VÜCUDUNUZU DOLAŞAN KAN, KENDİ AKIŞ MİKTARINI DÜZENLEYEN KUSURSUZ BİR SİSTEME SAH

[umut]

VÜCUDUNUZU DOLAŞAN KAN, KENDİ AKIŞ MİKTARINI DÜZENLEYEN KUSURSUZ BİR SİSTEME SAH

VÜCUDUNUZU DOLAŞAN KAN, KENDİ AKIŞ MİKTARINI DÜZENLEYEN
KUSURSUZ BİR SİSTEME SAHİPTİR
Kan vücutta hergün hiç ara vermeden uzun yolculuğunu devam ettirir. Onun bu yolculuğu en başından detaylı olarak planlanmıştır. Hangi bölgelere uğrayacağı, burada hangi maddeleri bırakıp, hangi fazla maddeleri alacağını bilir.

Her organın ihtiyacı olan kan miktarı farklıdır. Metabolizması yüksek olan organlar daha fazla kana ihtiyaç duyarlar. Burada insan vücudunun yaratılışındaki mükemmelliğin açık bir delili karşımıza çıkar. Dolaşım sistemi her organın ihtiyacı olan kanı bilir ve buna uygun miktarda kanı o organa bırakır. Bu alanda yapılan deneyler her organa giden kanın akımının ne eksik ne fazla, o organın minimum ihtiyaçlarını karşılayacak oranda düzenlendiğini göstermektedir. Örneğin, tüm dokuların en önemli ihtiyacı oksijendir ve dokulara ulaşan kan bu ihtiyacın ancak biraz daha fazlasını karşılayacak düzeyde tutulmaktadır.

Ancak dokulara giden kanın miktarı önceden programlanmış bir makine gibi sabit de çalışmaz. Olağandışı olaylarda sistem şuurlu bir şekilde acil duruma göre çalışma sistemini değiştirir. Oksijen ihtiyacının arttığı durumlardan bir tanesi zehirlenmedir. Zehir, dokuların oksijen kullanmasını engeller ve bu nedenle oksijeni azalan vücut alarm verir. Bu durumda normal düzen hemen değiştirilerek oksijen miktarı azalan dokuya giden kan akışı artırılır. Hatta yapılan araştırmalar zehirlenen dokuya giden kanın kimi zaman normale oranla yedi kat arttığını göstermektedir.

Görüldüğü gibi içimizde her anı kusursuz bir planlamayla çalışan bir sistem vardır. O halde bu sistemi kim kurmuştur? İhtiyaçları tesbit edebilen ve her durumda hemen gereken işlemleri yapabilen, organlar, karaciğerimiz, akciğerimiz, kalbimiz olamaz. Bu organlar akıl ve şuur sahibi olması mümkün olmayan hücre yığınlarıdır. İşte kendilerine ait olmayan yüksek bir şuuru sergileyen organların, dokuların ve bunları oluşturan hücrelerin tamamı Allah'ın ilhamıyla hayatımızın devamı için çalışmaktadırlar.