VÜCUDUNUZUN İÇİNDE DEV BİR ORDU OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ? - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.DİNİ KONULAR.::. > İman Delilleri

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 01 March 2009, 11:33   Mesaj No:1

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart VÜCUDUNUZUN İÇİNDE DEV BİR ORDU OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?

VÜCUDUNUZUN İÇİNDE DEV BİR ORDU OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?

VÜCUDUNUZUN İÇİNDE DEV BİR ORDU OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?

Bir hastalığa yakalandığımız anda, vücudumuzun içinde çok büyük bir savaş başlar. Bu savaşta taraflardan biri mikroplar, diğeri ise savunma sistemi hücreleridir. Bu hücreler aynen bir ordu gibi savunma, istihbarat ve saldırı yöntemleri kullanarak vücuda giren mikropları yerle bir ederler. Bu, Allah'ın insanı ne kadar üstün bir yaratılışla var ettiğinin bir delilidir.

Bedenimizin derinliklerinde meydana gelen savunma savaşını, hayret uyandıran tüm detayları ile tanımak için önce, savunma sisteminin tam olarak ne olduğunu, hangi üyelerden oluştuğunu bilmemiz gerekir.

Savunma sistemini kısaca, "vücudu dışarıdan gelecek tüm düşmanlara karşı koruyan, son derece disiplinli, çalışkan ve düzenli bir ordu" olarak tanımlayabiliriz. Bu çok cepheli savaş içinde, ön cephelerde savaşan elemanların görevi, düşman hücrelerinin (bakteri, virüs vb.) vücuda girmesini engellemektir.

Düşman organizmaların vücuda girmeleri hiç kolay olmasa da bedeni istila etme amaçlarına ulaşmak için mutlaka vücuda girmek için çabalarlar. Deri, solunum ve sindirim sistemi gibi engelleri aşarak bedene girmeyi başardıklarında ise, zorlu savaşçılar onları beklemektedir. Bu zorlu savaşçılar, kemik iliği, dalak, timus, lenf bezleri gibi bu konuda özelleşmiş merkezlerde üretilip eğitilirler. Savunma hücreleri diye adlandırdığımız bu savaşçılar makrofajlar, lenfositler gibi elemanlardır.

İlk önce fagositlerin "yiyici hücreler" dediğimiz türü devreye girer. Onların ardından sıra, "temizlikçi hücreler" denilen ve özel bir tür fagosit olan makrofajlara gelir. Her ikisi de düşmanı adeta yutarak yok ederler. Makrofajların, olay yerine başka savunma hücrelerini çağırmak, vücut ateşini yükseltmek gibi görevleri de vardır. Hastalık sırasında ateşin yükselmesi son derece önemlidir. Böylece insan kendini yorgun hisseder ve dinlenir. Vücudun savaşmak için ihtiyaç duyduğu enerji de başka bir yere harcanmamış olur.

Eğer vücuda giren düşmanlar, baş edilemeyecek gibi ise, sistemin baş kahramanları olan lenfositler devreye girer. Lenfositler, B hücresi ve T hücresi olmak üzere iki türdür. Bunlar da kendi aralarında çeşitlere ayrılırlar.

Makrofajlardan sonra savaş alanına ilk ulaşanlar yardımcı T hücreleridir ve bunlar adeta sistemin yöneticileridirler. T hücreleri düşmanı tespit ettikten sonra diğer hücreleri savaşmak üzere uyarırlar.

Bu uyarı üzerine öldürücü T hücreleri de kuşatma altındaki düşmanı yok etmek için devreye girer.

B hücrelerini ise, vücudumuzun silah fabrikaları olarak isimlendirebiliriz. Yardımcı T hücreleri tarafından uyarıldıktan sonra hemen antikor denen silahları yapmaya başlarlar.

Baskılayıcı T hücreleri, tehlike geçtikten sonra tüm savunma hücrelerinin faaliyetlerinin durmasını sağlarlar. Böylece savaşın gereksiz yere uzaması engellenmiş olur.

Ancak, savunma ordusunun görevi henüz tam olarak bitmemiştir. Bellek hücresi adı verilen savaşçı hücreler, düşmana ait bilgileri hafızalarına alarak uzun yıllar saklarlar. Dolayısıyla aynı düşmanla tekrar karşılaşıldığında, onu yok edebilecek bir savunmanın hazırlanması oldukça kolay olur.

Yukarıda çok kısa bir özetini verdiğimiz savunma sistemimizin detaylarında olağanüstü olaylar gizlenmiştir. Elinizdeki kitapta bu olağanüstü olaylar daha önce de belirtildiği gibi herkesin anlayabileceği bir dilde anlatılmıştır.


__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 01 March 2009, 11:35   Mesaj No:2

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ynt: VÜCUDUNUZUN İÇİNDE DEV BİR ORDU OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?

SAVUNMA SİSTEMİ

Yaklaşık 250 yıl önce, mikroskobun icadıyla birlikte bilim adamları çıplak gözle göremediğimiz birçok küçük canlı ile iç içe yaşadığımızı ortaya çıkardılar. Üstelik bu canlılar soluduğumuz havadan içtiğimiz suya, dokunduğumuz herhangi bir cisimden vücudumuzun yüzeyine kadar her yerde mevcuttu. Dahası bu canlılar sık sık insan vücudunun içine de girmekteydiler.

Bu düşmanın varlığı 250 yıl önce keşfedildi. Ancak ona karşı mükemmel bir savaş veren "savunma sistemi"ndeki sırların çoğu bugün bile henüz aydınlatılamadı. Vücuttaki bu moleküler sistem, içeriye bir yabancı girdiği andan itibaren son derece ince hesaplanmış bir planla otomatik olarak devreye girer ve amansız bir savaşa başlar. Sistemin işleyişine şöyle bir baktığımızda her aşamanın bu titiz plan dahilinde yürüdüğü görülür.

UYUMAYAN SİSTEM

Biz farkında olmasak da vücudumuzda her saniye milyonlarca işlem ve reaksiyon gerçekleşir. Vücudumuzdaki bu hareket uyku esnasında dahi devam eder.

Bu yoğun çalışma bizim için çok kısa sayılabilecek zaman aralıkları içinde düzenlenmiştir. Bizim günlük yaşamımızdaki zaman kavramı ile vücudumuzun biyolojik zaman kavramı çok farklıdır. Günlük hayatta çok kısa bir süreyi temsil eden 1 saniyelik bir süre, vücudumuzdaki sistemler ve organellerin pek çok faaliyeti için çok uzun bir süre sayılabilir. Bedenimizdeki tüm organların, dokuların ve hücrelerin bir saniye içinde yaptığı faaliyetler kağıda döküldüğünde insan aklının sınırlarını zorlayacak kadar geniş bir tablo ortaya çıkar.

Sürekli hareket halinde olan ve bir an dahi yaptığı görevi bırakmayan bu hayati sistemlerden biri de savunma sistemidir. Vücudumuzu her türlü işgalciden gece-gündüz durmaksızın koruyan bu sistem, tam teçhizatlı bir ordu gibi, olanca gücüyle vücudunda yaşadığı insan için çalışmaktadır.

Vücuttaki her sistem, organ ve hücre topluluğu görev dağılımına göre bir bütünlük içerisindedir. Bu sistemde en ufak bir eksiklik olduğunda düzen bozulur. Savunma sistemi de bu "olmazsa olmaz" sistemlerden biridir.

Acaba savunma sistemimiz olmasaydı yaşamımızı devam ettirebilir miydik? Ya da bu sistem bazı görevlerini eksik yapsaydı nasıl bir yaşam biçimimiz olurdu?

Bunu tahmin etmek hiç de zor değil. Tıp dünyasında rastlanan bazı örnekler vardır ki, savunma sisteminin ne kadar hayati bir önem taşıdığını gözler önüne serer. Bu konuyla ilgili pek çok kaynakta yer alan bir hastanın öyküsü, savunma sisteminde oluşabilecek herhangi bir eksiklikte yaşamın ne denli zor bir hale geleceğini gösterir.

