TEVBE VE ŞARTLARI - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.DİNİ KONULAR.::. > Cuma Sohbeti

Cuma Sohbeti Hayırlı Cumalar, Bütün Cuma Mesajlarınıza Bu Bölümde Yer Verebilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 28 June 2013, 08:47   Mesaj No:1

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart TEVBE VE ŞARTLARI

TEVBE VE ŞARTLARI



BU GÜNKÜ HUTBEMİZİN KONUSU TEVBE VE ŞARTLARI

Muhterem Müslümanlar!

Yüce Allah, insanı hem iyilik hem de kötülük işlemeye elverişli bir kabiliyette yaratmıştır. İnsanoğlu, bazen aklım ve iradesin! kullanarak, dinimizin emrettiği ve hoş gördüğü işleri yaparken, bazen de nefsinin ve duygularının etkisinde kalarak aksi davranışlarda bulunur. Bu durumda yapılması gereken şey, işlenen günahtan dolayı pişman olmak, Yüce Rabbımıza tevbe etmektir.

Günahlar, insanın manevi dünyasını karartan birer lekedir. İstiğfar ise bu lekeleri temizleyen su ve sabun gibidir. İstiğfarla bu lekeler temizlenmezse gitgide insanın içini kaplar, insan ruhu temizlik ve ulviyete karşı hissiz hale gelir. İşte, günah kirlerinden temizlenmek için başvurulacak çare teybedir.

Hâris bin Süveyd diyor ki:

Abdullah ibn Mes'ud -radıyallahu anh- bize biri Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-den, diğeri de kendisinden olmak üzere iki hadîs tahdîs etti. Nebiyy-i Ekrem'den olan hadîs-i şerîfi şöyle rivâyet etti:

"Mü'min günâhlarını bir dağ altında oturup da üzerine dağın hemen çöküvereceğinden korkan bir kimse gibi görür. Fâcir ise günâhlarını burnunun üzerine konup uçmuş bir sinek gibi görür."

Ebû Şihâb eliyle burnunun üzerini göstererek bu hadîs-i şerîfi rivayet etti.

Sonra Abdullah ibn Mes'ud diyor ki:

Muhakkak Allah Teâlâ Hazretleri kulunun tevbe-sinden şöyle bir kimsenin sevincinden daha fazla sevinir ki, bu kimse uzun bir yolculuk esnasında tehlikeli bir yerde konaklar. Üzerine bütün yiyeceğini içeceğini yüklediği bineği de yanındadır. Başını yere koymasıyla şöyle bir uykuya dalar. Uyandığında bineğini kaybolup gitmiş olarak görür. Üzerine sıcak basmış, susuzluğu son haddine varmış, yahud Allah dilediği kadar sıcağı ve onun susuzluğunu artırmış. Sonra o kimse devesini aramak için etrafa çıkmış, aramış, bulamamış, o dereceye gelmiş ki hararetten ve susuzluktan tâkati kesilmiş, ümîdi tükenmiş, böyle bir halde tekrar eski yerine dönerek uyuyakalmış. Sonra uyandığında biraz evvel kaybolan devesini başı ucunda bulur. "İşte bu adam ne derece ferahlanır ise Cenâb-ı Hakk -celle ve âlâ- Hazretleri de bir kulunun tevbesinden dolayı o devesini kaybedip de başı ucunda bulan adamdan ziyâde ferahlanır. Yani râzı olur. Tevbe edenin tevbesini kabul edip onu yüksek derecelere nâil eyler, demektir."
Buhari -serif daavet



Kul haklarının dışında, Allah'a karşı işlenmiş günahın tevbesi üç şarta bağlıdır.

1- Günahtan tamamen vazgeçmek,

2- Yaptığına pişman olmak,

3- Ve bir daha aynı günahı işlememek.

TEVBELERİN KABUL OLDUĞU YER

Bir kimse büyük bir günah işler. Yaptığı işten son derece pişmanlık duyup, günâhının affı için, mağfiret talep edeceği bir yer arar. Ancak, Hacc edip, Arafat dağında, Cenâb-ı Hakk’a ellerini kaldırmaktan başka, yol bulamaz. Sonunda Hacca gitmeye karar verir ve kölesiyle beraber, mübârek beldelerin yolunu tutarlar.

Hac menâsikini sırasıyla yapıp, sıra Arafat’ta vakfe yapmaya gelir. Artık fırsat zamanıdır. Ellerini Erhamü’r-râhimîn olan Cenâb-ı Hakk’a kaldırıp, içten ve samîmî yakarışlarla affını talep eder. Cenâb-ı Hak’tan affedildiğine dâir bir işâret beklemektedir. Gözleri hep o işâreti arar.

Vakfeyi îfâ ettikten sonra Müzdelife’ye geldiklerinde, kıymetli eşyalarından birini, Arafat’ta unuttuğunu hatırlar. Hemen kölesini Arafat’a gönderir.

Köle vakfe yaptığı mahalde o kayıp eşyâyı bulup, Müzdelife’ye geri dönecekken, bir cemaat görür. Ellerine aldıkları süpürgeler ile Arafat sahrasını süpürürler.

Merakla onlara yaklaşarak sorar:

— “Bu boş meydanı niçin süpürüyorsunuz, hem ortada görünen bir kirlilik de yok!” İçlerinden biri:

— “Bu gün Arafat’ta vakfe yapanlar, bütün günâhlarını burada bıraktılar. Onları süpürüyoruz” der. Köle tekrar:

— “Yâni, Arafat’ta duâ edenlerin tamâmı, affolundu mu, diyorsunuz?” Cemâatten biri:

— “Evet, tamâmı affolundu. Hattâ zinâ edenler dahi bağışlandılar” diye cevap verir.

Köle Müzdelife’ye vardığında getirdiği eşyâyı teslim edip, olup bitenleri Efendisine anlatır. Ne zaman ki köle: “Hattâ zinâ edenler dahi affolunmuş” deyince, efendisinin göz yaşlarına hakim olamadığını görür. İşlediği günahtan haberi olmadığı için, sevinmesi gereken bu habere, efendisinin ağlamasına bir mânâ veremez.

Dökülen yaşlar, sevinç gözyaşlarıdır. Cenâb-ı Hakk’ın kendisini affetmesi ve gönderdiği işaretle bunu kendisine haber vermesine teşekküren, adam şöyle der:

“Rabbim beni affetmiş. Ben de seni azat ediyorum. Cenâb-ı Hak bizleri günâha düşmekten muhâfaza buyursun.”



Eğer içinde kul hakkı bulunan bir kötülük işlenmişse onun hakkını ödemek, helalleşmek de gerekir.

Allah'a, Peygambere, Ahiret gününe ve İslam'ın emrettiği diğer hususlara inanan bir kişi, işlediği günahlardan dolayı kesinlikle ümitsizliğe kapılmamalı ve ilahi rahmetten ümidi kesmemelidir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulur:

Ey Muhammed, de ki; Ey kendilerine kötülük edip aşın giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidiniz! kesmeyin. Doğrusu Allah, günahların hepsini bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır. Merhametlidir."[1]

Bundan dolayı, günahkar kişi işlediği günahların büyüklüğüne değil, Cenab-ı Hakk'ın rahmetinin genişliğine bakmalıdır.

Allah şüphesiz daima tevbe edenleri sever."[2]

Onlar fena bir şey yaptıklannda veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı anarlar.
Günahlarının bağışlanmasın) dilerler. Zaten günahtan Allah'tan başka kim bağışlayabilir? Ve onlar, bile bile yaptıklarında ısrar etmezler."[3]

Allah'tan mağfiret dite, Allah bağışlar ve merhamet eder."[4]

Dinimiz, tevbe ve istiğfarı, Allah ile kul arasında gerçekleşen bir olay olarak görür. Müslüman tevbe ve bağışlanma dilerken, başka bir yardımcıya ve aracıya gerek duymadan görevin! yerine getirebilir. Allah'ın biz kullarına açmış olduğu tevbe kapısını sık sık çalmalı, bağışlanma dilemeli ve gerçek huzurun bunda olduğunu bilmeliyiz.

Sevgili Peygamberimiz, bizlerin tevbe etmesinden dolayı Rabbimizin sevincinin ıssız çölde devemizi kaybedip de tekrar bulduğumuzdaki sevincimizden daha fazla olduğunu haber vermektedir.[5]

Muhterem Mü'minler!

Yaptığımız bu kadar günah ve isyana rağmen, bu kadar kolaylıklar ve müjdeler veren yüce Allah'a karşı, nasıl tevbe etmeyelim, nasıl günahlarımızdan temizlenmeyi ondan istemeyelim? Fahr-i Cihan Efendimiz dahi, "Ben günde yetmiş kere Rabbime istiğfar ederim"[6] demiştir. Kul, tevbe ve istiğfar ile Rabbine yönelince, Allah'ın rahmet deryası coşar, o kulun, günahım yıkar, temizler, kulun gözünden akan bir damla pişmanlık yaşı üzerine, ilahi rahmet yağmurlarım yağdırır, kalpteki çeri, çöpü temizler, giderir. Demek ki tevbe ve istiğfar, kul için bizatihi rahmettir. Tevbe ve istiğfar, insan ruhunu sıkıntılardan kurtaran bir ilaçtır.

Önemli olan, can boğaza gelmeden önce, Yüce Allah'ın rahmet kapılarından gereği kadar faydalanmalı ve tevbemizi geciktirmemeliyiz.
-------------------------------------------------------------------------------
[1] Zümer 53
[2] Bakara: 222
[3] Al-i İmran:135
[4] Nisa: 106
[5] Riyazüs Salihin,C.1, S. 19
[6] Riyazüs Salihin, C.3,S.387
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
TEVBE SURESİ TÜRKÇE MEALİ umut Kur'an-ı Kerim Mealleri 0 14 September 2009 23:00
DUÂNIN KABUL EDİLMESİNİN ŞARTLARI umut Cuma Sohbeti 0 25 April 2008 09:54

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.