20 October 2012, 00:27 | Mesaj No:1 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
ÇİN HALK CUMHURİYETİ
ÇİN HALK CUMHURİYETİ Çin Halk Cumhuriyeti DEVLETİN ADI: Çin Halk Cumhuriyeti BAŞŞEHRİ: Pekin YÜZÖLÇÜMÜ: 9.572.900 km2 NÜFUSU: 1.149.667.000 RESMİ DİLİ: Çince DİNİ: Konfüçyonist, Budist, Taoist, İslamiyet PARA BİRİMİ: Yuan Başkent: Pekin Resmî dil(ler): Çince (Standart Mandarin) Bölgesel dil(ler) Çince, Moğolca, Tibetçe, Uygurca Resmi alfabe Çince Etnik gruplar %92 Çinli; 55 Tanınan azınlıklar Yönetim biçimi Tek Partili Komünist Cumhuriyet Çin Cumhuriyeti'nin kurulması 1 Ocak 1912 Çin Halk Cumhuriyeti'nin ilanı 1 Ekim 1949 Yüzölçümü - Su (%) 2.8 Nüfus - 2010 tahmini 1,338,612,968 trafik akışı sağ Çin Halk Cumhuriyeti Özerk Bölgeleri ilerki sayfalarda görebilirsiniz ilerlemeye devam edin İç Moğolistan Özerk Bölgesi Guangxi Zhuang Özerk Bölgesi Ningşia Hui Özerk Bölges Sincan Uygur Özerk Bölgesi Tibet Özerk Bölgesi Yüzölçümü itibariyle dünyanın üçüncü, nüfus itibariyle en büyük Güney Doğu Asya ülkesi. Doğusunda Güney Kore, kuzeydoğusunda ve kuzeybatısında Rusya, kuzeyde Moğolistan, güneybatıda Afganistan ve Pakistan, güneyde Hindistan, Nepal, Butan, Birmanya Laos ve Kuzey Vietnam, doğusunda ise Büyük Okyanus ile çevrilidir. Çin Mutfağı Her ne kadar bizlere imkansız gibi görünsede yada bu yiyecekleri yiyemeyeceğimizi düşünsekte bu yemeklere bayılanlar var yemek derken yanlış anlamayın imam bayıldı yada mangalda kuzu etinden bahsetmiyorum akrep, yılan, fare, çekirge, solucan, kurtcuk gibi bizlerin haşerat dedigi görmesi bile çoğu insan için hem ürkütücü hemde tiksindirici olan böcek ve hayvan türleri ama yurt dışında bu iş çok farklı çin’de japonya’ da korede çok sevilen türlerinden bazıları Tarihi Eski devirlere ait yapılan araştırmalar Çin hakkında devamlı yeni bilgiler vermektedir. Ülkeyi yöneten ilk hanedan olarak Hya ve Şang sülaleleri bilinmektedir. Hya sülalesi hakkında bilinen tek bilgi hükümdarların isimleridir. Şang sülalesinin, yapılan araştırmalar neticesinde yaklaşık olarak M.Ö. 1450-1050 seneleri arasında Çin ovalarına hakim oldukları bilinmektedir. M.Ö. 1050-220 yılları arasında değişik çeşitli uygulamalarla Çov Sülalesi yönetmiştir. Şang Sülalesini yıkarak başa geçen Çov Sülalesi, M.Ö. 1050-771 seneleri arasında feodal bir idare kurdular. Ülkede, feodal devletler bağımsız devletler halinde gelişmeye başladı. Bu durum hükümdarın gücünün azalmasına ve feodal devletler arasında savaşa sebeb oldu. Batıdan gelenTürk ve Moğollar, ülkenin büyük bir kısmını fethettiler. Batı milletlerinin eline düşmüş olan topraklarından büyük bir kısmını Çin beyi Tsin, geri aldı. Böylelikle devleti önemli feodal devletlerden biri oldu. M.Ö. 770-472 devri: Feodal beylerin kendi aralarında iç savaşlara giriştikleri bir devirdir. Bu savaşlar neticesinde yedi bey kalmış ve bunlar da kral şanını alarak Çov Sülalesinden ayrıldılar. M.Ö. 472-221 iç savaş sonunda M.Ö. 453 senelerinde Tsin’in feodal devleti üç devlete bölündü. M.Ö. 221-206 aralarında Tsin’in Sülalesi memleketi mutlakiyetle idare etti. Tekerlek dingillerinin standartlaştırılması ve bazı ölçü birimlerinin kullanılmaya başlaması Çin tarihinin bu safhasına ait önemli hadiselerdir. Kuzeyden gelen saldırılardan (Hun saldırıları) korunmak için Çin Seddinin ilk şekli olan toprak tabyalar yapıldı. Doğu Çin bölgesinde başlayan bir ayaklanma, uzun süren savaşlara sebebiyet verdi ve bu savaşlar sonunda Han Sülalesi yönetimi ele geçirdi ise de, bir müddet sonra idare değişti. M.Ö. 206 yılında yönetimi, küçük rütbeli bir asker olan Lui Ki ele geçirerek Han Sülalesini (asiller) kurdu. M.S. 168 senesinde meydana gelen bir hükumet darbesi üzerine 220 senesine kadar devam eden iç savaşlar devri başladı. Büyük bir halk ayaklanması bastırıldı. Bu iç savaş neticesinde ülke üçe bölündü, kuzeyde Vey (220-264), güneydoğuda Vu (229-280), güneybatı Şu (221-263) imparatorlukları kuruldu. Göçlerin arttığı devirde, Tsin Sülalesinin (265-316) başa geçerek, parçalanan Çin’i birleştirmeleri de ülkeye huzur ve istikrar getirdi. Daha önceleri ücretle kullanılan milletler bu savaşlarda (asillerin savaşlarında) o derece kuvvetlendiler ki, bunlardan Hyung-nu’lar (Hunlar) 303’te yeni bir devlet (Han) kurdular. Bu sülale Çin İmparatorunu iki defa esir almış ve 317’den başlayarak bütün Kuzey Çin’de hakimiyet kurmayı başarmıştır. Bunun üzerine Tsin ailesi kuzeye inerek burada Doğu Tsin Sülalesini (317-419) kurdu. Çin Ejderhası Kültür Bir Çin mitolojisi ejderhası; 19. yüzyıldan kalma. Çin mitolojisinde ejderhalar hikmetin tecessümü sayılan, değer verilen ve iyiliksever olduğuna inanılan yaratıklardı. Çin imparatorları onlar gerçek ejderhalar ve cennet oğulları olduğunu düşünüyor. Böylece uyku yatak ejderha yatak denir, taht ejderha koltuğu denir ve imparatorun tören elbiseler ejderha elbiseler denir. Güney Çin’de 580 senesine kadar çeşitli sülalelerin kurduğu muhtelif devletler görülür. Suy Sülalesi (581-618) Çin’i birleştirmeye muvaffak oldu. Bu kısa ömürlü hanedan zamanında Çin, Vietnam’ın kuzey ve güneyini ve Tibet’in kuzeyini ele geçirdi. Çin’in nüfuzunu tekrar Orta Asya’da hissettirdi. Bu devrede Kuzey ve Orta Çin Ovasındaki ticari münasebetleri kolaylaştırmak için kanallar açıldı. Ancak bütün bu işlerin yapılması için yabancılardan yardım istenmesi Suy Sülalesinin sonu oldu. T’ang Sülalesi (618-907) işbaşına geldi. Bu hanedan devrinde (664) toprakların yeniden taksimi ve vergilendirilmesi yapılmıştır. Müslüman Arapların saldırıları üzerine Türkistan Çin’in elinden çıktı. Bundan sonra Türkler devlet idaresinde önemli mevkilere yerleştiler ve sık sık vuku bulan ihtilallerde önemli rol oynadılar. T’ang Hanedanının düşüşünden sonra 960 tarihine kadar 5 küçük hanedan iş başına geçti. Bu devirde Kuzey ve Güney Çin’de küçük eyaletler şeklinde devletler meydana çıkmıştı. 960 tarihinde iş başına geçen Sung Hanedanı zamanında Çin İmparatorluğunun birliği yeniden tesis edilmeye çalışılmış, ancak bunda muvaffak olunamamıştır. Bu hanedan devrinde birçok şehirler kuruldu ve barut kullanılmaya başlandı. Mimari, tarih, şiir, resim, porselen ve bahçecilikte çok yüksek bir seviyeye ulaştılar. Elde bulunan tarihi dokümanlar bu medeniyetin yüksekliğine delil teşkil etmektedir. Cengiz Han, 1206-27 yılları arasında Çin’i işgal etti ve Moğollar, 1214 yılında Sarı Nehirin kuzey tarafındaki bölgede hakimiyeti ele geçirdiler. 1271 tarihinde Kubilay Han, imparatorluğunu ilan etti. Böylece Yüan Hanedanının (1260-1368) ve başşehir Yenching (Pekin)i kurdular. Moğollarla beraber Yüan Hanedanı bütün Çin’i fethederek hakimiyetleri altına aldılar. Bundan sonra Moğollar Çin kültürünün etkisi altına girerek, din, örf ve adetlerinde, giyim ve kuşamlarında Çin örf ve adetlerini benimsediler. Chu Yüan Chang, Yüan Hanedanı yerine Ming Hanedanını (1368-1644) kurdu. Bu hanedan zamanında Moğollar, Baykal Gölünün kuzey tarafına sürüldü ve imparatorluk eski kuvvetine kavuştu. Yine bu devirde Avrupalılar Çin’e ulaştılar. Portekizliler ve İspanyollar 16. yüzyılda, Alman ve İngilizler 17. yüzyılda buraya geldiler. Ming Hanedanından sonra işbaşına geçen Ch’ing Hanedanı (1644-1912) zamanında, Avrupalı tüccarlar, Çin’in önemli kaynaklarını yıllarca batıya aktarıp, bundan istifade ettiler. Çin, uzun yıllar batıya kapalı kaldı. Çin’in batıya açılması 19. yüzyıl ortalarında başladı. Bu yıllarda Portekiz, İngiltere, Fransa, ABD ile ticari, siyasi münasebetler başladı. Bunlardan İngilizler, Hint pamuklukları ve afyonunu, çay ve ipekle değiştiriyorlardı. Çin üst makamları bu ticareti engellemeye çalıştılar. Bununla ilgili olarak afyon ithalini yasaklayan kararlar aldılar. Bunun üzerine İngilizlerle anlaşmazlıklar çıktı ve savaşlar başladı. Ancak bu savaşlar İngilizlerin galibiyeti ile sona erdi (1842). Yapılan anlaşma sonunda İngilizler daha geniş haklara sahip oldular. Bunun neticesi olarak beş Çin limanı İngilizlere açıldı ve Hong Kong Adası da İngilizlere bırakıldı. Bu savaşlara “Afyon Savaşı” adı verildi. Daha sonra yapılan anlaşmalarla ABDve Fransa’ya aynı haklar tanındı. Zamanla anlaşmaların uygulanması aksadı. Çinliler yabancıları ülkelerinden atmak istiyorlardı. Fakat onlar elde ettikleri imtiyazları geri vermeye niyetli olmadıkları gibi, bunları az buldular. Böylece, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında ülkede ayaklanmalar oldu. Fakat bu ayaklanmalar yabancı güçler tarafından bastırıldı. 1858 yılında anlaşma uyarınca İngiliz ve Fransızlar yeni haklar kazandılar. Bir müddet sonra aynı menfaatler ABDve Rusya’ya da tanındı. Bu olaylardan sonra, Çin’de bir sükunet dönemi başladı Şanghay night Nanpu Köprüsüde bir görütü Harbin Masal Şehir Buz Festivali Kuzey enlem bölgesinde bulunan Harbin'de kışın başında sıcaklık sıfırın altında yirmi dereceye düşer. Soğuk hava koşulları nedeniyle, Harbin kışın son derece güzel olur. Bu özellikten yola çıkılarak Harbin'de oluşturulan özgün "Beyaz Kültürü" geliştirilmiş ve Çin Harbin Uluslararası Buz ve Kar Festivali oluşturulmuş. 1985 yılından bu yana her yılın Ocak ayının beşinci gününde Harbin Buz ve Kar Festivali başlıyor ve dünyanın dört yanından gelen turistleri çekiyor. 100 günden fazla süren festival sırasında, Harbin'in sokaklarında ve caddelerinde çeşitli buz heykelleri görülebilir. Örneğin buzdan bir piyano, süpürgeye binmiş Harry Potter ve 2008 Beijing Olimpiyat Oyunları'nın Fuwa bebekleri ve daha pek çokları. Harbin'deki buz heykelleri yalnızca şeffaf buz görünümünde değil. Buz içine gıda renklendiriciler veya renkli ışıklar koyulduğu için, heykeller karanlıkta rengarenk oluyor. İnanılmaz kar ve buz heykeller!
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
23 October 2012, 13:57 | Mesaj No:2 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
ÇİN HALK CUMHURİYETİ (PEKİN)
Çin-Japon Savaşları: Çin’in Kore üzerinde hakimiyet kurmak istemesi üzerine 1894 yılında ilk savaş başladı. Kore’de çıkan ayaklanmayı bastırmak üzere her iki ülke de Kore’ye asker gönderdi. Ayaklanma bastırıldı. Fakat daha sonra her iki ülke birbirleriyle savaşa tutuştular. Bu savaşlar sonunda Çin büyük kayıplara uğradı. 1895 yılında savaş sona erdi ve Çin, Kore’nin bağımsızlığını tanıdı, ayrıca Formoza Adasını da Japonya’ya vermek mecburiyetinde kaldı. 1911’den sonra başa geçen Yuan Şi-K’ay monarşik bir idare kurmaya başlamışsa da muvaffak olmayarak 1916 ‘da öldü. Bu arada 1917’de sembolik olarak Birinci Dünya Savaşına girmiş ancak bir çok şehirleri bu arada Şanghay, Japonya tarafından işgal edilmiştir. 1925 yılında milliyetçilerin önderi olan Çiank Kayşek yönetimi ele geçirdi. Orduları ile Japonlara karşı savaşarak bir çok yerleri geri aldı. Bu arada Şanghay tekrar ele geçirildi. Ülkede 1920 yılında komünist partisi kuruldu ve taraftar toplamaya başladı. Bu parti, ülkede bir çok karışıklıklar çıkardı. Çiank- Kay-Şek bir taraftan Japonlarla savaşırken, bir taraftan da bu ayaklanmaları bastırmaya uğraşıyordu. Nihayet 1927’de komünistlerin başına geçen Mao Çe-Tung, Çu Enlay ve Çu Di’ ile komünist partisi güçlenerek ülke çapında teşkilatlanmaya, hükumet kuvvetleri ile çarpışmaya başladı. İkinci Dünya Savaşı sona erince, komünistlerle milliyetçiler başbaşa kaldılar. Mao Çe-Tung yönetimindeki komünist birlikleri ülkeye hakim oldular. ABDmilliyetçilere yardım eder göründü. ABD’nin Çin’e gönderdiği diplomatlar hep milliyetçilerin aleyhine çalışmış, onların komünistlerin eline geçmesine sebeb olmuşlardır. Yönetim tamamen komünistlerin eline geçince, Milliyetçi Çin hükumeti, Formoza (Tay-Van) Adasına çekilmek zorunda kaldı. Böylece Çin ikiye ayrıldı: Çin Halk Cumhuriyeti ve Milliyetçi Çin Cumhuriyeti. 1 Ekim 1949 yılında Mao Çe-Tung’un başkanlığında Çin Halk Cumhuriyeti kurulmuş oldu. Böylece Çin’in Asya kıtasındaki bütün toprakları Çin Halk Cumhuriyeti’nin eline geçti. Milliyetçi Çin Cumhuriyeti de Formoza Adasına çekildi ve orada hükumet kurdu. Mao, 1976’da öldü. Mao’nun ölümünden sonra, Maoizm açıktan tenkid edilmeye başlandı. Çin idarecileri ABD ve Japonya ile ekonomik iş birliği yaptı. Mareşal Ye Cienying, Mao’nun yanlışlarını açıkladı. Eski katı durum kaldırılarak ekonomik ve siyasi yönde yumuşama başladı. Çin kapıları yabancı sermayeye açıldı. Son yıllarda demokratikleşme hareketleri kanlı bir şekilde bastırıldı. Fiziki Yapı 9.572.900 km2lik yüzölçüme sahip olan Çin, fiziki yapı itibariyle genellikle doğu, batı olmak üzere iki bölüme ayrılır. Ülkenin batısı; güneybatı ve kuzeybatıda