|
Dini Sohbetler Bütün Merak Ettikleriniz, Öğrenmek İstediğiniz Tüm Konuları ve Sohbetleri Bu Bölümde Bulabilirsiniz... |
|
Seçenekler |
11 February 2008, 17:02 | Mesaj No:1 |
Durumu:
Papatyam No :
553
Üyelik T.:
07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
|
ANNE DUÂSI
ANNE DUÂSI Atâ bin Yesâr anlattı: Yolculuk yapmakta olan bir kervân, bir yerde mola vermişti. Fakat bu sırada bir merkebin sesi onların uyumalarına mâni oldu. Bunun üzerine bu sesin geldiği tarafa doğru gittiler. Sesin geldiği yere varınca kıldan yapılmış çadır içerisinde, yaşlı bir kadınla karşılaştılar. O kadına; "Bu merkep sesi nereden geliyor. Onun sesinden bir türlü uyuyamadık?" dediklerinde, kadın; "O merkep gibi ses çıkaran benim oğlumdur. Hayatta iken bana eşek diye hitâb ederdi. Allahü teâlâya onu eşek yapması için bedduâ ettim. Onun için böyle her gece sabaha kadar merkep gibi ses çıkarır." dedi. Bunun üzerine kervan sâhipleri o kadına; "Bizi onun kabrine götür, onun kabirdeki hâline bir bakalım." dediler. Kabre gidip, açıp baktıklarında, boynunun eşek boynu gibi olduğunu gördüler. Buyurdu ki: "Yâ Rabbî! Sana kavuşmak nasıl mümkün olur?" diye duâ ettim. Bir nidâ geldi, "Nefsini üç talakla boşa" diyordu." "Bu kadar zahmet ve meşakkatlere, sıkıntılara katlanarak aradığımı, annemin rızâsını almakta buldum. Çok basit gibi gelen anne rızâsını almanın, bütün işlerin evvelinde lâzım olduğunu anladım." "Günahlara bir defâ, tâatlere ise bin defâ tövbe etmek lâzımdır. Yâni yaptığı ibâdet ve tâatlere bakıp kendini beğenmek, o ibâdeti hiç yapmamak günahından bin kat daha fenâdır."
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ
BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE[/size] |
11 February 2008, 17:03 | Mesaj No:2 |
Durumu:
Papatyam No :
553
Üyelik T.:
07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
|
ANNE DUÂSI
Allah adamlarından bir âlim ve evliya,
Binbeşyüz onikide teşrif etti dünyaya. Buhara’nın İmkene köyünde doğan bu zât, Yine doksan yaşında, bu yerde etti vefat. Bu dini yaymak için, uğraştı gün ve gece, Yanında çok veliler yetiştirdi bir nice. “Muhammed Baki” idi, onların en mümtazı, O idi zamanının, en büyük evliyası. O Muhammed Baki ki, her gün artan aşkiyle, Bir gönül sahibini arıyordu şevk ile. Tasavvufa girmeye pek fazlaydı hevesi, Bu yoldaki gayreti şaşırtırdı herkesi. Feyz alacak bir büyük, bir veli arıyordu, Kimden bir şey işitse, o yere varıyordu. Öyle çok arardı ki böyle kâmil bir zâtı, Yetmezdi fazlasına bir insanın tâkatı. Çırpınıp duruyordu, bir üstad bulmak için, Annesi, bu haline çok üzülürdü lâkin. Gece yarılarında, çıkarak sahralara, Oğluna dua için, yalvarırdı Allaha. (Yâ Rabbi, bu oğlumun muradı neyse şayet, Sevdiğin kullarının hürmetine ihsan et. Ya onu vasıl eyle, yâ canımı al benim, Zira artık kalmadı, tahammülüm, takatim.) Annesi gözyaşıyle edince bu duayı, Oğlu, gece rüyada gördü bir evliyayı. Muhammed Emkenegî, ona dedi; (Ey oğlum, Nice gündür ben senin yolunu bekliyorum.) Muhammed Baki Billah, sevinip bu rüyaya, Derhal yola çıkarak, ulaştı Buhara’ya. Sevinçle huzuruna girince en nihayet, Gördü ondan çok büyük, iltifat ve inayet. O büyük zat onunla girerek bir odaya, Baş başa sohbet etti, tam üç gün doya doya. Ve ona ihsan edip, çok teveccüh ve himmet, En büyük mertebeye çıkardı en nihayet. Sonra da buyurdu ki; (Tamam oldu işiniz, Durmayıp Hindistan’a avdet edin şimdi siz. Öyle görüyorum ki, Hindistan diyarında, Çok büyük bir evliya, zuhur eder yakında. O, sizden feyz alarak, bir kutub olur ki hem, Onun irşadı ile, nurlanır cümle âlem.) Üç günlük sohbet ile, aldı mutlak icazet, Ve onun emri ile, geriye etti avdet. Serhend’e vardığında, ses geldi kulağına, Diyordu; (Vasıl oldun, o Kutb’un diyarına.) Sonra yetiştirdi ki, İmâm-ı Rabbani’yi, Görmemişti bu dünya, böyle yüksek veliyi
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ
BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE[/size] |
11 February 2008, 17:04 | Mesaj No:3 |
Durumu:
Papatyam No :
553
Üyelik T.:
07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
|
ANNE DUÂSI
Eshâb-ı kirâmdan bir zât diyor ki, “Peygamber efendimiz, Bayram günü hutbeye çıkıyordu. Merdiven üç basamakdı. Birinci basamağa çıktı. Bir şeyler söylüyordu. Kulak verdim işitdim. Buyuruyordu ki: (Yâ Rabbi, Sen, bir kulunu, anasını-babasını gördüğü halde, onların hizmetinde kusur eden, kalblerini inciten, onların rızasını, düâsını almayanı Cehenneme sok.) Ben de âmin dedim” buyuruyor.
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ
BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE[/size] |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
Anne Hakkı ve Anne Sevgisi | umut | Cuma Sohbeti | 0 | 18 November 2011 14:54 |
GÜNÜN DUASI | PESTEMAL | Cuma Sohbeti | 8 | 01 July 2008 10:57 |
AŞK DUASI | igzuma | Dini Hikayeler | 2 | 01 September 2007 10:13 |
~~*A$k Duasi*~~ | serife | Şiir Bahçesi | 4 | 27 February 2007 11:38 |
HZ. EYÜB'ÜN DUASI | mevlutgunes | Dini Sohbetler | 1 | 24 May 2006 12:15 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |