13 November 2009, 00:13 | Mesaj No:1 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
DUHÂN SURESİ -TÜRKÇE MEALİ
DUHÂN SURESİ -TÜRKÇE MEALİ DUHÂN SURESİ SURE NO: (44) AYET SAYISI: 59 Bismillâhirrahmânirrahîm 1- Hâ, mîm. 2-3- O apaçık Kitab'a andolsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. 4-5-6- O gecede her hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Şüphesiz ki O, herşeyi işitir ve bilir. 7- Siz eğer kesin olarak inanıyorsanız, iyi bilin ki Allah göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. 8- Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. O hem yaşatır, hem öldürür. O sizin de Rabbiniz, sizden önceki babalarınızın da Rabbidir. 9- Fakat kâfirler bir şüphe içinde oynayıp eğleniyorlar. 10-11- Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu acı bir azabdır. 12- O gün insanlar: "Ey Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Artık biz inanıyoruz" derler. 13- Onlar için bunu düşünüp öğüt almak nerede? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir de peygamber gelmişti. 14- Sonra onlar, o peygamberden yüz çevirdiler ve: "Bu öğretilmiş bir delidir." dediler. 15- Biz o azabı sizden birazcık kaldırırız. Ama siz mutlaka eski halinize dönersiniz. 16- Biz o büyük şiddetle çarptığımız gün mutlaka intikamımızı alırız. 17- Andolsun ki, biz onlardan önce Firavun kavmini de denemiştik. Onlara çok kıymetli bir peygamber gelmişti. 18- O peygamber onlara şöyle demişti: "Esaretiniz altındaki Allah'ın kullarını bana teslim edin. Çünkü ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. 19- Allah'a karşı üstünlük taslamayın. Şüphesiz ki ben size apaçık bir delil getiriyorum. 20- Gerçekten ben, beni taşlamanızdan dolayı benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığındım. 21- Eğer siz bana iman etmezseniz hemen yanımdan uzaklaşın." 22- Musa: "Şüphesiz ki bunlar suçlu bir kavimdir." diyerek yardım etmesi için Rabbine yalvardı. 23- Allah buyurdu ki: "Kullarımı geceleyin yürüt. Çünkü siz takib edileceksiniz. 24- Karşıya geçince denizi olduğu gibi açık bırak. Çünkü onlar suda boğulacak bir ordudur." 25- Onlar neler bırakmışlardı, ne bahçeler, ne pınarlar! 26- Ne ekinler, ne güzel kaynaklar, 27- Ve içinde eğlenip durdukları nice nimetler ve refah! 28- İşte böylece biz onları başka bir kavme miras bıraktık. 29- Gök ve yer onların üzerine ağlamadı. Onlara mühlet de verilmedi. 30- Andolsun ki biz İsrailoğullarını o aşağılayıcı azabdan kurtardık. 31- Firavun'dan da kurtardık çünkü o üstünlük taslayıp haddi aşan bir zorbaydı. 32- Andolsun ki biz onları bilerek o zamanki alemlere üstün kıldık. 33- Biz onlara içinde apaçık bir imtihan bulunan mucizeler verdik. 34- Gerçekten şu kâfirler diyorlar ki: 35- "Bizim ilk ölümümüzden başka bir şey yoktur. Biz tekrar diriltilecek değiliz. 36- Eğer siz doğru söyleyen kimselerseniz babalarınızı bize getirin." 37- Onlar mı daha hayırlıdır, yoksa Tükba kavmi ile onlardan öncekiler mi? Biz onların hepsini de helak ettik. Çünkü onlar suçluydular. 38- Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri bir oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık. 39- Biz onları hak ve hikmetle yarattık. Fakat onların çoğu bunu bilmezler. 40- Şüphesiz ki hakkı batıldan ayırd etme günü onların hepsinin bir araya toplanacağı gündür. 41- O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Onlara yardım da edilmez. 42- Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, çok merhamet edicidir. 43- Gerçekten zakkum ağacı, 44- Günahkârların yemeğidir. 45- O pota gibi karınlarda kaynar. 46- O, kızgın bir sıvının kaynaması gibidir. 47- Allah meleklere şöyle emreder. "Şunu tutun da Cehennem'in ortasına sürükleyin." 48- "Sonra onun başının üstüne kaynar su azabından dökün." 49- Ona şöyle denir! "Tat bakalım azabı! hani sen kendine göre çok güçlü ve çok üstündün. 50- İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur." 51- Şüphesiz ki kötülükten sakınanlar güvenli bir makamdadırlar. 52- Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. 53- Onlar ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerek karşılıklı olarak otururlar. 54- İşte böyle, biz onları ayrıca iri siyah gözlü hurilerle evlendiririz. 55- Onlar orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler. 56- Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur. 57- (Bunların hepsi) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir.) İşte büyük kurtuluş budur. 58- Biz Kur'ân'ı senin dilinle indirip kolaylaştırdık. Umulur ki onlar öğüt alırlar. 59-Artık sen onların başlarına gelecekleri bekle: Çünkü onlar da bekleyip durmaktadırlar. Mekke'de inen bu sûre 59 (ellidokuz) âyettir. Adını, onuncu âyette geçen ve duman manasına gelen "duhan" kelimesinden almıştır.
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
ASR SURESİ -TÜRKÇE MEALİ | umut | Kur'an-ı Kerim Mealleri | 0 | 30 January 2010 12:41 |
CİN SURESİ -TÜRKÇE MEALİ | umut | Kur'an-ı Kerim Mealleri | 0 | 08 December 2009 21:13 |
HAC SURESİ -TÜRKÇE MEALİ | umut | Kur'an-ı Kerim Mealleri | 0 | 07 October 2009 23:54 |
HUD SURESİ TÜRKÇE MEALİ | umut | Kur'an-ı Kerim Mealleri | 0 | 21 September 2009 01:20 |
A'RAF SURESİ TÜRKÇE MEALİ | umut | Kur'an-ı Kerim Mealleri | 0 | 12 September 2009 19:40 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |