|
Cuma Sohbeti Hayırlı Cumalar, Bütün Cuma Mesajlarınıza Bu Bölümde Yer Verebilirsiniz... |
|
Seçenekler |
14 December 2012, 21:58 | Mesaj No:1 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
COCUK TERBIYESI VE TALIM
COCUK TERBIYESI VE TALIM COCUK TERBIYESI VE TALIM Muhterem kardeslerim. Yaz mevsiminin gelmesi ve okullarin kapanmasi ile yeni bir vazifemiz baslamistir.Oda cocuklarimiza kitabimizi ve o kitabin geldigi Rasülüllah efendimizi ögretmek ve sevdirmek. Yaşadığımız bu asır, mü'minler açısından "örnek insan hasreti"nin çekildiği ve "örnek insan ihtiyacı"nın giderilemediği çorak bir asırdır. Müslümanlar hiçbir asırda bu kadar örnek insan hasreti çekmemişler ve bu kadar örnek insan ihtiyacını giderememe fukaralığıyla karşı karşıya gelmemişlerdir. Bunun en büyük sebebi, Müslümanların Peygamberlerinin Allahû Teâla tarafından kendilerine bir "Üsve-i Hasene" (Güzel Örnek/Önder) olarak gönderildiğinin şuurunda olmamalarıdır. Veya bu gerçeği, bilerek veya bilmeyerek ihmale uğratmalarıdır. Rabbimizin uyarısı: "Şüphesiz sizin için Allah'ın Rasûlü'nde Üsve-i Hasene/güzel ahlak vardır." (Ahzab Sûresi/21) Rasûlüllah (sav)'ın hayatı, bir güzellikler yumağıdır. Güzel bir hayat yaşamak ve güzel sözlülerden olmak isteyen herkes için Rasûlüllah (sav)'ın hayatında örnek vardır. Şunu bilelim ki; İslâm ümmeti için yegâne hayat örnek ve önderi Hz. Muhammed (sav)'dir. O'nu tanımak ve O'na uymak, Allahû Teâla'yı tanımanın ve sevmenin alâmeti kılınmıştır. Allahû Teâla buyuruyor: "De ki, siz gerçekten Allah'ı seviyorsanız Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarinizi bağışlasın. Çünkü Allah çok esirgeyici ve afv edicidir." (Âli İmran Sûresi/ 31) Allahû Teâla'yı sevmenin yolu, Peygamberi Hz. Muhammed (sav)'e tabi olmaktan geçer. Tabiî ki, Peygamber (sav)'e tabi olmak için de önce O'nu tanımak ve sevmek gerekir. Peygamber (sav)'i sevmeyen ve O'nu tanımayanlar, O'na tabi olamazlar. Bu nedenle diyoruz ki; yeryüzünde Müslüman anne ve babaların sorumluluklarından birisi de, kendi çocuklarına "Peygamberimizin muhabbeti"ni aşılamalarıdır. Yani onları Peygamberimiz (sav) ile buluşturmalarıdır. "Peygamberimizin muhabbeti" yani Peygamberimizi sevmek, genelde bütün insanlar için, özellikle çocuklar için bir ihtiyaçtır. Bundan dolayidirki , ashâb-ı kirâmın kendi çocuklarına Kur'an ayetlerinden sonra öğrettikleri ilk şey, Rasûlüllah (sav)'ın sireti ve sünneti olmuştur. Hz. Sa'd b. Ebi Vakkas (ra) diyor ki: "Allah Rasûlü (sav)'nün gazvelerini çocuklarımıza, tıpkı Kur'an'dan bir sûre öğretir gibi öğretir, ezberletirdik." (Terbiyetü'l Evlad Fi'l İslâm/Abdullah Nâsih Ulvan: 1/310, Suriye/1981) Rasûlüllah (sav)'ın siretinden ve sünnetinden habersiz yetiştirilen bir çocuk medenî olamaz, aksine bedevî olur. Çünkü Rasûlüllah (sav)'ı tanımayan bir çocuktan medenî davranışlar beklenilmez. Şayet bugün çocuklarımızdan komşularımız, çevremizdeki insanlar rahatsız oluyorlarsa, bu onları Rasûlüllah (sav)'ın sevdalıları haline getiremediğimizdendir. Sahâbe neslinden Vehb b. Münebbih (ra) der ki: "Rasûlüllah (sav) yanan bir mumun yanından geçse rüzgarıyla mumun alevini söndürmez, kamışlar üzerinde yürürse ses çıkarmazdı!" Düşünün, apartman hayatı yaşayan bir mü'min anne ve babanın çocuğu bu Peygamber'e sevdalanmışsa, komşularını rahatsız etmesi mümkün müdür? Peygamber sevgisi, medenîliğin mayasıdır. Peygamber (sav)'in hayat ve faaliyetini yaşamın bütün safhalarında çocuklarımız için yegâne örnek kılmak, bütün iş ve hareketlerinde, konuşmalarında O'na uymalarını sağlamak, onları medenî olarak yetiştirmektir. Rasûlüllah (sav)'ın Medine'ye gelişini "Taleal Bedrü Aleyna?" (Dolunay Veda tepelerinde üzerimize doğdu/ Allah'a dua eden bulundukça şükür bize vacib oldu!) neşidesiyle karşılayan sevinçli Medineli çocuklar, Rasûlüllah (sav)'a sevdalandırılmış çocuklardı. O çocukları Rasûlüllah (sav)'a sevdalandıran anne ve babalar, Rasûlüllah (sav)'ı evlerine misafir etmeye hazır anne ve babalardı. Ailece Peygamber (sav) ile buluşma anına hazır olmalıyız. Çocuklarımızın istikbalini Peygamber sevgisinde aramalıyız. Çocuklar, yaratılışları itibariyle Allahû Teâla katında insanın kurtuluşuna sebeb olan kalb-i selime benzerler. Bundan dolayidirki ki, "Çocuklar gibi olmadıkça Cennet'e giremezsiniz" denilmiştir. Güller gibi dünyaya gelen çocuklarımızın, ihanete uğramış birer emanet durumuna düşmemeleri, kendileriyle beraber bütün ufukları ateşe vermemeleri, çağlarının son sömürgesi durumunda olmamaları ve çocuksu şölenlerinin bitmemesi için Peygamber sevgisine hava gibi, su gibi ihtiyaçları vardır. Onların bu ihtiyaçlarını mutlaka gidermeliyiz. Çocuklarını Peygamber sevgisinden mahrum bırakanlar, onlara en büyük kötülüğü edenlerdir.
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
COCUK TERBIYESI VE TALIM | umut | Cuma Sohbeti | 0 | 10 February 2012 00:03 |
bir çocuk ve biz | u2s | Serbest Atış | 0 | 17 February 2007 15:10 |
Nefis Terbiyesi | PESTEMAL | Dini Sohbetler | 2 | 29 May 2006 10:42 |
bir annenin annece terbiyesi | REHA | Deneme & Düz Yazılar | 3 | 04 May 2006 12:16 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |