GÖZ, EN İLERİ TEKNOLOJİNİN BİLE ERİŞEMEDİĞİ KUSURSUZ BİR TASARIMA SAHİPTİR

[umut]

GÖZ, EN İLERİ TEKNOLOJİNİN BİLE ERİŞEMEDİĞİ KUSURSUZ BİR TASARIMA SAHİPTİR

GÖZ, EN İLERİ TEKNOLOJİNİN BİLE ERİŞEMEDİĞİ KUSURSUZ BİR TASARIMA SAHİPTİR



Yüksek kontrastlı ekran
Dijital tarama filtresi
Kristal netlik
Artı Geniş Ekran Oto format.
Otomatik görüntü ayarı.
Canlı renkler
Yukarıda sayılanlar, bugün dünyanın en gelişmiş televizyon teknolojisine ait özelliklerdir. Şimdi bir bu özelliklerle donatılmış televizyon ekranınıza bakın, bir de elinizde tuttuğunuz gazeteye, oturduğunuz odaya, camdan baktığınızda gördüğünüz görüntüye, duvarda asılı duran tablonuza bakın.

Hangi görüntü daha net, daha kaliteli ve daha canlı?

Hangisinde renkleri daha doğal ve güzel görüyorsunuz? Televizyon ekranınıza bir daha bakın ve sonra çevrenizde gördüğünüz görüntü ile karşılaştırın.

Televizyonunuzdaki pus, bulanıklık, çizgiler hiçbir zaman sizin görüntünüzde oluşmuyor. Çevrenizi her zaman çok net görüyorsunuz.

İnsan gözü, bugün en yüksek teknolojinin elde ettiği görüntüden çok daha üstün ve kaliteli bir görüntü sağlamaktadır. Oysa, günümüz televizyonlarındaki görüntü kalitesini oluşturmak için, onlarca yıldır on binlerce mühendis ve teknik uzman, en gelişmiş sistemleri kullanarak birbiriyle yarışmaktadır.

Ayrıca, görüntüyü netleştirmek için, çeşitli kablolar, projeksiyon sistemleri, teller, tüpler, camlar, ve daha bir çok malzeme kullanılmaktadır. Oysa gözde kullanılan malzeme sadece yağlar ve proteinlerdir.



Gözden daha ilkel bir alet olan televizyonun tesadüfen oluştuğunu hiç kimse iddia edemez. Öyle ise gözün ve gözün gördüğü görüntünün tesadüfen oluşamayacağı bundan çok daha kesin ve açık bir gerçektir. Nitekim, bu gerçeğin farkında olan Darwin, "gözü düşünmek beni bu teoriden soğuttu" diyerek, evrim teorisinin çaresizliğini itiraf etmişti.

Ancak evrimciler, tüm bu gerçeklere rağmen, binlerce akıl, bilgi, bilinç ve teknoloji sahibi mühendisin yüzlerce yıl çalışarak başaramadığını şuursuz atomların biraraya gelerek tesadüfen başardığını iddia etmektedirler.

Bu kadar büyük ve kapsamlı bir mantık hezimetinin mutlaka önü kesilmeli, gerçekler tüm dünyaya anlatılmalıdır. Türk milleti, keskin zekası, sağduyusu ve samimiyeti ile bu misyonu yerine getirmektedir.