CUMANIZ MÜBAREK OLSUN - Sayfa 20 - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.DİNİ KONULAR.::. > Cuma Sohbeti

Cuma Sohbeti Hayırlı Cumalar, Bütün Cuma Mesajlarınıza Bu Bölümde Yer Verebilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 16 March 2007, 09:00   Mesaj No:191

pamukKALE

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:pamukKALE isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 882
Üyelik T.: 23 May 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 900
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart HAYIRLI CUMALAR :)

CÜMLETEN HAYIRLI CUMALAR

CÜMLEMİZİM MÜBAREK CUMA GÜNÜ HAYIRLARA VESİLE OLUR İNŞALLAH

CÜMLETEN HAYIRLI CUMALAR

*******

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ

Muhterem Müslümanlar!

Çanakkale Zaferi, tarihimizi taçlandıran olaylar içerisinde muhteşem bir yere sahiptir. Milletimizin tarih boyunca karşılaştığı en büyük ve en zorlu sınavlardan biridir. Müslüman varlığını yeryüzünden ebediyen silmeyi amaç edinen Haçlı zihniyeti, ülkemizi parçalamak, milletimizi esir etmek, Çanakkale boğazından geçerek İstanbul’u ele geçirmek hayaliyle 1914 yılı Kasım ayında Osmanlı devletine savaş ilan etti.

Bir yılı aşkın süre devam eden Çanakkale savaşları sonunda Türk milleti düşmanlara karşı tarihte emsaline rastlanmayan büyük bir zafer kazanmış, vatan sevgisi ve iman gücünün maddi üstünlükten daha önemli olduğunu bütün dünyaya ispat etmiştir.

Çanakkale'de maddî gücümüz, düşmanın gücüne nispetle çok az idi. Askerimizin bir çoğunun, ayağında postalı dahi yoktu. Ancak Mehmetçiğin manevi gücü büyüktü. İngiliz Ordu komutanı General Hamilton'un:"Bizi Türkler'in maddî gücü değil, mânevî gücü mağlûb etmiştir. Çünkü onların atacak barutu bile kalmamıştı”. şeklindeki itirafı bu gerçeği ifade etmektedir. Tarih; din ve vatan uğrundaki fedâkârlığı Çanakkale’deki aziz şehit ve gazilerimizden öğrenmiştir.

Aziz Müminler!

Can ve malın Allâh yolunda, vatan ve millet uğrunda fedâ edilebilmesi, kulun Rabb'ine karşı muhabbetinin en güzel bir ifadesidir. Bunun içindir ki Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-: “ Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp şehit olmayı, diriltilip yine şehit olmayı, tekrar diriltilip şehit olmayı isterim”1 buyurmuştur. Çanakkale'de yaşananlar, her yönüyle müstesnâ bir vatan sevgisinin örneğidir. "Çanakkale Geçilmez" fermanı, 250 bin îmanlı vatan evlâdının, şehâdet şerbetini içmesiyle yazılmıştır. Şehid olabilmek onlarda büyük bir sevdâ idi. Sedye ile götürülen yaralı bir askerin, komutanının yanından geçerken “Şehit olamadım paşam!" diyerek üzntüsünü dile getirmesi, bu sevdânın en müşahhas bir örneğidir. Ecdadımızın şehadet arzusunda Yüce Allah’ın “Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın; bilakis, onlar diridirler. Rabbleri katında rızıklanmaktadırlar..."2 ayet-i ile sevgili peygamberimizin "Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehid, gördüğü itibar ve ikrâm sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehid olmayı ister."3, “Şehidliği gönülden arzu eden bir kimse, şehid olmasa bile sevabına nail olur."4 müjdesi vardır. Bu muzafferiyetin sırrı milletimizin yekvücut olması, birlik, beraberlik hâlinde bölünmez bir bütün oluşturmasıydı. «Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez!» rûhunun yaşanmasıydı. Yâni Çanakkale'de düşmanı, Mehmetçiğin şahsında bütün bir millet mağlup etmiştir.

Değerli Mü’minler!

Şu husus iyi bilinmelidir ki, milletimizin bekâsı şehitlik ve gazilik ruhu kazanmış bir kalbe sâhip olan nesiller yetiştirmekle mümkündür. Bunun için çocuklarımıza Çanakkale destânını ve ardındaki ruhu anlatmalı aziz vatanımızın kıymetini öğretmeliyiz. Bu vesileyle aziz şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum.

