:::::TIP SÖZLÜĞÜ::::: - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.GENEL SAĞLIK.::. > Sağlık ve Hastalıklar

Sağlık ve Hastalıklar Sağlığımız ve Hastalıklar İle İlgili Merak Ettiğiniz Herşeyi Burada Bulabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 27 May 2008, 18:00   Mesaj No:1

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart :::::TIP SÖZLÜĞÜ:::::

:::::TIP SÖZLÜĞÜ:::::

:::::TIP SÖZLÜĞÜ:::::

[color=black]ABORTUS: Çocuk düşürme,düşük.

ABDOMİNAL: Karınla ilgili, karına ait

ABSANS: Kısa süreli şuur kaybı.

ABSE: Çevre dokulardan kese tarzında doku ile sinirli içerisi cerahat ile dolu oluşum.

ABSORBSİYON: Emilme, örn.sindirim, gıdaların barsaklarda absorbsiyonudur denilebilir.

ADAPTABİLİTİ: Çevre şartlarına uyabilme yeteneği, intibak kabiliyeti

ADİNAMİ: Kaslarını güç kayıbı

ADNEKSİTİS: Yumurtalık ve yumurtalık yolları iltihaplanması

ADRENALİN: Böbreküstü bezlerinin iç kısımları tarafından salgılanan bir hormondur. Tabiatta bu hormonun görevi, organizmayi acil harekete hazırlamaktır ve etkisini, nabzın atışı, kanın iç organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi, karacigerdeki glikojenin glikoza değismesi ve böylelikle acil bir enerji kaynağı saglanması şeklinde gösterir.

AFAKİ: Gözde, lensin olmaması.

AFAZİ: Beyindeki ilgili alanların tahribi sonucu, konuşma veya konuşulanı anlama yeteneğinin kaybı. Disfazi, ayni durumun daha hafif bir formudur.

AFOİNİ: Ses kaybI. Kısmi veya tam olabilir.

AFRODİZYAK: Cinsi arzuyu artırıcı maddeler, ilaçlara verilen isim.

AFT: Ağız mukazasında görülen, küçük beyaz leke şeklindeki ülser

AGLÜTİNASYON: Sivi bir süspansiyonda, ufak cisimciklerin bir araya gelip birbirlerine yapışmasıdır.

AGORAFOBİ: Geniş, açık bir sahada yalnız kalınca hissedilen, kontrol edilemeyen bir korkudur.

AJİTASYON: Kişinin etrafa saldırganlıgı, aşırı aktivitesi ile karakterize durum.

AJİTE: Rahatsız, huzursuz, taşkınlık yapan.

AKKOMODASYON: Gözün optik sisteminin çesitli uzaklıklara uyum yaparak net görmenin saglanması.

AKNE: Yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir deri hastalığıdır.

AKONDROPLAZİ: Tedavisi olmayan, sebebi bilinmeyen kalitsal bir cücelik tipidir. Gövde normal büyüklüte olup, kol ve bacaklar anormal derecede kısa ve baş normalden büyüktür.

AKRODERMATİT: El ve ayak derisinin iltihaplanması

AKUSTİK SİNİR: İşitme siniri.

ALBA: Beyaz

ALLANTOİN: Ürikasidin kristalleşmesi ile oluşan beyaz kristalleşmiş madde

ALLERJEN: Allerji yaratan etken

ALVEOL: Akçiğer hava keseçiği

AMBLİYOPİ: Gözde belirli bir bozukluk olmaksızın oluşan görme tembelliği.

AMENORE: Aybaşı yetmezliği

AMİLAZ: Amilaz nişastayı dikstrin ve maltoza çeviren enzim

AMİNAZ: Aminoasitlerin yapısındaki amino gruplarını parçalayıcı enzim

AMNEZİ: Hafızanın kısmen veya tamamen kaybolması.

ANAL: Anüs, makat

ANALJEZİK: Ağrı kesici.

ANAREOBE: Anaröb, oksijensiz ortamda yaşayan mikro organizma

ANEMİ: Kısaca, halk arasında kansızlık olarak bilinen anemi, alyuvarların sayı olarak az olması ve alyuvarların içerisinde bulunan hemoglobin adı verilen maddenin miktarının azlığıdır.

ANEMİK: Kan degerleri düşük olan, yani kan sayımında eritrosit sayıları ve hemoglobin mıktarı düşük olan kişi.

ANEMNEZ: Hastanın tıbbi hikayesi

ANERJİ: Özel bir antijene cevap verilmemesi hali. Organizmanin savunma yeteneğinin kaybolması.

ANESTEZI: Doktorlar, ameliyat sırasında ağrı duymaması için, ameliyattan önce hastaya bir iğne yapar yada solunum yoluyla bir gaz verirler. Hastanın bilincini yitirerek uykuya geçmesine narkoz, böylece vücudundaki ağrıları duyamayacak duruma gelmesine anestezi, bu duyu yitimine yol açan maddelere de anestezik denir.

ANJİNA PEKTORİS: Kalp anjini, Göğüste şiddetli ağrı nefes alamama ve baygınlık ile seyreden ani nöbetlerle belirgin durum.

ANKSIETE: İç sıkıntısı, iç daralması.

ANOREKSİ: Anorexia Nervosa, özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna ragmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bir bozukluktur.

ANOSMİ: Koku alamama, nezle grip gibi enfeksiyonlarda olabildiği gibi koku siniri ile ilgili beyin bölgesindeki patolojilerde de görülebilir.

ANSEFALİT: Beyin iltihabi.

ANTİBAKTERİAL:
Bakterileri öldürücü[color=black]

ANTİBODY: Antikor, herhangi bir antijene karşı vucutta oluşan bağışıklık cisimciği

ANTİDİABETİK: Şeker hastalığına karşı kulanılan madde veya ilaç

ANTİENFLAMATUAR: İltihabı reaksiyonu önleyen madde, ilaç...

[color=black]ANTİFLOGİSTİK: İltihapları önleyici
ANTİHİPETENSİF: Yüksek tansiyon

ANTİMİKOTİK: Mantarların gelişimini durdurucu veya öldürücü

ANTİPİRETİK: Ateş düşürücü

ANTİSEPTİK: Mikroplar öldürücü

ANTİÜRETİK: İdrar oluşasını azaltıcı madde veya ilaç

ANTİVİRAL: Virüslere karşı etkili, virüsün etkisini kıran veya azaltan

ANÜS: Makat

APANDİSİT: Kör bağırsak iltihaplanması

APATİ: Kayıtsızlık, duygusuzluk

APNE: Geçici nefes kesilmes

APOFİLAKSİ: Kanın enfeksiyon etkenlerine karşı antikor oluşturma yeteneğinin azalması

APOPLEKSİ: Beyin kanaması

ARİTMİ: Kalp ritim bozuluğu

ARTERİOSKLEROZ: Damar sertliği

ARTERYOSKLEROZ: Damar sertliği

ARTRİT: Eklem iltihaplanması

ARTROZ: Eklem yıpranması veya bozulması

ASPERGİLLOMA: Aspergillus mantar grubu ebep olduğu enfeksiyon, özelikle akçiğerde meydanagetirdiği tümrü andıran nodüler-kitle

ASTIM: Nefes darlığı

ATEROJEN: Deride gelişen düzensiz şişlikler, deri kisti, yağbezi

ATRİUM: Kalp kulakcığı

ATROFİ: Beslenme yetersizliği veya sağlıksız beslenme sonucu bir organ veya oluşumun normal yapı ve görevini kaybetmesi

AVİTAMİNOZ: Vitamin yetersizliği





.
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 27 May 2008, 18:04   Mesaj No:2

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart :::::TIP SÖZLÜĞÜ:::::

[color=blue]BAĞIRSAKFLORASI: Bağırsaklardaki bakterilere verilen isim, toptan faydalı veya zararlı hepisi

BERİ-BERİb][color=blue]: Vitamin B1 (tiamin) eksikliğiyle oluşan el ve ayaklarda poli nevrit ile oluşan hastalık

BORRELİOZ: Kenenin taşıdığı virüsun sebep olduğu enfeksiyon

BOTULİSMUS: Basillus Botulismus toksinleri ile meydana gelen zehirlenme

BRADİKARDİ: Kalbin dakikadaki atım sayısının azalması

BRAKİYALJİ: Kol ağrısı.

BRONŞİT: Bronşların iltihaplanması

BRONCHİOLİTİS: Solunum sisteminin en küçük fonksiyonel üniteleri olan bronşiollerin iltihabına denir.

BROŞODİLATASYON: Broşları genişletici

BÜL: Ciltte içi sıvı dolu kabarık oluşumlar. Çapları0.5 cm'den büyüktür. Küçük olanlarına vezikül denir.

BÜLLÖZ: Büllerden oluşan lezyon.



.
.
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 27 May 2008, 23:26   Mesaj No:3

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart :::::TIP SÖZLÜĞÜ:::::

CAISSON HASTALIĞI: Vurgun. Dalgıçlarda ve çok yükselen havacılarda atmosfer basıncının ani değişimlerine bağlı olarak meydana gelir.

CANDIDA: Bir mantar çeşidi.

CANDİDA: Küf mantarı

ÇEKUM (Caecum): İncebarsakla kalınbarsağın birleştiği yerdeki kesedir. Bu bölgede, iltihaplanma, ülserasyon veya kanser görülebilir.

CERAHAT: Alyuvarlar, bakteri ve yıkılmış doku kalıntıları gibi iltihap ürünlerini kapsayan doku sıvısıdır.

CERRAHİ: Tıbbın en eski dallarından biridir. İlaçla ya da başka tedavi yöntemleriyle iyileştirilemeyen hastalıkların, yaralanmaların, vücuttaki yapı bozukluklarının ameliyatla onarılmasına ya da hastalıklı organı kesip çıkararak iyileştirilmesine dayanır.

CERUMEN: Kulak kiri. İnsan kulağında normal olarak bulunan balmumu kıvamındaki salgıdır. Bu salgının fazlalığı, kulak tıkanması ve geçici sağırlığa yol açar.

CESTODIASIS: Yassı solucan enfeksiyonudur.

ÇIBAN: Çıbanlar, derideki ter bezleri veya kıl keselerinin enfeksiyonlarıdır.

ÇİÇEK: Akut, enfeksiyöz bir hastalıktır. Her yaşta ve her cinsten kişiler bu hastalığa yakalanabilir. İki tipi vardır: Variola major ve variola minor.

ÇİL: Deride, güneşe maruz kalma sonucu beliren, ufak lekelerdir. Bunlar, daha fazla, lokalize güneş yanıklarına benzetilebilir ve ekseriyetle sarışın veya kızıl saçlılarda görülen melanin pigmenti birikimidir.

COLON İRRİTABİLE: Kolon hasaslaşması

COR: Kalp.

COXAE: Kalça kemiği.

CYSTİTİS: Mesane iltihaplanması
.
.
.
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 27 May 2008, 23:33   Mesaj No:4

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart :::::TIP SÖZLÜĞÜ:::::

DAKRİYOADENİT: Gözyaşı bezi iltihabı.

DAKRİYOLİT: Gözyaşı taşı.

DAKRİYOSİSTEKTOMİ: Gözyaşı kesesinin ameliyatla çıkartılması.

DAKRİYOSİSTİT: Gözyaşı kesesi iltihabı.

DAKRİYOSİSTOGRAFİ: Kontrast madde verilerek gözyaşı kesesi ve kanalının radyolojik olarak incelenmesi.

DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ: Gözyaşı kanalının tıkalı olduğu durumlarda uygulanan, kesenin burun boşluğuna diranajını sağlayan ameliyat.

DALTONİZM: Renk körlüğü.

DANSİMETRE: Yoğunluk ölçen cihaz.

DEBİLİTE: Zeka geriliği.

DEFEKASYON: Dışkının dışarı atılması.

DEFEKT: Eksiklik, kusur.

DEF-İ HACET: Dışkı

DEFİBRİLATÖR: Kalbin normal dışı hızlı atımını durdurarak tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlayan araç.

DEFLORASYON: Kızlık zarının yırtılması.

DEFORMASYON: Şeklini bozma.

DEFORMİTE: Şekil bozukluğu.

DEJENERASYON: Dokuların normal yapılarının bozulup normal fonksiyonlarını yapamıyacak hale gelmeleri.

DEKOMPRESYON: Baskı yapan gücün veya baskının kaldırılması.

DEKONJESSAN: Konjesyonu (şişme) azaltan, dekonjessif.

DEKÜBİTİS: Yatalak olanlarda hareketsizlik sonucu sırtta ve kalçalarda açılan yaralar.

DELİRİUM: Zehirlenmeler, ateşli hastalıklar, epilepsi, histeri ve akıl hastalıklarında görülebilen, titreme, hallüsinasyonlar ve saldırganlıkla birlikte bilincin kaybolması tablosuna verilen isim.

DEMANS: Bunama, muhtelif formları vardır. Senil Demans, Presenil Demans, Toxic Demans.
DEMENS: Bunama

DEMİYELİNİZASYON: Sinir liflerinin etrafını saran myelin tabakasının kaybı.

DEMONSTRASYON: Göstererek öğretme.

DEMORALİZASYON: Moral çöküntü.

DEONTOLOJİ: Aynı meslek grubunda olan insanların birbirleri ile olan ilişkilerinde uyulması öngörülen ahlaki, moral değerler.

DEPİLASYON: Kılların çıkartılması işlemi.

DEPRESYON: Ruhi çöküntü

DEPRESYON: Ruhsal ve bedensel çöküntü, isteksizlik.

DERMABRAZYON: Deri üzerindeki benler veya yara izlerini ortadan kaldırma amacı ile yapılan kazıma işlemi.

DERMATİT: Cildin iltihabi durumu.

DERMATOLOJİ: Cildiye, cilt hastalıklarını inceleyen bilim dalı.

DERMİS: Ciltte en üst tabaka olan Epidermis'in altındaki tabakaya dermis adı verilir.

DİABET: Şeker hastalığı

DİFTERİ: Kuşpalazı

DİSK HERNİSİ:Bel fıtığı

DİSKRAZİ: Herhangi bir vücut sıvısının normal birleşimini kaybetmesi, vücut sıvısının yapısal unsurları arasındaki dengenin bozukluğu ile belirgin durum

DİSMENORE: Ağrılı ve sancılı adet görme

DİSMENORE: Sancılı adethali

DİSPEPSİ: Hazımsızlık, sindirim yetersizliği

DİSPNÖ: Nefes darlığı

DİSTONİ: Kas tonüsünün bozulması

DİSÜRİ: Ağrılı idrar yapma

DİSÜRİ: İdrar yapmakta zorlanma
DİÜRETİK: İdrar atırıcı


DİYARE: İshal

DİZANTERİ: Ağrılı ve sancılı ishalle beliren, yaralara yolaçan bulaşıcı, salğın hastalık

DRASTİK: Kuvvetli müshil yapıcı

DÜŞÜK: Fetusun, gebeliğin 28. haftasından önce ölümü, ve rahmin dışa atılmasıdır.
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 27 May 2008, 23:44   Mesaj No:5

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ynt: :::::TIP SÖZLÜĞÜ:::::

E.E.G: Elektroansefalografi kelimesi için kullanılan kısaltma.

E.K.G: Elektrokardiogram kelimesi için kullanılan kısaltma.

EDEMA: Ödem, vücudun her hangi bir yerinde hücre dışında anormal su birikmesi.

EPİDİDİMİT: Testis üstbezinin iltihaplanması

EFERVESAN: Suya atıldığı zaman küçük gaz kabarcıkları çıkartarak köpüren, eriyen.

EFFEKT: Tesir, etki.

EFFEKTİF: Etkili, tesirli.

EFFÜZYON: Vücut boşluklarında veya doku içerisinde sıvı birikmesi. "Plevral effüzyon" iki plevra yaprağı arasında sıvı birikmesidir.

EİJAKULASYON: Boşalma (meninin penisten boşalması)

EKİNOKOK: Köpek ve kurtlar, nadiren kedilerde bulunan bir parazit olup larvaları memeli canlılarda büyüyerek hidatik kistleri yaparlar.

EKLAMPSİ: Gebelerde plasentadan gelen toksinlerle oluşan bilinç kaybı ve konvulsiyonlarla birlikte seyreden tablo.

EKLAMPSİ: İlerlemiş gebeliklerde veya doğumdan hemen sonra yüksek kan basıncı, ödem ve idrarda protein yükselmesi ile karekterize nöbetler ve önlem alınmazsa bilincin kaybolması hali.

EKO: Yankı.

EKOENSEFALOGRAM: Beynin ekoensefalografi ile elde edilen çizelgesi.

EKOKARDİYOGRAM: Ekokardiyografi yoluyla elde edilen çizelge.

EKOKARDİYOGRFİ: Kalp, damar sisteminin teşhisinde kullanılan ultrasonik bir yöntem.

EKOLALİ: Hastanın kendisine söylenilen sözleri anlamsız şekilde aynen tekrarlaması.

EKSALASYON: Vecit, kendinde manevi kuvvetler hissetme

EKSİZYON: Bir dokunun çıkartılıp atılması.

EKSOJENİK: Hariçi olan

EKSOKRİN: Salğısını kana aracılığı ile aktaran

EKSOKRİN: Salğısını kanal aracılığı ile dışarı atan

EKTAZİ: Genişleme.

EKTODERM: Derinin en dış tabakası.

EKTOPİ: Her hangi bir organın normal bulunması gereken yerde değilde, vücudun başka bir yerinde olması hali.

EKTROPİON: Göz kapaklarının serbest kenarlarının dış tarafa kıvrılmaları.

EKZEMA: Deride kızarıklık, şişme, veziküller, kaşıntı gibi belirtilerle görülen daha çok psikosomatik nedenli cilt rahatsızlığı. Akut ve Kronik diye ayrıldığı gibi Yaş ve Kuru ekzema cinsleri de vardır.

ELEKTROANSEFALOGRAFİ: Beynin elektriki faaliyetlerinin grafik olarak gösterilmesi.

ELEKTROKARDİOGRAFİ: Kalp adelesinin faaliyetlerinin grafik olarak gösterilmesi.

EMPİRİK: Tecrübeli

EMPOTANS: İkdidarsizlik,

ENDEMİK: Beli bir bölgede sıkca görülen

ENDOJENİK: Dahili olan

ENDOKADİT: Kalbin iç yüzeyindeki zarın iltihaplanması

ENDOKRİN: Iç salğı yapan, salğısını kana veya lenfe aktaran

ENDOKRİN: Salğısını kana ve lenfe akıtan

ENDOKRİNOLOG: Endokrin sistemin yapı, patolojileri ve tedavisi konusunda uzman kişi.

ENDOKRİNOLOJİ: İç salgı bezlerinin fonksiyonlarını, normal dışı çalışma sonucu oluşan hastalıklarını ve bunların tedavilerini inceleyen tıp dalıdır.

ENDOMETRİT: Rahim mukazasının rahim dışında iltihaplanması

ENDOMETRİUM: Rahim mukozası

ENFEKSİYON: Bulaşıcı

ENKÜBASYON: Hastalığa sebep olan bakteri veya virüsün vücuda girdikten sonra hastalığın ortaya çıkmasına kadar geçen süre, kuluçka devresi

ENKÜBASYON: Hastalığa sebep olan etkenin vücuda girişi ile hastalık belitilerinin ortaya çıkması arasında geçen zaman

ENSEFALİT: Beyin iltihaplanması

ENSEFALON: Beyin.

ENTERAL: Bağırsal yoluyla

ENVAZYON: Yayılma, örneğin kafatasındaki bir tümörün beyin dokusuna envazyonu denince tümörün beyine yayılması kastedilir.

EPİLEPSİ: Sara, tutarga

EPİSİTOMİ: Amaliyat sonrası tedavi

EPİTAKİS: Burun kanaması

EPİTEL: Organ ve vücut yüzeylerini örten hücre tabakası.

EPİTLİOMO: Deride gelişen kanserli hücre

EROTİK: Şehvet, erotik

EROZYON: Deri veya mukozada görülen, sınırlı bir bölgede epitel kaybı, yüzeyel yaralar.

Örneğin; Cervical erozyon, halk arasında rahim ağzında yara olarak bilinir.

ESKALASYON: Adım adım yükselme (savaş)

ESOTERİK: Mahrem, batını

FALKS SEREBRİ: Beynin sağ ve sol yarı kürelerini birbirinden ayıran, orağa benzediği için bu isim verilen kalın zar.

FALLOP TÜPLERİ: Her biri yaklaşık 10 ar cm. uzunluğunda, uterusun üst köşelerinden yumurtalıklara kadar uzanan iki borudur. Tuba uterina veya uterus tüpleri de denir.

FALLOT'S TETRALOGY: Kalbin doğumsal bir anomalisine verilen isim.

FAMİLYAL: İrsi, kalıtsal, herediter.

FARANJİT: Boğaz iltihaplanması

FARİNKS: Yutak.

FASİAL PARALİZİ: Yüz siniri felci, bu sinirin felcinde yüzün yarısı kısmen hareketsiz ve ifadesiz kalır. Santral ve eriferik olmak üzere iki türlü olur.

FASİAL SİNİR: Yüz siniri, yedinci kafa çifti.

FAT: Yağ.

FATAL: Öldürücü, ölümle sonuçlanan.

FEBRİL: Ateşli, hummalı.

FECES: Dişkı

FEKALİT: Barsakta bir kısım dışkının sertleşmesi sonucu oluşan dışkı taşı.
FEMUR: Uyluk kemiği.

FERMENT: Bazı organların salgılarında bulunup kimyasal değişikliklere etki eden maddeler.

FERMENTASYON: Mayalanma.

FERRİTİN: Demir elementinin vücutta depo edilen şekli.

FERTİL: Gelişme yeteneği olan, doğurabilen.

FERTİLİTE: Doğurma yeteneği, verimlilik.

FETAL: Fetus'a ait.

FETUS: Üçüncü gebelik ayı başından doğuma kadarki devre içinde ana rahmindeki canlıya verilen isim.

FİBRİN: Kanın pıhtılaşmasına yarayan albumin cinsinden bir madde.

FİBRİNEMİ: Kanda fibrin bulunması.

FİBRİNLER: Protein artıklarından oluşan lifler

FİBRİNÜRİ: İdrarda fidrin çıkması.

FİBROM: İyi huylu bağ dokusu uru.

FİBRO-SARKOM: Bağ dokusunun kötü huylu tümörü.

FİBRÖZ: Lif dokusu

FİBROZ: Ödemin sertleşmesi

FİLARİA: Omurgalı canlıların kanında ve dokularında yaşayan kıl kurdu cinsi parazit.

Elefantiazis denilen rahatsızlığa neden olur.

FLATULUS: Mide veya bağırsakta toplanan gaz

FOBİ: Herhangi bir nesneden korkma

FRENİK SİNİR: Nervus Frenicus. Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diafragmanın sinirine verilen addır.

FRİGİD: Kadında cinsel soğukluk

FUNGUZİT: Mantarları öldürücü


.

.

.
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 27 May 2008, 23:49   Mesaj No:6

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart :::::TIP SÖZLÜĞÜ:::::

GAİTA: Dşkı

GALAKTEMİ: Kanda süt bulunması.

GALAKTORE: Memeden kendiliğinden süt gelmesi.

GALAKTOSEL: Memede, içi süt dolu kist.

GALAKTOZ: Süt şekeri.

GALAKTOZÜRİ: Gebelerde idrarla galaktoz çıkması.

GALAKTÜRİ: İdrarın süt görünümünde çıkması.

GANGLİON: Lenf bezi, bazı ufak urlara verilen isim.

GANGREN: Dokunun ölmesidir, ancak halk arasında daha çok bir uzvun vücuda bağlıyken ölmesi anlaşılır.

GASTRİT: Mide iltihabı.

GASTRODÜODENİT: Mide ve onikiparmak barsağının iltihabı.

GASTROENTERELOG: Mide, barsak hastalıkları mütehassısı.

GASTROENTERİT: İshalle seyreden mide barsak iltihabı.

GASTROENTEROLOJİ: Mide, barsak hastalıkları bilgisi.

GASTROİNTESTİNAL: Mide - barsak.

GASTROLİT: Mide taşı.

GASTROMEGALİ: Midenin genişlemesi.

GASTRONOMİ: İyi yemek yeme bilimi.

GASTROPTOZİS: Mide düşüklüğü.

GASTROSKOPİ: Hastaya yutturulan bir kamera ile midenin görerek muayene edilmesi.

GİARDİA: Tek hücreli organizmalardandır. Esas adı Giardia Lamblialis olup, sindirim sisteminde yerleşir.

GİARDİASİS: Giardia İntestinalis adlı mikroorgnizmanın sebep olduğu hastalık.

GLOKOM: Karasu, göz iç basıncının artması ile belirgin göz hastalığı

GLOMERÜLİT: Böbrek hücre demetinin iltihaplanması

GLUKOM: Göz basıncının arması, sonucu ortaya çıkan rahatsızlık

GNORE: Bel soğukluğu

GRİND: Yara kabuğu
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 27 May 2008, 23:55   Mesaj No:7

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart :::::TIP SÖZLÜĞÜ:::::

İDİOPATİK: Oluşumunda bir sebeb gösterilemeyen.

İDİOT: Doğuştan aptal.

İHTİYOZİS: Cildin pul pul ve kuru oluşu ile kendini gösteren bir hastalık.

İKTER: Sarılık.

İKTUS: İnme. darbe.

İLEİTİS: İnce barsak iltihabı.

İLEUM: İnce barsağın son bölümü.

İLEUS: Barsak tıkanması.

İLLUZYON: Dışarıdan gelen görsel uyarıların olduklarından faklı algılanması.

İMBESİL: Geri zekalı.

İMİTASYON: Taklit.

İMMATÜR: Tam gelişmemiş.

İMMİNENT ABORTUS: Düşük tehdidi altındaki gebelik.

İMMİNENT: Tehdit eden.

İMMOBİL: Hareketsiz.

İMMÜN: Bağışık,bulaşıcı hastalıktan muaf.

İMMÜNİTE: Bağışıklık, muafiyet.

İMMÜNİZE: Bağışık kılmak.

İMMÜNOLOG: Bağışıklık uzmanı.

İMMÜNOLOJİ: Bağışıklığı inceleyen bilim.

İMPETİGİNOS: Ağız vebrun civarında önce kabarcıklı, sonra kabuklu yaraların oluşması

İNFLAMASYON: Çeşitli mikrobik ajanlar veya toksinlerine karşı vücudun göstermiş olduğu;
hararet artması, kızarıklık ile karakterize iltihabi reaksiyon.

İNİSİAL: Başlamakta olan

İNSOMNİA: Uykuya dalamama

İNSÜLİN: Pancreas tarafından üretilen hormon vücudun şeker oranın denğede kalmasını
sağlar.

İNTERMEDİER: Arada oluşan, meydana gelen.

İNTRAEPİTELİAL: Epital hücreleri içerisinde.

İSKEMİ: Beli bir bölgede kansızlık

JARGON: Kelimeleri yerinde kullanamama ile karekterize anlamsız ve anlaşılmaz konuşma.

JEJUNİT: Jejunum iltihabı.

JEJUNUM: Oniki parmak barsağından sonra gelen ince barsak bölümü.

JİGANTİZM: Ergenlik çağından önce oluşan hipofiz bezi tümörlerinde büyüme olayının
kontrolden çıkması sonucu oluşan dev görünüm.

JİNEKOLOJİ: Kadın hastalıkları ile ilgili tıp dalı.

JİNEKOMASTİ: Erkeklerde memenin anormal ölçüde büyümesi.

JİNJİVİT: Diştleri iltihabı.

JOİNT: Eklem.

JUVENİL: Gençliğe ait.
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 May 2008, 00:03   Mesaj No:8

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart :::::TIP SÖZLÜĞÜ:::::

KAKOZMİ: Pis koku.

KALP ANJİNİ: Göğüs kafesinde ağrı ve sıkıntı verici bir sıkışm ve burkulma hisi verir

KALP ANJİNİ: Kalp sıkışması ve daralması

KALP ENFAKTÜSÜ: Klap krizi

KALYUM: Potasyum.

KANSEROJEN: Kanser yapıcı

KARDİAK: Kalbe ait.

KARİES: Diş çürüğü

KARİES: Diş çürümesi

KARİNA: Trakeanın (nefes borusu), sağ ve sol akciğerlere girmeden önce ikiye ayrıldığı kısıma
verilen ad.

KAŞEKSİ: Genel sağlık durumunun bozukluğu ile ilgili ileri derecede zayıflama hali.

KATABOLİZMA: Maddelerin yüksek terkiplerinin, dokularda yakılarak daha basit terkipte
maddeler meydana gelmesi.

KATAR: Mukoza iltihaplanması, mukozit

KATARAK: Göze merceğinin donuklaşması nedeniyle gözün önüne perde inmiş gibi durum

KATETER: Sonda

KELOİD: Eski bir kesi veya ameliyat yerinde aşırı nedbe dokusu oluşmasıdır.

KERATİN: Tırnak ve boynuzun ana maddesi.

KERATİNİZASYON: Boynuzlaşma.

KERATİT: Kornea iltihabı.

KERATOMA: Nasır.

KERATOMETRE: Kornea kavislerini ölçmekte kullanılan alet.

KERATOPLASTİ: Matlaşmış korneanın yerine başkasından alınan korneanın konulması ameliyatı.

KERATOSKOP: Korneayı muayene aleti.

KERNİCTERUS: Yeni doğanın şiddetli ikterinde beynin bazı çekirdeklerinin bilüribinin etkisiyle
toksik degenerasyonudur.Çocukta zeka geriliği ve spastisite görülebilir.

KETONEMİ: Kanda keton cisimciklerinin bulunması.

KETONÜRİ: Idrarla keton çıkarılması.

KİFOZ: Omurganın açıklığı öne bakan kanburluğuna verilen ad.

KİNESİYA: Deniz veya araba tutması

KİST HİDATİK: Bazı organlarda (daha çok karaciger, akciğer , beyin) ekinokok adı verilen
parazitlerin neden olduğu içi berrak su görünümünde kistler.

KİST SEBASE: Yağ bezlerinin büyümesi sonucu deri altında oluşan kistler.

KİST: Etrafı membranla (zar) çevrili içi sıvı dolu oluşumlar.

KIZAMIK: Salgın yapan virütik bir çocukluk çağı hastalığıdır.

KLEPTOMANİ: İhtiyacı olmaksızın patalojik çalma dürtüsüne verilen addır.

KLİMAKTERİUM: Adet kesilmesi

KLONİK: Kasların istem dışı kasılma ve gevşemesi

KLOSTROFOBİ: Kapalı yerlerden sebebsiz yere korkma reaksiyonudur.

KOCH BASİLİ: Tüberküloz basiline, bulanın adına izafeten verilen ad.

KOLAPS: Kolapsüs

KOLELİTİAZİS: Safra kesesi taşı

KOLESİSTİT: Safra kesesi iltihabı

KOLESTEROL: Hayvansal ve bitkisel yağların içerisinde bulunan, karaciğer tarafından sentez
edilen bir maddedir. Kanda normalden fazla bulunması halinde, damar sertliğine neden olur, ve bazanda safra
pigmentleri ile birleşerek safra taşlarının oluşumunda rol oynar.

KOLİK: Kramplı ağrılar.

KOLLAJEN HASTALIĞI: Bağ dokusu hastalığı

KOLİT: Kalın bağırsak iltihabı

KOLONİT: Kalın bağırsak iltihabı

KONJUNKTİVİT: Göz akı iltihaplanması

KONTRAKSİYON: Büzülme, çekilem, tenakkuz

KONTRASİYON: Kalp kaslarını büzücü

KONVÜLSİON: Çırpıntı

KORPUS: Gövde.

KRAMP: Kas veya kas grubunun aniden istem dışı ağrılı kasılma

KRON: Taç

KRUP: Krup hastalığı

KUMULATİF: Birikme, yığılma

KÜRTAJ: Küretajın kelime anlamı kazımaktır. Ama burada adı geçen Kürtaj
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 May 2008, 10:50   Mesaj No:9

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart :::::TIP SÖZLÜĞÜ:::::

LABİL: Kararsız, çabuk değişen.

LAGOFTALMİ: Göz kapaklarındaki bozukluk nedeniyle gözlerin tam kapanmaması hali.

LAKRİMA: Göz yaşı.

LAKTASYON: Annenin süt verme devresi.

LAKTOZ: Süt şekeri

LAKÜN: Küçük boşluk, delik.

LAP: Lenfadenopati'nin kısaltılmış şeklidir. Lenfadenopati, lenf bezlerinde büyüme anlamına
gelir.

LAPARATOMİ: Teşhis amaçlı veya ameliyat için karın boşluğunun açılması.

LAPAROSKOPİ: Ucunda kamera olan, laparoskop denilen aletle karın boşluğunun endoskopik
incelenmesi.

LAPPİG: Loplu

LARENGOSKOP: Bogazın muayenesine yarayan aynalı ışıklı alet.

LARENGOSKOPİ: Gırtlağın içinin larengoskop ile muayenesi.

LARENJİT: Gırtlak iltihaplanması

LARENJİT: Larenks iltihabı, gırtlak iltihaplanması

LARENKS: Gırtlak.

LARVA: Tırtıl, kurtçuk.

LENF ÖDEMİ: Lenfin su toplaması

LENFATİK SİSTEM: Beyaz kann dolaşımı

LENFOM: Lenf bezi kanseri

LENFOMA: Başlangıcını lenfoid dokudan almış ur, lenf kanseri

LENS: Göz merceği

LEZYON: Genel anlamda henüz tam olarak niteliği tespit edilmemiş bozukluk.

LİBİDO: Cinsel arzu, şehvet

LİGAMENT: Vücudun muhtelif eklemlerinde, organlarında bulunan bağlara verilen isimdir.

LİPAZ: Yağları, yağasitleri ve gliserola çeviren enzim

LUMBAGO: Bel ağrısı
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 May 2008, 10:59   Mesaj No:10

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart :::::TIP SÖZLÜĞÜ:::::

MAGNET: Mıknatıs.

MAKRO: Büyük.

MAKROFAJ: Bakteri ve virüsleri zararsızhale getiren alyuvarların bir alt türevi

MAKROFAJ: T-Öldürücü hücreleri, bakteri, virüs ve manatarlar gibi mikrolara karşı mücadeleeder.

MAKROSEFALİ: Başın (beynin) normalden büyük olması.

MALABSORBSİYON: Emilimin bozuk oluşu.

MALADİ: Hastalık.

MALARYA: Sıtma.

MALASİ: Keyifsizlik, kırıklık.

MALE: Erkek.

MALFONKSİYON: Her hangi bir organın yetersiz veya dengesiz görev yapması.

MALFORMASYON: Kusurlu oluş, sakatlık.

MALİN: Habis, kötü huylu.

MALLEOL: Ayak ekleminin her iki tarafındaki kemik çıkıntılarına verilen isim.

MALLEUS: Orta kulaktaki çekiç kemik.

MALNUTRİSYON: Sağlık için şart olan, vitamin, mineral, protein ve benzeri maddelerin yetersiz
alınmasından doğan hastalıkları tanımlayan bir terimdir.

MALPRAKTİS: Tıpta yanlış, özensiz tedavi.

MAMİLLA: Meme başı.

MAMMA: Meme

MAMOGRAFİ: Meme filmi.

MANDİBULA: Alt çene kemiği.

MANİ: Aşırı neşe şeklinde beliren psişik hastalık.

MANİFEST: Aşikar, gizli olmayan.

MARFAN SENDROMU: Sebebi bilinmeyen herediter genetik bir hastalık.

MARİHUANA: Esrar.

MASTEKTOMİ: Ameliyatla memenin alınması.

MASTEKTOMİ: Memenin her hangi bir rahatsızlık nedeniyle alınmasıdır.

MASTİT: Göğüs iltihaplanması

MASTİT: Memenin iltihabıdır, emziren annelerde sütün birikmesi nedeniyle veya meme başındaki
çatlak nedeniyle sık rastlanan bir durumdur.

MASTODİNİ: Meme ağrısı

MASTOİDEKTOMİ: Mastoid hücrelerin iltihaplanması nedeniyle mastoid kemiğin çıkartılması
ameliyatıdır.

MASTOİDİT: Kulak arkasında bulunan mastoid kemikteki, mastoid hücrelerinin iltihabıdır. Genellikle
orta kulak iltihaplarını takip eder.

MAZOHİST:İşkenceden zevk alan, işkence tarzı hareketlerden cinsel haz duyan.

MENENJİT: Beyin zarları iltihabı

MENENJİT: Beyinzarı iltihaplanması

MENOPOZ: Adet kesilmesi

MENOPOZ: Adetten kesilme.

MENORAJ: Aşırı süreli adet hali

MENORAJİ: Uzun süren adethali

MENORE: Adet hali

MENSTRUAL SİKLUS: Adet görme dönemleri, iki adet arası.

MENSTRUAL: Menstruasyonla ile ilgili, adet görme ile ilgili.

MENTAL RETERDATION: Zeka gelişiminde gerilik.

MENTRUASYON: Adet görme, ay başı. (bayanlarda periodik kanama)

METASTATİK: Metastaz yapmış lezyona verilen isim. (Başka bir organdan atlamış tümöral oluşum)

METASTAZ: Herhangi bir organdaki kanser hücrelerinin, vücudun başka bir bölümüne atlamasıdır.

METRİT: Rahim iltihaplanması

MİGREN: Yarım başağrısı

MİKOTOKSİN: Mantarlar tarafından salğılanan toksik madde

MİKOTOKSİN: Mantarlarin slğıladığı zehirli maddeler

MİKOZ: Mantarlar, genelikle sindirim ve nefes yollarında yaşayan parazi bakteri ve
virüslerdendetehlikeli olabilir.

MİKOZİS: Mantarlar, genelikle sindirim ve nefes yollarında yaşayan parazi bakteri ve virüslerdende
tehlikeli olabilir.

MİKROPLAR: Hastalık yapıcı bakteri, virüs ve mantarlar

MİSTERİÖZ: Gizli, saklı, esrarengiz

MİTOZ: Hücre bölünmesi.

MİYOKARDİT: Kalp kaslarının iltihaplanması

MİYOKARDİT: Kalp kaslarının iltihaplanması

MİYOM: Uterus adalesinin iyi huylu tümörüdür.

MİYOPİ: Uzağı görememe

MORBUS HODGKİN: Lenfom, Lenf bezi kanseri

MORBUS: Hastalık

MUKOLİTİK: Mukus'u eriten anlamındadır. Yani, akciğerlerde oluşan ve katılığı nedeniyle
çıkarılmakta güçlükle karşılaşılan mukus'un (balgam) kıvamını azaltarak, atılmasını sağlayan ilaçlar.

MUKOZA: Bazı organların iç yüzlerini kaplayan ve salgı üreten doku tabakası, iç deri

MUKOZA: Sümmüksü iç deri

MUKOZİT: Mukoza iltihaplanması

MUKUZ: Mukozan salğıladığı yapışkan sıvı (tükrük, sümük vb. )

MUKUZ: Sümüksü salğı

MS: multiple sclerosis veya disseminated sclerosis demek olup, beyin ve omurilikte görülen yer
yer sertleşmeler nedeniyle kaslarda felce varan kuvvet kaybı ve istemli hareketleri konturol edememe ve diger sinirsel
hastalıklarla kendini beli eden hastalık

MUTAJENİK: Genetik değişim yaratan
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
ÖĞRENCİNİN SÖZLÜĞÜ umut Gülmece 0 01 May 2008 15:23

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.