HEMOGLOBİN MOLEKÜLÜNE OLAĞANÜSTÜ YETENEKLERİNİ VEREN KİM?

[umut]

HEMOGLOBİN MOLEKÜLÜNE OLAĞANÜSTÜ YETENEKLERİNİ VEREN KİM?

HEMOGLOBİN MOLEKÜLÜNE OLAĞANÜSTÜ YETENEKLERİNİ VEREN KİM?




Hemoglobin isimli molekül kanımızdaki alyuvarlarda bulunan ve bedenimizdeki tüm hücrelere oksijen taşımakla görevli bir moleküldür.

Hemoglobinin hayat için vazgeçilmez ihtiyacı daha ana rahminde başlar. Anne karnındaki bebeğin oksijene ihtiyacı vardır ve elbette bunu annesinden alır.

Ancak, bebeğin hemoglobini erişkin hemoglobininden farklı bir yapıdadır. Bu farktan dolayı bebeğin hemoglobin moleküllerinin oksijene bağlanma yetenekleri, anneninkilerden fazladır ve böylece bebeğin hemoglobinleri, annenin hemoglobinlerinden oksijeni rahatlıkla koparıp alabilir. Ancak bebeğin doğumuyla birlikte bu düzende bir değişiklik olur ve bebek hemoglobini erişkin hemoglobinine çevrilir. Bu da çok büyük bir mucizedir. Şayet bebek bu hemoglobinle dünyaya gelseydi, yukarıda saydığımız bütün avantajlar çok büyük bir dezavantaja dönüşecekti. Zira, ana rahmindeki bebeğin az oksijen tüketimine göre "ayarlanmış" olan dokuları, dünyaya gelince daha fazla oksijene ihtiyaç duyar ve bebek hemoglobini buna cevap verecek bir özelliğe sahip değildir. Bundan dolayı söz konusu dönüşüm gerçekleşmeseydi, oksijensiz kalan bebeğin yaşamını sürdürmesi mümkün olmayacaktı.

Modern tıp, biyokimya gibi bilim dallarının tüm imkanları ile son 20 yıl içinde ortaya koyabildiği bu sistemi çoğunuz belki de hayatınızda ilk defa duydunuz. Ama bu sistem, yaratılan ilk insandan beri kusursuz bir biçimde işliyor ve dünyaya gelen her bebek için aynı dönüşüm kusursuzca gerçekleşiyor.

Şimdi hep birlikte düşünelim. Acaba hemoglobindeki bu olağanüstü tasarımın mimarı kimdir? Bebeğin anne karnında ve doğumdaki hemoglobin değişikliklerine karar veren akıl kime aittir?

Elbette cansız bir molekül olan hemoglobin bunları kendiliğinden akletmiş ve kendi özelliklerini doğum öncesi ve sonrası olarak değiştirmiş olamaz. Bebeğin ve annenin ise bu konuda hiçbir rolü yoktur; hatta onlar bu olaydan habersizdir. Bu mucizenin yaratıcısı sonsuz akıl ve ilim sahibi olan Allah'tır ve ancak O'nun koruması ile biz hayatta kalabilmekte, yaşamımızı sürdürebilmekteyiz.