SUSMAK - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.ÖYKÜLER & HİKAYELER.::. > Deneme & Düz Yazılar

Deneme & Düz Yazılar Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Deneme ve Düz Yazılara Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 01 September 2006, 22:20   Mesaj No:1

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart SUSMAK

SUSMAK

Susarız…
Konuşulan konuyu boş, basit ve anlamsız buluyoruzdur, konuşmayı da gereksiz ve anlamsız buluruz…

Susarız…
Konuşulanlar öyle abes ve mantık dışıdır ki sadece hayretle dinler ve sessiz bir tepkiyle belli ederiz duruşumuzu…

Susarız…
Sessiz bir onaydır susuşumuz…Biraz utangaçlık belki ama içten bir katılıştır söylenenlere…

Susarız…
Sessiz bir bekleyiş olur susmak…Ya kendimizin yada karşımızdakinin ortak değerleri yeniden gözden geçirmesine tanınmış bir fırsattır sessizliğimiz…Yada birinin bizi fark etmesi, doğru algılayabilmesi için tanınmış bir süre… Susan için endişe ve olasılık hesapları arasındaki gelgitlerle biraz da huzursuz bir bekleyiştir susmak…

Susarız…
Dile getirilmeyen bir öfkedir bazen suskunluğumuz… Öylesine yaralanmışızdır ki yaralamak isteriz, yüreğini acıtmak ve kanatmak…Ve biliriz ki hiçbir söz acıtamaz, yaralayamaz ve kanatamaz kimseyi bir suskunluk kadar…Ve susmak en acımasız, öldürücü silahtır bazen…

Susarız…
Hassas ve kırılgan bir tepkidir…Küçücük bir hatırlatmadır belki…Fark edilmesi ve onarılması incelik ister…Ya yeniden bir kazanıştır yada aleyhte bir delil olarak kalır karşımızdaki için…

Susarız…
Bir ilişkide negatiflerin gözümüze batmaya başladığı, karşımızdakine ait aleyhte deliller dosyasının kabarmaya başladığı ve hatta dosyayı masanızdan kaldırmaya gerek duymaz olduğunuz bir noktadasınızdır…Bir duruş, bir soluklanmadır susmak…Ortak geçmişin değerlendirilmesi ve geleceğin muhasebesidir…Durup yeniden, şimdi bulunduğunuz noktadan bir daha bakmak istersiniz yaşananlara ve eldekilerle geleceğe gitmenin ne kadar mümkün olduğuna…Bir içe kaçış ve söylenemeyenlerin biriktirilmeye başladığı yerdir susmak…

Susarız…
Ayağımız yerden kesilmiş, bulutların üstündeyizdir ve çiçek çiçek bahardır yüreğimiz…Sevdiğimizle yan yana ve can canayızdır…Öyle bir ruhsal bütünleşmedir ki hiçbir söz tanımlamaya yeterli gelmez hissedilenleri ve susarız…Sadece yüreklerin ve gözlerin konuştuğu yerdir suskunluğumuz…

Susarız…
İletişimin tıkandığı yerdeyizdir , hiçbir iletinin bize yeterli gelmediği ve hiçbir iletimizin doğru algılanmadığı…Yanlışlıklar, yanılgılar ve kim bilir belki de gerçeklerdir bir fırtınaya tutulmuşçasına savrulup duran…Sözler yerini sessizliğe bırakmaya başlar ve siyah, tek nokta konur cümlelerin sonuna…Zamanla cümlelerimizin sonuna konan o tek ve siyah nokta büyüyerek bir kara deliğe dönüşmeye başlar…Güven ve sevginin içten içe çürümeye başladığı yerdir ve gitmek zamanının ertelenmiş halidir susmak…

Susarız…
Kabul edilmiş bir hata yada suçtur susuşumuz ve söylenecek her söz kaybetme riskidir…Korku eşlik eder suskunluğumuza…

Susarız…
Bir gidişi kabullenmektir susmak, yerinde ve zamanında olduğunun ayırdımında olduğumuz bir gidişin…

Susarız…
Hayata karşı bir susuştur bu kez yaşanan…Bizi can evimizden vuran bir kayıp, yaşanan büyük bir acı, ölesiye bir çaresizliktir yaşadığımız…Söylenecek hiçbir sözümüzün adrese teslim olmayacağından emin olduğumuz, bütün sözcüklerin anlamını yitirdiği bir yerdeyizdir…Hayatın bize bir şey katamadığı ve bizim de hayata bir şey katmak için anlamımızı kaybettiğimiz bir yer…Belki de boş gözlerle, algılamadan bir seyirdir hayat o noktada ve belki de amacı ve beklentisi olmayan, bir mesaj kaygısı taşımayan ve hedefi olmayan tek susuştur yaşadığımız…

Susmak; eylemsiz ve durağan bir edim gibi görünse de her susku bir şey anlatır yine de ve her suskunun bir nedeni vardır ve her susku içinde pek çok sesi hapseden sessiz bir eylemdir…
Esin ARDIÇ
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 September 2006, 12:15   Mesaj No:2

igzuma

Papatyam Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:igzuma isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 778
Üyelik T.: 16 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Kastamonu
Mesaj: 505
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart SUSMAK

Dudaklarımın arasına kondurduğum son sigaramı uzattım ateşine. Çakmak söndüğünde çıtırdayarak alev aldı tütünüm. Dumanını bıraktı deniz esintisine. Oturduğum bankta, sigaramla dalıp gittim; Karşıyaka’ya, vapurlara, martılara. Kordondayım. Yalnız, yaşlı, bitik. Denizime bakıyorum, insanın sevdiğine baktığı gibi. Esintisi bol, dalgaları coşkun Ege’nin yine. Düşüncelere daldım onca geçen senelere, anılara ve bir de o bahara…
Yine bu cennet yerdeydim, yine bu bankta. Tek bir fark vardı bugün ile arasında o günün. Yanımda bana eşlik eden sigara ve çakmağım değil, sevgilimdi. Ela gözlerinde delikanlılığımı keşfettiğim yarenim. Ama bu sefer o da farklı. Konuşmuyor, dudaklarını aralamıyordu. Sarı saçlarının her bir teline kendimi adadığım kadın yanımda sus pus olmuştu. Ege mavisinde bir şeylerin cevaplarını arıyordu, dalmıştı uzaklara. Elimi uzattığımda pamuk tenine çekivermişti elini. İçim parçalanıyordu, lokma lokma kordona yayılıyordum. Göz pınarları iyice dolmuş olmalıydı ki bırakıvermişti bir damla irice yaşı. Mavi ceketinin kolunda bana ağlamıştı damla. Parmağımı damlayı almak için uzandığımda çekmişti yine kolunu benden çok uzaklara. Paramparçaydım artık, bitmiştim. Sebebi belirsiz bir engel ikimizi ayırmıştı. Kıpkırmızı dudaklarını aralamıştı, “hah konuşacak artık, söyleyecek sebebini bu zindanlığın” diye umutlandığımda yüzümü bir tebessüm kaplamıştı. Ama konuşmamış, ellerini titreyen dudaklarına götürmüştü. Derin bir nefesin ardından bana çevirmişti buğulu gözlerini. Ben ise donakalmış, ağlayan bedenime laf geçirme aşamasındaydım. Gözlerini kapatıp son busesini kondurduğunda, dudaklarıma anlamıştım gideceğini. “Dur,gitme!” dememe fırsat vermeden eliyle ağzımı kapatıp ayağa kalkmıştı. Ve gitmişti arkasına bakmadan, parçalanmama aldırmadan. Onca sevdaya, gözyaşına rağmen; gitmişti…
Yıllar sonra bugün, bu bankta onu arıyorum; dağılışımı. Kalbim acıyor. Simsiyah gözlerimle, kırış kırış tenimle, kırlaşmış saçlarımla; her şeyimle onu arıyorum. Terk edilişime haykırıyorum bu banktan. Sigaram bitiyor. “Son fırt” dedikleri son nefesi de ciğerlerime çekiyorum ve İzmir’e son kez bakıyorum. Kalbim yeniliyor acısına bunca yılın ardından, gözlerim kapanırken vücudum ağırlaşıyor.
O banktayım; son kez onu öptüğüm, kokladığım bankta. O banktayım yalnız ve ölü…
__________________
[size=10pt]Nice insanlar gördüm üstlerinde elbise yok...
Nice elbiseler gördüm içlerinde insan yok...
[/size]

http://img208.imageshack.us/img208/2...msultanub8.gif
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
Susmak... PESTEMAL Şiir Bahçesi 0 11 August 2011 11:13
Susmak, Ağlamak, Sevmek, Gitmek, Kalmak Ve Sen Mekansiz Yakılacak Şiirleriniz 2 04 April 2006 10:42

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.