28 February 2013, 22:17
|
Mesaj No:1 |
|
Papatyam Editörü
Durumu: 
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
|
LİNÇ KÜLTÜRÜ
LİNÇ KÜLTÜRÜ  Öyle bir kulüp düşünün ki… 1.5 yıla inanılmaz bir başarı sığdırıyor. Önce Türkiye Kupası’nı kazanıyor. Ardından Fenerbahçe’yi şampiyonluktan ediyor. Süper kupayı alıyor. 27 yıllık şampiyonluk özlemine son veriyor. İlk kez Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ediyor. Trabzonsporlular, bunları rüyasında görse inanmazdı. Hatta Bross’tan sonra bu başarıların yarısına bile razıydı… Sadri Şener ve Şenol Güneş önderliğinde Trabzonspor, tarihinin en parlak dönemlerinden birini yaşadı. 3 temmuz düşüşün başlangıcı Ne var ki 3 temmuz sonrası düşüş başladı. 2011-12 sezonu 4. tamamlandı. Şampiyonlar Ligi’nde İnter’in şikesi olmasa gruptan da çıkacaktı. Bu sezon başı ise başarısızlığın sinyalleri Videoton maçıyla geldi. Avrupa Ligi’ne ön elemede veda etti. Ligde beklentilerin çok gerisinde kaldı Tutunacağı tek dal kaldı, o da Türkiye kupası. Bu durum irdelenmeli ve araştırılmalıdır. Şenol Güneş istifa etti. Şimdi de ”Sadri Şener ve yönetim istifa” sesleri yükseliyor. Bunlar futbolda olağan gelişmelerdir. Eğer bir yerde başarısızlık varsa, istifa da vardır. Büyük hata küçük hataların toplamından ibarettir… Ancak teşhisi doğru koymak gerekir. Başarısızlığın nedeni, ya da nedenleri nelerdir. Büyük hata küçük hataların toplamından ibarettir. Hiç bir zaman tek başına büyük hata diye bir şey yoktur. Küçük hatalar toplanır, büyük hata meydana gelir. Başkanı, yönetimi, hocası elbette önemlidir. Transfer hataları, diğer doğruları alır götürür. Doğru teşhis için bu da yetmez. Trabzonspor transfer yanlışlarını yıllardır yapıyor. Camianın yapıcı bir tutum sergileyememesi de önemlidir. Taraftarların yeterli destek verememesi de… Neticede bu iş bir kültür meselesidir. Fenerbahçe’nin şike yapan Başkan’a sahip çıktığı kadar, Trabzonspor takımını şampiyon yapan Başkan’a sahip çıkamamıştır… O muhteşem başarının yerle bir olması için bu nedenler yeterli mi? Sizi bilmem ama bence yine yeterli değil. Sonuçta ortada büyük bir başarı var. 3 kupa kazanmışsınız. Şikesiz 82 puan toplamışsınız. Bu puanı yakın zamanda başka bir takım toplayamaz. Devlet seyretti, kadro korunamadı Transferde hata yapıldı… Bir kulüp bu başarılardan sonra, bugünkü noktaya nasıl gelir? Hemde çok kısa sürede… Uçağın yere çakılması gibi… Devlet başarınızın çalınmasına seyirci kalmasa, belki de olayın akışı değişecek. Adalet duygunuz sarsılırsa geleceğe güvenle bakamazsınız. İnancınızı yitirirseniz mücadele gücünüzü kaybedersiniz. Enerjinizi rakiplerle mücadeleye değil, kupayı almaya harcarsınız. Trabzonspor’un yaptığı gibi. Ne tam olarak lige odaklanabildi… Ne de kupanın alınmasına… Sunay Akın, Faruk Özak’a diyor ki ; ”Umudumuzu çaldınız” Umudu çalınan insanlar nasıl başarıl olacaktı? Bunu hesaba katmadan, ”Trabzonspor neden başarısız?” diye sorarsanız olmaz. ”Aziz Yıldırım eğer Trabzonspor’un ritmini bozmasaydı, bugün Trabzonspor Türkiye’nin 1 numarası olmaya devam edecekti” dersem kim itiraz edebilir. Ya da bu sezon, ”hakem hatalarından en az 10 puan kaybettik” dersem kim karşı çıkabilir. Ekleyin o 10 puanı, şimdi zirvedesiniz. Yara derin… Sorun büyük… Kongre… Ama nasıl? Sadece Sadri Şener, Şenol Güneş ve oyuncular suçlanarak işin içinden çıkılmaz. Kadronun korunamaması tek başına bir şey ifade etmez… Transfer yanlışları durumu açıklamaz. Oyuncuların yetersizliği kimseyi tatmin etmez. Devletin hakkı hak edene teslim etmemesi hataları hafifletmez. Büyük hata küçük hataların toplamından ibarettir. Hata hatayı doğurdu. Bu günlere gelindi… Artık sahada kaybetme korkusu kazanma arzusunun önüne geçmiş bir Trabzonspor var… Bundan sonra ne olur? Tek çözüm işi bilen bir yönetim. Bunu elde etmek kolay değil. Kaldı ki iyi yönetimin de bildiğini uygulamak için zamana ihtiyacı var. Bu yönetim gitsin… Peki, yerine ne gelsin? Belli değil… Adayların Projesi Şener’in başarısızlığı Herkesin kafası karışık. Çünkü adayların en büyük projesi, Sadri Şener ve ekibinin başarısızlığı. Kongreler bir boşluğu doldurmak için yapılmaz. İhtiyacı karşılayacak donanımda ve hazırlıkta olmak gerekir. Bugüne kadar hep ne yaptık. Yönetimler başarısız olunca ”linç kampanyaları” düzenledik. ”Bu yönetimden kurtulalım, sonrasına bakarız’ dedik. Yerine ne koyacağınız, mevcudun gitmesinden daha önemlidir. Bugün kongre demek belirsizlik demektir. Trabzonspor’un yapacağı en büyük hata, belirsizliğe teslim olmaktır. Zaten 10 ay sonra seçim var. Niye acele ediyoruz ki? Planıyla, programıyla, projesiyle dört dörtlük hazır olan bir yönetim var da biz mi bilmiyoruz? Kimse kimseyi kandırmasın… ”Hazır yönetim başarısız olmuş, kongre yapalım” demek, sorumlu bir anlayış değildir. Bu linç kampanyası Trabzonspor’a yakışmıyor. Hizmet edenler Trabzonspor’a yakışır bir şekilde uğurlanmalı… Gelenler de başarıyı inşaa edecek hazırlıkta olmalıdır… Başarı ve Başarısızlığın tutsağıyız Mevcut yönetimin yanlış yapması, daha büyük yanlışlar yapılmasını gerektirmez. Başarılıyken olimpiyata 61 bin kişi toplanacak… Başarısızken Avni Aker dolmayacak… Bu büyük takıma yakışmıyor… Başarı iyi, doğru ve güzel davranışları… Başarısızlık hatalı, eksik ve çirkin davranışları tetikliyorsa… O zaman biz başarı ve başarısızlığın tutsağıyız demektir. Bu anlayışla hiç bir zaman doğruyu bulamazsınız. Biz önce bu tutsaklıktan kurtulacağız. Başarı, başarısızlıkta birbirlerine güvenenlerin, dayanışmayı sürdürenlerin hakkıdır. Bunları yapamayanlar ise her şeye müstahaktır…
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
|
 |
| Bookmarks |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
Tefekküre Davet Köşesi |
|
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın
|
