|
Deneme & Düz Yazılar Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Deneme ve Düz Yazılara Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz... |
|
Seçenekler |
20 April 2006, 12:51 | Mesaj No:1 |
Papatyam Site Yöneticisi
Durumu:
Papatyam No :
1546
Üyelik T.:
11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
|
Kusursuz...
Kusursuz... [size=18px]KUSURSUZ[/size] Kendin için birini "yarat" denseydi ne yapardınız, nasıl birini yaratırdınız? Sanırım, hemen kusursuz birini yaratmak için ise koyulurdunuz. Çok güzel bir kadın ya da çok yakışıklı bir erkek. Gerçekten bu kadar güzel birini ister miydiniz? Kusursuzluğun bir tekdüzeliğe dönüşmesi çok kolaydır çünkü. Kusurlar bize, daima keşfedilecek esrarlı bir alan sağlarlar, sarıldığımız kusurlu bir vücutta yalnızca bize ait, çekiciliği başkaları tarafindan farkedilemeyecek, yalnızca bizim tarafımızdan sevilebilecek, benimseyip kendimizden bir parça haline getirebileceğimiz birçok ayrıntı bulabiliriz. Güzel ve kusursuz bir vücut ise, sadece o vücutla övünen sahibinindir ve bize keşfedilecek özel hiçbirşey bırakmaz. Kusursuz bir güzellik bana kalabalıklara açık düzenli bir parkı anımsatir hep, kusurlarda ise bir ormanın loş bir gölgelikle saklanmış esrarengiz cazibesinin bulunduğunu sanırım. Yarattığınıza bir heykelin kusursuz güzelliğini verdiniz, peki kişiliğini nasıl yapardınız, nasıl bir karakter verirdiniz ona? Herhalde, eksikleri olmasına tahammül edemez, onu her koşulda davranması gerektiği gibi davranan, bilgili, zeki, zarif biri yapardınız. Böylesine mükemmel olmasının onun doğallığını bozabileceğini düşünmez miydiniz? Hiç ağlamayan, hiç kavga etmeyen, biraz önce söylediğinden arsız bir çocuk gülümsemesiyle vazgeçip tersini söylemeyen, resmi bir davetten çıkışta sizi bir kuytuluga çekip "öpsene beni" demeyen, "bugün işe gitme, kırlara gidelim" diye tutturmayan, kıskançlık krizleri geçirmeyen bir kadın ister miydiniz gerçekten? Hiçbir çeliskisi olmayan, düz, akıllı, ani coşkulara ya da ani üzüntülere kapılmayan, sizi birdenbire boynunuzdan öpmeyen bir kadınla geçirmek ister miydiniz hayatınızı? Ya da çok akıllı, çok kibar, her öneriyi "şimdi sırası değil" diye mantıklı bir biçimde cevaplayan, her kaprisinizi hep aynı olgun gülümseyişle karşılayan, öfkelenmeyen, siz manasız bir kavga çıkarmak için iştahla kıvranırken size o kavgayı bağışlamayan, düzeltebileceğiniz, eleştirebileceğiniz hiçbir yani olmayan, hiç tembellik etmeyen, asla annesini özlemiş bir çocuk gibi bakmayan bir erkekle yada kadınla olmak ister miydiniz? Sanırım, Tanrı'yı muhteşem kılan, kusursuzluğu yaratabildiği gibi kusuru da yaratabilmesidir. Ahmet Altan
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" |
20 April 2006, 15:03 | Mesaj No:2 |
Durumu:
Papatyam No :
792
Üyelik T.:
24 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
Kusursuz...
KUSURSUZ OLDUN DA N’OLDU?
Yapayalnızdın sahne arkasında. Ezmiş, kırmış, çok çalışmış, hiç acımamış ve başarmıştın. Aferin, kusursuz oldun da n’oldu? Biz kusurumuzdan dolayı biraz utandıysak başaramadıysak bir şeyleri perdesiz oyunumuzda oturup oturduysak küçük ama sıcak dünyamızda yetişmediyse işimiz, dalınca sevmeye bozulduysa ütümüz, yattığımız çimlerde bezirgan kapılardan, onurumuz döndüyse ve mahvolduysak, havalar güzelleştiğinde kusurlu olduk da n’oldu? “Repo”, Arjantin’de bir kasabayken bizim için su paramızı yatırmış, dört yapraklı yonca ararken çınar ağacı sadece çınar ağacını, leylek, sadece “Yapı”nın bacasını anımsatırken, maçın henüz başında, sekiz kişi kalmış takımken iki tarafı “yazı” lı parada HEP kaybettik de n’oldu? Badanamız hep çatlak, yollarımız dikenli el yazımız okunmaz, alın yazımız eğri oldu da n’oldu? Biz, küçük mutluluklar ağırladık yer soframızda, divanımızda ayakkabımız hep çamurluydu kapının dışına koyduğumuzda. Biri yeşil ikisi sarı, üç harap diş fırçamız dururdu bardakta. Akşamları hep çay suyu kaynardı ocakta ne kazanacağımız da belliydi, ne kazanmayacağımız da dört ay sonra Aslında bir horoz dövüşüydü tek kişilik oyunun, kusursuz oynadığın galipler locasının önünde, bir başka kusursuz horoz tarafından kusursuz öldürüldüğün, kusursuz dikenli tellerle çevrili kusursuz bir mezara gömüldüğün.
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
20 April 2006, 15:35 | Mesaj No:3 |
Durumu:
Papatyam No :
553
Üyelik T.:
07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
|
Kusursuz...
Dinimiz, insanların kusurlarını ve gizli hallerini araştırmayı yasaklamıştır. Allah'a ve âhiret gününe îman eden bir kimse başkalarının kusurlarını ve özel hayatlarını araştırmaz. Mümine yakışan davranış; başkalarının kusur ve hatalarını araştırmak yerine kendi eksikliklerini gidermeye çalışmaktır. Peygamber efendimiz bizi uyararak buyuruyor ki; “Müslümanların eksiklerini ve ayıplarını araştırmayın; her kim müslümanların eksiklerini ve ayıplarını araştırırsa yüce Allah da onun ayıbını izler ve evinin içinde de olsa onu rezil ve rüsvay eder” (Tirmizi. Birr, 83), Konu ile ilgili bir başka hadis de şöyledir: “Müslümanların ayıplarını ve gizli hallerini araştırırsan onları bozmuş yahut bozulmakla yüz yüze bırakmış olursun” (Ebu Davud, Edeb, 44).
Gizli olarak işlenen kusurların araştırılıp ortaya dökülmesi bu günahların bilinmesine, açıkça işlenmesine ve yaygınlaşmasına sebep olur. Bu durumda hata ve kusurları araştıran kimse işlenen günahlara da ortak olur. Bu itibarla Müslüman, kendi kusur ve eksikliklerini görmeye çalışmalı, başkalarının kusur ve ayıplarını araştırmakla meşgul olmamalıdır. Çünkü kusursuz ve hatasız insan yoktur. Kusurları araştırıp ortaya döken kimse onların yayılmasını arzu eden kimse konumuna gelmiş olur. Halbuki yüce Allah, “Müminler arasında kötü söz ve davranışların yayılmasını seven kimseler için dünyada da âhirette de elem dolu bir azap vardır. Allah bilir, siz bilemezsiniz” (Nur, 19) Müslüman kesin bilgi sahibi olmadığı konularda sırf zanna dayanarak hüküm vermemeli, eğer zannın konusu bir kusur ise üstüne giderek ardını araştırmamalıdır. Çünkü böyle bir davranış mümine yakışmaz. Yüce Rabbimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler ! Zannın bir çoğundan sakının, çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve gizli hallerini araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın. Her hangi biriniz, ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz değil mi? Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul eden ve çok merhametli olandır” (Hucurat, 12). Ümmetinin meşakkate düşmesini arzu etmeyen, kötü zan bataklıklarında perişan olmalarına gönlü razı olmayan ve merhamet ufkunun en yüce temsilcisi olan sevgili Peygamberimiz (a.s.) bu konuda bizleri uyarmakta ve şöyle buyurmaktadır: “Zandan sakının, zira zan, haberlerin en yalan olanıdır. Birbirinizin kusurunu öğrenmeye çalışmayın, birbirinizin gizli hallerini araştırmayın, birbiriniz ile benlik yarışına kalkışmayın, birbirinize haset etmeyin, birbirinize buğz etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları! kardeş olun” (Müslim, VIII, 10). Ancak gizli işlenen kusurlar fert ve topluma zarar verecek nitelikte ise, bu tür gizli haller araştırılabilir. http://www.diyanet.gov.tr/turkish/hutbe.asp?h_id=189 İmanımızda sebat edelim, Allah ve Peygamberine itaat edelim, her türlü haram ve günahtan sakınalım, insan haklarına saygılı olalım. Toplumda iyiliklerin ve güzel davranışların çoğalmasına, kötülüklerin, günahların ve çirkin huyların azalmasına ve yok olmasına çalışalım. Bu dini ve milli bir görevimizdir. Ancak bu görevi yaparken çok dikkatli olalım, özellikle kişilerin mesken masuniyetine, özel hayatlarına müdahale sayılabilecek bir davranışta bulunmayalım, kimsenin gizli kusurlarını araştırıp ortaya dökmeyelim.
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ
BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE[/size] |
20 April 2006, 17:06 | Mesaj No:4 |
Durumu:
Papatyam No :
523
Üyelik T.:
24 August 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
xl
Bencede öyle ANAFOR. güzel yazı eline sağlık canım... :wink:
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
20 April 2006, 17:44 | Mesaj No:5 |
Papatyam Site Yöneticisi
Durumu:
Papatyam No :
1546
Üyelik T.:
11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
|
Kusursuz...
Kod:
kusursuz öldürüldüğün, kusursuz dikenli tellerle çevrili kusursuz bir mezara gömüldüğün. Kod:
“Müslümanların ayıplarını ve gizli hallerini araştırırsan onları bozmuş yahut bozulmakla yüz yüze bırakmış olursun” ihsan034 yorum yaptığın için teşekkürler arkadaşım :roll: :roll: :roll:
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" |
20 April 2006, 17:49 | Mesaj No:6 |
Durumu:
Papatyam No :
523
Üyelik T.:
24 August 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
xl
ops: ops: ops: ops:
Yazının hakkı neyse vermek lazım.. :wink:
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
KUSURSUZ FIRTINA | umut | Trabzonspor | 0 | 13 December 2013 18:47 |
VÜCUDUMUZ HER AN KUSURSUZ BİR HESAPLA KORUNMAKTADIR | umut | İman Delilleri | 0 | 16 May 2009 12:35 |
Etkili bakışların sırrı: Kusursuz kaşlar | PESTEMAL | Güzellik ve Bakım | 0 | 20 March 2008 16:14 |
Kusursuz bir görünüm için güzellik tüyoları | PESTEMAL | Güzellik ve Bakım | 0 | 20 March 2008 14:19 |
Denge egzersizleriyle kusursuz bir karın | PESTEMAL | Beslenme ve Diyet | 0 | 20 March 2008 11:54 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |