedik bir “merhaba”yla karşılayacaksın beni ve ben senin gözlerindeki beklenmedik bir ışıltı gördüğümde “acaba, hala…” diye düşüneceğim… daha sonraları bu geçici aptalca mutluluğum, o unutulmayacak bakışları anımsadıkça, “bak sensiz de mutluyum, sana ihtiyacım yok!” yorumuyla değiştiğini istemesem de fark edeceğim.



“kocaman bir ömre tek bir aşk yetmez bilirim… içinde büyüyen yalnızlığı boğmak adına gönlünü emanet edersen başka bir mahkuma, belki o zaman anlarsın seni ne çok sevdiğimi! …ondan yasak ağacın meyvesini iste. seni, cennetten tekrar kovulmak pahasına sevemeyecek birini asla sevme!” senli günlerimde karaladığım notlarım sanki bir felaketin tellallığını yapacak bana ama üzerinde ağlayabileceğim bir omuz nedense olmayacak… içim burkulacak…

hala birlikte olduğumuzu sanan dostlar seni sorduğunda “iyidir…” deyip susacağım ve yine içim burkulacak…


bir gece yıldızlı suskunluğun kıyısında senin de mutsuz olabilme ihtimalin düşünce aklıma seni arayacağım. sensiz sevda yorgunu olarak kaldığıma, ölümü yaşarken tattığıma, suni teneffüslerde umudu aradığıma seni de tanıklık etmek isteyeceğim; ve arkasından “yeniden…” demek istediğimde kelimelerin nasılda boğazımda ilmek ilmek düğümlendiğine şahit olacağım. çünkü benden uzakta kaldığın her gün vazgeçme ve unutma ihtimalin aklımın bir köşesinde her daim saklı…

evet, biliyorum senden sonra hep sol yanım yarım kalacak. ben başka bedenlerde seni bulmak umuduyla yeniden seveceğim; yeniden sevileceğim ama sen gibi olamayacak… çünkü biliyorum ki “ilk”ler unutulmamak üzere yaşanır ve kalır…

sesim ne zaman özlem koksa, sana, “seni ilk günkü gibi seviyorum, her şeye rağmen yeniden başlayalım” demek isteyeceğim ama parmaklarım bir türlü telefon numaranı tuşlayamayacak. unuttum sanma, telefon numaran da ilk günkü gibi aklımda ama… her şey için çok geç sanki, kaybetmek için erken olsa da…
__________________
[size=10pt]Nice insanlar gördüm üstlerinde elbise yok...
Nice elbiseler gördüm içlerinde insan yok...
[/size]

http://img208.imageshack.us/img208/2...msultanub8.gif
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
DELİ BAL (Kestane balı) PESTEMAL Tamamlayıcı Tıp 1 08 April 2009 16:18
İster evli İster bekar olun mutlaka okuyun u2s Erkeklere Özel 0 07 February 2008 16:17
Sevgi Cesaret İster PESTEMAL Deneme & Düz Yazılar 1 25 November 2006 19:44
Eylül'ü Sevmek (Yürek İster) Papatyam Şiir Bahçesi 2 11 May 2006 20:02
Cesaret Mekansiz Yakılacak Mektuplarınız 0 03 April 2006 10:01

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.