İsraf ve Cimrilik

[umut]

İsraf ve Cimrilik

İsraf ve Cimrilik

Dinimiz; helal ve meşru yoldan çalışıp kazanmayı teşvik etmiş, “ Veren elin alan elden üstün olduğunu”, (1) Yüce Allah’ın, verdiği nimetlerin eserini kulları üzerinde görmekten hoşlandığını (2) açıklamıştır. Bununla birlikte helal ve haram kazanç belirlenmiş, harcamaların öncelik sırasına göre nasıl sarf edileceği ortaya konmuştur.
İslam’da para kazanmak, mal ve mülk sahibi olmak, yaşamak için gaye değil, vasıta kabul edilmiş, altın, gümüş gibi direk ekonomiyi ilgilendiren paraların toplumun menfaati düşünülerek stok edilmemesi tavsiye edilmiştir.

Kıymetli Kardeşlerim!

Dinimiz refah düzeyini orta seviyede tutmuş, zengin ile fakir arasında bir uçurumun meydana gelmemesi için tedbir almıştır. Zekât , sadaka gibi yardımlaşma ve dayanışma müesseseleriyle sosyal adalet sağlanarak, bu denge muhafaza edilmiştir. Nitekim Yüce Allah, İslam’ın dengeyi temel alan hayat tarzını iyi kavrayan Müslümanlar için; ”Onlar harcamalarında ne israf, ne de cimrilik ederler, ikisi arasında orta bir yol tutarlar.”(4) buyurmuştur.


Kıymetli Müslümanlar!


Dinimiz, parasını, malını, mülkünü, emeğini, vaktini ve sahip olduğu nimetleri israf edenleri hoş karşılamadığı gibi, aşırı tutumluluğu yüzünden kimseye faydası dokunmayan cimrileri de yermektedir. Peygamberimiz (S.A.S): de ”Cimrilik ve korkaklık insanın en kötü huylarındandır.”(5), “Cimrilikten sakının, çünkü o sizden önce birçoklarını mahvetmiştir.”(6) buyurmuştur.

Muhterem Müslümanlar!


Kanaat, mevcutla yetinmek, kısmete razı olmaktır. Peygamberimizin ifadesiyle; “Kanaat; israftan tükenmez bir hazinedir.” Yemek, içmek ve eşyayı kullanmak gibi hususlarda aşırılıktan, israftan kaçınmaktır. Peygamberimiz (S.A.S) bütün dualarında : “Yarab! Verdiğin rızıklarda beni kanaatkâr kıl.” diye yalvarmıştır.

Muhterem Müslümanlar!


Sevgili peygamberimiz; “Sizden biriniz kendisinden daha üstün servete sahip olan kimseyi gördüğü zaman, hemen kendisinden daha düşük seviyede olanı düşünsün” (7) buyurarak bir başkasının malına göz dikilmemesini, herkesin kendi gayretiyle ekonomik bağımsızlığını kazanabileceğini, lüzumsuz harcamadan sakınılmasının gerekli olduğunu vurgulamaktadır.

Özellikle peygamberimiz (S.A.S): ”İnsanın ömrünü, sağlığını, gençliğini, boş zamanını ve zenginliğini çok iyi değerlendirmesini” tavsiye etmektedir. Farkına varmadan geçen ömür, en çok ihtiyaç duyulan sağlık, en verimli çağ olan gençlik, fırsatların değerlendirilmesinde önemli rol oynayan zaman, hizmetlerin gerçekleşmesinde en önemli araç olan zenginlik; Allah’ın insanlara bahşettiği en değerli nimetlerdir.

Bunları tembellik ve plansızlık yüzünden israf etmek, her birini yerli yerinde değerlendirmemek, insanoğlu için en büyük kayıptır.

Hutbemi bir Hadis-i Şerif meali ile bitirmek istiyorum: “İki hayır vardır ki Müslüman da toplanmaz. Bunlar cimrilik ve kötü ahlaktır” (8)



(1). Hadis

(2). Riyaz-üs Salihin C.2, Sh.200

(3). Tevbe 3/34

(4). Furkan 25/67

(5). Ebu Davut Hureyre Hadisi

(6). Hadis , Buhari, Müslim

(7). Hadis , Buhari, Müslim

(8). Tirmizi-fezaili (Cihad 8)

Hazırlayan :Reşat DEMİR