|
Öyküler & Hikayeler Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Öykülere, Hikayelere Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz... |
|
Seçenekler |
19 September 2007, 20:11 | Mesaj No:1 |
Durumu:
Papatyam No :
824
Üyelik T.:
06 April 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
|
[size=12]BABAM SEYREDİYOR[/size]
[size=12]BABAM SEYREDİYOR[/size] [size=18px]Ortaokulda okuyan ve kısa bir süre önce annesini kaybeden genç, babasıyla birlikte yaşıyordu. Babasıyla aralarında çok güzel bir dostluk vardı. Genç okulun futbol takımındaydı.Takımdaydı ama, ufak-tefek yapısı ve tecrübesizliği sebebiyle hoca ona bir türlü maçlarda görev vermiyordu. Bu yüzden her zaman yedek kulübesinde otururdu. Buna rağmen babası hiçbir maçını kaybetmez ve her zaman ayağa kalkar tezahürat yapardı. Liseye başladığında yine sınıfın en sıska öğrencisiydi.Fakat babası onu hep futbol oynamaya teşvik etti; bununla birlikte,eğer istemezse oynamayabileceğini de belirtti. Delikanlı futbolu seviyordu ve takımda kalmaya karar verdi.Her idmanda elinden geleni yapıyor takımın as oyuncusu olmaya gayret ediyordu.Ama sürekli yedek kulübesinde oturmaktan kurtulamadı. İnançlı babası tribünde her zaman ki yerini alıp oğlunu desteklemek için tezahürat yapmaya devam ediyordu. Genç üniversiteye başladığında futbol onun için önemini kaybetmeye yüz tuttu,ama yine de elinden geleni yaptı.Herkes onun okul takımına giremeyeceğinden emin olsa da o bunu başardı. Takımın antrenörü onu listeye dahil ettiğini,Çünkü her idmana yüreğini koyduğunu ve takımın diğer üyelerini de şevke getirdiğini itiraf etti. Takıma girebildiği onu o kadar heyecanlandırdı ve sevindirdi ki, soluğu en yakın telefon kulübesinde aldı ve babasına müjdeyi verdi. Onun bu başarısına sevinen baba mutluluğunu paylaştı ve kendine maçların sezonluk biletlerini göndermesini istedi. Üniversitede dört yıl boyunca hiçbir idmanı kaçırmayan genç,ne yazık ki hiçbir maçta oynayamadı. Futbol sezonunun sonlarına doğru,büyük bir eleme maçının idmanı için sahaya çıkmaya hazırlanan gencin yanına, elinde telgrafla antrenörü geldi.Delikanlı telgrafı okuyunca ölüm sessizliğine büründü. Güçlükle yutkunarak hocasına şunları söyledi: "Bu sabah babam ölmüş izninizle bu gün idmana gelmesem?" Hocası onun şefkatle boynuna sarıldı ve"bu hafta dinlen evlat" dedi.Ve cumartesi günkü maçada gelmeyi aklından geçirme." Cumartesi geldi çattı,ama okul takımının durumu hiç de iyi değildi.Maçın sonlarına doğru sessizce bir kişi soyunma odasına girdi,formasını ve futbol ayakkabısını giyip sahanın kenarına çıktı. Babası ölen ufaklıktı bu! Antrenör ve oyuncular bu azimli arkadaşlarını bu kadar kısa sürede tekrar aralarında görmekten son derece şaşkındılar.. Hocasının yanına giden genç "Lütfen izin verin oynayayım" dedi. "Bu gün oynamak zorundayım." Hocası önce onu duymamış gibi davrandı.Böylesine zor bir eleme maçında takımının en kötü oyuncusunu sahaya çıkarmasına imkan olmadığını düşünüyordu.Ama genç o kadar ısrar etti ki,sonunda ona acıyan hocası razı oldu. Gencin oyuna girmesinin üstünden çok geçmemişti ki, hem hoca, hem oyuncular hem de arkadaşları gördüklerine inanamadılar.Daha önce hiç oynamamış bu meçhul ufaklığın her hareketi harika, attığı her pas isabetliydi.Karşı takımın oyuncuları onu durduramıyordu. Koşuyor pas veriyor, savunmaya geçiyor ve maçın yıldızı gibi parlıyordu.Sonunda gencin takımı aradaki farkı kapattı,nihayet atılan gollerle de beraberliği yakaladı.Ve son saniyelerde ufaklık topu tek başına sürükleyip herkesi geçti ve galibiyet golünü attı. Maç bitmişti, okulun taraftarları sevinç çığlıkları atıyor, arkadaşları ufaklığı omuzlarında taşıyordu. Seyirciler stadyumu terk ettikten, oyuncular duşlarını alıp soyunma odasına boşalttıktan sonra, takımın hocası ufaklığı bir köşede tek başına sessizce oturduğunu fark etti. Yanına gidip: "Evlat, inanmıyorum. Bu gün bir harikaydın" dedi."sana ne oldu bunu nasıl yaptın anlat bana "dedi. Hocasına bakan genç gözleri dolu dolu şunları anlattı: "Babamın öldüğünü biliyorsunuz. Peki onun gözlerinin görmediğini de biliyor muydunuz?" Delikanlı güçlükle yutkundu,Gülümsemeye çalıştı."Babam bütün maçlara geldi.Çünkü görmediği halde beni desteklemek istiyordu. Ve ilk defa bu gün beni görebilirdi.Ben bu fırsatı kullanmak ve oynayabildiğimi ona göstermek istedim! "[/size]
__________________
AYAT SUNULMUŞ BİR ARMAĞANDIR İNSANA!!!!! [ |
20 September 2007, 09:27 | Mesaj No:2 |
Durumu:
Papatyam No :
553
Üyelik T.:
07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
|
[size=12]BABAM SEYREDİYOR[/size]
[size=18px]Harika bir yazı okurken çok duygulandım. İnsan babsız olunca daha bir manalı geliyor böyle yazılar eline sağlık[/size]
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ
BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE[/size] |
12 February 2008, 01:49 | Mesaj No:3 |
Durumu:
Papatyam No :
269
Üyelik T.:
01 April 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:ERZURUM
Yaş:45
|
[size=12]BABAM SEYREDİYOR[/size]
helal o babaya ne denirki
__________________
KİŞİSEL NEYİMİZ VARKİ İMZAMIZ OLSUN |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
Eğer içki gibi,diğer günahlar da size sarhoşluk verseydi, | PESTEMAL | Dini Sohbetler | 0 | 16 October 2009 11:39 |
İşte, 2008 yılında burcunuza göre iş hayatınızın size getirecekleri: | PESTEMAL | Genel Astroloji-Fal Dünyası | 0 | 10 March 2008 12:44 |
Sevgilerimi Yolluyorum Size | Papatyam | Deneme & Düz Yazılar | 2 | 28 April 2006 18:42 |
Bu Resim Size Neyi Çağrıştırıyor??? | Papatyam | Her Telden Resim | 10 | 01 April 2006 22:39 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |