Bıçak, Beden Ve Ruh - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.ÖYKÜLER & HİKAYELER.::. > Deneme & Düz Yazılar

Deneme & Düz Yazılar Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Deneme ve Düz Yazılara Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 12 December 2006, 13:55   Mesaj No:1

nihale

Papatyam Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:nihale isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 543
Üyelik T.: 21 September 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:ELAZIĞ
Mesaj: 551
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Bıçak, Beden Ve Ruh

Bıçak, Beden Ve Ruh

[size=18px] Bıçak, beden ve ruh[/size]

Zamanın yüzümüzdeki izlerini silsek ne olur? Ten rengimizi açsak ya da cinsiyetimizi değiştirsek? Dudaklarımızı dolgunlaştırıp, göğüslerimizi büyütüp, burnumuzu küçültsek? Bedensel dönüşüm isteğinin kökeninde hangi psikolojik beklenti yatar?

Cevabı kısaca memnuniyet olarak özetlersek bedenimizi algılayış biçimimize dair ilginç bir ipucu elde etmiş olur muyuz? Sergilediğimiz görüntüdeki değişimin ruhsal bir dönüşümü de beraberinde getirmesi beklenir. Mutsuzluğun sebebi olarak görülen pürüz düzeltildiği takdirde, ortada mutsuz olmak için bir neden kalmamalıdır.



Güney Koreli yönetmen Kim Ki Duk'un 'Zaman' adlı son filminde plastik cerrah, farklı bir yüz isteyen kadına onu olduğundan daha güzel yapamayacağını söyler. Kadınsa kendisinden sıkıldığını düşündüğü erkek arkadaşının karşısına yeni bir görünümle çıkabilmek için başkalaşmak arzusundadır. Doktorun önüne çeşitli dergilerden parçalar keserek bir araya getirdiği yüzü koyar. İstediği bu yüz değişik bir psikolojinin de vaadi gibi gözükür. 'Yeni' her haliyle eskisinden daha çekici olmak zorundadır.
Han Fei-Tzu 'kendi kusurlarımızı görmediğimiz bir ayna günahlarımızın varolduğunu kabul etmediğimiz bir kişilik analizine benzer 'der. Kusurumuzu gördüğümüz an onunla yaşamayı kabul ettiğimiz an olmalıdır idealde. Ama günümüzde böyle bir kabullenişe mecbur değiliz. Gözümüzde 'çirkinlik' unsuru olarak gözüken kusur kendisinden kurtulana kadar bizi rahatsız edebilir. Estetik plastik cerrahinin varlığı bu konuda bir paradoks sunar. Değiştirebilecek olduğumuz kusuru kabul etmeyiz, kabul etmediğimiz için de değiştirmek isteriz. Bu noktada, benimsenen estetik kriterlerin neler olduğu önem kazanır. Görüntüsüyle bizi rahatsız eden kimdir? Kime benzememiz gerekir?

İçinde yaşadığımız toplumun estetiğe dair yargıları nelerden kaynaklanmaktadır? Estetik amaçlı plastik cerrahi ironik bir şekilde Batı'nın bugün neredeyse tüm dünyada yaygınlaşan bir güzellik tanımı oluşturmasındaki etkin silahlardan biri olmuştur. Örneğin son yıllarda Uzakdoğu'da estetik plastik cerrahi için başvuran kadınların büyük çoğunluğu 'Batılı' bedensel özellikler olan yuvarlak, büyük gözler, uzun burun ve dolgun göğüsler istemektedir. Dolayısıyla bu ülkelerde değişik ameliyat teknikleri geliştirilmektedir. Time Dergisi'nde yayınlanan bir makaleye göre Uzakdoğu'daki bir numaralı plastik cerrahi prosedürü gözlerin üzerine yarık açılmak suretiyle uygulanan bir tür blepharoplasty'dir. (Batı'da göz çevresindeki yağlar ve torbaların alınması için uygulanıyor.) Japonya'da daikon-ashi, Kore'de muu-dari (beyaz turp biçimde bacaklar) olarak adlandırılan yapısal özelliğin bir kusur olarak görülmesi dolayısıyla yağ dokusunu azaltan liposuction yerine ırkın kas sistemine uygun yöntemler üzerinde çalışılmaktadır.

Estetik'ameliyatı kavramı ilk kez Rönesans döneminde ortaya cıkar. 16. yüzyılın sonunda frengi salgınının yarattığı deformasyonun 'çirkin' olarak tanımlanmasıyla birlikte 'güzellik'için ameliyat başlar. Burunları düzeltilen frengi hastaları böylece toplumda daha az dikkat çekecektir. Bu döneme kadar savaş, hastalık veya kazalar dolayısıyla pek çok rökonstrüktif ameliyat yapılmıştır. Fakat Rönesanas döneminde estetiğin yeniden tanımlanmasıyla tıbbı biri gereklilik nedeniyle yapılan ameliyatlar ile estetik amaçlı operasyonlar arasında temel bir fark ortaya çıkar.

Güzelliğin en önemli göstergelerinden biri olarak kabul edilen burnu düzeltmek için ilk etkin teknik Gaspare Tagliacozzi (1545-99) tarafından geliştirilmiştir. Bu teknik daha sonra kaybolur. Avrupa'da salgının kesilmesiyle estetik amaçlı operasyonlar durdurulur. 18. yüzyılın sonlarında başlayan yeni bir salgınla estetik ameliyatlar tekrar gündeme gelir.

Avrupa kültüründe frengi hastalarının burnu istenmeyen, aşağı görülen ve ahlaki kirlilik teşkil eden önemli bir sembole dönüşür. İngiltere, burunları yeniden yaratmak ve biçimlendirmek için sömürgeleştirmekte olduğu Hindistan'da kullanılan tekniklerden faydalanır. Hindistan'da rökonstrüktif plastik cerrahiyle ilgili en eski kayıtlardan biri millattan önce 900 yıllarında yazılmış tıp günlüğü olan Susruta'dadır. Metin zina suçunu cezalandırmak için kesilen burunların nasıl yeniden yapılandırıldığını anlatır. Ülkenin sömürgeleştiği döneme dek devam etmiş olan bu uygulama etkin cerrahi tekniklerin geliştirilmesine sebep olur.
[/size]

[size=18px]Atlas Dergisin'den alıntı[/size]
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
Beden Kitle İndeksi PESTEMAL Beslenme ve Diyet 0 20 February 2012 12:13
Pürüzsüz bir beden için PESTEMAL Güzellik ve Bakım 0 20 March 2008 15:42
BEDEN DİLİ REHA Deneme & Düz Yazılar 0 07 March 2007 15:58
Karpuz diyetiyle 1 haftada 1 beden küçülün mevlutgunes Beslenme ve Diyet 0 08 June 2006 17:19

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.