(ALINTI)
__________________
SEVMEK GÜZEL ŞEY SEVİLMEKTE ONUN KADAR
SEVİPTE SEVİLMEMEK ACIDIR ÖLÜM KADAR

YALNIZLIK ALLAHA MAHSUSTUR
HER CANLI BİR DOST ARAR
TAŞIN KALBİ YOK AMA
ONU DA YOSUNLAR SARAR
Alıntı ile Cevapla
Alt 16 March 2007, 09:15   Mesaj No:192

REHA

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:REHA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 553
Üyelik T.: 07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
Mesaj: 1.867
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart HAYIRLI CUMALAR

16-03-2007 cumanız mübarek olsun
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ

BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE
[/size]
Alıntı ile Cevapla
Alt 16 March 2007, 09:29   Mesaj No:193

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart HAYIRLI CUMALAR


[size=18px]ALLAH’IM.!

Sana olan hayretimizi artır,Senden olan

Nasibimizi bol eyle..

Senin varlığıyla bizi Alemlere karşı müstağni kıl.

Allah’ım.!

Sana teslim olduk,Sana inandık,

Sana yöneldik,Sana dayandık..

Allah’ım.!

Sen bizim Rabbimiz,ve biz Senin kullarıyız..

Gücümüz yettiğince ahdimiz ve vaadimiz

Üzerindeyiz..

İşlediğimiz şeylerin şerrinden Sana sığınırız.

Allah’ım!

Bize Sana layık olan şekilde muamele et,

Bize layık olan şekilde değil..

Allah’ım.!

Bakışımızı ve basiretimizi koru.!

Kalbimizi ve gönlümüzü pak eyle.

Ve bizi kendi nefislerimizin şerrinden

Koru Allah’ım..AMİN.
[/size]
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Alt 16 March 2007, 10:21   Mesaj No:194

serife

Papatyam Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:serife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 804
Üyelik T.: 27 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:TOKAT
Mesaj: 529
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart HAYIRLI CUMALAR

[size=18px]HAYIRLI CUMALAR[/size]
Alıntı ile Cevapla
Alt 23 March 2007, 08:34   Mesaj No:195

pamukKALE

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:pamukKALE isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 882
Üyelik T.: 23 May 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 900
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart HAYIRLI CUMALAR :)

CÜMLETEN HAYIRLI CUMALAR

CÜMLEMİZİM MÜBAREK CUMA GÜNÜ HAYIRLARA VESİLE OLUR İNŞALLAH

CÜMLETEN HAYIRLI CUMALAR

*******

ÇOCUK TERBİYESİ VE SEVGİSİ

Muhterem Mü’minler!

Allahü Tealanın insanlara lütfettiği nimetler sayısızdır. Bu nimetleri en iyi şekilde değerlendirmek, hayata sunabilmek müminin en büyük görevidir. Nimete şükür; ona gereken değeri vermek, yerinde kullanmak ve onu faydalı hale getirmekle olur.

Dinimizin muhatabı insan, gaye ve hedefi ise insanın dünya ve ahirette mutluluğu ve saadetidir, toplumun huzurudur. Toplumu meydana getiren en önemli unsur çocuklardır. Onlar hayatın başlangıcı ve bugüne taşıyanlardır. Bugünün çocukları da hayatı yarına taşıyacaklardır.

Çocuk; gözümüzün aydınlığı, evimizin neşesi ve dünya hayatının meyvesidir. Geleceğimizin teminatıdır. Onların iyi terbiye edilmesi gerekir.

Değerli Mü’minler!

