|
Dini Sohbetler Bütün Merak Ettikleriniz, Öğrenmek İstediğiniz Tüm Konuları ve Sohbetleri Bu Bölümde Bulabilirsiniz... |
|
Seçenekler |
07 August 2007, 17:52 | Mesaj No:1 |
Durumu:
Papatyam No :
164
Üyelik T.:
01 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Afyon/Bolu
|
İNSANIN DÜNYADAKİ ASIL VAZİFESİ...
İNSANIN DÜNYADAKİ ASIL VAZİFESİ... Sırların hazinesi olan BİSMİLLAH ile başlarım. Onun ile o hazineyi keşfederim. Ardından, Mahlukatın en hayırlısı, dalalet ve yanlışlıkların ortadan kaldırıcısı, HZ. MUHAMMED’E (S.A.V) salat ve selam getiririm. ALLAHIM!.. KÂİNATIN SAHİBİ SENSİN.. ONA HAYAT VERENSİN… ONU AYAKTA TUTANSIN... HAK ve GERÇEKSİN... APAÇIKSIN... SENDEN BAŞKA İLAH, MA’BUD OLAMAZ... SEN BENİM RABBİMSİN.. BENİ ŞEKİLLENDİRİP YARATTIN. B E N İ S E S A N A K U L U M … GÜCÜM YETTİĞİ SURETÇE SANA VERDİĞİM SÖZ ve SENDEN ALDIĞIM VAAD ÜZERE KALACAĞIM… Akıl ve vicdan, insanın başını şu üç soruyla aralıksız döver durur: NECİSİN, NEREDEN GELİYORSUN ve NEREYE GİDİYORSUN? İnsanların bu sorular karşısındaki düşünce ve davranışları ise birbirine pek uymaz. Bir kısmı bu sorulara ŞAHSİ YORUMLAR getirir. Yahut, yanlış bir yorumcunun peşine takılır, ONUN İDDİALARINI tekrarlayıp durur. İç bükey aynanın eşyayı ters göstermesi gibi, onların da yanlış fikirlerle daima örselenen zihinleri, GERÇEKLERİ, DOĞRU OLARAK TESBİT EDEMEZ!!! Hatta, onlar bu ters görüntüye alışa alışa, sonunda başkalarının hep yanlış düşündüğüne tam mânâsıyla inanmaya başlar. Ama bu fikirler, ONLARIN VİCDANLARINI TATMİN ETMEZ!.. Kendilerini, yine bu kâinat çöllerinde kimsesiz bir zavallı gibi görmeye devam ederler. Sahipsiz olmadıklarını bilmenin huzurunu tadamaz, zevkine eremezler. AKIL ve VİCDANLARI, ONLARI DAİMA RAHATSIZ EDER.. Ruhlarındaki vahşet ve ıstırap, bir türlü dinmek bilmez. Bazıları da, bu sorularla hiç ilgilenmez; AKLIN ve VİCDANIN ZORLAMALARINA HİÇ ALDIRMAZLAR. Onlar ne derlerse desinler, bunlar bildiklerini okurlar. Sefahat ve eğlencelerle, günlük dedikodularla, neticesiz tartışmalarla ömür tüketirler. Bunlar kendilerince, “DOYMANIN YOLUNU” AÇLIĞI DÜŞÜNMEMEKTE bulmuşlardır. Ama BU GEÇİCİ ve GEÇERSİZ TEDBİR, RUHU HİÇ Mİ HİÇ TATMİN ETMEZ... Böyleler, ufak bir musibette hemen sarsılır, az bir sıkıntıdan hemen ezilirler. Kaderden imtihan yollu gelen bir belâ karşısında, derhal isyan çığlıkları atarlar. Aslında bu insanlar, DÜŞÜNMEKTEN KORKMAKTADIRLAR!!! Sanki biraz kafa yorsalar; şu hayatı, bu âlemi, ölümü ve ötesini biraz merak etseler, BÜTÜN HUZURLARI KAYBOLACAK… Kendilerini aldatmaya can atan bu adamlar, bir araya geldiklerinde âdetâ bir ekol teşkil ederler. ‘ALDIRMA’ derler, ‘ADAM SEN DE’ derler, ‘SIKMA CANINI’ derler. Saatteki hızı yüz bin kilometreyi aşan bu dünya üzerinde, NEREYE GİTTİKLERİNİ DÜŞÜNMEDEN YAŞAR ve bunu bir felsefe, bir inanç olarak benimserler. Bu hayat felsefelerini birisi tenkit etmeye görsün: “Sen bu asrın adamı değil misin? Hangi devirde yaşıyorsun?” yollu sözlerle, onu yaylım ateşine tutarlar. Alaylı ifadelerle GERÇEĞİ BASTIRMAYA ÇALIŞIR, KENDİLERİNİ BÖYLECE OYALAYIP DURURLAR. Hiç düşünmezler ki, DEĞİŞEN SADECE ZAMAN ve ONUN İÇİNDE YÜZEN İNSANLARDIR... Dünya, yine aynı kanunlarla faaliyetini devam ettirir. Yaprak yine yeşil, kar yine beyaz, aslan yine vahşi, koyun yine uysaldı. Fen ve sanattaki ilerlemesi, asrımız insanına, maalesef, kendini unutturdu. Halbuki fen ne kadar ilerlerse ilerlesin, İNSANI İNSAN YAPAN DEĞERLER, YERLERİNİ AYNEN MUHAFAZA ETMELİYDİLER. “AHLAKLI” her asırda makbul, “İFFETSİZ” her devirde fena sayılmalıydı. Nedense böyle değerlendirilmedi. Bilimsel açıdan yükselme ile ahlâkî çöküş arasında, doğru bir orantı olduğu SİNSİCE telkin edildi. YÜKSEK MEDENİYETLER SEVİYESİNE ÇIKMAK İÇİN, HERŞEY İLE ONLARA BENZEMELİYDİ!! Onlarca.. Ve bugünün -sanayide ileri, fakat ahlâken seviyesiz- batı insanını, fazilet modeli olarak benimseyen bir nesil çıktı ortaya… Üçüncü bir grup insanımız da var ki, bunlar okur, düşünür, sorar, öğrenir ve sonunda anlarlar ki: NE İNSANLAR “BAŞIBOŞ”, NE DE BU ALEM “SAHİPSİZ”… HER VARLIK BİR KADERİN PLANI ve BİR KUDRETİN İCADIYLA MEYDANA GELİYOR.. Güneşin doğuşu ve batışı gibi, her canlının dünyaya gelişi ve göçüşü de; MÜKEMMEL BİR NİZAM ve SONSUZ BİR İLİM İLE OLUYOR... Güneş de BİR KUDRETE ESİR, ay da, yıldızlar da… İnsan da BİR NİZAMA MAHKUM, bülbüller de, güller de… BÜTÜN GELENLERİ GETİREN ve BÜTÜN GİDENLERİ GÖTÜREN BİRİSİ VAR... Yıldızları durduran, gezegenleri döndüren, insanları gezdiren, balıkları yüzdüren, HEP O İLİM ve KUDRET, HEP O İRADE ve HİKMET SAHİBİ.. İşte bunlar, ALLAHI KULU OLDUKLARINI BİLEN, RUHLAR ALEMİNDEN BU DÜNYAYA “RIZA ve CENNET” İMTİHANINI KAZANMAK ÜZERE GÖNDERİLDİKLERİNİN BİLİNCİNE VARAN, ve ÖMÜRLERİNİ, ONU BURAYA GÖNDEREN RABBİNİN EMİRLERİ ÜZERE KULLANIP SAADET YURDU OLAN CENNETE DOĞRU YOL ALAN “BAHTİYAR MİSAFİRLERDİR” Pekiyi ek olarak şöyle bir soru ile karşılaşsak: Şu anda, toplumda bulunan huzursuzluk ve sıkıntıların gerçek sebebi nedir? Allahı inkar eden ve bunu bir felsefe haline getirenlerin, cemiyetimizin MANEVİ BÜNYESİNİ TAHRİP ETMESİNİN, bir çok şüphe, tereddüt, aldatma ve safsataların kalplerde ve zihinlerde yer etmesinin en önemli sebebi : HİDAYET GÜNEŞİ OLAN KUR’ANIN ve PEYGAMBERİMİZİN (s.a.v.) FEYZİNDEN YETERLİ ÖLÇÜDE İSTİFADE EDİLEMEMESİDİR. Hatta bu günkü ileri seviyesine rağmen, fen ve teknolojinin fert ve toplum hayatında huzuru temin edememesi, sosyal hayattan şefkat, merhamet, muhabbet ve adalet gibi önemli esasların çekilip, yerini zulme, tecavüze ve anarşiye terk etmesi ve hiçbir felsefî doktrinin cemiyetin bu yaralarını teşhis ve tedavi edecek güce sahip olamaması, hatta bazı doktrinlerin bizzat zulüm ve tecavüze sebep olması, İSLAMIN KAPISINI ÇALMAMAKTAN kaynaklanmaktadır. Evet, YÜKSEK, EBEDİ BİR HAYATA ADAY, SONSUZ BİR MUTLULUĞA AŞIK OLAN BİR İNSAN İÇİN, BU EKSİK ve SINIRLI OLAN “AKIL” YETERLİ ve YETKİN BİR REHBER OLAMAZ... İnsan onunla belli bir noktaya kadar gidebilir. Ama GERÇEĞİ BULMASI, DÜNYADA ve AHİRETTE SAADETE ERİŞMESİ, ancak PEYGAMBERLERE BAĞLI OLMASI İLE MÜMKÜNDÜR... Her şeyi kuşatan ve sınırsız olan İLAHİ HAKİKATLERİN insanlara öğretilebilmesi için peygamber gönderilmesi zorunludur. Bu gerçeğe bağlı olarak Allah, insanlara, peygamber göndermiştir. Tâ ki HAK ile BATILI, DOĞRU ile YANLIŞI, GERÇEK ile YALANI ayırabilsinler. Evet peygamberler, insanlara Allah’ın birliğini bildirmişler, kendilerine tâbi olanları Allah’ı tanıma yolunda ilerletmişler ve onları Allah’a ortak koşmaktan yanlış inanışlardan kurtarmışlardır. O nuranî zatlar, Allah’ın isim ve sıfatlarına en mükemmel bir ayna olmuşlardır. Allah’ı hakkıyla sevip ümmetlerine de sevdirmişlerdir. KÂİNATIN İFADE ETTİĞİ GİZLİ MANALARI SEZİNLEYİP, ÜMMETLERİNE BİLDİRMİŞLER Bütün insanlığın yaratıldığı günden itibaren en büyük problemi olan NECİSİN, NEREDEN GELİYOR ve NEREYE GİDİYORSUN ? sorularına AKLI İKNA EDİCİ CEVAPLAR vermişlerdir. Evet Allah, peygamberleri en ulvî bir özelliğe sahip olarak yaratmış, onların duygu ve kabiliyetlerini en güzel şekilde kendisi terbiye etmiş, onları tüm insanlığa yol gösterici ve öğretici olarak göndermiştir. Bize de ONLARA TABİ OLUP; HAYATIMIZI BU ÇERÇEVEDE YAŞAMAK düşmektedir öyle değil mi? "Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin." (Bakara Sûresi, 2:32.) "Duâları ise şu sözlerle sona erer: 'Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur." (Yûnus Sûresi, 10:10.) EY RABBİMİZ!.. BİZLERİ; NEFİS ve ŞEYTANIN ŞERRİNDEN ve KABİR AZABINDAN ve CEHENNEM ATEŞİNDEN MUHAFAZA EYLE ve CENNETÜ’L-FİRDEVSTE MES’UD KIL!.... AMİN AMİN AMİN “Asra yemin olsun ki, insanlar mutlaka ziyandadır.. Ancak; iman edip iyi işler yapanlar, birbirlerine hep hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna..” (ASR SURESİ)
__________________
img]http://img321.imageshack.us/img321/8944/alaksresi7dg1fk7ca8xj1zm.gif[/img] |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
İNSANIN YARATILIŞ GAYESİ | umut | Cuma Sohbeti | 0 | 10 February 2011 21:27 |
YAPTIĞI VİCDANSIZLIKLAR İNSANIN KARŞISINA ÇIKAR | umut | Çözüm Kuran Ahlakı | 0 | 22 June 2009 23:57 |
İNSANIN APAÇIK DÜŞMANI ŞEYTAN | umut | Çözüm Kuran Ahlakı | 0 | 17 January 2009 13:05 |
ASIL EKSIKLIK | REHA | Deneme & Düz Yazılar | 1 | 10 March 2007 22:07 |
EY KOCA DÜNYA BEN ASIL O GÜN ÖLDÜM | u2s | Deneme & Düz Yazılar | 3 | 01 March 2007 12:29 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |