İslamda Yardımlaşma

[umut]

İslamda Yardımlaşma

İslamda Yardımlaşma

Allahu Teâlâ biz insanoğlunu diğer yaratılmışlardan üstün, şerefli ve yüce bir varlık olarak yaratmıştır. Yüce dinimizin asıl hedeflerinden birisi de insanların dünyevî mutluluk ve saadetini sağlamaktır. Bir insanın mutlu ve huzurlu olması da maddî ihtiyaçlarının temin edilmesine bağlıdır. Maddî yönden yokluk içerisinde yaşayan bir insanın mutlu olamayacağı açıktır. İnsanlar ekonomik açıdan farklı imkânlara sahiptir.
Bunun için maddî olarak daha geniş imkânlara sahip olan insanların fakir kardeşlerine yardım eli uzatmaları lazımdır. Zira yardımlaşma, bireyler arasındaki insani ilişkileri güçlendirir, zenginlerle fakirler arasında sevgi ve saygı bağını tesis ederek toplumda barış ve huzurun kurulmasına büyük ölçüde vesile olur.

Peygamber Efendimiz (SAV) bir Hadislerin de “Kim bir mü’minin dünyevi sıkıntılarından birini giderirse, Allah da onun kıyamet günü sıkıntılarından birini giderir. Kim bir fakire kolaylık gösterirse, Allah da ona dünyada ve hrete kolaylık gösterir. Kişi, kardeşine yardım ettiği müddetçe Allah da ona yardım eder.” (1) buyurmuştur.



Bizler birer fert olarak imkânımız ölçüsünde ihtiyaç sahibi kardeşlerimize yardımcı olmamız gerekmektedir. Nitekim bunun en güzel örneği yakın zamanda gerçekleşen 17 Ağustos Kocaeli ve 23 Ekim Van depremlerinde görebiliriz. Malımızdan bir miktar ayırıp ihtiyaç sahiplerine verdiğimiz takdirde hem malımızın hakkını (zekâtını) ödemiş, hem de ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacını gidermiş, bu şekilde de Mevla’mızın rızasını kazanırız. Nitekim Kur’an-ı Kerim de “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir. “ (2) buyrulmuştur.



Sevgili Peygamberimiz de konu ile ilgili olarak “Mü’minler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet etmede ve şefkat göstermede tıpkı bir vücut gibidirler. Vücudun bir uzvu rahatsızlanırsa, diğer uzuvlar da onun rahatsızlığına ortak olurlar.” (3) buyurmaktadır.



Muhterem Cemaat!


Dinimizde yardımlaşmanın, dayanışmanın ve paylaşmanın en güzel örneğini Medine’li Ensâr ve Muhâcir’ler arasında tesis eden Peygamber Efendimiz bu örnekle, benzeri görülmemiş kardeşlik ve dayanışma örneği ortaya koymuştur. Ecdadımızın temelini attıkları Vakıflar, sosyal yardımlaşma müesseselerinin önemlilerinden biridir. Toplumun yaşayışı için gerekli olan ve onların ihtiyaçlarını karşılayan çeşme, sebil, sarnıç, havuz, kuyu gibi tesisler ile hastane, ölenlerin defnedilmesi için vakıfların yapılması, Müslümanların kalplerindeki cömertliği ve inceliği, acıma duygusunu ve yardım hislerinin derecesini göstermektedir.(4)
Günümüz de ihtiyaç sahibi insanlara yardım elini uzatan yardım kuruluşları bulunmaktadır. Bizler de gerek bu kuruluşlar vasıtasıyla ve gerekse kendimiz bir birey olarak ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin yardımlarına koşabiliriz. İlimizde Metfun bulunan Ahi Evran-ı Veli de “Ahiliğin temeli yardımlaşma ve dayanışmadır.” Sözüyle de insanların birbirlerine karşı yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olmaları gerektiğini vurgulamıştır.



Hutbemi bir hadisi şerifin mealiyle bitiriyorum: “Kim bir Müminin dünya sıkıntılarından bir sıkıntısını giderirse, Allah da onun hret sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir ve kişi kardeşinin yardımına koştuğu müddetçe, Allah da onun yardımına koşar.”(5)


1- Müslim, Zikr 38; Ebu Davut, Edep 68

2- Al-i İmran 3/92

3- Buhari, Edep, 27; Müslim, Birr, 66

4- Ahmet Akgündüz, , İslâm Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi, 1-2, T.T.K., Ankara-1988.
5- Tirmizî, k. Hudud, Bab-u Ma Caee fis’Setr-i Ala Müslim.