Allahü Teala Kur’an-ı Kerim’de çocuklar için; “Dünya hayatının süsü ve zineti...” (1) buyurmuştur. Yüce Kitabımızın süs ve zinet olarak vasıflandırdığı bir varlığı, İslam’ın emrettiği şekilde büyütmek ve terbiye etmek gerekir. Bu konuda gerek Allahü Tealanın, gerekse Peygamberimizin emir ve tavsiyeleri vardır. Allahü Tealanın şu ayeti kerimede: “Ey iman edenler! kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun; onun yakıtı, insanlar ve taşlardır...”(2) buyurması üzerine, Hz. Ömer (R.A.) : Peygamberimize yönelerek: “Ey Allah’ın Rasulü! Kendimizi Allah ve Rasulünün emirlerine itaat ederek yasaklarından kaçınarak koruyabiliriz. Fakat eşlerimizi ve çocuklarımızı cehennem ateşinden nasıl koruyabiliriz?” diye sordu. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) cevaben; “Allah’ın size emrettiklerini, sizde onlara emredersiniz. Allah’ın size yasakladıklarını siz de onlara yasaklarsınız. Bu tutumunuz onları koruma olur.” (3) buyurmuşlardır. Çocuğa Allah’ın emirlerini emrederken çok dikkatli davranılması gerekir.

Peygamberimiz (s.a.v) bu hususta şöyle buyururlar: “Çocuklarınıza hoş muamelede bulunun ve onları en güzel şekilde terbiye edin.”(4)

Mü’minler!

Ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerde her anne-baba çocuklarını iyi terbiye etmekle emrolunmuştur. Bu görevlerin ihmali yaşanılan toplum için büyük zararlar meydana getirir. Küçük yaşta çocukları terbiye etmez veya ihmal edersek, büyük yaşlarda isyan ettiklerinde, bir felaketle karşı karşıya geldiklerinde şikayete hakkımız olamaz.

O halde Mü’minler!

Gözümüzün aydınlığı, evimizin neşesi ve dünya hayatının meyvesi olan çocuklarımızı iyi terbiye edelim. Onların kalbine; Allah, Peygamber ve vatan sevgisini yerleştirelim. Zamanında onları ibadetlere alıştıralım. Kısacası Peygamberimiz (s.a.v)’in; “Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermiş olamaz” (5) hadis-i şerifini unutmayalım.

_____________________________________
1) Kehf Suresi: 46
2) Tahrim Suresi: 6
3) Hutbe, 1996 Kasım
4) Seçme Hadisler, Sh. 164
5) 250 Hadis, 204

(alıntı)
__________________
SEVMEK GÜZEL ŞEY SEVİLMEKTE ONUN KADAR
SEVİPTE SEVİLMEMEK ACIDIR ÖLÜM KADAR

YALNIZLIK ALLAHA MAHSUSTUR
HER CANLI BİR DOST ARAR
TAŞIN KALBİ YOK AMA
ONU DA YOSUNLAR SARAR
Alıntı ile Cevapla
Alt 23 March 2007, 08:54   Mesaj No:196

serife

Papatyam Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:serife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 804
Üyelik T.: 27 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:TOKAT
Mesaj: 529
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart HAYIRLI CUMALAR

[size=18px]HAYIRLI CUMALAR[/size]
Alıntı ile Cevapla
Alt 23 March 2007, 09:48   Mesaj No:197

REHA

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:REHA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 553
Üyelik T.: 07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
Mesaj: 1.867
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart HAYIRLI CUMALAR

[size=18px]CUMA HUTBESI
Posted on 03.02.2006 Saat: 02:32
Topic:

Ey insanlar! Sanki ölüm bizden başka insanlar üzerine yazılmıştır. Sanki oradaki hak bize değil de başka insanlar üzerine yazılmıştır. Sanki oradaki hak bize değil de başkasına vacip kılınmıştır. Sanki ölüler yakında dönecek yolcularmış, biz de onlardan sonra dünyada ebediyyen kalacakmışız gibi onların miraslarını yiyoruz. Her nasihatı unutmuş ve başımıza belaların gelmesinden korkmuyoruz. Kendi kusurlarıyla uğraşmaktan başkalarının kusurlarını görmeyen kimseye ne mutlu! Helal kazanan, davranışları gizlide iyi olan, açıkta da faydalı ve yolu doğru olan kimseye ne mutlu! Kendini küçük düşürmeden, tevazû gösteren, malından günah işlemeksizin Allah yolunda harcayan, din ve hikmet sahipleriyle oturup kalkan, fakir ve yoksullara merhamet eden kimseye ne mutlu! Malının fazlasını harcayan, fakat sözünün fazlasını tutan, sünnete sarılıp bidate dönmeyen kimseye ne mutlu!




Zulümden sakınınız. Çünkü zulüm kıyamet gününde üstüste karanlık olur. Sakın kötülük etmeyin ve kötü olmayın. Sakın hırslı olmayın. çünkü sizden öncekiler hırs yüzünden helak olmuşlardır. Hırs, onları akrabalık bağlarını gözetmekten alıkoydu, onlar da gözetmediler. Onlara cimriliği emretti, onlar da cimrilik yaptılar. Onlara günaha dalmayı emretti, onlar da günaha daldılar. O sırada bir adam “Ey Allah’ın Rasûlü! İslâm’ın hangi ibadeti daha üstündür?” dedi. Hz. Peygamber “Halkın senin elinden ve dilinden selamette kalmasıdır” deyince, aynı kişi veya başka bir kişi “Ey Allah’ın Rasûlü! Hicretin hangisi daha üstündür?” dedi. Hz. Peygamber “Rabbinin sevmediği şeyleri terketmen daha üstündür. Hicret de şehirlinin ve bedevinin hicreti olmak üzere iki çeşittir. Bedevinin hicreti, çağrıldığında gelmesi ve emredildiğinde itaat etmesidir. Şehirlinin hicreti ise, hem daha zor hem de sevabı daha büyüktür” buyurdu.

Ey insanlar? Şirkten kaçınınız. çünkü o karıncanın taş üzerinde bıraktığı izden daha gizlidir. “Ey Allah’ın rasûlü, bu kadar gizli ise, biz ondan nasıl sakınacağız?” diye soruldu. Hz. Peygamber “Ey Allah’ım! Bildiğimiz halde şirk koşmaktan sana sığınıyoruz. Bilmediklerimizden ötürü de senin affını talep ediyoruz” deyin” buyurdu.

“Hayatta, ancak dinleyen, tatbik eden, konuşan bir âlim için hayr vardır. Ey nas! Siz sulh ve sükûn zamanındasınız. Zaman çabuk geçmektedir. Görüyorsunuz ki, gece ve gündüz, her yeniyi çürütür, her uzağı yaklaştırır, her vaadedileni gerçekleştirir. Öyleyse büyük meydanda cihad için hazırlanın” dedi. Mikdad “Ey Allah’ın rasûlü! Hüdne nedir?” dedi. Hz. Peygamber “Hüdne, bela ve imtihandır. Karanlık gecenin parçaları gibi, karanlık meselelerle karşılaştığınız zaman Kur’ân’a yapışın. Çünkü Kur’ân şefâati kabul olunan bir şefâatçi, sözüne inanılan bir davacıdır. Kim Kur’ân’ı kendine önder edinirse, onu cennete götürür. Kim onu arkasına atarsa, onu da cehenneme götürür. Bütün iyilik yollarının kılavuzu odur. O asıldır, açıklayıcıdır. Ciddiyetsiz bir şaka değildir. Onun sırtı ve karnı vardır. Sırtı yakîn, karnı da ilimdir. Denizi derindir, acaiplikleri tükenmez ve onu anlayanlar ona doyamazlar. Dosdoğru yol odur. Cinler onu dinlediklerinde “Biz harikulade güzel bir Kur’ân dinledik. Doğru yola iletiyor, ona inandık” (Cin/1-2) demekten kendilerini alamadılar. Onunla söyleyen doğru söylemiş, onunla amel eden sevap kazanmış, onunla hükmeden adaletle hükmetmiş, ona uyan doğru yolda yürümüştür. Onda hidayet kandilleri, hikmet nişaneleri ve en büyük hüccet vardır” buyurdu.



[/size]


http://www.islamhouse.org/tk/modules...le&sid=437
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ

BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE
[/size]
Alıntı ile Cevapla
Alt 23 March 2007, 11:06   Mesaj No:198

REHA

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:REHA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 553
Üyelik T.: 07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
Mesaj: 1.867
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

"Sen olmasaydın, kâinatı yaratmazdım"

"Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik"



Nasıl sevmiyeyim ki, bedenimde canımsın,
Hürmetine var oldum, sebebi hayatımsın.
Damarımda kanımsın, bana benden yakınsın,
Sen âşıklara mâ’şûk ve hep canlara cânân.

Her derde devâ sensin, her rûha şifâ sensin,
Göze sürme, başa tâç, kalblere cilâ sensin.
Habîbullahsın, fevk-i mele-i a’lâ sensin,
Başka kapı çalamaz, seni biraz tanıyan.

Evet, O ebedi sultan doğdu....

O doğdu; Şam'da bin seneden bu yana akmayan Save nehrinin kuru yatağı su ile doldu taştı.
O doğdu; İran hükümdarı Kisra'nın eşsiz güzellikteki sarayının ondört kulesi yıkıldı.
O doğdu; doğduğu gece Kisra'nın sarayının kuleleri Dicle kıyısındaki nefis sulara battı ve Kisra, canını zor kurtardı.
O doğdu; devrin ileri gelenleri garip garip rüyalar gördüler.
Rüyaların, Şam'ın Irak'ın, İran'ın, Dicle'nin, Fırat'ın İslamın mülkü olacağını haber verdiğine dair en namlı kahinler yorumlar yaptı.
O doğdu; insandan gayri bütün mahlukat O'nu emzirmek için yarışa girdi.
...Ve O doğdu; büyücüler gelecekten haber veremez oldular.
Aleyhissalatü vesselam.
Doğumu ile "cihanı aydınlatan O nur"a selam olsun.
Ya O doğmasaydı!..
Biz ne olurduk?

..Hak teala, O'nu, alemlere rahmet olarak gönderdi. Ey melekler! Şahid olun ki, O'na bütün hazinelerin anahtarı verildi. Doğduğu günü unutmayın. O gün, kıyamete kadar bayramınız olsun! buyurdu.

Herkim geldi cihâna ve herkim ki gelecektir,
Hepsinin üstünde Sen, serdârsın yâ Resûlallah!
Cihân bağında insan ağaçtır gayriler yaprak,
Nebîler meyvedir, özü Sen yâ Resûlallah!
Şefâ’atin olmasa, hâlimiz hârâb günahdan,
Herderdimize dermân, hep Sensin yâResûlallah

Hadis-i şeriflerde buyurulduki; (Bir kimse, beni çocuklarından, ana-babasından ve herkesten daha çok sevmedikçe, îmanı tamam olmaz), (Allahü teâlâ bir kuluna yazı ve söz sanatı ihsân ederse, Resûlullahı övsün, düşmanlarını kötülesin!).

Seyyid Abdülhakîm efendi hazretleri buyurdu ki; Her Peygamber, kendi zamânında, kendi mekânında, kendi kavminin hepsinden, her bakımdan üstündür. Muhammed “aleyhisselâm” ise, her zemânda, her memleketde, ya’nî dünyâ yaratıldığı günden, kıyâmet kopuncaya kadar, gelmiş ve gelecek, bütün varlıkların, her bakımdan en üstünüdür. Hiç kimse, hiçbir bakımdan Onun üstünde değildir. Bu güçbirşey değildir. Dilediğini yapan, her istediğini yaratan, Onu böyle yaratmışdır. Hiçbir insanın Onu medh edecek gücü yokdur. Hiçbir insanın, Onu tenkîd edecek iktidârı yokdur.
İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki; Muhammed Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, mahbûb-i Rabbil’âlemîndir. Ya’nî Allahü teâlânın sevgilisidir. Her şeyin en iyisi, sevgiliye verilir. Âhıretde azâblardan kurtulmak ve sonsuz se’âdete kavuşmak, ancak geçmiş ve gelecek bütün varlıkların en üstününe uymakla olur. Onun izinde ilerliyenlerin büyükleri, İsrâîl oğullarının Peygamberlerine benzetildi. Peygamberlerin en üstünleri olan ülül’azm Peygamberler “salevâtullahi aleyhim ecma’în” Onun yolunda olmağı istemişlerdir. Mûsâ “aleyhisselâm” Onun zamânında bulunsaydı, Onun yoluna girmekden başka birşey yapmazdı. Îsâ aleyhisselâmın gökden ineceği ve Allahü teâlânın sevgilisine ümmet olacağı herkesin bildiği bir şeydir. Onun ümmeti, Onun yolunda bulundukları için, ümmetlerin en iyileri oldular ve Cennetdekilerin çoğu bunlar oldu. Ona uydukları için, âhıretde, bütün ümmetlerden önce Cennete girecekler, Cennet ni’metlerine kavuşacaklardır. Böyle dahâ nice üstünlükleri vardır. Bunun için, O yüce Peygamberin sünnetine uyunuz ve ahkâm-ı islâmiyyeye yapışınız! Ona ve Onun Peygamber kardeşlerinin hepsine en üstün düâlar ve en yüksek selâmlar olsun!

__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ

BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE
[/size]
Alıntı ile Cevapla
Alt 30 March 2007, 09:28   Mesaj No:199

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart HAYIRLI CUMALAR

__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Alt 30 March 2007, 09:44   Mesaj No:200

REHA

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:REHA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 553
Üyelik T.: 07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
Mesaj: 1.867
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart HAYIRLI CUMALAR

Cuma namazının geçerli olmasının şartlarından biri de farz olan cuma namazından önce hutbe okumaktır. Şöyle ki:

Vaktin girmesinden sonra mevcut cemaatın huzurunda bir hutbe okunması gerekir. Bunun içindir ki, hutbe okunurken cemaat bulunmayıp da sonradan namazda bulunacak olsalar, namazları caiz olmaz.

Cemaatin hutbeyi işitmesi şart değildir. Sadece hazır bulunmaları yeterlidir. Hutbe esnasında bir mükellef erkeğin, misafir olsa dahi, bulunması yeterli görülmektedir.

Cuma hutbesinin rüknü, İmamı Azam'a göre, Allah'ı zikirden ibarettir. Onun için hutbe niyeti ile yalnız: "Elhamdü lillah" yahut "Sübhanallah" yahut "La ilahe illalah" denilecek olsa, yeterli olur. İki İmama (İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e) göre, hutbe denilecek derecede uzunca bir zikirden ibarettir. Bunun en az olan derecesi, Tahiyyat mikdarı Hamd ve Salavat ile müslümanlara duadır.

Hutbenin vacibleri, hatibin taharet üzere bulunması, avret sayılan yerlerin örtülü olması ve hutbeyi ayakta okumasıdır.

Hutbenin sünnetleri de, hutbeyi iki kısma ayırmak ve bunlar arasında bir tesbih veya üç ayet okunacak kadar bir zaman oturmaktır. Bu bakımdan buna iki hutbe denir. Bu iki hutbeden her biri hamdi, kelime-i şehadeti, salât ve selâmı kapsamalı. Birinci hutbe, bir ayetin okunması ile insanlara öğüt vermeyi, ikinci hutbe de müslümanlara duayı kapsamalıdır. Ayrıca imamın sesi, ikinci hutbede olan birinci hutbedekinden daha hafif olmalıdır. İşte bunlar hutbenin sünnetlerindendir.

Her iki hutbeyi uzatmamak da sünnettir. Hatta hutbeyi "Hücurat" süresi ile "Büruc" süresine kadar olan sürelerin herhangi birinden uzunca okumak, özellikle kış mevsiminde, mekruhtur. Cemaatı bıktırmak uygun değildir. Cemaatın acele görülecek işleri olabilir. Onları camide fazla tutmak, cuma namazlarına devamlarına engel olacağından yersiz bir iş olur. Hatib olan şahıs bunları düşünmelidir. Sözlerinin sonu, önceki sözleri unutturacak ve kıymetten düşürecek şekilde hutbesi uzun olmamalıdır. Hutbenin kısa ve cemaata faydalı bir tarzda hazırlanması, hatibin ehliyet ve faziletine delildir. Bu konudaki bir hadisi şerifin anlamı şöyledir:

"Namazının uzun, hutbesinin kısa olması bir kimsenin anlayışlı bir din alimi olduğunun alametidir. Artık namazı (cemaata ağır gelmeyecek şekilde) uzatınız, hutbeyi de kısa okuyunuz. Gerçekten bazı sözler, sihir gibi kalbleri etkiler"

İşte böylece hutbeler, belâgat ve mana bakımından ruhları kazanacak bir halde bulunmalıdır.

Ashabı kiramdan (Câbir bin Semüre'den) rivayet edildiğine göre, Peygamber efendimizin namazı da, hutbesi de orta bir halde idi. Çok kısa ve çok uzun olmaktan beri idi.

Sorunuzda geçen Hutbenin diğer dualarına gelince:

Öncelikle bu duaların arapça olarak okunuşundan öğrenmek gerektiğini ifade edelim.

Bu duaların okunması güzel olmakla beraber okunmadığı takdirde herhangi bir sakıncası olmadığı gibi hutbeye veya namaza da bir eksiklik gelmez. Ayrıca belli bir duayı okumak da şart değildir. İstediği şekilde dua edebilir.

Cuma'nın ilk sünneti kılındıktan sonra, müezzin gülbank çeker: "Resul-i ekrem ve nebiyy-i muhterem sallellahü tealâ aleyhi ve sellem efendimiz hazretlerinin azîz, pâk, münevver, mutahhar ruh-i şerîflerine salevat-ı şerîfe getirenlerin ahir ve akıbetleri hayr ola. Âl-i ezvac-ı tahirat evlâd-ı rasül eshab-ı güzin efendilerimizin sair enbiya-i ‘izam ve rusûl-i fihan hazeratının ervah-ı şeriflerine, pîrimiz Bilâl-i Habeşi [R.A. (Radiyâllahü Anh)> efendimizin ve ‘ale'l-husus bu caminin banisi ve bugüne kadar içerisinden gelmiş geçmiş, imam, müezzin, kayyumlarının ve kâffe-i ehl-i imanın ervahı için, Allah rızası için, el - fatihah." Fatiha okunduktan sonra müezzin Euzü-besmele çekerek Ahzab sûresinin 56. ayetini okur; "İnnâllahe ve melâiketehü yüsallüne ‘ale'n-Nebiy. Ya eyyühe'l-lezine amenü sallü aleyhi ve sellimü teslima" Bunu takiben müezzin peygamberimize bir salevât getirir.

"Allahümme salli ‘alâ seyyidinâ Muhammedin ve ‘alâ ali Muhammed. (ali seyyidinâ, ali seyyidinâ ve nebiyyinâ ' da ilave edilebilir)".

Salevât-ı şerîfe bittikten sonra başka bir müezzin ayağa kalkar ve iç ezan okur. İçerde okunan bu ezan, Cum'a'nın ezanıdır. İmam namazını, her günkü oturduğu yerde değil de cuma günleri minberin kapısı önünde kılması cemaati rahatsız etmemek için iyi olur. Ayet okunmaya başladığında imam yerinden kalkar ve gizli olarak dua okur (minberin önünde):

“Allahümme ifteh aleyna ebvabe rahmetike ve yessir aleyna hazâine fazlike ve keramike ya ekramelekramine ve ya erhamerrahimin.” diye dua eder.

Ondan sonra, minberin merdivenlerini yavaş yavaş çıkar ve 3. basamakta durur ve şöyle dua yapar.

“Rabbi’şrahli sadri ve yessir li emri vehlül ukdeten min lisani yefkahü kavli. Rabbi kad âteyteni minelmülki ve allemteni min te’vilil ehadis. Rabbi zidni ilmen ve fehmen, ve elhıkni bissalihin. Vehfezni minesselasili vel eğlali vel enkal. Allahümme salli ala Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.

7. Basamağa gelir ve:

“ Allahümme hâzaşşe’nü leyse bişâni. Ve hâzelmekani leyse bimekani. Allahümme yessir lî emrî, ve tekabbelhü minni. Ve selamün ala cemîilenbiyai velmürselin.”

Duasını okuduktan sonra cemaata yüzünü dönüp 8.basamağa oturur. Bu esnada iç ezanı dinler. Ezan bittikten sonra ayağa kalkarak 7. basamakta hutbeyi okumaya başlar. Hutbenin başlangıcı Hamdele ile olur. "Elhamdü lillâh (2) Elhamdü lillâhillezi . . ." Hamdele'nin son kısmında; "neşhedü enlâ ilâhe illâllahü vahdedü lâ şirîke lehü ve lâ nazira lehü velâ müsâle leh. Ve neşhedü enne seyyidena muhammeded abdühü ve habibühü ve rasülûh. Sallâllahü ‘leyhi ve ‘alâ alihi ve ezvacihi ve eshabihi ve etba‘ih ve hulefa ihir- raşidine'l - mehdiine min ba‘dih ve vüzeraihi'l-kâmiline fi ‘ahdih. Hususam-minhüm ‘alel-eimmeti hulefa rasülillâhi ale't-tahkîk. Ümerai'l-mü'minin hazret-i eba Bekrin ve ‘Umer'a ve Osmane ve ‘Aliy ve ‘alâ bakıyyeti's sahabeti ve't-tâbi‘in. Rıdvanü'llahi te‘alâ ‘aleyhim ecme‘in. Eyyühe'l - mü'minine'l - hazirûn. İttekul-lahe ve etı‘ûn. İnne'l-lâhe me‘allezine't-tekav ve'l-lezinehüm mühsinün." Bundan sonra imam: "kalle'l - lahü te‘alâ fi kitâbihi'l-kerîm." der, Euzü-besmele çeker ve hutbenin mevzuu ile ilgili bir ayet okur. Ayet bitince "sadekallahül-‘azîm" der (Bu da tasdik etmek demektir). Ve yine hutbenin mevzuu ile ilgili okuduğu ayete istinat ederek söylenmiş olan, Peygamber Efendimiz'den bir hadîs'i imam şöyle dile getirir: "Ve kale'n - nebiyyü sallellahü ‘aleyhi ve sellem" diyerek hadisi okur. Şayet mevzu ile ilgili ikinci bir hadis daha varsa, o zaman imam: "ve kale fi hadîsin ahar" diyerek diğer hadisi de okur. Daha sonra imam, "Azîz cemaat, aziz mü'minler" gibi tabirlerden birini kullanarak Türkçe hutbe kısmını okumaya başlar. Türkçe hutbenin okunuşu bittikten sonra, imam yine fazla teganni etmeden, gizli bir lâhinle aşağıdaki metni okur."Elâ inne ahsene'l-kelâm ve ebleğa'n-nizam. Kemâ kale'l-lahü tebareke ve te‘alâ fi'l-kelâm ve izâ kurie'l-kur'ânü festemi‘ulehü ve ensıtü le‘alleyküm türhamün" Euzü-besmele çekip son bir ayet daha okur. Sonra oturup dua eder.

Ondan sonra tekrar ayağa kalkar ve burada da bir dua okur. Daha sonra da Peygamberimize salavat getirir. Altıncı basamağa iner ve hafif kıbleye yan dönerek, yarı açık yarı gizli salli ve barik dualarını okur, sonra ellerini kaldırır dua eder. Bu duada, bütün mü'minlerin refahı, saadeti, karada, havada yolculuk yapanlara selametler dilenir; orada oturan, kaim olan, orada hazır olan, kaybolmuş olanlar (bilinmeyenler), Türk ordusunun mansur ve muzaffer olması gibi hususlara temas edilir. Dua bittikten sonra tekrar 7. basamağa çıkar, euzü-besmeleyi gizli olarak okur ve açık olarak ve makamla Nahl Sûresinin 90. ayetini okur: "İnnâllahe ye'mürü bi'l - ‘adli ve'l - ihsânive itâi zil-kurba ve yenhâ ‘anil - fahşai ve'l - münkeri ve'l - bağy. Ye‘ızuküm le‘alleküm tezekkerûn" Minberden aşağıya doğru inerken, Nahl Sûresinin son ayetini gizli olarak okur. İmam hutbeden aşağıya inmeye başladığı anda da müezzin kamet etmeye başlar. Kameti takiben farz olan cuma namazına başlanır.



[size=18px]Cumamız mübarek olsun. Allah c.c. yaptığımız ibadetleri ve duaları kabul etsin. Amin.[/size]

http://www.sorularlaislamiyet.com/su...na&id=6943
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ

BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE
[/size]
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
Cumanız Mübarek Olsun umut Cuma Sohbeti 0 21 February 2014 13:34
CUMAMIZ MÜBAREK OLSUN umut Cuma Sohbeti 0 08 November 2013 10:22
CUMANIZ MÜBAREK OLSUN İNŞAALLAH umut Cuma Sohbeti 0 13 June 2013 22:02
cumamız mübarek olsun umut Cuma Sohbeti 0 03 May 2013 11:52
CUMANIZ MÜBAREK OLSUN umut Cuma Sohbeti 0 08 July 2011 10:37

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.