Hasretini Çektiğimiz İnsan - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.DİNİ KONULAR.::. > Dini Sohbetler

Dini Sohbetler Bütün Merak Ettikleriniz, Öğrenmek İstediğiniz Tüm Konuları ve Sohbetleri Bu Bölümde Bulabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 01 July 2006, 21:11   Mesaj No:1

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Hasretini Çektiğimiz İnsan

Hasretini Çektiğimiz İnsan

"[size=18px]Milletimin imanını selâmette görürsem,
Cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım;
Çünkü vücûdum yanarken, gönlüm gülgülistan olur." [/size]


Yıllaryılı bizi kurtaracak insanın hasretini çekip durduk.. yaramızı saracak, derdimize derman olacak insanın hasretini... Hele havanın iyiden iyiye karardığı ve yolların karmaşıklaşdığı günümüzde, O, bizim için hava oldu; ziya oldu; âb-ı hayat oldu. Vaslına erme ümidini yitirecek hâle gelsek bile, yine O "mahbub u muntazar"ı herkese soracak ve her yerde O'nun türküsünü söyleyeceğiz.

Diyojen kendi toplumuna karşı en korkunç kötümserlik içinde, adam yokluğunu ilân ediyordu. Bilmem ki, bizim toplumumuz bu acı gerçeği kabul edecek kadar kendinde midir...! Biz milletçe bir şeye karşı aç ve muhtacız: Bizi bağrına basacak, acılarımızı dindirecek ve kötü tutkulardan kurtaracak "başyüce" insana. Aslında dünden bugüne, çekilen bütün ıstırapların arkasında da, hep bu aranan insanın bulunamayışı vardır. Yaşatma yolunda yaşama zevkini unutan, başı yüce dağlar gibi dumanlı, sînesi lavların kaynaştığı kor yığını, "mustarib insan"ın bulunamayışı...

Yakın geçmişimiz içinde, bu cinsten kaç insan gösterebilirsiniz..? Kaç insan gösterebilirsiniz ki, yaratılışındaki esrarı kavramış? Yaratıcı'ya Halife olma inceliğine âşina bulunmaktadır?

Evet, aradığımız insan her şeyden evvel bir gönül eridir. Hayatın her lahzasında karşılaştığı muammaları, varlığın her parçasına soran ve her sorusuna sonsuzluktan cevap almağa çalışan yüce âlemlere dilbeste hakikat eri...

Hızır arkasına düşüp âb-ı hayat arar gibi, hakikatı arayan ve bulduğu yerde kana kana içip ölümsüzlüğe eren; sonra da içinde oluşturduğu irfan peteğinde imanın ve sevginin dünyasını kuran; dışa doğru semâî, içe doğru lâhûtî, eşyâ ve tabiat içindeki esrâra bir dil, vicdan ve ruha bir tercüman, aklın tasavvurlar dünyasıyla, iradenin teker teker fethettiği cennetlerin fâtihi hakikat eri...

Hakikata karşı alâkasız kalan lâubâliler, kâinat kitabını okuyamayan talihsizler, iç dünyalarının derinliklerinden ve iradenin davasından habersiz yaşayan nâdanlar, hiçbir zaman hasretini çektiğimiz insanın yerini dolduramamışlardır. Ne var ki, sahnedeki boşluklardan istifade ederek, halkın karşısına çıkan sahte oyuncular gibi, insanımızın karşısına, çeşitli devirlerde pek çok oyuncu çıkmış ve onunla eğlenmiştir. Ama hiçbir zaman onun gönlüne taht kuramamış ve onun beklediği insan olma iltifatını görememiştir.

Onun, gönül vermeye teşne bulunduğu insan, ilmî temâşalârıyla, manâ cevherlerini yakalayan, melekler âlemine yükselip, özüyle bütünleşen; zerre iken güneş, katre iken derya, parça iken bütün olmasını bilen; şuur ve eşya ikiliğinden kurtulmuş düşünce adamıdır. Okuyup anlayan; irfanla özleşen, imanla yücelme sırrını keşfeden, ruhânî zevkleriyle cennetleri gönlüne indiren düşünce adamı...

Gönlünü bu yüce mefhumlarla donatmış beklenen insan, Hakk'ın yanında halkla beraberdir. Her davranışında samimiyet, her nağmesinde halka ait bir inilti vardır.

Onda benliğin hislere tahakkümü; onda muvaffakiyetin gururu, zaferin narası yoktur. O, en çok yüceldiği yerde, en fazla muvaffak olduğu zaman, en asil duygular içindedir.

Şahsi menfaat ve zümre çıkarları, hiçbir zaman onun ufkunu kirletemez. Kinler, nefretler hiçbir zaman bakışını bulandıramaz. Bu irfan erinin nazarında, sevmek, affetmek ve sevdiklerinden gelenlere sabretmek en yüce bir ideâldir.

İnsanlığa va'dettikleri saadeti kanla, irinle getirmek isteyenlere gelince, dört kitabın da reddettiği bir yola girmiş çocuk ruhlu sefillerdir.

Keşke insanımız, bu entelektüel cücelerin aktörlüklerini idrak edebilseydi. Belki o zaman, bu musallatlara karşı "savulun!" diyebilirdi. Ama heyhât! O henüz böyle bir varoluşun hakkını vermekten çok uzak bulunmaktadır.



M.Fethullah GÜLEN
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 July 2006, 23:45   Mesaj No:2

igzuma

Papatyam Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:igzuma isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 778
Üyelik T.: 16 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Kastamonu
Mesaj: 505
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Hasretini Çektiğimiz İnsan

KADER


Öykü ünlü çin düşünürü Lao Tzu zamanında geçer...Lao Tzu bu öyküyü çok sever,anlatırmış hatta.. Köyün birinde çok fakir yaşlı bir adam varmış..ama kral bile onu kıskanırmış... Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki;kral at için ihityara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.
"Bu at,bir at değil benim için..bir dost..insan dostunu satar mı?" dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki,at yok..Köylü ihtiyarın başına toplanmış.. "Seni ihtiyar bunak.. Bu atı sana bırakmayacakları,çalacakları belliydi..krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın..şimdi ne paran var, ne de atın"demişler..İhtiyar "karar vermek için acele etmeyin"demiş..
Sadece at kayıp deyin..Çünkü gerçek bu..ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar..Atımın kaybolması,bir talihsizlik mi,yoksa bir şans mı,bunu hiçbirimiz bilmiyoruz..Çünkü olay henüz bir başlangıç..Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez..
Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler..Ama aradan 15 gün geçmeden,at bir gece ansızın dönmüş..Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine..Dönerken de,vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş..Bunu gören köylüler toplanıp ihtiyardan özür dilemişler..babalık demişler;Sen haklı çıktın,atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için şimdi bir at sürün var senin.."karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demiş ihtiyar.."sadece atın geri döndüğünü söyleyin.bilinen gerçek sadece bu.. ondan sonrasının ne getireceğini bilmiyoruz..bu daha başlangıç.. birinci cümlenin birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir yürütebilirsiniz?"..köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler açıktan ama, içlerinden, bu herif sahiden gerzek diye geçirmişler..bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış..evin geçimini temin eden oğul,şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış..köylüler gene gelmiş ihtiyara.."bir kez daha haklı çıktın demişler" "bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzun süre kullanamayacak. oysa sana bakacak başkası da yok..şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın demişler.."ihtiyar:"siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz" diye cevap vermiş."o kadar acele etmeyin,oğlum bacağını kırdı..gerçek bu.. ötesi sizin verdiğiniz karar..ama acaba ne kadar doğru..hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez.."birkaç hafta sonra,düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış.

Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. köye gelen görevliler ihtiyarın kırık ayaklı oğlu dışında tüm gençleri askere almışlar.köyü matem sarmış..çünkü savaşın kazanılmasına imkan yokmuş giden gençlerin ya öleceği ya esir düşüp köle diye satılacağını herkes biliyormuş..Köylüler gene ihtiyara gelmişler.. "gene haklı olduğun kanıtlandı" demişler..oğlunun bacağı kırık ama hiç değilse yanında ..oysa bizimkiler belki köye asla gelemeyecekler.. oğlunu bacağının kırılması ,talihsizlik değil şansmış meğer..
siz erken karar vermeye devam edin demiş ihtiyar..oysa ne olacağını kimse bilemez.bilinen tek gerçek var..benim oğlum yanımda sizinkiler askerde..
Ama bunların hangisinin talih,hangisinin talihsizlik olduğunu sadece ALLAH biliyor... Lao Tzu,öyküsünü şu nasihatla tamamlarmış,etrafına anlattığında:

acele karar vermeyin, sizinde başkalarından farkınız kalmaz
__________________
[size=10pt]Nice insanlar gördüm üstlerinde elbise yok...
Nice elbiseler gördüm içlerinde insan yok...
[/size]

http://img208.imageshack.us/img208/2...msultanub8.gif
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
İnsan Olmak... PESTEMAL Deneme & Düz Yazılar 0 04 October 2012 14:50
*İNSan SEviyorSA.....* PESTEMAL Deneme & Düz Yazılar 0 14 October 2010 11:33
İnsan Ol! İnsan! u2s Dini Hikayeler 4 06 March 2007 13:29
En Değerli İnsan PESTEMAL Deneme & Düz Yazılar 0 22 February 2007 10:49
10 Şey ve İnsan.. mevlutgunes Dini Sohbetler 5 05 June 2006 15:30

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.