Adını Sen Koy Bir Tane'm! - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.ŞİİR BAHÇESİ.::. > Şiir Bahçesi

Şiir Bahçesi Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Şiirlere Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 04 May 2006, 12:44   Mesaj No:1

Papatyam

Papatyam Site Yöneticisi
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:Papatyam isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1546
Üyelik T.: 11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Mesaj: 1.864
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Adını Sen Koy Bir Tane'm!

Adını Sen Koy Bir Tane'm!

[size=18px]Adını Sen Koy Bir Tane’m![/size]

Kaç gündür yazamadığımın sebebinin inadına yazacağım sana...

Son vereceğim kaleminin nedensiz suskunluğuna...

Bir kez daha anlatacağım sana olan sevgimi, hasretimi ve hediye paketinden çıkacak olanı...

Nasıl anlatayım? Ne yazayım? Yoksa susup gözlerimle semaya mı dalayım?

Bilmiyorum...

Sensizlik arttıkça bilmediklerim, bilemediklerim çoğalıyor, zaten bıldırmışım çıldıracağım kadar, kupa onlunun üzerine gelen kupa valesi gibi oluyor ve ben yine kaybediyorum. Unutmadan hatırlatayım : Elimde tek kart var, onu da sana saklıyorum...

O güne, o ; gününü, yerini, tarifini bilmediğim o güne kadar saklayacağım elimdeki kartı...

Zamanı geldiğinde sana uzatacağım ve bekleyeceğim üzerine ne koyacağını...

Hep “bilmiyorum” diye yazıyorum ; ama şunu biliyorum ; Şuan sende elinde kalemin, önünde yapraklar, sol yanımda resmim, içindeki ben ve diğer anlamsızlıkların içinde,yatağına uzanmış bu satırları yazıyorsun.

Bunu bildiğimi biliyor musun? Deneyelim mi?

“Seni çok özledim”

Seninde gözlerin yazdıklarına takıldı şuan, sustun ve sustu kalemin bir an...

“Offff”

Neden ofluyorsun? Neden karaladın az önce yazdığının üzerini? Bak yine aynı şeyi yaptın! Yaz sevdiğim, geldiği gibi, kelime eksik olmuş ya da fazla, amannn sende...

Yazmadan da anlaşamıyor muyuz sanki? Kızdırma beni!

“Kızınca çok güzel oluyorsun”

Yakalandın işte! Yakaladım kalemini ve seni! Uzan şöyle sen, rahat ol ve sadece izle:

Resim yapabilmek isterdim, seni ve sensizliği ve senen olan her şeyi renge dökmek isterdim ; Ama ne çare böyle bir kabileyetim yok...

İnan bunun tatsızlığı çok...

Aklımı yormak istiyorum resme ve onun değişik dünyasına...

Ama kalemlerimden ve kağıtlarımdan uzak kalırım diye korkuyorum. Öyle çok alıştım ki onlara, hani kuş olsalar ve kış geldiğinde sıcak yerlerek doğru yolculuğa koyulsalar, kanatlarımın olmamasına aldırmadan yanlarından gideceğim. Uçmak için illa kanat mı lazım? Sen yokken, ben sevemiyor muyum seni? Hem de daha delicesine...

(Eğer yazmaya devam etmezsen yarıda kalacak ona göre...)

Seni gülerken görmeyeli nice zaman oldu, ahhh bu gülüşün...

Hiç bilinmeyen bir tat...

Bir harikalık...

Bir...

Bir! “Seni çok özledim”

İki! “Senden asla vazgeçemem”

Üç! “Seni çok seviyorum”

...

Sıra geldi son karta...

Hepsi bir yana bu bir yana olan o tek karta...

Heyecanın, heyeacanımdan...

Ve tam tersi...

Ne fark eder ki?!...

Uzatır mısın elini? Elini avucumun içine almak ve kartımı oraya bırakmak istiyorum.

Ne yazıyor kartta okur musun?

“HAYATIM”

Sıra sende...

Koy kartını, kartımın üzerine ve...

Ve....

“HAYATIM”

Pişti!!!

Sen kazandın!

Haklısın aşkım :

Ne farkeder ki?!...

İçimden geldi :

Yan ulan dünya, köhne tahta ev misali...

Çatır çatır yansın duvarların, tavanın ve dört yanın...

Çök ulan üstüme haydi!

Kül etsene beni de!

Sana inat, bütün sebeplere inat VAZGEÇMEYECEĞİM!

Sen, kıyamet vakti çökeceksin;...

Ama ben aşkımla ; Ama ben aşkımla sonsuza dek dimdik ayakta kalacağım...

Aşkım, şahidim,

Adım yeminimdir!

Alıntıdır
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır"
Alıntı ile Cevapla
Alt 04 May 2006, 12:55   Mesaj No:2

gebzelim

Papatyam Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:gebzelim isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 810
Üyelik T.: 29 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:34
Mesaj: 223
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart SEVMEK HER ŞEYDİR

[size=18px][/size]Sevmek inanmaktır.
Sevmek yaşamaktır.
Sevdiğini kendisi gibi, kendisinden de çok duyumsamaktır.
Sevmek sevdiği olmaktır.
Sevmekte ikilikler kalkar, bir olmalara gidilir. İki ten, iki kalp, iki gönül yoktur sevgide. Tek bir kalp olunur, tek bir yürek olunur.
Sevmek paylaşmaktır . Sevdiğiyle sevdiğini paylaşmaktır. Sevdiğiyle kalbini bölüşmektir sevmek. Ki tek kalp olunsun.
Sevgide son yoktur. Sevgiler hiçbir zaman son bulmazlar. Biten sevgiler yoktur, bitmiş gibi görünen sevgiler vardır. Vazgeçiş de yoktur sevgide
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Alt 04 May 2006, 12:57   Mesaj No:3

beliz

Papatyam Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:beliz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 792
Üyelik T.: 24 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 421
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Adını Sen Koy Bir Tane'm!

Gökyüzü'nde Aşk -



Sayfalar bana; ben, kalemime bakıyorum. Anlaşıyoruz ve başlıyoruz inceden inceye tıngırdatmaya:

Birazdan uyumaya çalışacağım. Sensiz bir hâlde...

Odamda sensizlik; pencereyi açtığımda, kapattığımda, lambayı yaktığımda, yatağıma uzandığımda, hem içimde ve gördüğün gibi hem de dışımda...

Üstüm, başım; içim, dışım sensizlik...

Başımı yastığa yaslayacağım; gözlerim, uyku adasına yol alıncaya kadar pusulam sen olacaksın. Bir o yana, güzel geçen günlere; bir bu yana, sensiz süren fırtınalı felakete sürükleyeceksin beni dalga misâli...

Uyku adasına vardığımda belki daha önce hiç görmediğim bir yer ile karşılaşacağım. Bunu, daha önceki yolculuklarımdan biliyorum. Ne şekilde ve ne zaman çıkarsam çıkayım, her seferinde elbet bir yerde seninle karşılaşıyoruz. Acabu bu sefer beni neler bekliyor? Sen, beklesen de, beklemesen de; ben, bu yolculuğa çıkacağım. Sana varacağım. İstesen de, istemesen de...

Bu rüyâlı yolculuk benim! Tıpkı senin gibi...

Sen, inkar etsen ne fark eder ki!?

Kanıtlarım çok, yapabileceğin bir şey yok. Kanıtlarımda şahitler hem de!

Dudaklarım da, kalbim de, gözlerim de, ellerim de...

Hakim olan, yaradan da şahit!

Ceza olarak, hayâllerimi gerçeğe dönüştüreceksin. Bizi mutlu edecek, keyfini süreceksin. Senin gibi bir suçluya da ancak böyle bir ceza yaraşır. Ayrılık; mahkemenin tozlu, gün yüzü görmeyen, unutulan raflarına; kavuşmamız ise Gökkuşağı'na karışır. Ona da ancak bu yakışır...

Ebedi renklerin içinde olmak...

Bereketli yağmurlardan sonra ortaya çıkmak ve kutsal bir vazifeyi yerine getirmek...

Her renk, tabiatın bir parçasını anlatır anlayanlara...

Bizde Aşk'ı...

Aşık olanlara!

Beyazın saflığını belki herkes anlar; ama Aşk'ı, sadece aşık olan...

İşimiz bittiğinde çekiliriz bilinmeyen köşemize...

Kırmızıdan meşk alıp keyfini süreriz; ben, bana yakıştırdığın renkten, lacivetten bir tutam alırım; sen, sevdiğim beyazdan bir damla ve başlarız dans etmeye, Aşk'ın Dansı'nı renklere göstermeye...

Dans bitti, alkışlar çok hoş...

Renk, renk...

Duyduğumuz bu aşırı hhissin adı zevk...

Peki ya bu üstümüze atılan çiçekler!?

Bu, kulağa heyecan katan melodi? Bu kalabalık? Gökyüzü'nün bir köşesi'nde bu olanlar!?...

Nadide süslerle dolu bu yol, kimisinin adını bildiğim, tanıdığım; ama kimilerini daha önce hiç görmediğim bu gülümseyen renkler, çılgınca alkışlar; yıldızların, yürüdüğümüz yolu aydınlatması, Ay'ın bana önce göz kırpması ve alkışlara katılması...

Rüyâda olsam; bu, benim düğünüm derdim, üzerine Siyah giyerdim. De! Bakıyorum da giysim zaten öyle...

Yürüyorum sevdiğimle, el ele...

Karşımızda sonsuz yükseklikte bir kapı, kollarının iki yanında melek...

"Öp onu" diyor biri diğerime, "Açılması için öpmen gerek..."

Öpüyor, dünyada asırlar geçiyor; ama o asırlardan biri bile bu sahne karşısında bir ân sürmüyor, gelip geçiyor ve kapı açılıyor, ilk adımlarımızı beraber atıyoruz, hâl-i hazırda ikram edilmeyi bekleyen, inciden kadehleri elimize alıp o benzersiz tadı yudumluyoruz; ama sarhoş olmuyoruz. Zaten "Biz sarhoşuyuz..."

Nur renginde iki bulut bizi buyur ediyor; Güneş'in tam karşımızda, Şeytan'ın solumuzda, Azrail'in sağımızda olduğu, - bizim oturmamızı bekledikleri her hâllerinden belli - üzerinde ne bir şeklin ne de bir rengin bulunmadığı masaya...

Oturduğumuz masa ve bulunduğumuz yer, görünmez bir hisle kaplı...

Daha önce yaşamadığımız bir mutlulukla...

Güneş, Şeytan'a dönüyor ve "Şahit misin?" diye soruyor. "Şahidim" diyor Şeytan, "Daha önceleri nicelerini yokettim; ama bu Aşk'ı silmek ne kelime, tozlu ayrılıklarında bile elimden geleni yaptığım hâlde başaramadım. Asıl Şeytan o! Aşk! Bu yüzden şahidim..."

Melekliğini çıkartıp ruhlarımıza takıyor...

Bu sefer Azrail'e dönüyor Güneş, "Şahit misin?" diye sormadan; Azrail, "Benden korkmayan, bana boyun eğmeyen aşıkların, bundan sonra şahitleri; ama bundan önce şahidiyim!" diyor ve Tanrı'nın buyruğuyla canlarımızı bize hediye ediyor...

Güneş lafa girip "Ben, ilk şahidinizim, beni sözlerine katarak az iltifatta bulunmadın Pınara" diyor, gülüşmelerimiz kâinatta yankılanıyor...

Tanrı'm hediyesini en baştan verdi:

Beni, sana; Seni, bana...

Ve öpüşüyorduk o ân; elin yanağımda, elim yanağında...

Tanrı'nın huzuru'nda!

SENİ ÇOK SEVİYORUM

SENİ ÇOK SEVİYORUM

"SENİ ÇOK SEVİYORUM"
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Alt 11 May 2006, 10:46   Mesaj No:4

Papatyam

Papatyam Site Yöneticisi
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:Papatyam isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1546
Üyelik T.: 11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Mesaj: 1.864
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Talih Her Zaman Gülmez...

Seversiniz bazen...
Bir kuşu beslemek misali, karşınızdaki insanı sevginizle beslersiniz.

Farklıdır sevmesi insanların...
Kimi kafese tıkar kuşunu öyle besler, alır özgürlüğünü elinden, seviyorum sanır.
Öyle sandıkça sıkar karşısındakini, bunaltır.
Ufacık bir fırsat bulsa kaçmak, kurtulmak ister artık kuş.

Aslında korkularından yapar insan bunu, karşısındaki insana anlatamaz, anlatmasını bilmez.
Bir başka insana gitmesini istemez.

Her koca devin koca korkuları vardır, kimse bilmez.
Kimi de serbest bırakır kuşunu.
Salıverir gökyüzüne, döner gelir elbet der, döner gelir seviyorsa.

Alır riski çekinse de birşeylerden.
Bilir ki ; koysa kafese bir gün kesin kaçıp gidecek, bir gün kesin terkedecek.
Serbest bırakır!
Döner gelir o da karnı acıktıkça, yüreği sevgiye acıktıkça.

Ne kadar çekinse de bilir geri döneceğini adam.
Bilir başka yerlere, başka kişilere gitse de bir gün, bir şekilde geri döneceğini...

Kuş ta bilir daha iyisinin olmadığını ama bazen nankörlüğü tutar.
Unutur onun için yapılanları, uğramaz olur bir zaman...

Başka kapılarda, başka pencerelerde aynını arar.
Ama bilmez başkalarda hiç aynılık bulunmaz.
Pişman olur, geri döner bir zaman sonra.

Öyle yenik, öyle mağlup döner ki hem de...
Artık kafese girmeye bile razı olmuştur.

Şanslıdır...
Eğer geri döndüğünde açık bir pencere veya aynı evde, aynı kişileri bulabilirse...
Eğer terkettikleri taşınmamış, aynı yerde kalabilmişse...

W.Generous BLACKSTONE
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır"
Alıntı ile Cevapla
Alt 11 May 2006, 15:07   Mesaj No:5

REHA

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:REHA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 553
Üyelik T.: 07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
Mesaj: 1.867
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart rs

Hüzün kaldı Senden bana yadigar




İnce bir hüzün kaldı senden bana yadigar
Hüzün koydum sensiz hazanın adını
Nasıl sararan her bir yaprak
Düşerken ağaçta ince bir sızı bırakır
Ve bırakır en sonunda onu kapkara ve tek başına
İşte sen de bıraktın beni hüzünle baş başa
Kalıverdim hazanda bir başıma
Hazanda hüzün hiç çekilmiyor oysa

İnce bir kalp sızısı kaldı senden bana yadigar
Kanar için için
Senle tam yelken açacakken umut dolu yarınlara
Ayrılık kırıverdi kanadını kolunu
Kalıverdim sensiz bir başıma
İsyanlarda kalbim
Hicranlarda sevdam
Ayrılık giriverdi araya
Hazanda hicran hiç çekilmiyor oysa

Hülya Öner Karadayı



http://www.antoloji.com/siir/siir/si...mp;siir=327810
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ

BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE
[/size]
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
100 Tane Deseydin YakupEMİR Fıkra Diyarı 0 07 March 2009 16:34
Adını yaz mesleğini bul PESTEMAL Genel Astroloji-Fal Dünyası 11 27 November 2006 14:56
Senden Bir Tane Daha Yok Bu Dünyada PESTEMAL Deneme & Düz Yazılar 2 16 November 2006 16:31
Adını Bilmeden Sevdim beliz Yakılacak Şiirleriniz 6 20 April 2006 17:19
Sen Koy Adını Mekansiz Yakılacak Şiirleriniz 1 03 April 2006 10:06

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.