Hacıosmanoğlu Sert Esti!

[umut]

Hacıosmanoğlu Sert Esti!

Hacıosmanoğlu Sert Esti!
19 Haziran 2013 Çarşamba 09:00

[email protected]
Futbol Federasyonu’nun Ankara’da toplanan Mali Genel Kurulu’nda bir konuşma yapan Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu tabir yerindeyse verdi veriştirdi, …sıvadı durdu…

Aslında Hacıosmanoğlu’nun kullandığı dil, seçtiği üslup yeni ortaya çıkmış bir durum değildi.

Futbol ailesinin içinde yer aldıktan sonra konuşması ve vurgulamaları neyse, aynısını tekrarladı…

Hem nalına hem mıhına öyle vurdu ki, öyle sanıyorum ki Trabzonspor taraftarları Hacıosmanoğlu’nun konuşmasının ardından bayram yapmıştır…

Hacıosmanoğlu, şike, futbolun kirlenmesi, kirli ellerin futbolu yönetmeye devam etmesine yönelik öyle laflar etti ki, tabir yerindeyse köpek yese kudururdu…

Biri bu gerçekleri dile getirmesi gerekiyordu.

Zira, Trabzonspor’un alın teriyle kazandığı kupası elinden alınmış, Fenerbahçe’nin müzesine konmuş, şike pisliğinin üzeri Futbol Federasyonu Başkanı Demirören’in marifetiyle örtülmeye çalışılmış, bordo mavili camianın içi kan ağlarken, elbette ki, yarayı deşmek bu kulübün Başkanı’na Hacıosmanoğlu’na düşerdi…

Hacıosmanoğlu’nun yerinde başka bir başkanımız olsaydı, TFF genel kurulunda bu kadar sert söylemleri peş peşe sıralayamazdı.

Trabzonspor taraftarı Başkanının konuşmasını çok tuttu da Türk futbolunun paydaşları dediği, temiz futbolun hizmetinde olan paydaşları acaba başkanı anlayabildiler mi?

Anlayabilecekler mi?

Bu noktanın altını özellikle çizmek istiyorum.

Çünkü, Trabzonspor bu mücadelede her ne kadar yalnız görünüyorsa da, ne kadar haklı olursanız olun, yalnız başınıza futboldaki çete düzeniyle başa çıkmak mümkün değil.

Başkan’da konuşmasında bu hususa dikkat çekti ve her zaman hakkı yenen haksızlığa mağdur kalan Anadolu kulüplerine de mesaj verdi, işbirliği yapalım, birlik olalım önerisinde bulundu.

Anadolu’nun beyi olan Trabzonspor’un başkanına da yakışan tüm Anadolu kulüplerine işbirliği mesajı vermekti.

Ama Hacıosmanoğlu’nun sert üslubu karşısında Anadolu kulüpleri işbirliğinden yana mı olurlar, yoksa işbirliğinden kaçarlar mı?

Anadolu kulüpleri işbirliğinden kaçmaması, dayanışma içine girmesi için, bu işin öncülüğünü Trabzonspor yapacağına göre, Başkan Hacıosmanoğlu böyle bir misyon taşıdığının da mesajını verdi.

Trabzonspor’un hem sahada, hem masada, hem de diğer alanlarda güçlü olması gerekir…

Sen eğer kendi sorununu çözemiyorsan, Anadolu kulüplerinin alın terini ve emeğini yıllarca sömüren İstanbul Kulüplerini 70 ve 80’li yıllardaki gibi alt edemiyorsan, onlarla kıyasıya mücadele edemiyorsan, Anadolu takımlarını da yanına alamazsın…

Güçlüysen herkes seninledir, özellikle ezilen emeği çalınanlar güçlü ve adaletliden yana olur.

Güçlü değilsen de sırf ağzın laf ediyorsa kimse seninle olmaz, olması için de bir neden yoktur.

Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, TFF’nin mali genel kurulunda hak edenlere açıkça her şeyi söylemiş ve meydan okumuştur…

Bu çıkışın elbette ki devamı da gelmeli…

Konuşmalarının altını zaman içinde doldurmalıdır.

UEFA Disiplin Kurulu Fener ve Beşiktaş’a ceza yaptırımı uygulaması halinde, İbrahim Hacıosmanoğlu’nun söylediği laflar havada kalmamış olacaktır ki, ikinci aşama Trabzonspor’un 2010-2011 lig şampiyonluk kupasına kavuşması kalacaktır, bu süreç de mücadelede ister…

Trabzonspor Başkanı Demirören Federasyonu ile mücadele verirken bir yandan da 6222 sayılı sporda şiddetin önlenmesi yasasını değiştirenleri de bu kategoriye sokup, bu kesime karşı da bir mücadelenin içinde yürümeye devam ederse, mücadele kapsamında çok geniş ve güçlü kitleyi karşısına almış olur ki, soyunduğu misyonu yerine getiremeyeceği gibi, Anadolu kulüplerine de ağabeylik yapamaz hale gelir.

Bir önemli nokta da şudur;

Trabzonspor’un haklı mücadelesini verirken, Anadolu kulüplerinin yıllardır süren mağduriyetlerini önlemek adına hareket ederken, ne pahasına olursa olsun, Demirören’i devirip Haluk Ulusoy’u TFF Başkanı yapayım diyerek bir noktaya kilitlenirse dar çerçevede kalır ve yol alamaz.

Haluk Ulusoy TFF Başkanı olsun ama o zamana kadar kendisinin de ifade ettiği gibi temiz futbolun paydaşları da birlik olmak için Trabzonspor’un önerileri ve yürüyüşüne uyması gerekmez mi? Kimlerle ve hangi güçle, futboldaki kirli yapılanmayı dışlayıp temiz futbol yapılanmasını kuracaksınız?

Başta da ifade ettiğim gibi Trabzonspor Başkanı bir misyon üstlendi ve üstlenmiş olduğu misyonla yol almaya kararlı bir şekilde ilerliyor ama başarılı olması için kendi kulübünün güçlü olması, sahada, masada her alanda güçlü olmasa gerekir…

Sen güçlü olup da yol almaya devam edersen, Anadolu’yu da futbolun temiz paydaşlarını da yanına alırsın…