Ya Terlemeseydik! - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.GENEL SAĞLIK.::. > Sağlık tavsiyeleri

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 31 December 2008, 13:55   Mesaj No:1

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ya Terlemeseydik!

Ya Terlemeseydik!

Sicak bir gunde hizli yurume sebebiyle kan ter icinde kalan ve elbiselerini degistirme imkâni bulamayan bir insan, terlemeyi eziyet gibi gorebilir. Hâlbuki terleme, Cenab-i Hakk’in rahmetinin tecellilerinden biridir. Vucuda yerlestirilmis olan terleme mekanizmasi, hayatiyetin sihhatli bir sekilde devam ettirilebilmesi icin oldukca onemli vazifeler gorur.



Deri; ic ve distan gelebilecek her turlu uyariya cevap verebilecek kabiliyette yaratilmis, en fazla hucre ihtiva eden organlardan biridir. Ayrica hayvanlar da kendilerine has doku hususiyeti ve ihtiva ettigi koku, yag, sumuksu madde (mukus), zehir ve ter bezleri gibi gerektiginde salgilari ile vucudu koruyan bircok beze sahiptir.



Ter bezleri, memelilere hastir. Yani omurgasiz hayvanlarda, balik, kurbaga, surungen ve kuslarda ter bezleri bulunmaz. Memelilerde ter bezlerinin konumu ve sayisi turlere gore farklilik arz eder. Meselâ kedi ve kopeklerde bu bezler sadece ayak tabanlarinda bulunur. Bu yuzden kopekler, sicak havalarda veya vucutlari asiri isindiginda hararetlerini dillerini sarkitarak disari atar. Balina ve yunus gibi suda yasayan memelilerde ter bezi yoktur. Hayatlarinin buyuk bolumunu suda geciren su aygirlarinda, ter bezi sadece basin ust kisminda bulunur. Fillerde ise ter bezi bulunmaz. Genellikle sicak bolgelerde yasayan bu hayvanlar, bu yuzden vucutlarini serinletmek icin kulaklarini devamli sallar. Bu, fillerin cusselerine nispetle kucuk kulaklarla vucutlarini yelpazeleyip soguttugu mânâsina gelmez. Bu hayvanlarin kulaklarina genis capli kilcal damar agi yerlestirilmistir. Bu ag, fillerin vucutlarindaki 450 litre kani 20 dakika icerisinde kulaklarindan gecirerek âdeta radyator fonksiyonu gorur. Kanin gecisi esnasinda sallanan kulaklarla kanin sogumasi temin edilmis olur. Kirisik bir yapi arz eden fil derisi, su tutma ozelligine sahiptir. Deride tutulan suyun sicak havada buharlasmasiyla vucuttan isi cekilir ve hayvan boylece serinletilmis olur.



Ter nedir ve nasil uretilir?



Ter, insan vucudunun yaklasik her cm²’sine 100 adet yerlestirilmis 2,5 milyon ter bezi tarafindan salgilanan renksiz, kokusuz bir sividir. Vucuda dengeli bir sekilde dagitilan ter bezleri; meme uclarinda, goz kapaklarinda, genital (ureme) organlarda ve dudaklarda bulunmaz. Buralarda ter bezi olmamasinin bazi hikmetleri vardir. Meselâ emzirilen bebekler, meme uclarinda ter bezi olmamasi sayesinde terle tuzlanmis deriyi emmek zorunda kalmamaktadir. Eger dudaklarda ter bezi olsaydi, insan konusurken devamli terleyen dudaklarini yalamak mecburiyetinde kalabilirdi.



Neden terleriz?



Terleme, vucut sicakliginin istenilen aralikta kalmasi ve rahatliginin saglanabilmesi icin, vucuda yerlestirilmis cesitli mekanizmalar vasitasiyla yapilan bir dengeleme faaliyetidir. Terleme, vucuda yerlestirilen bir sogutma mekanizmasidir. Sicak bir ortama girildiginde isi dengesini saglamak icin vucudun bazi mekanizmalari devreye sokulur ve termostat gibi calistirilan sistemle vucut sicakligimiz dengelenir.



Sihhatli bir insanin vucut sicakligi son derece kararlidir, degismeler nâdiren 0,5 ºC’yi asar. Ortam harareti ne olursa olsun, vucut sicakliginin belirli dar aralikta tutulmasi gerekir. Hareketsiz bir yetiskinin vucut ici sicakligi ortalama 37 ºC iken, deri sicakligi 31 ºC’den 25 ºC’ye kadar degisiklik gosterebilir. Vucut sicakliginin duzenlenmesi vazifesi, hipotalamusa verilmistir. Hipotalamus, orta beynin bir parcasidir ve yaklasik 4 g agirligindadir. Hipotalamusun on kismina vucudu sicaklik artisindan koruyan, arka kismina ise sicaklik dususlerinden muhafaza eden birer merkez yerlestirilmistir.



Cevreye istenilen seviyede isi gecisi olmadiginda, meydana gelen sicaklik artisi dolayisiyla, damar genisletilmesi (vazodilatasyon) ve terleme devreye girer. Derideki kan akisi artirilir ve bu sekilde ic bolgelerden dis dokulara isi gecisinde iki, uc kat artis olur. Yetiskin bir insanin derisinde normal sartlarda ve istirahat durumunda kalb debisinin % 5-10’u kadar kan bulunur. Sicakligin asiri artmasi hâlinde kalbdeki kan debisinin % 50-60’i deriye gonderilir. Eger buna ragmen vucut ici sicakligi hâlâ artmaya devam ediyorsa, vucutta ter salgilanarak isi gecisi devreye sokulur. Ancak suyun buharlasmasini engelleyen elbiseler, ortamdaki su buharinin kismi basincinin artmasi ve hava dolasiminin azalmasi gibi dis unsurlar onemli bir sogutma sekli olan terlemeye tesir eder. Vucut sicakliginda 1 ºC’lik artis, kalbin dakikada 18 defa daha fazla atmasina sebep olur.



Vucut isisinin dengeli bir sekilde korunmasi ve surekliliginin saglanmasi icin Allah vucuda yerlestirdigi mekanizmalara koordine bazi vazifeler yaptirir. Bu durumda insan elbise giyme, hareketi azaltma veya daha serin ortam sartlarini arama meyli gosterir.



Vucuttan buharlasan her bir gram suyla 0,58 kilokalori isi kaybedilir. Kisinin terlemedigini zannettigi zamanlarda bile, deri ve akcigerlerden yaklasik 450–600 ml/gun nispetinde su buharlasir.



Derideki isi, cevredekinden fazla oldugu surece, radyasyon (isima: kizilotesi isi isinlariyla kayip) ve iletim (konduksiyon: cisimlere ve havaya temas veya isi iletilmesi yoluyla isi kaybedilmesi) ile kaybedilir. Ancak, cevre isisi deriden daha yuksek oldugu zaman, radyasyon ve iletim ile isi kaybedilmez, aksine kazanilir. Bu sartlarda, vucudun isidan kurtulmasi icin tek yol buharlasmadir ve bunun icin her zaman isi kaybedilir; bu da sogutma tesiri ortaya cikarir. Gerektiginden fazla isinan vucudumuz bu sayede normal isi seviyesine getirilir. Halkimiz karpuz sogutmada bu metodu kullanir.



Heyecanlandigimizda neden daha fazla terleriz?



Heyecan verici bir durumla karsilasildiginda sempatik sinir sistemi aktiflesir ve bobrek ustu bezlerinden epinefrin (adrenalin) salgilanir. Bu salgi, ozellikle avuc icleri ve koltuk altlarindaki ter bezlerine tesir eder ve ter miktari artar. Bu sempatik aktivite sebebi ile ciltteki elektrik gecirgenligi de degisir. Yalan makinelerinde bu degisiklikten faydalanilir. Ayrica hormon dengesizlikleri, tiroit bezinin asiri calismasi, alkol kullanmak, fazla miktarda kafein almak ve sempatik sinir sisteminin asiri uyarilmasi, terlemenin artmasina sebep olabilir. Bunun disinda koma durumlarinda, bazi kanser turlerinde, kalb krizinde; icsalgi bezi, parkinson, seker ve hipertiroid hastaliklarinda da terleme artar.. Bu durumlarda gorulen asiri terleme, asil hastaligin belirtisi veya neticesi olabilir. Bu yuzden tedaviye baslamadan once terlemenin bir hastalik sebebiyle olup olmadiginin ortaya konmasi gerekir. Asiri terleme bazen sebebi bilinmeyen genetik faktorlere de bagli olabilir.



Terlemesek ne olurdu?



Vucudun tamaminin veya bazi bolgelerinin terleme kabiliyetini kaybetmesi tip dilinde “anhidroz” olarak bilinir. Bunun sebepleri arasinda cilt kanseri, tiroit bezinin az calismasi; mayasil, sedef ve cuzam gibi hastaliklarla bazi ilâclarin kullanilmasi gelir. Hararet yapan bir motorda bazi arizalarin cikmasi gibi; dogustan ter bezi olmayanlar, vucutlarini sogutamazlar ve sicak carpmasindan olebilirler.



Ter kokusu



Normalde kokusuz olan ter, yag bezlerinin salgisi ve cildimizde tabiî olarak bulunan bakterilerin cesitli terkipler teskil etmesiyle kokulu hâle gelir. Insanlar genellikle kokusu sebebiyle terden sikâyet eder. Bilhassa terlemeyi engellemek icin koltuk altina uygulanan kozmetik urunler, ter bezleri acikliklarinin kapanmasina sebep olur. Bu da vucudumuzdan uzaklastirilmasi gereken zararli maddelerin icerde kalmasina ve vucudun zarar gormesine yol acar.



Insanlarin gunluk hayatina menfî tesir eden asiri terlemeyi engellemek icin, bazi hususlara dikkat edilmesi gerekir. Asiri terleyen insanlarin kahve, cay gibi uyarici icecekleri azaltmalari, ayrica baharatli ve bol acili yiyeceklerden de uzak durmalari gerekir. Terlemede kiyafetlerin de ehemmiyeti buyuktur. Ayrica vucudun her yerinde olabilecegi gibi daha cok el ici ve ayak tabaninda gorulen kotu kokulu ter, bazi gidalari -ozellikle sogan, sarimsak, cemen, pastirma ve sucuk- tuketmeye baglidir. Asiri terleyenler yun, pamuk veya ketenden yapilmis kiyafetleri tercih etmeli ve terleten ic camasirlari giymemelidir. Boyle kisiler, sentetik ayakkabi ve corap giymemeye dikkat etmeli, asiri terleyen bolgelerini sik sik yikamalidir. Asiri terden nemlenen ayakkabilar da kuruyana kadar giyilmemelidir.



Ter kokularindan kurtulmanin en saglikli yolu, sik sik yikanmaktir. Ayrica arka arkaya terleme durumlarinda yikanilmadigi zaman, ter ile disari atilan toksik maddeler, vucut tarafindan tekrar geri emilebilir. Terlemek, bir mudafaa mekanizmasi oldugundan, teri onlemek, bilhassa yaz aylarinda gunes carpmasina davetiye cikarir.


__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.