GÜNEŞ’İ DİRİ DİRİ GÖMDÜK

[umut]

GÜNEŞ’İ DİRİ DİRİ GÖMDÜK

GÜNEŞ’İ DİRİ DİRİ GÖMDÜK

Yayınlanma Tarihi : 02 Şubat 2013 / 10:42

Çok iyi teknik direktör olduğu için değil.

Bunun önemi yok.

Güneş, daha önce de gitti geldi.

Ancak bu defa ki farklı.
Kore’den döndü.

Bross’un enkazını kısa sürede toparladı.

Önce Türkiye Kupası’nı kazandı.

Ardından FB’yi şampiyonluktan etti.

Süper kupayı kazandı.

2010-11 sezonunu şampiyon tamamladı.

1.5 yıla inanılmaz bir başarı sığdırdı.

Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın ve Galatasaray’ın tozunu attı.

3 temmuz 2011′den sonra ise şey tersine döndü.

Trabzonspor tepe taklak gitti.

Sahi ondan sonra ne oldu?

Devletin gözü önünde şampiyonluğu çaldılar.

Kadro dağıldı.

Konsantrasyon bozuldu.

İnsanlar futboldan soğdu.

Geciken adalet her şeyi yerle bir etti.

Görünmez bir güçsüzlük Trabzonspor’un elini kolunu bağladı.

Bu güçsüzlük, ”ne yaparsak yapalım şampiyon olamıyoruz” güçsüzlüğüydü.

Herkes bilinçaltını bu düşünceyle kodladı.

Maç kazanacaksın da ne olacak?

Transfer yapacaksın da ne değişecek?

Nasıl olsa sahada kazanamıyorsun.

Bu ortamda kim başarılı olabilir?

3 temmuzdan sonra motivasyonu bozulan sadece Güneş’miydi.

Tabi ki hayır.

Oyuncusu da, başkanı da, yöneticisi de, taraftarı da, yerel basını da bu süreçten olumsuz etkilendi.

İnanılmaz bir ruhsal çöküntü yaşandı.

İnsanlar ”ne yaparsak yapalım şampiyon olamıyoruz” çaresizliği yaşadı.

Başarısızlık kaçınılmazdı.

Nitekim öyle de oldu.

Bu gerçek atlandı.

Her şey normalmiş gibi hareket edildi.

Anlamsızca teknik ve taktik değerlendirmeler yapıldı.

Olumsuz bir hava estirildi.

Üstelik herkes bu acımasız çarkın parçası oldu.

3 temmuzda başlayan düşüş, Elazığ’da doruk noktaya ulaştı.

İlk fatura Güneş’e kesildi.

Bundan sonra ki fatura Başkan Sadri Şener’e ve yönetime kesilecek.

Oysa yapılacak iş basitti.

Başarısızlık göze alınacaktı.

Ki başarısızlığı göze alamayanlar, büyük başarıyı yakalayamaz.

Şikenin iki simge ismi, Güneş ve Şener’e sonuna kadar sahip çıkacaktı.

Trabzonspor camiası bunu beceremedi.

Enerjisini rakiplerle mücadeleye değil, çalınan kupanın alınmasına harcadı.

Şener’de kamuoyu baskısına yenildi.

Şikecilerin faturası Güneş’e kesildi.

Hata hatayı doğurur.

Eğer siz başkalarının hatalarından kurtulmak için kendi değerinizi harcarsanız, sizde harcanmaktan kurtulamazsınız.

Bir kere teşhis yanlış konuldu.

Tedavinin doğru olması mümkün değil.

Gerçek hata, Şenol Güneş’te değildi.

Hata, şike yapan Fenerbahçe ile adalet dağıtamayan Devlet’deydi.

Siz şikeci Fenerbahçe’yle, adalet dağıtmayan Devlet’in suçunu Şenol Güneş’e yüklerseniz bindiğiniz dalı kesersiniz.

Yanlış yaparsınız.

Türkiye’de hiç bir başarının cezasız kalmayacağı bir kez daha tasdik oldu.

96 da şampiyonluğunu çaldılar.

2005 de şampiyonluğunu çaldılar.

2011 de şampiyonluğunu çaldılar.

Adamın bütün dünyasını yıktılar.

Heyacınını, dengesini, inancını, geleceğe dair umutlarını yok ettiler.

18 Ağustos 2011′de, ”Aziz’den Güneş’e mektup” yazımda Güneş’in istifa etmesi gerektiğini yazmıştım.

O tarihte istifa etseydi şimdi kahramandı.

Hatta istifası şikenin gidişatını değiştirecekti.

Şimdi istifa ettti, sadece kendisi etkilendi.

Çok önemli bir fırsat kaçırıldı, yazık oldu.

Helal olsun Aziz Yıldırım‘a

Büyük adammış vessalam.

Sadece Trabzonspor’un elinden şampiyonluğu almakla kalmadı.

Kendisi dimdik ayakta.

İntikamını tek tek alıyor.

Trabzonspor camiası da ekmeğine yağ sürüyor.

Birde Yargıtay mahkemenin kararını bozdu mu, değmeyin siz Aziz’in keyfine.

Futbol kapitalistleri sefasını sürer.

Trabzonspor’a da mağduriyeti kar kalır.

Düzen bu.

Güçlüleri koruyan.

Güçsüzleri de ezen.

Böyle acımasız bir ülke olmaz.

Başarını çalacaklar.

Başarısızlığın koşullarını yaratacaklar.

Sonra da seni kağıt parçası gibi buruşturup bir kenara atacaklar.

Adamı resmen diri diri mezara gömdük…

Bir insan olarak bunu kabullenmem mümkün değil.

Bundan daha büyük adaletsizlik, bundan daha büyük haksızlık olamaz.

Kendimi Güneş’in yerine koyuyorum.

Haykırıyorum;

”Adaletin bu mu Türkiye?”

[rainman]

siz güçsüzsünüz ezilmeye devam

[umut]

bu kervan böyle gitmeyecek bir gün tepe takla gideceksiniz bunu sakın unutma benide o zaman hatırlarsın sende azıcık inanç varise ilahi adeletede inanıyorsun demektir er veya geç tecelli edecektir senin adeletine hiç benzemez O TÜP KAFALI VE DİĞER GÜÇLERİN ÇARESİZ KALDIĞI ZAMANLARDIR O ZAMAN ama onada inanmıyosan seninle hiç bir şekilde muhatap olmayada gerek yok zaten