Vücudun Askerleri İnsan savunma sisteminde vücut savunmasının elemanları Granülositler (1) saldırgan virüsleri (2), bakterileri (3) imha ederler Makrofajlar (4) tıbbi ecza atıklarını, metabolizma atıklarını ve ölü alyuvarları (5) yutarlar. Antikorlar (6), dalak ve lenf sisteminin plazma hücrelerini (7) oluştururlar. Bunlar virüs istilasından sonraki birkaç gün içinde yok edecekleri düşmanlarını işaretleyip faaliyete geçerler (8). Doymuş granülositlerin (9) aksine doymuş makrofajlar (10) bir hafta yaşayabilirler.


Bu hasta, doğumundan sonra mikroplardan arındırılmış plastik bir çadırın içine yerleştirildi. İçeriye dışarıdan birşey sızması tamamen engellenmişti. Başka bir insana dokunması yasaktı. Büyüdükçe daha büyük bir plastik çadırın içine yerleştirildi. Bu plastik çadırdan sadece plastik astronot elbisesini giyerek çıkabiliyordu. Peki bu çocuğun diğer insanlar gibi yaşamasını engelleyen neydi?

Doğumundan sonra, vücudu gelişirken savunma sistemi oluşmamıştı. Vücudunda kendisini düşmanlardan koruyabilecek bir ordu yoktu...

Çocuğun doktorları, bu çadırdan çıktığında başına nelerin geleceğini biliyorlardı. Hemen soğuk algınlığı başlayacak, boğazında hastalıklar başgösterecek, antibiyotiklere ve diğer ilaç tedavilerine rağmen bir enfeksiyondan diğerine geçecekti. Bir süre sonra ilaçlar işe yaramayacak ve çocuk ölecekti.

Bu plastik çadırın dışında ancak birkaç ay veya birkaç yıl yaşayabilirdi. Yani çocuğun bütün dünyası ancak plastik bir çadır olarak kalacaktı.

Bir süre sonra doktorlar ve ailesi çocuğu, evinin içinde kurulmuş ve mikroplardan tamamen arınmış bir odaya yerleştirdiler. Ama bütün bu uğraşlar bir sonuç vermedi. 12 yaşından sonra çocuk tahmin edildiği gibi peşpeşe gelen enfeksiyonlar sonucunda hayatını yitirdi.1

Çocuğun yaşamını sürdürebilmesi için, ailesi, doktorları, kaldığı hastane ve ilaç firmaları herşeyi denediler. Bütün imkanlar seferber edildiği ve bulunduğu yer sürekli dezenfekte edildiği halde çocuğun ölümü engellenemedi.

Bu örnek açıkça gösteriyor ki, kendisini mikroplardan koruyacak bir savunma sistemi olmadan, insanın yaşamını sürdürmesi mümkün değildir. Bu da savunma sisteminin bir bütün olarak, eksiksiz, ilk insandan bu yana var olması gerektiğinin açık bir ispatıdır. Bu durumda evrim teorisinin iddia ettiği gibi, böyle bir sistemin uzun bir zaman dilimi içinde aşama aşama gelişmiş olması söz konusu olamaz. Çünkü savunma sistemi olmayan veya tam olarak görevlerini yerine getirmeyen bir insan, bu örnekte görüldüğü gibi kısa bir süre içinde ölecektir.


__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
ALLAH'IN KURAN'DA İNSANLARA BİLDİRDİĞİ ÖNEMLI SIRLAR OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ? umut Çözüm Kuran Ahlakı 0 11 April 2009 15:02
ALLAH'IN SİZE NE KADAR YAKIN OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ? umut Çözüm Kuran Ahlakı 0 17 January 2009 12:16
KARACİĞERİN DEV BİR LABORATUVAR OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ? umut İman Delilleri 0 31 August 2008 14:38
GÖZÜNÜZDE "NEMLENDİRİCİ SİSTEM" OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ? umut İman Delilleri 0 26 July 2008 14:45
SİZİN SAĞLIĞINIZ İÇİN YARATILMIŞ BAKTERİLER OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ? umut İman Delilleri 0 26 July 2008 13:55

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.