MÜKEMMELLİK SADECE ALLAH' MAHSUS - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.DİNİ KONULAR.::. > Dini Sohbetler

Dini Sohbetler Bütün Merak Ettikleriniz, Öğrenmek İstediğiniz Tüm Konuları ve Sohbetleri Bu Bölümde Bulabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 16 October 2009, 10:44   Mesaj No:1

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart MÜKEMMELLİK SADECE ALLAH' MAHSUS

MÜKEMMELLİK SADECE ALLAH' MAHSUS

MÜKEMMELLİK SADECE ALLAH'A MAHSUS
Mükemmellik sadece Allah’a mahsus. Beşer ise şaşar.
Beşerin de hepsi bir değil. Bazısı bazen şaşar, bazısı daha çok.
Şaşmak, yani hata etmek, her şeyi mahveden, telafisi imkansız bir eksiklik
değil insan için, insan olmanın bir tabiatı.
Fakat normal olmayan, hoş görülemeyecek olan, hatada ısrarlı olmak. Şaşmayı,
hataya düşmeyi hal edinmek. Bir elbise gibi giyinmek. Beşer olma durumunu
zaaflarına, hatalarına kalkan edinmek.
İşte bu durum beşer olmaya yakışan, yaraşan bir hal değil. Zira hatada
ısrarla insanlık haysiyeti tehlikeye girer. Kişinin izzeti nefsi yaralanır,
şerefi düşer.
Oysa insan, şerefli yaratıldı. Ona şerefini Yaradanı verdi. Ona “eşref-i
mahlukat” dedi.
Bu durumda beşerin en önemli görevi, kendisine bahşedilen bu şerefi korumak
değil midir? Öyledir, öyle olmalıdır.
Hatalara rağmen “şerefli” kalmak çok mu zor? Değil elbette. Yolu öğretilmiş.
Tarihin en başından beri insanlığa rehber kılınmış kutlu elçiler tarafından.
Çok kolaymış meğer. Yolun aslı hataya pişman olmak imiş.
Pişman olmak sadece insana özgü. O halde çok insanî, tamamen insanî.
Önce hataları hata kabul etmek. Yakışmadığını, insanlık şerefiyle
uyuşmadığını idrak etmek.
Sonra yaptığına pişman olmak.
Sonra bir daha yapmamaya karar vermek, azmetmek…
Nihayet güzel bir dönüşle dönmek. Doğruya, doğru istikamete… Hep doğruya
gitmek, yani dosdoğru olmak…
İşte böyle bir pişmanlık, böyle bir dönüş, bu dört adımlık dönüş, kesin bir
dönüştür. Makbul bir dönüştür. Bu dönüşün adı “nasuh tövbesi”dir.
Böyle bir tövbe her şeyden önce Cenab -ı Mevlâmız’ın bize bir emri: “Ey
inananlar, tövbe-i nasuh ile Allah’a dönün…” (Tahrim,
Böyle bir tövbe, aynı zamanda o Yüce Elçi’nin bir müjdesi: “Günahlarına
tövbe eden kişi, hiç günah işlememiş gibidir.”
Evet işin sırrı pişmanlıkla tövbe imiş.
Meğer ne güzelmiş kalbin derinliklerinden kopup gelen şu sözler: “Ya Rabbi
ben pişmanım. Yapmış olduğum bütün günahlardan… Keşke yapmasaydım…”
Bu bir dönüş. Kendi özüne dönüş. Varoluş sebebine, asaletine… İnsanlığa…
Nice bin hatadan arınmaya…
Eğri- büğrüden dosdoğruya..
Bu dönüş çok ciddi bir dönüş. Hayatın dönüşü.
Bu dönüşe şahitler lazım.
Hatalar gizliydi, ama dönüşe şahitler lazım.
Onlar hazır, hep bu anı beklediler:
Müminler şahit. Ruhanîler şahit. Rabbanîler şahit. Melekler şahit. Allah
şahit
gülay
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
Sadece Sendin... CoNQueRoR_61 Şiir Bahçesi 0 17 March 2009 16:12
SADECE BİR GÜL igzuma Şiir Bahçesi 7 31 July 2007 09:09
ALLAH İÇİN ALLAH DEMEK u2s Dini Hikayeler 1 23 February 2007 18:09

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.