Geçmiş de, Gelecek de Şimdiki Andadır - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.ÖYKÜLER & HİKAYELER.::. > Deneme & Düz Yazılar

Deneme & Düz Yazılar Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Deneme ve Düz Yazılara Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 21 August 2008, 18:56   Mesaj No:1

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Geçmiş de, Gelecek de Şimdiki Andadır

Geçmiş de, Gelecek de Şimdiki Andadır

Yalnız yaşamak dünyayı ve toplumu reddetmek demek değildir. Buda, yalnız yaşamanın, olan biteni derinden gözlemleyerek şimdiki anda yaşamak olduğunu söylüyordu. Eğer bunu yaparsak, geçmişin içine çekilmez ya da gelecek hakkındaki düşüncelerin içine sürüklenmeyiz. Buda, eğer şimdiki anda yaşamıyorsak, ormanın derinliklerinde yapayalnız olsak da, gerçekten yalnız olmadığımızı söylüyor. Eğer tümüyle şimdiki anda yaşıyorsak, kalabalık, kentsel bir ortamda bile olsak, hala yalnız yaşıyor olabileceğimizi söylüyordu.

Eğer unutkanlık içinde yaşarsak, eğer kendimizi geçmişte ya da gelecekte kaybedersek, eğer arzularımız, öfkemiz ve cehaletimizin bizi ordan oraya vurmasına izin verirsek yaşantımızın her anını derinlemesine yaşayamayız. Şimdiki anda olup bitenle temasta olamayız ve başkalarıyla ilişkilerimiz sığ ve bereketsiz olur.

Bazı günler kendimizi boş, tükenmiş ve neşesiz hissedebiliriz, gerçek kendimiz değilizdir. Bu tür günlerde, başkalarıyla temasta olmaya çalışsak bile, çabalarımız sonuç vermeyecektir. Ne kadar çabalarsak, o kadar başarısız oluruz. Bu olduğu zaman, kendimizin dışında olanla temasa geçmeyi denemeyi bırakmalı ve kendimizle temasa geri dönmeli, yalnız olmalıyız. Ama bu yalnızlıkta geçmiş ya da gelecek olmamalıdır. Çünkü yalnızlık sadece anda yaşamakla sağlanabilir. Geçmişte olan bir şeyi ya da gelecekte olan bir şeyi düşünürsek o an yalnız değil, o düşüncelerle ya da düşündüğümüz kişilerle birlikteyizdir.

Böyle zamanlarda toplumun üstüne kapıyı kapatmalı, kendimize geri dönmeli ve bilinçli nefes çalışması yapmalı, içimizde ve çevremizde olup biteni derinden gözlemlemeliyiz. Gözlemlediğimiz tüm olguları kabul etmeli, onlara merhaba demeli, onlara gülümsemeliyiz.

Eğer dikkatlilik ve farkındalık içinde yaşarsak, artık yoksul değilizdir, çünkü şimdiki anda yaşama çalışmamız bizi neşe, huzur, anlayış ve sevgi açısından zengin kılar. Ruhu yoksul biriyle karşılaşsak bile, derinlemesine bakabilir ve bu kişinin derinliklerini keşfedip etkin bir şekilde ona yardımcı olabiliriz.

Kötü bir film seyrettiğimiz ya da kötü bir roman okuduğumuz zaman, eğer yüreğimiz ve zihnimiz yoksul ve dikkatimiz zayıfsa, bu film ya da kitap bizi rahatsız eder ve daha da yoksullaştırır. Fakat dikkatimiz zenginse, bu filmin ya da romanın derinliklerinde yatanı keşfederiz. Böylece kötü bir film ya da kitap bize bir şeyler öğretebilir. Şimdiki anın her bir ayrıntısının farkında olmayı sürdürerek, bundan fayda sağlayabiliriz.

Buda geçmişin peşinden gitmememiz gerektiğini, çünkü geçmişin artık olmadığını öğretiyordu. Geçmiş hakkındaki düşüncelerin içinde kaybolduğumuzda şimdiki zamanı kaybederiz. Yaşam sadece şimdiki anda varoluştur. Şimdiki anı kaybetmek yaşamı kaybetmektir. Şimdiki ana dönebilmemiz için geçmişe veda etmeliyiz. Şimdiki ana geri dönmek yaşamla temas içinde olmak demektir.

Bilincimizdeki hangi dinamikler bizi geriye dönüp geçmişin izleriyle yaşamaya zorluyor? Bu kuvvetler içimizde baş veren ve bizi bağlayan zihinsel durumlardan, içsel oluşumlardan oluşur. Gördüğümüz, duyduğumuz, kokladığımız, tattığımız, dokunduğumuz, hayal ettiğimiz ve düşündüğümüz şeylerin hepsi içsel oluşumlara yani arzuya, asabiyete, öfkeye, kafa karışıklığına, korkuya, endişeye ya da şüpheye sebep olabilir. İçsel oluşumlar her birimizin bilincinin derinliklerinde mevcuttur.

İçsel oluşumlar bilincimizi ve her günkü davranışımızı etkiler. Bunlar farkında bile olamayabileceğimiz şeyleri düşünmemize, söylememize ve yapmamıza sebep olurlar. Bizi bu şekilde zorladıkları için de pranga diye adlandırılırlar.

Bazen sadece bize geçmişte zarar veren birinin ismini duymamız yeterlidir, o zamanki içsel oluşumlarımız bizi otomatikman geçmişe götürür ve o ıstırabı yeniden yaşarız. Geçmiş hem acı, hem mutlu anıların yuvasıdır. Geçmişe gömülüp kalmak bir şekilde şimdiki anda ölü olmaktır.

Şimdiki zaman geçmişi içerir. İçsel oluşumlarımızın içimizde nasıl çatışmalara neden olduğunu anladığımız zaman, geçmişin aslında şimdiki anın içinde olduğunu görebiliriz. Şimdiki zamanı oluşturan geçmişin unsurları, kendilerini şimdiki zamanda ifade ettikleri zaman netleşirler. Eğer bu unsurlarıderinlemesine gözlemlersek, bunlara dair yeni bir anlayışa varabiliriz. Buna, “yeni bir şey öğrenmek amacıyla eski bir şeye tekrar bakmak” denir. Eğer geçmişin aynı zamanda şimdide yattığını bilirsek, şimdiyi dönüştürerek geçmişi değiştirebileceğimizi de anlarız.

Bazen de, şimdiki zaman çok zor olduğu için, bu durumun gelecekte düzeleceğini umarak, dikkatimizi geleceğe veririz. Geleceği hayal ederek, şimdinin ıstırabını ve zorluğunu daha iyi kabul edebiliriz. Fakat kimi zaman da, geleceği düşünmek korkuya ve kaygıya kapılmamıza neden olabilir. Geleceğimizi düşünmemizin ardında yatan enerjiler umutlarımız, düşlerimiz ve kaygılarımızdır. Umutlarımız ıstıraplarımızın ve başarısızlıklarımızın sonucu olabilirler. Şimdiki zaman bize mutluluk getirmediği için, zihnimizin geleceğe yolculuk etmesine izin veririz. Gelecekte durumun daha memnuniyet verici olacağını umarız.

Şair Tru Vu geleceğin şimdinin vitamini olduğunu söylüyor. Umut, yaşamın yitirdiğimiz bazı sevinçlerini bize geri verir. Hepimiz umudun yaşam için gerekli olduğunu biliriz. Fakat Budizm’e göre umut bir engel olabilir. Eğer zihnimizi geleceğe yöneltirsek, şimdiyle yüzleşmeye ve onu dönüştürmeye yetecek zihinsel enerjimiz olmaz. Geleceği sadece şimdinin hammaddesiyle kurabiliriz.

Eğer sağlam bir şekilde şimdiki anda durmazsak, geleceğe baktığımız zaman kendimizi temelsiz hissedebiliriz. Gelecekte yalnız olacağımızı, sığınacak hiçbir yerimizin olmayacağını ya da bize yardım edecek kimsenin olmayacağını düşünebiliriz. Bunlar sadece şimdiyi ele alış tarzımızı zayıflatır ve karmaşık hale getirirler. Konfüçyüs’ün bir sözü vardır: “Uzak geleceği planlamayı bilmeyen bir insanı yakın gelecek şaşırtır ve tedirgin eder.” der. Gelecek için hazırlanmanın en iyi yolu şimdiyi iyi gözetmektir. Eğer şimdi geçmişten oluşmuşsa, o zaman geleceğin de şimdiden oluşacağını biliyoruz. Sorumlu olmamız gereken tek şey şimdiki andır. Şimdiyi gözetmek, geleceği gözetmektir.

Kaynak:
Yaşam Şimdiki Andadır – Thich Nhat Hanh
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
geçmiş olsun umut rainman Trabzonspor 0 08 October 2015 09:52
kim gelecek oyunu gozdem Gülmece 65 15 January 2009 16:38
KADER, ALLAH'IN GEÇMİŞ VE GELECEK TÜM OLAYLARI TEK BİR AN OLARAK YARATMASIDIR umut Çözüm Kuran Ahlakı 0 21 December 2008 23:27
Geçmiş Olsun Hazır / SMS Mesajları PESTEMAL Hazır SMS Mesajları 0 18 August 2008 12:29
Üyelerimizden İhsan034'a Çok Büyük Geçmiş Olsun... Papatyam Serbest Atış 13 04 April 2006 15:04

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.