iki farklı yapıya sahiptir. Güneybatı Hindistan ve Bagnladeş ile olan sınırlarını, dünyanın en yüksek tepesine sahip olan Himalaya Sıradağları teşkil eder. Himalayaların kuzeyinde yer alan 1 milyon km2 yüzölçüme ve ortalama 3900 m yüksekliğine sahip olan Tibet Yaylası, kuzeyden Astin Tagh ve Nam Şam sıradağlarıyla çevrilidir. Bu dağlarla Himalayalar ülkenin batısında birleşirler. Ülkenin kuzeybatısını teşkil eden Astin Tagh Dağlarının kuzeyi, Doğu Türkistan’ın tarım havzasıdır. Ülkenin kuzeybatı bölgesinde, Tiemşan Dağları, Moğolistan sınırını meydana getiren Altay Dağları, batıda Torbagatay ve Çungarski Alatau ile çevrili geniş Çungarya düzlüğü yer alır. Ülkenin kuzeyini Gobi Çölünün güney kısmı kaplar. Doğusunda yüksekliği batıya göre fazla olmayan tepeler bulunur. Bu tepeler ülkenin kuzeydoğusundan, güneybatısına doğru uzanarak dağlık bölgeyle birleşirler. Kıngan, Çangpai ve Çangvansai dağlarıyla çevrili olan kuzey doğu bölgesi Mancurya olarak isimlendirilir. Doğu Çin’in kuzey kısmı Hai Ho, Hvang Ho ve Kuai Ho nehirlerinin havzalarından meydana gelen düzlüklerden, güney kısmı ise Kuzey Burma ve Çin Hindi yarımadası sınırında yükselen yaylalardan meydana gelir. Bu iki bölge arasında ülkenin en bereketli ovalarının bulunduğu ve nüfusun en kalabalık olduğu kesimdir. Toplam sınır uzunluğu 42.500 km olan Çin’in bu sınır uzunluklarının 22.500 kilometresi Büyük Okyanus iledir. Kıyıları Liatoung ve Şantung yarımadalarında genellikle yüksek, diğer kesimlerinde alçak ve alüvyonlu ovalar halindedir. Ülke topraklarının üçte biri dağlık, dörtte biri yayla, beşte biri vadi, onda biri tepeler, yüzde on ikisi ise ovalıktır. Akarsuları doğu ve batıda farklı özelliklere sahiptir. Çöl ve yüksek yaylaların bulunduğu batı kesimindeki akarsular, daha çok yeraltı veya çorak havzalar halindedir. Doğu bölgelerindeki akursular ise genellikle Pasifik Okyanusuna dökülür. Çin’deki zayıf akarsuların suladığı topraklar yüzölçümünün beşte ikisini teşkil eder. En önemli akarsular, Doğu Çin bölgelerinde bulunur. Kuzey doğudaki Mancurya bölgesinde Sungari-Lia Ho ve doğu bölgesinde Sarı Nehir (Huanghı), orta kısımda Mavi Nehir (Yang-tse kiang) ve güneyde İnci Irmağı (Şi-kiang) en önemli nehirlerdir. Doğu bölgesindeki ırmaklar yön değiştirebilme özelliğine sahiptirler. Mavi Nehir (Yang-tse kiang) 5552 km uzunluğuna sahib olup, dünyanın dördüncü uzun nehridir. Ülkenin iki büyük ırmağı olan Huang-Ho (4845 km) ve Yang-tse kiang, Tibet’te doğar. Kuzeyde Moğolistan kısmında Huang-Ho Nehri ülkenin en önemli nehridir. Batıdaki tarım havzasında birkaç küçük göl vardır. Moğolistan’daki tuz gölleri, doğu bölgelerdeki Tung-Ting, Pu-yang ve Tai gölleri en önemli gölleridir. Ayrıca pekçok küçük göle (daha ziyade doğuda) sahip olmasına rağmen, başka önemli gölü yoktur. İklim Güney kesimlerinde muson iklimi hakim olan Çin’de, özellikle kuzeybatı kesimleri sert kara ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerdir. Kış mevsiminde Orta Asya üzerinde bulunan soğuk, kuru ve yüksek basınçlı hava, karalardan denizlere doğru bir rüzgara sebep olur. Yazın bu durum tam tersine olarak meydana gelir. Denizlerden karalara doğru esen rüzgarlar haliyle nemli olurlar. Doğu kesimleri bilhassa yaz aylarında musonlar sebebiyle bol yağış alır. Batı kısımları yağış yönünden son derece fakir bölgelerdir. Kuzeybatıda senelik 50 mm civarında olan yağış ortalaması, güneydoğu kesimlerinde 3000 mm gibi çok yüksek bir rakamı bulur. Mayıs ve ekim ayları arasında yağan yağmur, senelik miktarın yaklaşık % 80’ini teşkil eder. Kuzey bölgelerinde temmuz ve ağustos ayları yağmur mevsimleridir. Güneyde tropikal iklim sıcaklıklarına karşı kuzeyde kara iklimine uygun sıcaklıklar görülür. Yaz mevsiminde kuzey ve güney bölgeleri hemen hemen aynı sıcaklığa sahipken, kış aylarında sıcaklık farkı 35°C gibi büyük bir rakama ulaşır. Kuzey bölgesi, kışın sert kara iklimi sebebiyle soğuk bir kış mevsimi yaşarken, güneyde ılıman bir ekvatoral iklim hüküm sürer. Güneydoğuda uzun ve sıcak yazlar, özellikle Tibet ve Tsinghai platolarında ise çok uzun ve sert kışlar hüküm sürer. Burada yazlar aksine kısa ve sıcak geçer.
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
23 October 2012, 13:58 | Mesaj No:3 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
ÇİN HALK CUMHURİYETİ
Tabii Kaynakları İklim ve fiziki yapısının tabii neticesi olarak doğu bölgeleri ormanlarla kaplı, batısı ise çayırlık, geniş olarak da çöl bitkileri ile kaplıdır. Ormanların kapladığı alan, toplam yüzölçümün yüzde onunu teşkil eder. Güney kesimlerde tropikal ağaçların teşkil ettiği ormanlar kuzeye gidildikçe yaprak döken ağaçlardan meydana gelir. Biraz daha kuzeye gidilince, ülkenin orta kesimlerine gelinir ki, buralarda yaprak dökmeyen kozalaklı ağaçlar mevcuttur. Kuzeyde, step ve çöl bitkileri hakimdir. Güneybatıdaki Tibet soğuklarının bulundğu bölgede nadir rastlanan dağınık ve bodur bitkiler yetişir. Dünyadaki hayvanlardan kuş türlerinin % 12’si, memeli hayvan türlerinin % 10’u, balık türlerinin de % 9’u Çin’de yaşamaktadır. Pandalar ve semenderler Çin’de yaşıyan ve dünyada nesli tükenmekte olan hayvanlardır. Madenler bakımından pek fazla zengin olduğu söylenemez. Mevcut zengin maden yataklarının pek çoğu ulaşım ve teknik imkansızlıklar sebebiyle işletilememektedir. Ülkenin özellikle kuzey ve orta kısımları demir üretiminde dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. Antimon ve tungsten üretiminde de dünyada ilk sırayı alan Çin, kalay üretiminde ise dünyada ikinci sırada bulunmaktadır. Molibden, civa ve bizmuttan başka az miktarda bakır, çinko, kurşun ile krom ve nikel vardır. Kalsiyum florür, grafit, mağnezit, talk, tuz mineralleri, asbest ve baryum rezervlerinin yanısıra, kükürt ve fosfat da kayda değer madenlerdendir. Nüfus ve Sosyal Hayat Çin nüfus bakımından dünyanın en kalabalık ülkesidir. Nüfusun çoğu, sahil bölgelerinde, delta ve nehir vadilerinde, Szechwan’ın merkez platosundaki münbit arazilerde ve Kuzey Çin’in Büyük Vadisindeki ekilebilir arazide yerleşmişlerdir. Bu bölgelerde nüfusu iki milyonun üzerinde birçok büyük şehir merkezleri bulunmaktadır. Hükumet nüfus kontrolü ile ilgili tedbirler almasına rağmen, yıllık nüfus artışı 15 milyonun üzerindedir. Çin’in nüfus yoğunluğu bakımından en kalabalık bölgesi, büyük şehirlerin yığıldığı kuzey doğu bölgesidir. Bu bölge Çin topraklarının % 40’ını teşkil ettiği halde, nüfusun % 90’ını barındırmaktadır. Burada nüfus yoğunluğu kilometrekare başına 450 kişidir. Nüfusun geri kalanı arazinin % 60’lık bir bölümünde yaşarlar. Bu bölgelerin başında Çinlilerin “Yeni Arazi” (Sömürge) dedikleri Doğu Türkistan ile Tibet gelmektedir. Komünist idare başa geçtikten sona doğudan birçok Çinli bu bölgelere yerleştirilmiştir. Bilhassa çok kalabalık olan şehirlerde geçim sıkıntısı sebebiyle kırsal bölgelere göçler yapılmaktadır. Komünist idare 1960 yılından beri doğum kontrolü, aile planlaması, kırsal bölgelere teşvik vb. tedbirler alınmasına rağmen nüfus hızla artmakta ve nüfus problemi çözülemeyecek hale gelmektedir. Çin’in büyük nüfus artışı yeni bir mesele değildir. M.Ö birinci asırda Çin’in nüfusu 50 milyon civarındaydı. M.S. 1200 yıllarında 100 milyona çıkmıştı. 1368’de 65 milyona düşen nüfus, 1600 yıllarında 150 milyona, 1800 yıllarında 430 milyona fırlıyordu. Bugün 1 milyarın üzerine çıkmış durumdadır. Dünya nüfusunun dörtte birini teşkil etmektedir. Ülkede senede 10 milyondan fazla evlilik olmaktadır. Bu kadar büyük nüfusu olan Çin’de 56 etnik grup vardır. Bu etnik grupların % 94’ünü Hanlılar teşkil etmektedir. Hanlılar asıl Çinliler demektir. Türkçedeki Han Kağan ile alakası yoktur. M.Ö. 202-220 yılları arasındaki Hun Hanedanından adını almaktadır. Diğer 55 etnik grup da azınlıkları teşkil etmektedir. Başlıcaları: Türkler: Çinlilerin işgal ederek buradaki Türk devletinin varlığına son verdikleri Doğu Türkistan’da oturmaktadırlar. Çoğunluğu Uygur Türkleri olup, Kazak, Özbek, Kırgız Türkleri burada bulunmakdadır. Nüfusu yaklaşık 19-20 milyondur. Bu bölge 1867 yılında kesin olarak Çin’in sömürgesi olmuştur. İslam dini ve Türk gelenekleri yasaklanmış, camiler ve medreseler kapatılmıştır. (Bkz. Türkistan) Türklerden sonra gelen başlıca azınlıklar: Şuanglar, Hueiler, Tibetliler ve Moğollardır. Şuangların nüfusu 10 milyon kadar olup, Orta Çin’in güney kesimlerinde, Kuang-si Şuang eyaletinde yaşamaktadırlar. Tibetliler: Nüfusü 4 milyon kadar olup, Yüksek Tibet yaylalarında dağınık bir şekilde yaşamaktadırlar. Huei’ler: Ning-hsia-huei eyaletinde yaşamaktadırlar. 5 milyon civarında nüfusları vardır. Moğollar: İç Moğolistan’da yaşamakta olup, iki milyon civarında nüfusları vardır. Kufanglou depo kulesi Çin’de Sina-Tibet dil ailesine bağlı çeşitli lehçeler konuşulur. Ancak resmi dil Kuzey Çin’in konuştuğu Mandarin lehçesidir. Bölgelere göre lehçeler değişmekte ve farklı telaffuzlar ile mana bozulmaktadır. Ancak kullanılan yazı dili herkes tarafından anlaşılmaktadır. Çincede harfler heceyi gösterdiğinden dolayı, 4 binden fazla harf vardır. Son zamanlarda bu sayı indirilmeye çalışılmaktadır. Azınlıklar ise kendi aralarında kendi dillerini kullanmaktadırlar. Çin’in resmi bir dini yoktur. Ancak halk Taoizm, Konfüçyonizm, Budizm, İslam, az miktarda Hıristiyan dinine mensupturlar. Halkın başlıca gıdaları arasında kuzeyde buğday, güneyde pirinç ve çeşitli sebzeler ile balık başta gelir. Halk yakın zamana kadar geleneksel aile düzenini muhafaza etmekteydi. aileler birçok akrabaları ile beraber yaşamaktadırlar. Komünist idare bunları komünlere dönüştürmektedir. Halkın eğlencelerinin başında uçurtma uçurtmak, milli geçit törenlerinde yapılan ateş oyunları ve kukla ejderler ile güreş başta gelmektedir. Son senelerde dünyaya yayılan Kung-fu sporu da buradan çıkmıştır. Çin son zamanlarda milletlerarası spor müsabakalarına katılmaktadır. Haberleşme tamamen komünist idarenin kontrolü altındadır. Büyükşehir Jinshan kulesi Eğitim, komünist idare tarafından rejimin maksadına uygun olarak düzenlenmektedir. Diğer komünist ülkelerden farklı olarak iş okulları da kurulmuştur. Önemli şehirleri: Pekin, (başşehir), Şanghay, Tientsin, Kanton, Shenyan, Wu-han, Urumçi’dir. Siyasi Hayat 20 Eylül 1954 tarihli bir anayasa ile komünizm idaresi kurulmuştur. İktidara ülkenin tek siyasi partisi olan Komünist Parti hakimdir. Ülkede yaşama ve yönetim 1227 üyeli senede bir defa toplanan Milli Halk Kongresinin elindedir. Seçmen yaşı 18’dir. Senede bir gün toplanan Milli Halk Kongresinin yürütme meclisi olan Daimi Komisyon veya Devlet Meclisi, Kongre üyeleri tarafından kendi aralarından seçilen bir başkan, 13 temsilci, bir genel sekreter ve 65 milletvekilinden teşekkül eder. Yürütme yetkisi başbakan, 12 temsilci, 32 bakan veya bakan seviyesindeki komisyon başkanları ve genel sekreterden teşekkül eden hükumete aittir. Yürütmenin bir kolu olan devlet başkanı kongre tarafından dört yıl için seçilir. İdari bakımdan 28 eyalete ayrılmış olup, bunların 5’ini muhtar eyalet, 21’ini eyalet ve 2’sini de birer şehir olan iller teşkil eder. Ekonomi Tarım: Ekonomik bakımdan az gelişmiş, fakir ve dolayısıyla refah seviyesi çok düşük bir ülkedir. Çin için büyük sıfatı, nüfusunun ve topraklarının çokluğu sebebiyle kullanılmaktadır. Ekonomisi esas itbariyle tarıma dayalı olan ülkede, komünizm idarelerinin her yerde uyguladığı gibi, arazi, tarım araçları, fabrika, işletmeler tamamen devlete aittir. Ülke yüzölçümüne nisbeten az olan ekime elverişli topraklarda ürettiği besin miktarı bakımından dünyada başta gelen ülkelerden olmasına rağmen kendi ihtiyacını karşılayamaz. Yetişen önemli tarım ürünlerinden pirinç, mısır, arpa, darı, soya fasulyesi, susam, fıstık, ceviz, şekerkamışı, tütün başta gelmektedir. Her çeşit meyvenin yetiştirildiği ülkede pamuk, kenevir, kayda değer tarım ürünlerindendir. Ormancılık: Orman ürünleri oldukça fazla olup, bu hususta dünyanın önde gelen ülkelerindendir. Dünya devletlerine nisbeten üretim çok olmasına rağmen, kendi ihtiyacını karşılamaya yetmez. Bu sebepten köylerde kereste yerine bambu ağaçları kullanılmaktadır. Hayvancılık: Kuzey ve kuzeybatıdaki step bölgelerde daha yaygındır. Küçük ve büyükbaş hayvanlardan, at, deve, eşek en çok yetiştirilen hayvanlardandır. Doğu Türkistan, Şing-Hay ve İç Moğolistan’daki halkın geçim kaynağı hayvancılıktır. Çin denizlerinde 1500’den fazla balık çeşidi bulunur. Senede ortalama 8.5 milyon ton civarındaki balık, ülke hakının en önemli protein kaynağıdır. Pek fazla zengin olmayan maden kaynakları çok iptidai olan teknoloji sebebiyle yeteri kadar işletilememektedir. Ürettiği petrol, ülke ihtiyacını karşıladığı gibi ihraç da edilir. Halkının refah seviyesi, son derece düşük olmasına rağmen, yapılan yatırımlar, nükleer bomba, sun’i peyk, bilgisayar, askeri araç ve gereç imali yönünde yapılmaktadır. Bu yöndeki sanayi yatırımlarında büyük ölçüde dış yardım kullanılmaktadır. El sanatları dünyaca meşhur olan bir ülkedir. Bilhassa ipekçilik, porselencilik, oymacılık ve benzeri el sanatları son derece ileridedir. Ticaretinde, ithalatı ihracatından daha önemlidir. Pamuk, çay, ipek, porselen ihraç ettiği ürünlerin başında gelir. İthal ettiği malların başında ise makina ve sanayi mamülleri ile buğday ve diğer gıda maddeleri yer alır. Ulaşım: Çin’de kara ve demiryolu ulaşımına büyük önem verilmiştir. 982.243 km’yi bulan karayolunun % 83’ü asfalttır. Küçük üretim birimlerine bağlanan yerel hatlarla birlikte demiryollarının uzunluğu 64.960 km’yi bulmaktadır. Akarsuların büyük bir kısmında ulaşım yapılabilmektedir. En işlek akarsuları Yongtzo, X’i Huai ve Huang ırmaklarıdır. Uzun bir deniz kıyısı olan Çin’in 20 kadar açık deniz limanı vardır. Engebeli bir araziye sahip olan Çin’de en uygun ulaşım hava yoludur. Ülke çapında 80 hava alanı vardır
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
23 October 2012, 13:59 | Mesaj No:4 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
ÇİN HALK CUMHURİYETİ (PEKİN)
ÇİN HALK CUMHURİYETİ (PEKİN)
PEKİN Pekin'in Çin'deki konumu Pekin, Beijing ya da Peking. (Çince:北京市, pinyin: Běijīng Shì), Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkentidir. Ülkenin kuzeyinde yer alır.Pekin, Çin'in gelişmesinde her zaman büyük rol oynadı. Diğer şehirlerden ve diğer ülkelerden çoğu insan Pekin'e daha iyi şartlara sahip iş fırsatları aramak için geldi. Ülkenin kuzeyinde yer alır. Yüzölçümü 16,808 km² (29. sırada) nüfusu ise 14,930,000 (26. sırada)'dır Pekin’in kurulu olduğu 30-40 m yüksekliğindeki düzlüğün kuzey kenarını Başkent ülkelerin yönetim merkezlerinin olduğu şehirleri ifade eder. Politika'da başkent (ya da başşehir), bir devletin yönetim merkezi olan şehiri ; devletin merkezini temsil eder. Moğolistan Platosu, kuzeydoğu kenarını ise Yan Dağları oluşturur. Jeologların “Pekin Koyu” adını verdiği çukur alan şehri kuzeydoğudan güneybatıya doğru kuşatır, güney ve doğuda da asıl büyük ovaya açılır. Pekin şehri ve çevresinin büyük bir metropol olarak düzenlenmesinin geçmişi 15. yüzyıl başlarına kadar uzanır. Bugünkü metropoliten alan 1959’da kurulmuştur ve dördü şehir merkezinde, altısı banliyölerde olmak üzere 10 semt (Chu) ile çevredeki dokuz ili (Xian) kapsar. Pekin, Jin hanedanlığı'ndan bu yana Yuan,Renminbi Yuan Çin'in para birimidir. Ming ve Qing hanedanlıklarında başkentlik yaptı. Bir çok tarihi esere sahip: Yaz sarayı, Cennet tapınağı, Yeşil duvar. Pekin'in anlamı Çince'de kuzeydeki başkent anlamına gelir. Bir zamanlar Ming hanedanlığı döneminde güneyde başkentlik yapan Nanjing'e karşılık bu isim verildi. Pekin’de, ılıman kuşakta görülen karasal bir muson iklimi hüküm sürer. Kışlar Moğolistan Platosundan gelen Sibirya hava kütlelerinin tesiriyle uzun, soğuk ve kurak geçer. En soğuk ay olan ocakta ortalama sıcaklık -4°C’yi bulur. Yaz aylarında genellikle güneybatıdan Kuzey Çin’e giren sıcak ve nemli hava yağışlara yol açar. Yıllık yağış miktarının büyük bölümü