Allah Dostları Neden Ağlar? - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.ÖYKÜLER & HİKAYELER.::. > Deneme & Düz Yazılar

Deneme & Düz Yazılar Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Deneme ve Düz Yazılara Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 24 August 2006, 10:38   Mesaj No:1

huzunlugurbet

Papatyam Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:huzunlugurbet isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 237
Üyelik T.: 18 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 34
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Allah Dostları Neden Ağlar?

Allah Dostları Neden Ağlar?

Hiç sordunuz mu kendinize bu soruyu, dertleri ne onların? Ya da gözünüz yaşardığında, kalbiniz kaynar kazanlar gibi fokurdayarak göz kapaklarının ardından buhar damlaları gönderdiğinde, bunun derininde yatan sebebinin ne olduğunu merak ettiniz mi?

Dünya için ağlayıp namerde minnet edenlerle, Allah için ağlayanlar, günahı için ağlayanlar, Müslüman'ın derdine derman olamadığı için ağlayıp yataklara düşenler, bu yüzden aylardır konuşamayanlar bir mi?

Allah dostları günahlarına mı ağlarlar, günahları o kadar çok mu Allah dostlarının? Yoksa bütün bir kâinat namına, kainatın her bir zerresinden Allah'ın sonsuz kudret ve azametine karşı gösterilen en ufak bir saygısızlığa bile dayanamadıklarından mı dökülür göz yaşları.

Bu yüzden mi Hz. Ebubekir (ra) gözyaşları arasında "Allah'ım vücudumu o kadar büyüt, o kadar büyüt ki, cehennemi doldursun benden başka kimse yanmasın orada" demiş?

Neden hep gözü yaşlı görürüz Hz. Ebubekir'i, neden hep ağlamış o Allah dostu.? Ağlamış ve dalda gördüğü bir kuşun hürriyetine bakarak insan olmanın ağırlığını ruhunda hissedip "Keşke bir kuş olsaydım" deme ihtiyacı hissetmiş.

Günümüzün gereksiz geleneklerinden birisi olan ve güya erkeği yücelten bir meziyet olarak lanse edilen gözyaşı gerçekten de erkeğe yakışmaz mı? Yani erkekler ağlamaz mı? Şayet böyle ise gönlü yüce Allah dostları neden ağlıyorlardı?

Yoksa olay tam da bunun tersi gibi mi? Yani asıl eroğlu erler gözyaşlarıyla tanınanlar, Allah için sürekli gözyaşı dökenler midir?

İnsan boşuna, yani rol icabı ağlayabilir mi? Ve bu rol icabı bütün bir hayat boyu sürebilir mi?

Kalbinizin sıkıntıdan patlayacak hale geldiği, çok önem verdiğiniz, adeta kendisine kilitlendiğiniz bir olayınız olduğunda gözünüze uyku girmediği, boğazınızdan bir lokma ekmeğin geçmediği ve gizli gizli gözyaşına boğulduğunuz oldu mu?

Sorular alabildiğine çoğaltılarak bir gözyaşı medeniyeti kurmanın gözyaşı dökmeden olamayacağı ifade edilebilir. Evet gözyaşı medeniyeti kurmak gerçekten o kadar kolay değildir. Ama o medeniyet o his kalplere bir kere yerleştirildikten sonra artık başarılamayacak, rahmeti sonsuzdan istenipde alınamayacak hiçbir şey yoktur.

Müminleri bir binanın tuğlalarına benzeten Allah Resulü, binaya vurulan en ufak bir darbenin binanın bütün duvarlarında hissedildiği gibi müminlerin başına gelen bütün sıkıntı ve musibetlerin de müminlerce aynı oranda hissedilmesi gerektiğini ve bunun da imandan kaynaklandığını ifade buyuruyor. Bu hissediş öyle sıradan bir hissedişde olmamalı. İnsanı yataklara düşürmüyor ve insanın konuşma takatini elinden alacak kadar vicdanı rahatsız etmiyorsa Allah korusun problem var demektir.

Bakın bütün bir hayatını bu şuurla geçirmiş bir Allah dostu gözyaşı için neler söylüyor: "Gözyaşları, ihlaslı ve samimi insanlar için, başka bir ifadeyle, daima ciğeri ve bağrı yanan insanlar için bir boşalma ameliyesidir. Âdeta, sînesinde cehennem korları ve içi cayır cayır yanarken, onun duyguları dışa, göz yaşı şeklinde dökülür. Onun içindir ki, Allah Resulü tarafından, cehennemle göz yaşı arasında bir muvazene kurulmuştur. Cehennem kıvılcımlarının mahşerde insanları kovaladığı zaman, Cibril elinde bir bardak su ile görünür. Ve Allah Resulü ona sorar: "Elindeki nedir?" Cibril'in cevabı şu olur: "Müminlerin gözyaşı, cehennemi söndürsün diye!".

Gördünüz mü Cenabı Hakk'ın sonsuz kudret ve azametini? Aslında bir sıvı olan bir damlacık gözyaşı (su) cehennemi (ateşi) söndürürken, yine bir sıvı olan benzin bir yeri birden cehenneme (ateşe) dönüştürebiliyor.

Allah Dostundan devam ediyoruz: "Başka bir hadîslerinde bu muvazeneyi şu sözleriyle ifade ederler. "İki göz cehennem ateşi görmez: Düşmana karşı nöbet bekleyen ve Allah (cc) korkusundan ağlayan gözler". Evet, Cehennemin korkunç kıvılcımlarını söndürecek ancak gözyaşıdır.

Allah Resûlü bu ve benzeri hadîsleriyle, dışa karşı mücadele ve mücahede eden insanın bu durumuyla, içe karşı mücadele yapan ve nefsiyle yaka paça olan, bu yüzden de göz yaşı döken insanın amelini aynı mütalaa ediyor. Kur'ân-ı Kerim, ağlayan insanların durumunu bir ibret vesilesi olarak nakleder. Ayrıca, az gülüp çok ağlamayı, kazanılan günahlar karşısında iki büklüm olmayı emreden nice ayetler vardır.

Ruh inceliğinin şâhidi durumunda olan göz yaşının her damlası, bir rikkat ürpertisidir ki, Cennetteki kevserlere denk kıymete sahiptir. Gözyaşının kuruması cidden acınacak bir zavallılık örneğidir. Allah Resûlü, şeytandan sığındığı gibi, kurumuş gözden Allah'a (cc) sığınmaktadır."

O şanlı Resulün bu sığınması kabul edilmiş ki biz onu hayatının bütününde diğer dostları gibi ya gözü yaşlı, ya da bir gözü yaşlının gözyaşını silerken görüyoruz. Bu yüzden Allah Resulü: "Siz benim bildiklerimi bilseniz çok ağlar, az gülerdiniz…" O, O'na çok bildiren Rabbinin istediği gibi bir hayat yaşamış ve bizim bilmediklerimize muttali olduğu için çok ağlamış az gülmüştür.

Mümin kardeşine ağlayamayan çoğu kere kendisine de ağlama fırsatı bulamıyor.

Bu gün geminin karaya oturduğu ve işin doğrudan Rahmeti Sonsuz'a kaldığı günleri yaşıyoruz. Bu zor günleri aşmanın yolu yine O'nun engin rahmetine sığınmaktan geçiyor. Bıçağın kemiğe dayandığı iman, izan ve vicdan dürbünüyle hareket etmesi gerekenlere çok işler düşüyor. Çok ama ciddi işler öyle sokaklarda bağırıp çağırmakla olmuyor. İnsanlar gazlarını alıp belki de rahat bir şekilde evlerine dönüyorlar. Sokaklarda söylenenler her şeyi bilen ve gören Müheymin tarafından kabul edilseydi şimdi yeryüzünde zulüm yapan bir tek insan kalmayacaktı.

Her gün gazetelerde "Falan ülkeye lanet yağdı" gibi başlıklar okuyoruz. Bizim asıl görevimiz lanet yağdırmak değil, rahmetin celbine vesile olmak, onu celb edecek külli, ferdi amellerde bulunmaktır. Biz rahmeti celb edersek gerisi zaten gelecektir. Allah nereye ne zaman lanet edeceğini bizden çok iyi biliyor. Elverir ki biz rahmetin celbine vesile olalım. Lanetin adresi belli.

Son sözü yine bir yol haritası gibi şairin mısralarına bırakıyoruz.

[size=18px]"Ağlayın su yükselsin
Belki kurtulur gemi"
[/size]
Karaya oturmuş ve bütün fertler tarafından yüzdürülmesi istenen bir geminin yüzmesi için gözyaşı gerekiyor. Gözyaşı rahmetin ta kendisidir.

Ey alemi İslam gemisini karaya oturtan bahtsız efrad! Bu gemiyi yüzdürmek istiyor musunuz? Dün Çanakkale'de, Yemen'de, Mısır'da, Galiçya'da, Sakarya'da düşman tarafından karaya oturtulmaya çalışılan bu aziz gemiyi kanlarıyla yüzdürmeyi başaran aziz şehidlerimizin yaptığını bu gün siz gözyaşlarınızla yapmak zorundasınız.

Unutmayın ki Allah için samimiyetle dökülen bir tek damla gözyaşı ötede cehennemi söndürme kabiliyetindeyse, burada da okyanuslardan daha fazla suya mukabil bir keyfiyettedir.

O cesamette bir tek damla, evet bir tek damla gözyaşı yok mu?

Abdülkadir Süphandağı

http://tr.fgulen.com/a.page/basindan...06/a16134.html
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Alt 24 August 2006, 13:14   Mesaj No:2

mevlutgunes

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:mevlutgunes isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 164
Üyelik T.: 01 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Afyon/Bolu
Mesaj: 971
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Allah Dostları Neden Ağlar?

ÇOK SAĞOL ALALH RAZI OLSUN ELİNE YÜREĞİNE SAĞLIK ALALH HOCANADA UZUN ÖMÜRLER VERSİN
Bu mesaj onlara bir başka Nebevî beyanı hatırlatır. Efendimiz (sas) buyurmuşlar ki:

"Benden önceki peygamberlere verilmeyen beş şey bana verildi. Bunlardan birisi de şudur: Düşmanlarım bir aylık mesafeden adımı duyunca kalpleri korkuyla çarpmaya başlar."

Madem önemli olan Yaratanımızın ne dediğidir dedik, öyleyse şu ayete de kulak verelim: Allah'ı ve ahiret gününü umanlar için Hz. Muhammed Mustafa (sas)'de güzel bir örnek vardır.
__________________
img]http://img321.imageshack.us/img321/8944/alaksresi7dg1fk7ca8xj1zm.gif[/img]
Alıntı ile Cevapla
Alt 25 August 2006, 10:50   Mesaj No:3

igzuma

Papatyam Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:igzuma isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 778
Üyelik T.: 16 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Kastamonu
Mesaj: 505
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Allah Dostları Neden Ağlar?

Bir İman Abidesi

Bornova Merkez Camii’ne va’z ü nasihat dinlemek için gidenler ara sıra bir farklı ses duyarlardı… Ama bu ses üslup yönüyle sanki Hocaefendi’nin tarzını hatırlatırdı. Vurgular, ses tonu ve meseleleri tavzih, tasvir etme yönüyle hep o akıcı ve berrak üslubu tedai ettirir, çağrıştırırdı.

Hatta bazen siz dışardan bu sesi duyunca acaba o mu derdiniz.

İçeriye girdiğinizde ancak farklılığı sezer ve anlardınız. İman abidesi Mehmet Özyurt’tur konuşan.

Dimdik ve sert duruşuyla sığınılacak bir liman gibi hissederdiniz onu.

Doğuluya has şivesiyle ve esmer çehresi bir başka emniyet hissi verirdi kalblere..

O minberlerde bülbül ü hoş eda gibi şakır şakır şakırdı. Hocaefendi’nin has bir müridi olduğu her halinden belliydi. Dersini iyi aldığı, onun iman ve ihlasını damarlarına zerkettiği, hal ve tavırlarından, bedii anlatımından, içten ve samimi konuşmasından ayan beyan anlaşılırdı…

Onu namazdan sonra görenler onunla halvette bulunan ve hemdem olanlar bu kartal bakışlı adamı yakından görmenin lezzetini yüreklerinde tadarlardı.

O aşk alevlerinin yayıldığı dudakları ve sevda ışıklarının yansıdığı gözleri yakından görmek insana celal içinde cemal tadı ve lezzeti verirdi.

Hani bir yüksek dağa eremeyeceğinizi düşünürsünüz. Ama dağın size eğilmesi ve sizinle aynı sahrada yürümesi hem sizi şaşırtır, hem de sevindirir ya; işte öyle.

Uzaktan seyrettiğiniz karlı tepelerin uçlarına ellerinizle dokunabilir ve mest olursunuz. Sıcak ve velilere has yumuşaklıkta ellerini

sıktığınızda bir hoş olur, sevinçten uçarsınız ya; işte öyle…

Mehmet Özyurt heybetli ama bu heybet ve celal şimşekleri içinde cemal esintileri ve merhamet meltemleri taşıyan bir gönüldür.

O zirvelerde dolaşır ama yakına gelince asla böbürlenmez, kibrin kırıntısını bile içinde taşımaz, insanlardan bir insan olmanın sırrına ermiş bir keyfiyeti aksettirirdi.

Duruşu yine dimdik, sesi yine o azametli gök gürleyişi tonunda ama yanınızda, ama kolunuzda, omuzu sizin omzunuza yaslı bir şekilde sizinle beraber, birlikte, iç içe…

Ben onda bir iman ve ihlas deryası bulunduğunu hissederdim daima. Taklitten tahkike geçmiş bir ruhtur o. Hocaefendinin üslubunu benimsemesi ise sevgisinin işaretidir. Talebeliğinin zirve ufukta seyrettiğinin remzi, yansıması....

Seven sevdiğine benzemek ister. Ve onun gibi giyinir, kuşanır, onun gibi oturur kalkar ve onun gibi konuşur, hal ve davranışıyla sevdiğini yansıtır, nokta nokta aksettirir..

Evet o Bornova Merkez Caminin güzide hatibiydi. Asrın adamı olmadığı demler insanlara onun gönül ritmini, aşk ve sevdasını yansıtmaya çalışan bir hayırhah, bir dost, bir ümit ve aşk insanıydı.

Evet onun ölüm haberini duyunca içimde bir tel koptu. Diyarbakır’daki yangın aslında onun ömür boyu yanışının, aşk alevleriyle kavruluşunun bir müşahhas misali olmuştu.

O zaten kavrulan bir kişiydi.

Allah ve Resulü için bir ömür boyu alev alev yanmış bir kişi.

Son yangın ömrünün bir panoraması, alev ve korlarla çizilen bir ibret, ispat tablosu olmuştu.

Evet Diyar-ı Bekir’de bir sıddık gönül o gün Allah’a yürümüştü..

Ve Ebu Bekirler, Ömerler, Osmanlar, Alilerle buluşmuştu.

Hz. Peygamber iklimindeki bu buluşma kabı kavseyn limanında bir buluşma ve vuslattı.

“Şehitler ölmez” ayetinin bir yansımasını o ölümünden sonra birkaç sefer hatırlattı. Dünyaya teşrif buyurdu. Ailesini ziyaret etti ve bu iman birlikteliğinin ebedi sürdüğünü yakınlarına tekrar tekrar bildirdi.

Şimdi Bornova Merkez Camii, bülbül-ü serzakiri ve O’na dem tutan bu güzide dosttan uzakta ıssız ve sessiz bir iklimde adeta münzeviliği yaşıyor.

Belki de o mehip yapısıyla içine kapanmış eski günlerin o lahuti seslerini özünde duyma gayreti içinde.

Bir zamanlar duvarlarında yankılanan hıçkırık seslerinin ve yakazada görünen mana üveyiklerinin siluetlerinin hasretiyle yanmakta, kavrulmakta.

Duvarlar, kubbeler ve halılar, mermerler o Gülen güneşin ve onun bu berrak aynasının yaydığı şuaları özünde taşımakta ve İzmir, İstanbul, belki de bütün Anadolu’ya hatta dünyaya şule, şule, lem’a lem’a ışımakta…

Liman

Bu limandan kalktı gemi dün gece,
Siren sesi Diyar-ı Bekir’dendir.
Yollar kıvrım kıvrım, deniz bilmece,
Giden gemi geri gelmez nedendir.

Eller sallanır bir yangın alevi,
Gözlerde yaş, dudaklarda burukluk.
Ve bir hüzün çöker ağlatır devi,
Tek teselli; ışıktan bu yolculuk.

Gemi geri dönmez ama o döner,
Acılı kalblere teselli için.
Elinde mavera kandili fener,
Işıyor çaresiz sevgili için.

Bu geliş bir muştu, bir müjde bize,
Bu yorgun mevsimler geçip gidecek.
İmanla her soluş bahara gebe,
Bizimdir, bizimdir en son gelecek.

Özyurdun evladı Mehmet Özyurt’tan,
Yakazalar hediyedir kalblere.
Belli ki vuslatta can ile canan,
Yansıyan bir gölgedir perdelere…
__________________
[size=10pt]Nice insanlar gördüm üstlerinde elbise yok...
Nice elbiseler gördüm içlerinde insan yok...
[/size]

http://img208.imageshack.us/img208/2...msultanub8.gif
Alıntı ile Cevapla
Alt 25 August 2006, 14:49   Mesaj No:4

mirim61

Papatyam Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:mirim61 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 127
Üyelik T.: 17 January 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 310
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Allah Dostları Neden Ağlar?

[size=18px]halime ellerine sağlık kızım,
igzuma kardeş seninde ellerine sağlık,

Allah cc. sizden razı olsun.....
[/size]
__________________
img]http://img464.imageshack.us/img464/6025/gaffurkv7.jpg[/img]
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 August 2006, 11:20   Mesaj No:5

igzuma

Papatyam Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:igzuma isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 778
Üyelik T.: 16 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Kastamonu
Mesaj: 505
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Allah Dostları Neden Ağlar?

İbadet Artarsa Rızık da Artar
Bir derviş. Evden ayrılışında hanımına işe gidiyorum diyerek ayrılır, ancak doğru tekkeye gider ibadet ederdi. Akşam eve döndüğünde Hanımı:
- Yiyecek bir şeyimiz yok biliyorsun, elin boş mu döndün, dediğinde de
- Çalıştığım zat öyle cömertki... Ondan para istemekden utanıyorum. Ay sonunda ücretimin tamamını toptan verecek, derdi.

Ay sonu geldiğinde, yine evden ayrılmış, tekkeye gitmiş, ibadete koyulmuştu. Akşam eve döneceğinde bir düşünce kendisini aldı, ay sonu idi, hanıma ne diyecekti. Mahzun mahzun eve doğru yürüyordu. Sonunda eve yaklaştı. Evden leziz yemek kokuları etrafa yayılıyordu. Şaşırmıştı, kapıyı hanımı güler yüzle açar, içeri girerler olanları kocasına şöyle anlatır:
- Kimin yanında çalışıyuorsan bey, gerçekten cömert biriymiş. Öğle sıraları idi, nur yüzlü iki zat kapıyı çaldı: "Bunlar beyinin iş ücretleridir. Eğer bundan sonra da işine devam eder ve daha fazla çalışırsa, ücereti daha da artacaktır" dediler ve taze kesilmiş koyun eti, çeşit çeşit yiyecek, hiç tatmadığım meyveler ve bir kese de altın verdiler. Allah razı olsun o kimseden. Açlıktan artık tahammülümüz kalmamıştı.

Hanımından bu sözleri dinleyen derviş Allah'a şükredip, ibadetine devam etti....

Allah (c.c.) neye kadir değil ki !
__________________
[size=10pt]Nice insanlar gördüm üstlerinde elbise yok...
Nice elbiseler gördüm içlerinde insan yok...
[/size]

http://img208.imageshack.us/img208/2...msultanub8.gif
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
ALLAH İÇİN ALLAH DEMEK u2s Dini Hikayeler 1 23 February 2007 18:09
NEDEN..? cerenimo Yakılacak Şiirleriniz 3 23 May 2006 10:37
ERKEKLER YALNIZKEN AĞLAR mevlutgunes Şiir Bahçesi 3 22 May 2006 09:48
NEDEN :) (: mevlutgunes Gülmece 6 17 May 2006 08:47

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.