03 April 2006, 14:58 | Mesaj No:1 |
Guest
Durumu:
Papatyam No :
Arkadaşları:
Cinsiyet:
|
Gerçek Bir Aşk Hikayesi
Gerçek Bir Aşk Hikayesi Bu yazı gerçek bir aşk hikayesini anlatmaktadır.... LİSE 1.SINIF İngilizce dersinde yanımda bir kız oturuyordu onun için "benim en iyi arkadaşım" diyordum..ama ben onun ipek gibi saçlarına bakıp onun benim olmasını istiyordum..Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum, dersten sonra kalktı ve geçen gün sınıfta olmadığı için o günün notlarını istedi ona notları verirken bana teşekkür etti ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum.. LİSE 2.SINIF Telefonum çaldı, arayan oydu ve ağlıyordu bana askın nasıl kalbini kırdığını anlattı, beni evine çağırdı, yalnız kalmak istemediğini söyledi, bende tabi ki gittim, koltuğa, onun yanına oturdum, güzel gözlerine bakmaya başladım ve onun benim olmasını diledim, 2 saat sonra Drew Barrymore'un bir filmi başladı ve onu izledik filmi izledikten sonra uyumaya karar verdi, bana her şey için teşekkür etti ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum.. SON SINIF Mezuniyet balosundan bir gün önce yanıma geldi ve" çıktığım çocuk hasta ve partiye gelemeyecek" dedi, benimde çıktığım biri yoktu ve 7. sınıfta birbirimize söz vermiştik eğer çıktığımız biri olmazsa partilere birlikte gidecektik, "en iyi arkadaş" olarak. Ve partiye birlikte gittik, o aksam çok güzeldi, her şey yolunda gitti, partiden sonra onu evine kapısının önüne kadar bıraktım, kapının önünde ona baktım o da bana o güzel gözleriyle gülümseyerek baktı. Onun benim olmasını istiyordum..Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum, bana "hayatimin en güzel zamanını geçirdiğini" söyledi ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum.. Günler, haftalar, aylar geçti ve mezuniyet günü geldi çattı.. Sürekli onu izledim onun mükemmel vücudunu seyrettim. Diplomasını almak için sahneye çıkarken sanki havada süzülen bir melek gibiydi. Onun benim olmasını istiyordum..Ama o bana >benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Herkes evine gitmeden önce yanıma geldi ve ağlayarak bana sarıldı sonra basını omzuma koydu ve "sen benim en iyi arkadaşımsın, teşekkürler" deyip yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum.. Aradan yıllar geçti.. Bir kilisedeyim ve o kızın nikahını izliyorum..evet artık evleniyordu, onun "evet, kabul ediyorum" demesini, yeni hayatına girmesini izledim, başka bir adamla evli olarak. Onun benim olmasını istiyordum..Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Yeni hayatına girmeden önce yanıma geldi ve "nikahıma geldin teşekkürler" deyip yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum.. Yıllar çok çabuk geçti.. Su an benim bir zamanlar en iyi arkadaşım olan kızın tabutuna bakıyorum, eşyaları toplanırken lise yıllarında yazdığı günlüğü ortaya çıktı..Hemen günlüğünü aldım ve günlükte okuduğum satırlar şöyleydi.. "Onun gözlerine bakarak onun benim olmasını diledim..Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Onu sadece ARKADAS OLARAK İSTEMEDİĞİMİ BİLMESİNİ İSTİYORDUM, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum..Keşke bana beni bir kez sevdiğini söyleseydi.." Böyle kaybetmektense sevdiğinizi söyleyerek kaybedin... |
03 April 2006, 15:04 | Mesaj No:2 |
Durumu:
Papatyam No :
809
Üyelik T.:
29 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:aşkın olduğu he
|
Gerçek Bir Aşk Hikayesi
çok güzel e bravoo gençliğim geldi birden aklımaaaaa
__________________
<<<KEşKe_Bir_Vİtrİn_CamIndAn_İçEri_DüşsEm de_Cam_ParÇalaRı_Benİ_ŞeRiTLer_HaliNDe_KeSSeDe_RuH uMlA_BedEnİm_aYNı_oLSa!!!>>> |
03 April 2006, 15:28 | Mesaj No:4 |
Durumu:
Papatyam No :
809
Üyelik T.:
29 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:aşkın olduğu he
|
Gerçek Bir Aşk Hikayesi
bu sefer uzatmadın sağol yaniii
__________________
<<<KEşKe_Bir_Vİtrİn_CamIndAn_İçEri_DüşsEm de_Cam_ParÇalaRı_Benİ_ŞeRiTLer_HaliNDe_KeSSeDe_RuH uMlA_BedEnİm_aYNı_oLSa!!!>>> |
03 April 2006, 16:12 | Mesaj No:5 |
Papatyam Site Yöneticisi
Durumu:
Papatyam No :
1546
Üyelik T.:
11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
|
Gerçek Bir Aşk Hikayesi
Şimdi sen su olduğunu düşün.
Su kadar özel, su kadar faydalı ve su kadar çok... Tükenmez... İnanıyorum ki, gerçekten de öylesin. Ama ister çesmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak, dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın. Yani ; seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsın... Unutma! Daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin... Gürültünün parçası olursun sadece. Suyun yanında olanlar suyu en az içenlerdir. Çünkü ; su nasılsa burada, lüzum yok ki suyu kana kana içmeye diye düşünürler... Aynen, sesini sürekli duyanların seni dinlemedikleri gibi! Ormandaki hiç bir hayvan, ırmağın gürültüler koparan yerinden su içmeye çalışmadı şimdiye kadar. Hepsi, hep sabahın en sakin anını bekledi suyun durgun yerlerini bulabilmek için, gittiler ve sakin sakin ihtiyaçlarını giderdiler. Onlar için en uygun olan ve kendi istedikleri zamanda... Sen, hep bir su olduğunu düşün. Su gibi güzel,su gibi yararlı, su gibi vazgeçilmez... Ve su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün. Ama su gibi yaşatıcı ol, su gibi yıkıcı, sürükleyici ve öldürücü değil!.. Sen bir su ol... Ama rahmet ol, afet değil! Su isen tarlalarını basma insanların, yuvalarını yıkma, ocaklarını öndürme, sana felaket denmesin! Su isen bir bardağa sığabil ki ; damarlara giresin!.. Su yüce Allahın insanlar için yarattığı en büyük nimetlerden biri... Suya benzediğini unutma! Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi faydalı, su gibi lüzumlu ve su gibi bitmez, tükenmez olduğunu da unutma. Ayrıca su gibi sakin olabileceğin gibi, su gibi de kıyametler koparıcı olabileceğini unutma... Unutma ; senin işin rahmet olmak, afet değil! Vadiler varken önünde ve ovalar varken, yayılabileceğin küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan, hayat verirsin çevrene. Ve yaşayabilirsin dünya dönmesine devam ettiği müddetçe... Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen, korkulan ve kaçılan olursun; seller, afetler gibi... Tercih elindeydi hep ve hep de senin ellerinde olacak... Ya tutmayı öğreneceksin dilini veya hiç durmadan konuştuğun için, sadece bomboş ve anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara! AAma yapman gereken şu, değil mi? Düşüneceksin ne zaman ne söyleyeceğini. Düşüneceksin kimin dinleyip dinlemediğini, kimin anlayıp anlamadığını. Düşüneceksin anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini... Hatta anlayanların anladıklarının da senin anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin... Ve konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek, en az ama en uygun kelimeleri seçmeye çalışacaksın... Ahmak olmayan yolcuların, önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu halde, saatlerini kontrol ederek, vakit yaklaştığında, vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları gibi, sen de fikrini bildireceğin kişinin kıyıya yanaşmasını bekleyeceksin!.. Demeyeceksinki, ben canım isteyince giderim iskeleye, vapur da o saniyede gelmek zorunda!.. Demeyeceksin ki, aklıma geleni aklıma geldiği biçimde söylerim. Karşımdaki de değil duymak, değil dinlemek, anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda!.. Keşke öyle olsaydı. Keşke haklı olsaydın,ama maalesef değil... Ağzını açıp şelaleden dökülen suyu içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç?.. Veya önüne çıkan ağaçları dahi sürükleyen bir selden susuzluk gidermeye uğraşan bir ceylan gördün mü? Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını bekler, beyni olan her yaratık gibi! Hadi... Sen şimdi su olduğunu düşün, ve kendini su gibi hisset... Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı... Su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez, tükenmez olduğunu hatırla... Ama yine su gibi bir küçük bardağın içine sığdır ki kendini ; girebilmeyi öğren insanların damarlarına. Hayat ver... Vazgeçilmez ol !!..
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
Aşk Hikayesi | YakupEMİR | Şiir Bahçesi | 0 | 15 March 2008 13:32 |
Bir Aşk Hikayesi | REHA | Öyküler & Hikayeler | 6 | 09 September 2006 22:38 |
Aşk Hikayesi | igzuma | Öyküler & Hikayeler | 4 | 09 July 2006 18:58 |
Beş Maymunun Hikayesi... | Papatyam | Öyküler & Hikayeler | 0 | 16 May 2006 18:28 |
Issız Ada Hikayesi... | REHA | Öyküler & Hikayeler | 2 | 20 April 2006 14:58 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |