03 May 2006, 11:49 | Mesaj No:1 |
Guest
Durumu:
Papatyam No :
Arkadaşları:
Cinsiyet:
|
Aradığım...!
Aradığım...! Aradığım.... yoksun sen. Ben umudumu bir kuşun kanadına bıraktım, Sevdamı yarınlara Şimdi çıkmaz,dar sokaklarda hüzün büyütüyorum Ve kalbim sokak aralarında top oynuyor Avutuyorum kendimi... Solmuyor büyüttüğüm çiçekler HAYIR!Solmuyor... Zararım en çok çevreme mi kendime mi bilemiyorum Acı çektikçe gülümsüyorum, İçim eğildikçe dimdik duruyorum... Beklenen aşklar vardır, Beklenen aşıklar... Bazen gelirler Bazen asla gözükmezler... Ne kadar dayanırım bilmiyorum Tek avuntum bir gün gelecek olman... Fakat senin gözlerin gibi Ben de yosun tutmaktan korkuyorum Onlar bana bakmamak için Bense seni görmek için yosun tutacağım... |
03 May 2006, 15:50 | Mesaj No:2 |
Durumu:
Papatyam No :
792
Üyelik T.:
24 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
Aradığım...!
Gözlerinde kilitliyim ben, sense yüreğimde mühürlüsün. En yalnız zamanlarımda sana açıyorum gözlerimi. Işığı sende görüyorum. Hep parlıyor gözlerin, sönmüyor hiç. Ben de seninle parlıyorum.
Oturuyorum bir köşede. Öylece durup seni hissediyorum, sanki yanımdaymışçasına. Derin bir nefes çekiyorum hayattan, sonra öksürüklere boğuluyorum. Odam yokluğunla dolu, dünyam yokluğunla. Her nefes alışta yeniden boğuluyorum. Sonra yine yokluğuna sarılıyorum. Ne garip değil mi ? Ne tuhaf. Hafızamı yitirdim belki de. Kim bilir ne zamandır böyle üşüyorum. Kim bilir seni ne zamandır böyle çok seviyorum. Bilmiyorum. Ve sana doğru attığım her adımda bilmediğim çukurlara düşüyorum. Ağlamak istiyorum her yalnız kalışımda. Ya da en kalabalık anlarımda. Düşünmemek için; düşünüp de üzülmemek için ağlamak istiyorum. Olmuyor. Parçalanan şarkı bile eskisi kadar parçalamıyor içimi. Öylesine alışmışım ki parçalanmaya, kendimi parçalamaya. Artık daha fazla parçalanamıyorum. Özlemekten değil inan. Düşünmekten hiç değil. Düşünememekten, düşünmek istememekten. Düşüncesizliğimden. Uzun süredir aynı yerdeyim; gitmekle kalmanın yol ayrımında. Birine adım atsam arkamdan ağlıyor bir diğeri. Hangisi nereye götürüyor bilmiyorum. Belki de bir süre sonra ikisi de yine aynı yerde -yani sende- birleşiyordur. Yürüyen ben olduktan sonra başka ne beklenir ki. Şimdi yeniden başlatmalı şarkıyı. Artık pek etkilemiyor beni ama yine de alışkanlık işte. Eksilmemeli kulaklarımdan. Sessizliği sevmiyorum biliyor musun. Ağlarken bile hüngür hüngür ağlıyorum. Aslında hiçbir şeyden korkmuyorum. Ne sessizlikten, ne sensizlikten ne de sevgisizlikten. Ama öyle tuhaf ki bu his. Boşlukta olmak, fezada kaybolmak gibi. Sanki görüp elini uzattığın bir çiçeğin başkaları tarafından çok önceden sahiplenilmiş olması. Benimse bundan bihaber olmam. Yani tuhaf işte. Yüreğim bulanık. Aklım bulanık. Gözlerim yorgun. Kısacası ağır yük sensiz yaşamak. Bilmelisin ki kolay kolay taşınmıyor. Şarkım artık susmuyor. 4. kez yine aynı şarkı çalıyor. Artık o da parçalanmıyor, ben de. Ne güzel işte. Belki de parçalanmak birkaç gün önceki kadar yakmıyor canımı. Peki öyleyse neden yüreğimdeki bu eksiklik ?
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |