CUMANIZ MÜBAREK OLSUN - Sayfa 27 - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.DİNİ KONULAR.::. > Cuma Sohbeti

Cuma Sohbeti Hayırlı Cumalar, Bütün Cuma Mesajlarınıza Bu Bölümde Yer Verebilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 16 May 2008, 10:54   Mesaj No:261

mevlutgunes

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:mevlutgunes isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 164
Üyelik T.: 01 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Afyon/Bolu
Mesaj: 971
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ynt: CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

BU GÜN 16 MAYIS 2008 HAYIRLI CUMALAR DİLERİM
__________________
img]http://img321.imageshack.us/img321/8944/alaksresi7dg1fk7ca8xj1zm.gif[/img]
Alıntı ile Cevapla
Alt 23 May 2008, 10:09   Mesaj No:262

mevlutgunes

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:mevlutgunes isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 164
Üyelik T.: 01 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Afyon/Bolu
Mesaj: 971
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

Ne güzel bir yazı

Ne süslü bir kelam

İstediğim tek şey;

Dua ile gözyaşı

Belki gözümüzden yaşlar artık çağlayan olmuyor ama bir gün gözler kavuşur elbette sürme gibi gözyaşlarına.

Efendimize çokça Salavat getirdiğimiz CUMANIZ MUBAREK olsun
__________________
img]http://img321.imageshack.us/img321/8944/alaksresi7dg1fk7ca8xj1zm.gif[/img]
Alıntı ile Cevapla
Alt 23 May 2008, 10:19   Mesaj No:263

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

BUGÜN 23.05.2008

cümleten hayirli Cum'a'lar...

Bismillahi-rrahmani-rrahim...


'' Ey iman edenler! sizi aci bir azaptan kurtaracak ticareti göstereyim mi?'a ve Resulune inanir,,mallarinizla ve canlarinizla yolunda cihad edersiniz.eger bilirseniz bu,sizin için daha hayirlidir.iste bu takdirde O,sizin günahlariniz bagislar,sizi zemininden irmaklar akan cennetlere,Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar.iste en büyük kurtulus budur.seveceginiz baska birsey daha var: 'tan yardim ve yakin bir fetih.Müminleri (bunlarla) müjdele.''

SAFF SURESI 10-11-12-13

Rabbimiz,yanmak degil bizim için azap,azap odur ki Sana ve Resulune erememek..Rabbimiz,bizleri katinda kabul et,bizleri dünyada ve ahiretteSensiz ve REsulunsuz birakma.(amin)

cumamiz mübarek olsun..selam ve dua ile..


esselâm..
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 23 May 2008, 10:48   Mesaj No:264

pamukKALE

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:pamukKALE isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 882
Üyelik T.: 23 May 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 900
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

CÜMLETEN HAYIRLI CUMALAR

CÜMLEMİZİN MÜBAREK CUMA GÜNÜ HAYIRLARA VESİLE OLUR İNŞALLAH

HERKESE HAYIRLI İŞLER İŞLERİNDE KOLAYLIKLAR TİCARETİNDE BEREKETLER OLUR İNŞALLAH

CÜMLETEN HAYIRLI CUMALAR

**************




FETHİN MANASI


Muhterem Müslümanlar,

İslam Dini'ne hizmet için gerektiğinde canlarıyla ve mallarıyla her türlü fedakarlığı göze alan ecdadımız eşsiz zaferlerle dolu bir tarihi bizlere miras bırakmışlardır. İnsanlık adına büyük kazanımlar olan bu zaferler, geçmişimizden geleceğimize ışık tutan çok önemli dönüm noktalarıdır. Bir çağın kapanıp yeni bir çağın açılmasına yol açan ve tarihte müstesna bir yeri bulunan İstanbul'un fethi de, bunlardan birisidir.

Değerli Mü'minler,

Peygamber (s.a.v) efendimizin; "İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan ve onu fetheden asker ne güzel askerdir" [1] şeklindeki müjdesi bu fethe, farklı bir anlam ve önem kazandırmıştır. 29 Mayıs 1453 tarihi, sevgili Peygamberimizin müjdelemiş olduğu bu büyük fethin gerçekleştiği, İstanbul'un bir kültür ve medeniyetin merkezine dönüştüğü önemli bir dönüm noktasıdır.

Bu kültür ve medeniyet ortamında insanların can, mal, ırz ve namus güvenliği teminat altına alınarak, günümüze örnek olacak şekilde sevgi, saygı ve hoşgörüye dayanan inanç ve ibadet hürriyeti tanınmıştır. Herkese yardım eli uzatılmış, yoksullar gözetilerek sosyal adalet yerleştirilmiş ve halkın yaşamakta olduğu zulme son verilmiştir.

Hak ve adaletin yerleştirilmesi ve yaşatılmasıyla gönüller de fethedilerek İstanbul'un fethi ebedileştirilmiştir. İstanbul'u geri almak için yapılmış olan yardım tekliflerine, öncelikle kilise önderleri ve yerli halkın karşı koymuş olması, bu fethin, insanlık tarihi açısından ne kadar önemli olduğunu net bir şekilde göstermiştir. Bu bakımdan İstanbul'un fethi, sadece kuvvet üstünlüğüne dayalı olarak kazanılmış bir savaştan ibaret değildir. Bu fetih, inanç ve bilginin gücüyle, hakkın, adaletin, sevgi, saygı ve hoşgörünün insanlığa armağan edildiği büyük bir zaferdir.

Aziz Kardeşlerim,

Bir fethin ebedileşmesi için, kazanılan topraklar kadar, o topraklarda yaşayacak olan insanlara kazandırılması gereken değerler de önemlidir. Özünü Yüce Dinimizin değerlerinden alan fetih ruhu, bilgi ve inançla çalışıp üretmek, ülke ve insanlığa yararlı olmak şeklinde algılanmalıdır. Bu bakımdan, gelecek nesillerimizi İslami ve milli değerlerle donatıp bu ruh ve anlayışa sahip insanlık önderleri olarak yetişmelerini sağlamalıyız. Şunu unutmayalım ki, her birimizin sorumluluk bilinciyle vazifemizi en güzel şekilde yapmaya gayret etmemiz bu anlayışın bir gereğidir.


Değerli Kardeşlerim

Bu vatanı atalarımızın bizlere aziz bir armağanı bilip, bu uğurda canlarını ve mallarını feda eden fetih erleri şehit ve gazilerimizle, ülkemiz için her türlü fedakarlığa katlanan ecdadımıza Yüce Allah'tan rahmet diliyor ve hutbemi bir ayet mealiyle bitiriyorum:

"Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde ve insanların bölük bölük Allah'ın dinine girdiğini gördüğünde, Rabbine hamd ederek tespihte bulun ve O'ndan bağışlama dile. Çünkü O tövbeleri çok kabul edendir." [2]


[1] Ahmet b. Hanbel, Müsned IV, 325
[2] Nasr, 110/1-3
__________________
SEVMEK GÜZEL ŞEY SEVİLMEKTE ONUN KADAR
SEVİPTE SEVİLMEMEK ACIDIR ÖLÜM KADAR

YALNIZLIK ALLAHA MAHSUSTUR
HER CANLI BİR DOST ARAR
TAŞIN KALBİ YOK AMA
ONU DA YOSUNLAR SARAR
Alıntı ile Cevapla
Alt 30 May 2008, 08:35   Mesaj No:265

pamukKALE

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:pamukKALE isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 882
Üyelik T.: 23 May 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 900
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

CÜMLETEN HAYIRLI CUMALAR

CÜMLEMİZİN MÜBAREK CUMA GÜNÜ HAYIRLARA VESİLE OLUR İNŞALLAH

HERKESE HAYIRLI İŞLER İŞLERİNDE KOLAYLIKLAR TİCARETİNDE BEREKETLER OLUR İNŞALLAH

CÜMLETEN HAYIRLI CUMALAR


********






DUA İBADETTİR

Değerli Mü'minler!

Dua, ibadetin özüdür. İnsanın, bedenen yeme ve içmeye muhtaç olduğu gibi ruhen de dua etmeye, yalvarıp yakarmaya ihtiyacı vardır. İnsan aciz bir varlıktır. İstediği her şeyi elde edemez; her ihtiyacını kendisi karşılayamaz; başına gelecek her bela ve musibete de karşı koyamaz.

Kendi durumunu düşünen her insan Yüce Yaratana mutlaka ihtiyaç duyar, O'na dua ve niyazda bulunur. Bu ihtiyaç insanda fıtrîdir. Bu ihtiyaç, her vesile ile değişik şekillerde kendini gösterir. Dua; inanma, dayanma ve isteme ihtiyacı içerisinde bulunan insanı; rahmeti sınırsız, mutlak kudret sahibi olan Allah'a bağlayan, manevi bir bağdır.

Dua; ıstırapların, maddi ve manevi dertlerin şifa menbaıdır.
Dua, ümit ve huzur kaynağıdır; yaşama aşkını dirilten bir rahmettir.

Peygamberimiz (s.a.v) duayı; rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadetin özü olarak nitelendirmiştir.(1) Çünkü dua etmenin özünde Allâh'a teslim olmak, O'na kulluk etmek bilinci vardır.

Rabbiniz şöyle dedi: "Bana dua edin, duanıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir halde cehenneme gireceklerdir."(2) Kullarım beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler." (3) buyurarak, kendisine dua edilmesini istemekte, yapılan duaları da kabul edeceğini müjdelemektedir.

Aziz Müminler!

Kabul edileceğini ümit ederek dua etmeliyiz. Dualarımızı eylemle destekleyerek fiili duaya çevirelim. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: "Kul, elini açarak Allah'tan hayır bir şey dilerse; Yüce Allah, kulunun elini boş olarak geri çevirmekten haya eder" (4) Bu hadîs-i şerîften; içtenlikle yapılan duaların kabul göreceği anlaşılmaktadır.

Bir başka hadîs-i şerifte de: Rabbinize alçak gönüllüce ve için için dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez. Düzene sokulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah'a, (azabından) korkarak ve (rahmetini) umarak dua edin. Şüphesiz Allah'ın rahmeti, iyilik edenlere çok yakındır." (5) buyurulur. Yüce Allah:"Rabbinize yalvararak ve gizlice dua edin, O'na korku ve ümitle dua edin" (6) buyurarak duanın nasıl yapılacağını bildirmiştir.

Muhterem Müslümanlar!

İnsan, sadece sıkıntılı olduğu zaman değil; rahatlık anında da çokça dua etmeli ki sıkıntılı anında yapmış olduğu duaları kabul görsün. İnsan, elde etmek istediği şeyin maddi sebeplerine de baş vurmanın şart olduğunu bilmeli, bununla birlikte Cenâb-ı Allâh'a da dua etmelidir.

Dua etmek hiçbir zaman bir Müslüman'ı tembelliğe sevk etmemelidir. Bir hastanın ilaç kullanmaksızın: "Allah'ım şifa ver" diye dua etmesi yanlış olduğu gibi; ilaç kullandığını düşünerek Allah'tan şifa dilememesi de doğru değildir.

Özetle, isteklerimizin gerçekleşmesi, sıkıntı ve dertlerimizin bitmesi için önce üzerimize düşeni yapmalıyız, sonra da Allah'a dua etmeliyiz. Duayı hayatımızın bir parçası haline getirmeli, her zaman Allah'a içtenlikle yalvarmalıyız.
_______________________
1- Tirmizi, No: 3368-69.
2- Mü'min, 40/60.
3- Bakara: 2/186.
4- Tirmizi No: 3556.
5- İbn'i Hanbel, III, 18.
6- Ârâf, 7/55,56

(alıntı)
__________________
SEVMEK GÜZEL ŞEY SEVİLMEKTE ONUN KADAR
SEVİPTE SEVİLMEMEK ACIDIR ÖLÜM KADAR

YALNIZLIK ALLAHA MAHSUSTUR
HER CANLI BİR DOST ARAR
TAŞIN KALBİ YOK AMA
ONU DA YOSUNLAR SARAR
Alıntı ile Cevapla
Alt 30 May 2008, 08:59   Mesaj No:266

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

Haftanın Vaazı
30/05/2008


Birbirimize Saygıda İhsan Şuurunun Etkisi

Bu dünya hayatını tek başımıza yaşayamamaktayız. İçerisinde yetişmiş olduğumuz bir aile yuvası, yaşam bulduğumuz sosyal çevremiz, mensubu olduğumuz bir toplumumuz var. Hayatımızın her safhasında bu birlikteliklere ihtiyaç duymaktayız. Aile yuvası içerisinde büyüyemeyen insanlar, hayatları boyunca bu üzüntüyü içlerinde taşımakta, sosyal çevresi olmayan insanlar ise sosyalleşememekte ve bunun sonucunda ilişkiler sekteye uğramakta, içerisinde yaşanılan topluma karşı çıkanlar, o toplumun getirmiş olduğu kültürden, toplumun en önemli yapısı olan milli ve manevi değerlerden yoksun yaşayanlar ise, toplumlara karşı huzursuzluk çıkarabilmektedir. Bu sebeple hayatımızın her safhasında öyle bir inanç içerimizde olmalı ki, insanlarla olan ilişkilerimizde maddi ve manevi zararlardan bu duygu vesilesi ile kaçınmalı, doğal çevreyle olan yaşantımızda ise, doğal çevreyi korumaya yönelik davranış şekillerini hayatımıza aktarabilmeliyiz. İşte bu inanç Allah inancıdır.

Bu alem, bu alem içindeki dünya, bu dünya içindeki dağlar, taşlar, okyanuslar, denizler akarsular, ağaçlar, yeşillikler ve her şeyin kendisi için yaratıldığı insan hepsi Allah tarafından var edilmiştir. Yaratan Allah, rızıklandıran Allah, Hayat veren Allah ve öldüren Allah’tır. Hayatımızın her safhasında Allah inancına ihtiyacımız vardır. Nitekim, Allah inancı içerisinde olan insanlar hem kendilerine hem de diğer insanlara zarar gelici hiçbir hususu yerine getirmezken, Allah inancının unutulması neticesinde dünya ve ahiret sıkıntılarına maruz kalınmaktadır. Kişi her daim Allah’ın kendisiyle beraber olduğunu unutmamalıdır. Allah inancının canlı tutulmasının en önemli yolu ise İhsandır.

İhsan; Sözlükte "bir şeyi iyi ve güzel yapmak, iyi, güzel ve yararlı fiil işlemek, iyilik etmek, ikram ve in'am'da bulunmak" anlamlarına gelir. Istılahta ise, Allah'a kulluk olan her görevi en iyi bir şekilde, önemseyerek, hakkıyla ve layıkı vechiyle yapmak, îmân, iş, ibâdet, muâmelât, yönetim, yargı vb.... insanın yaptığı her işi ve görevi şartlarına, kurallarına ve tekniğine uygun olarak estetik, sağlam, güzel, kaliteli, en iyi ve en mükemmel bir şekilde yapmayı ifade eder. İnsanlar açısından ihsân, üç kısımda zikredilebilir: 1) Allah'a karşı ihsân. Bu, şartlarına uygun îmân etmek, emir ve yasaklara uymaktır. 2) İnsanlara karşı ihsân. Bu, insanın ana-babasına, eş ve çocuklarına, komşu ve akrabalarına, insanlara iyilik yapmak, iyi davranmak, haklarına riâyet etmek ve kusurlarını bağışlamaktır. 3) Kişinin kendisine karşı ihsânı. Bu, îmân edip sâlih ameller işleyerek Allah'ın rızasını, rahmet, mağfiret, nimet ve cennetini kazanmasıdır. Allah'a ve insanlara yapılan ihsân da aslında kişinin nefsine karşı ihsânıdır.[1]

Kur’an-ı Kerim’de Yüce Rabbimiz bizlere İhsanı emretmektedir. Ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır.

إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالإِحْسَانِ وَإِيتَاء ذِي الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَالْبَغْيِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ

“Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” [2]



İhsan Kavramını Sevgili Peygamberimizden bize aktarılan ve Cibril Hadisi diye meşhur olmuş hadisten şöyle öğreniyoruz. Ömer İbnü’l-Hattâb radıyallahu anh şöyle dedi: Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda bulunduğumuz sırada, elbisesi beyaz mı beyaz, saçları siyah mı siyah, yoldan gelmiş bir hali olmayan ve içimizden kimsenin tanımadığı bir adam çıkageldi. Peygamber’in yanına sokuldu, önüne oturdu, dizlerini Peygamber’in dizlerine dayadı, ellerini (kendi) dizlerinin üstüne koydu ve:

- Ey Muhammed, bana İslâm’ı anlat! dedi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

- “İslâm, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın resûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı (tastamam) vermen, ramazan orucunu (eksiksiz) tutman, yoluna güç yetirebilirsen Kâbe’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdu. Adam:

- Doğru söyledin dedi. Onun hem sorup hem de tasdik etmesi tuhafımıza gitti. Adam:

- Şimdi de imanı anlat bana, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

- “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine iman etmendir” buyurdu.

Adam tekrar:

- Doğru söyledin, diye tasdik etti ve:

- Peki ihsan nedir, onu da anlat, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

- “İhsan, Allah’a onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdu.

Adam yine:

- Doğru söyledin dedi, sonra da:

- Kıyâmet ne zaman kopacak? diye sordu.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

- “Kendisine soru yöneltilen, bu konuda sorandan daha bilgili değildir” cevabını verdi.

Adam:

- O halde alâmetlerini söyle, dedi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

- “Annelerin, kendilerine câriye muamelesi yapacak çocuklar doğurması, yalın ayak, başı kabak, çıplak koyun çobanlarının, yüksek ve mükemmel binalarda birbirleriyle yarışmalarıdır ” buyurdu.

Adam, (sessizce) çekip gitti. Ben bir süre öylece kalakaldım. Daha sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

- “Ey Ömer, soru soran kişi kimdi, biliyor musun?” buyurdu. Ben:

- Allah ve Resûlü bilir, dedim.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

- “O Cebrâil’di, size dininizi öğretmeye geldi” buyurdu.[3]

Sevgili Peygamberimizin de ifade ettiği üzere ihsan, kişinin Allah’ı görüyormuşçasına hayatını sürdürmesidir. Nitekim biz belki Allah’ı görememekteyiz, ama O bizi elbette görmektedir. Bir ayette bu hususa şöyle işaret edilmektedir.

إِنَّ اللّهَ لاَ يَخْفَىَ عَلَيْهِ شَيْءٌ فِي الأَرْضِ وَلاَ فِي السَّمَاء

“Şüphesiz yerde ve gökte Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz.”[4]

Yüce Rabbimize karşı hiçbir şeyimiz gizli kalmadığı gibi ayrıca, yapmış olduğumuz şeyleri ise melekleri aracılığı ile kayıt altına aldırmaktadır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır. إِذْ يَتَلَقَّى الْمُتَلَقِّيَانِ عَنِ الْيَمِينِ وَعَنِ الشِّمَالِ قَعِيدٌ

“Üstelik, biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir.”[5] Yukarıda zikrettiğimiz ayetler ve hadisler ışığında şu husus hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir ki, merkezinde İhsanın yer aldığı İman, İslam ve Ahlak anlayışı kula hem dünya hem de ahiret mutluluğu getirecektir.

İnsan hayatında ihsanın hakim olması, başta ana-baba olmak üzere diğer insanlara karşı iyi davranışlar sergilemesine sebep olacaktır. Yüce Rabbimizin Kur’an-ı Kerim’de özellikle ayet sonlarında bizlere bildirmiş olduğu “Allah (Muhsinleri ) iyilik yapanları sever” ifadelerinden önceki ifadeler incelendiği zaman Muhsinlerin nasıl davranması gerektiğini, Muhsinlerin özelliklerinin neler olması gerektiğini görmekteyiz. İlgili ayetler ve bu ayetlerde geçen Muhsin (iyilik yapanlar)’ın özellikleri şöyledir.

“Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun. Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah (Muhsinleri) iyilik edenleri sever. Yine onlar, çirkin bir iş yaptıkları, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler -ki Allah’tan başka günahları kim bağışlar- ve bile bile, işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir.” [6]

“Onların sözleri ancak, “Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlam tut. Kâfir topluma karşı bize yardım et” demekten ibaretti. Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiretin güzel mükafatını verdi. Allah güzel davrananları sever.”[7]

وَاعْبُدُواْ اللّهَ وَلاَ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئاً وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَاناً وَبِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَالْجَارِ ذِي الْقُرْبَى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالجَنبِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ إِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالاً فَخُوراً

“Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.”[8]

فَاعْفُ عَنْهُمْ وَاصْفَحْ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ

“Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Çünkü Allah iyilik yapanları sever.”[9]

وَاصْبِرْ فَإِنَّ اللّهَ لاَ يُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ

“Sabret! Çünkü Allah iyilik edenlerin mükafatını zayi etmez.”[10]

Bir başka ayette mealen şöyle buyruluyor. Kardeşleri, “Yoksa sen, sen Yûsuf musun?” dediler. O da, “Ben Yûsuf’um, bu da kardeşim. Allah bize iyilikte bulundu. Çünkü, kim kötülükten sakınır ve sabrederse şüphesiz Allah iyilik yapanların mükafatını zayi etmez” dedi.[11]

Allah-u Teala Takva ve İhsanı aynı ayette zikrederek iki önemli hususa riayet edenlerle beraber olduğunu bizlere şöyle müjdelemektedir.

إِنَّ اللّهَ مَعَ الَّذِينَ اتَّقَواْ وَّالَّذِينَ هُم مُّحْسِنُونَ

“Şüphesiz Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanlar ve iyilik yapanlarla beraberdir.” [12]

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde aile hayatında ihsanı iyilik yapmayı istemektedir. Bizlere şöyle buyurmaktadır. “Eğer bir kadın kocasının, kendisine kötü davranmasından, yahut yüz çevirmesinden endişe ederse, uzlaşarak aralarını düzeltmelerinde ikisine de bir günah yoktur. Uzlaşmak daha hayırlıdır. Nefisler ise kıskançlığa ve bencil tutkulara hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik eder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”[13] Bir başka ayette ise Muhsinler müjdelenmektedir. “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. (Muhsinleri) İyilik edenleri müjdele.”[14]

Günlük hayatımızda birçok sıkıntılarla karşılaşmaktayız. Nitekim bu hayat dünya hayatı. Dünya hayatı ise bir imtihan. İmtihandan başarılı olmak ise kolay değil. İşte yaşadığımız bu dünya hayatındaki imtihanımızı en güzel şekilde geçirip, ahiret hayatında mutlu olanlardan olmak istiyor isek İhsan bizim için bulunmaz bir davranış şeklidir.

Allah’ın emir ve yasaklarını yerine getirmek ve gerektiğinde Allah rızası için her türlü maddi ve manevi sıkıntılara katlanmak ihsan şuurunun insana kazandırmış olduğu en önemli davranış şeklidir. İnsan bu şuurla çevresinde bulunan insanlardan kaynaklanan sıkıntılara daha anlayışla yaklaşabilecektir. Anlayış ise sıkıntıların artmasına değil azalmasına sebeptir. Bu dünya hayatına kavga etmeye değil, huzurlu bir hayat sürmeye geldik. Bu huzur ise ihsan şuurunda gizlidir. Yunus Ermenin dizelerinde dile getirildiği üzere,

"Ben gelmedim davi için
Benim işim sevgi için
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmağa geldim."

İhsan özveride bulunmaktır. Aile hayatında eşimize karşı özveri, arkadaşlıklarımızda arkadaşımıza karşı özveri, toplum yaşantımızda insanları kırmadan, incitmeden ve asla ayrım gözetmeden hepsine karşı özveri ve Yaratılana karşı Yaratandan dolayı özveri. İhsan uzaklaştırmayı değil yaklaştırmayı gerektirir. İhsan nefreti değil sevgiyi gerektirir. Çünkü Allah’ın mukarebesi (gözetimi) altında olduğunu unutmayan insan dünyaya asıl geliş amacını nasıl unutabilir ki.

"Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim, sevilelim
Dünya kimseye kalmaz."

Yunus Ermenin dizelerinde de ifade ettiği üzere dünya kimseye kalmamaktadır. Bu dünyada baki kalan iyiliktir. Kötülük ise hiçbir zaman payidar olmamıştır. Dünya her daim insanların başına felaket getirenleri hatırlamak istemezken, insanlar için iyi şeyler ortaya koyan insanları her daim rahmet ve minnetle anmaktadır.

İhsan içimizin dışımızdan daha da temiz olmasıdır. Mevlana’nın ifadesiyle “Ya göründüğün gibi ol, yada olduğun gibi görün”. İhsan kişiye iç temizliği sağlar. Yüce Rabbinin kendisinden haberdar olduğunu bilen insan içinde bulunmuş olduğu günahlarla O’na varmayı arzu etmez. Bu sebeple devamlı tövbekardır ihsan şuurunda olan insan. Hırsızlığa el uzattığı zaman Allah’ın kendisini gördüğünü bilen ahirette bunun hesabını kendisinden soracağını düşünen insan hırsızlığı el uzatmayacaktır. Zina yapmak isteyen, Allah’ı her daim hatırında tutarak elbette zinaya yaklaşamayacaktır. Bir kimse için iftirada bulunan insan Allah’ın kendisine şah damarından daha yakın olduğunu bile bile nasıl iftira atacaktır. Allah’ın kendisini her daim gözetlediğini ve kendi yaptıklarını yazması için melekler görevlendirdiğini bilen bir insan kolay kolay yalan söyleyebilir mi? gıybet edebilir mi, insanlar arasında laf taşıyabilir mi? velhasıl hatalar içerisinde olabilir mi?

İhsan kişiye sabrı kazandırır. Sabır ise kişiye dünyada huzuru ahirette cenneti kazandırır. Bu sebeple İhsan şuuru içerisinde olan insanlar, başlarına gelen sıkıntıları Rabbinin kontrolünde olduğunu bildiğinden dolayı metanetini hiçbir zaman kaybetmeyecektir. İnsanlar arasında yılmadan sabırsızlık göstermeden iyilikleri emretmeye, kötülüklerden sakındırmaya çalışacaktır.

İhsan ibadeti gerektirir. Allah’ı bilen Allah’tan haberdar olan insan elbette O’nun isteklerini yerine getirmede tereddüt etmeyecektir. Nitekim Yüce Rabbimizin isteklerinde ve yasaklarında nice hikmetler vardır. Bu sebeple emir ve yasaklara riayet elbette kendi faydamıza olacaktır.

İhsan her işte samimiyeti gerektirir. İmanda, ibadette, ahlakta yaşamın her alanında samimiyet. İmanda samimiyet çünkü insanın içinde saklamış olduklarını ve dışa yansıttıkları Allah-u Teala bilmektedir. İbadette samimiyet, çünkü samimi olmayan, insanların görmesi ve kendisini takdir etmeleri için yapılan ibadet yapana dünya hayatında fayda sağlasa da ahiret hayatında hiçbir fayda sağlamayacaktır. Ahlakta samimiyet, çünkü ahlaki ilkeler samimiyet vesilesi ile kemale erecektir. Yaşamın her alanında samimiyet, çünkü hayatın güzelliğinin temelinde samimiyet vardır. Samimiyetin temelinde ise ihsan var.

İhsan iyi olandır ve iyi olanda yapılmalıdır. Yüce Allah yaratmış olduğu her şeyi ihsanla yaratmıştır.[15] Yaratılan hiçbir şeyde çirkinlik yoktur. Çirkinlik insanların eliyle tezahür etmektedir. Allah-u Teala üzümü yaratmış insanlar ondan şarabı üretmişlerdir. Allah yaşamı yaratmış, insanlar silah icat ederek birbirlerini yok etmeyi meydana getirmişlerdir.

İhsan yaptığını güzel yapmaktır. Sevgili Peygamberimiz hayvanları kurban ederken dahi ihsanla davranmamızı yaptığımız işi en güzel şekilde yapmamızı istemektedir. Hadiste Efendimiz şöyle buyurmaktadır. “Allah her şeyde ihsan ile davranılmasını kullarının üzerine gerekli kılmıştır. Bundan dolayı öldürdüğünüzde güzel davranın, hayvanların kesiminde güzel davranın”[16] Yapılan işler kötülük amaçlı olunca neye yaramaktadır. Yaratan memnun olmadığı gibi insanlarda memnun olmamaktadır. Bu sebeple hayatımızın her safhasında her ne yapıyorsak, hangi işle uğraşıyorsak uğraşalım yaptığımızı güzel yapmalı, Allah’ın ve kullarının rızasını kazanma yollarını aramalıyız.

Sonuç itibariyle ihsan saygıda kusur etmemektir. Allah’a saygı, ana-babaya saygı, ailede eşler arası saygı, kardeşine saygı, akrabaya saygı, komşuya saygı, toplumda yaşam bulan insanların hepsine saygı. Trafikte saygı, sporda saygı, alışverişte saygı, Bizi gören, bizi gözetleyen, her daim yanımızda olan, yaptıklarımızı yazdıran ve hesaba çekecek olan biri var, Allah var. İhsan Allah’ın bizi görüyormuşçasına kulluk etmekse, her daim saygı elbette kendi menfaatimize olacaktır.

Birbirimizle olan ilişkilerimizde bozulma olmamasını arzu ediyorsak, razı olunan bir hayat yaşamak istiyorsak, sevdiğimiz ve sevildiğimiz bir hayat düşlüyorsak hepsinin başında ihsan şuurunu hayatımıza aktarmamız gerekecektir.

Yüce Rabbim, bizleri Kendisini hakkıyla bilenlerden eylesin. Kendisine layıkıyla kul olmayı, Habibine layıkıyla ümmet olmayı nasip eylesin. Birbirimize saygıda kusur etmeyen, birbirine karşı özverili ve anlayışlı olanlardan eylesin.

Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olun.

Ahmet ÜNAL

Vaiz
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 30 May 2008, 11:38   Mesaj No:267

mevlutgunes

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:mevlutgunes isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 164
Üyelik T.: 01 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Afyon/Bolu
Mesaj: 971
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ynt: CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

MAYIS AYININ SON CUMA SI CÜMLEMİZİN MÜBAREK OLSUN
__________________
img]http://img321.imageshack.us/img321/8944/alaksresi7dg1fk7ca8xj1zm.gif[/img]
Alıntı ile Cevapla
Alt 06 June 2008, 09:29   Mesaj No:268

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Ynt: CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

Cumanız Mübarek Olsun

"Size bir sûre haber vereyim mi ki, azameti semâ ile arz arasını doldurmuş, onu yetmiş bin melek teşyî' etmiştir? O sûre Kehf süresidir. Kim cum'a günü bu sûreyi okursa Allah onu öteki cum'aya kadar bu sûre ile mağfiret eder, sonunda üç gün de ziyâdesi vardır. Ve semâya ulaşan bir nûr verilir ve Deccal'in fitnesinden muhafaza edilir. Yatacağı vakit bu sûrenin sonundan beş âyet okuyan hıfz olunur ve gecenin istediği vaktinde kaldırılır." (bk. Tuhfetü'z-zâkirîn, 269)
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 13 June 2008, 09:30   Mesaj No:269

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Ynt: CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

Esselamu aleyküm…


Cuma günü ne yapılmalı?

Cuma namazı için gusletmek, güzel koku sürünmek, yeni, temiz giyinmek,
saç, tırnak kesmek sünnettir. Tırnakları Cuma namazından önce veya sonra kesmek sünnettir.
Namazdan sonra kesmek efdaldir. [Dürr-ül-muhtar]
Hadis-i şerifte : „Cuma günü tırnak kesmek şifaya sebeptir) buyuruldu.“ [E.Şeyh]
Perşembe günü de tırnak kesmek caizdir.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:


Ya Ali, tırnak kesmek, perşembedendir.
Cuma günü de, koku sürer ve yeni elbise giyersin. [Deylemî]

Cumaya perşembe gününden hazırlanın! [Hatib]

Her müslüman, cuma günü yıkanmalı, misvaklanmalı ve güzel koku sürünmelidir. [Buharî]
Cumanız mübarek olsun...




__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 20 June 2008, 11:38   Mesaj No:270

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Ynt: CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

Cumanız Mübarek Olsun (Dua)


--------------------------------------------------------------------------------

Allahım!
Senin af ve mağfiretinin dairesi, bizi bela ve musibetlerden uzak tutacak kadar geniştir. Bize rahmetinle muamele buyur Allahım! Gazabından bizi emin kıl Rabbim.

Allahım!
Sen'den dünya ve ahirette af ve afiyet diliyoruz. Her türlü semavi ve arzi afet ve belaları üzerimizden uzaklaştırmanı istiyoruz.

Allahım!
Bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz hatalarımızı, günahlarımızı bağışla. Bizlere merhamet buyur. Şüphesiz Sen merhametlilerin en merhametlisisin.

Allahım!
Kalb katılığından, gafletten, dalaletten, zilletten, miskinlikten, küfürden, fısktan, nankörlükten, riyadan, sadece Sana sığınırız. Sen bizleri koru. Güç yetiremeyeceğimiz bela, fitne ve musibetlerle bizi imtihan eyleme Allahım!

Allahım!
Fayda vermeyen ilimden, ürpermeyen kalpten, doyma bilmeyen nefisten, yaşarmayan gözden ve icabet edilmeyen duadan sana sığınırız. Bildiğimiz ve bilmediğimiz şeylerin şerrinden Sen bizleri koru Allahım!

Allahım!İhsan buyurduğun nimetlerini geri almandan, azabının ansızın gelip çatmasından, gazabına sebep olacak şeylerden Sana sığınırız.Bizlere yol göster Allahım!

Allahım!
Sana itaat edilir, Sen karşılığını verirsin; Sana isyan edilir, Sen bağışlar ve af edersin, darda kalanlara icabet eder, zararı, sıkıntıyı ortadan kaldırıp, hastalara şifa, dertlilere deva verir, günahları bağışlar, tövbeleri kabul edersin. Sen bizlerin dualarını kabul buyur Allahım!

Allahım!
Sen ölümlerin en güzeli ile bizi huzuruna al Allahım! Ölümümüzü her türlü şerden kurtulup rahata erme vesilesi yap Ya Rabbi! Allahım! Bizleri Sen'i çok zikreden, Sana çok şükreden, Sen'den çok korkan, Sana çok itaat eden, Sana karşı saygı ile dopdolu olan, ahu efgan edip dua dua yalvaran ve durmadan Sana teveccüh eden kullarından eyle.

Allahım!
"Kimsesiz kimse yok, herkesin var kimsesi,
Kimsesiz kaldık medet ey, kimsesizler kimsesi"

Güç ve kuvvet ancak kendisine has olan yüce ve büyük Allahım! Mahlukatın adedince, Zatının rızası, arşının ağırlığı ve kelimelerinin mürekkebince Hz. Muhammed (sas) ve O'nun ehli ve ashabı üzerine salat eyle.

Ey Merhametlilerin en Merhametlisi! Bela ve musibetlerin sağanak sağanak üzerimize yağdığı, ardı arkası kesilmeyen depremlerle inim inim inleyip çaresiz kaldığımız şu günlerde, çaresizlerin yegane çaresi Sensin deyip Sana yalvarıyor, halimizi Sana arz ediyoruz. Celalinden cemaline, kahrından lütfuna sığınıyoruz. Bizim Rabbimiz Sensin. Sen, bizleri semavi ve arzi musibetlerin eline teslim etmeyecek kadar merhametlisin. Bizleri her türlü kötülüklerden muhafaza buyur!

Amin.. Amin... Amin...





__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
Cumanız Mübarek Olsun umut Cuma Sohbeti 0 21 February 2014 13:34
CUMAMIZ MÜBAREK OLSUN umut Cuma Sohbeti 0 08 November 2013 10:22
CUMANIZ MÜBAREK OLSUN İNŞAALLAH umut Cuma Sohbeti 0 13 June 2013 22:02
cumamız mübarek olsun umut Cuma Sohbeti 0 03 May 2013 11:52
CUMANIZ MÜBAREK OLSUN umut Cuma Sohbeti 0 08 July 2011 10:37

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.