bu mevsimde düşer. En sıcak ay olan temmuzda ortalama sıcaklık 26°C’dir. Pekin 1950 ve 1960’lardaki yatırımlarla Çin’in önde gelen sanâyi merkezlerinden biri durumuna gelmiştir. Şehrin sanâyisi ağırlıklı olarak çelik, makina, hassas ölçüm âletleri, petrokimyâsal maddeler, dokuma ve elektrikli makina üretimine dayanır. Ayrıca kilim, halı, porselen, çini, yeşim taşı ve fildişi oyma işleri gibi malları üreten geleneksel el sanatları da ekonomide belli bir pay sâhibidir. Temelde devlet kuruluşlarının yönetiminde olan hizmet sektörü büyük ölçüde gelişmiştir. Çin Milletlerarası Seyahat Servisi ve Çin Denizaşırı Turizm Servisinin çalışmaları ve giderek sayıları artan oteller canlı bir turizmin dayanağını oluşturur. Asıl Pekin şehri temelde surlarla çevrili iki eski şehirden oluşur: Kuzeydeki iç şehir (Kabaca Dadu) adlı Moğol şehrinin bulunduğu yeri kaplayan “Tatar Şehri” ile güneydeki Dış Şehir (Ming hânedânı döneminde inşâ edilen “Çin Şehri”). İç şehir sınırları içinde kalan eski imparatorluk şehrinin bir parçası olan “Yasak Şehir”de imparatorluk sarayı yer alır. Çin’in mîmârî mîrâsını aksettiren Pekin’in bâzı kesimlerinin modernleştirilmiş olmasına rağmen, geleneksel yerlerin korunması için yüzyıllardır büyük bir îtinâ gösterilmiştir. 1949’dan bu yana şehrin görünümünde meydana gelen en büyük değişiklik, eski surların dışında kalan sokakların uzatılmasıdır. Pekin’in bir yükseköğretim merkezi olma özelliği 1949’dan sonra pekişmiştir. Meşhur Pekin ve Qinhua üniversitelerinin çevresinde gelişmiş olan bilim ve eğitim merkezleri semtinde ideolojik eğitim, tıp, müzik ve teknik alanlarla ilgili çeşitli uzmanlık kurumları da yer alır. Çin’in en önde gelen araştırma kurumu olan Çin Bilimler Akademisi Pekin’dedir. Ülkenin en seçkin kültür kurumları olan Pekin Kütüphânesi, Pekin İmparatorluk Müzesi ve Çin Târih Müzesi yine buradadır. Pekin aynı zamanda Çin’in önde gelen yayımcılık ve kitle iletişim araçları merkezidir. Pekin’de şehiriçi taşımacılık yaygın bir otobüs ve tramvay şebekesiyle sağlanır. Bisiklet de çok kullanılır. Muntazam otobüs seferlerinin işlediği karayolları, yakın yerleşim merkezleriyle başlıca bağlantıyı sağlayan demiryolları ve havayolu merkezi olan Pekin, Çin’in çeşitli büyük şehirlerine, ayrıca Moskova, Kuzey Kore, Moğolistan ve Vietnam’ın da başşehirlerine tren ekspres seferleriyle bağlanır. Çin'in merkezi M.Ö. birinci milenyumda kuruldu
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
26 October 2012, 18:28 | Mesaj No:5 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
ÇİN HALK CUMHURİYETİ (PEKİN)
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
26 October 2012, 18:40 | Mesaj No:6 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
ÇİN HALK CUMHURİYETİ (PEKİN)
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
27 October 2012, 15:04 | Mesaj No:7 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
ÇİN HALK CUMHURİYETİ (PEKİN)
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
27 October 2012, 15:08 | Mesaj No:8 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
ÇİN HALK CUMHURİYETİ (PEKİN)
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
27 October 2012, 15:14 | Mesaj No:9 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
ÇİN HALK CUMHURİYETİ (PEKİN)
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
27 October 2012, 15:18 | Mesaj No:10 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
ÇİN HALK CUMHURİYETİ (PEKİN)
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
ÇAD CUMHURİYETİ | umut | Afrika | 31 | 02 April 2012 00:32 |
Kongo Halk Cumhûriyeti | umut | Afrika | 28 | 29 January 2012 23:59 |
KENYA CUMHURİYETİ | umut | Afrika | 62 | 12 November 2011 00:51 |
Halk Böyle İstiyor.. | ihsan034 | Şiir Bahçesi | 2 | 09 November 2006 12:27 |
HALK OZANLARIMIZ | Papatyam | Şiir Bahçesi | 0 | 14 June 2006 13:17 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |