Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Yüreğin Komşu Kapısı
Konu Başlıkları: Yüreğin Komşu Kapısı
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04 July 2006, 19:53   Mesaj No:1

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Yüreğin Komşu Kapısı

Yüreğin Komşu Kapısı

Yüreğin Komşu Kapısı

Mavide düşüyorsun aklıma hep.
Bulutu oluyorsun yüreğimdeki semanın.
Bir bahar kokusu çöküyor genzime,
ılık esintiler sarmalıyor tenimi,
kulağımda kuş bağırtıları
sesin yerine...

Koca yüreğim hüznüme dar geliyor,
çünkü yoksun,
çünkü yokluğun kara kış.

Boşluğa bakarak söyleniyorum
en güzel şiirlerin
en gizli dizelerini yineler gibi:
'Zaman geçecek! '

Ah, ne yapsam da sevemiyorum kışları.
Yüreğimi buzul kılıp da
kırılganlığımda eriyorlar
birer birer kar kuşları.

Nasıl da dilsizleşiyor sevda evsiz kalınca, bilemezsin.
Nasıl da suskun isyanlarla yutuyorum sızılarımı.

Hükmü yok uzaklığın.
Yüreğin yüreğimin komşu kapısı.
Sevdanın mekânı yok, kuralı yok;
hudut tanımaması gibi kelebeklerin,
tel örgüleri sessizce aşıvermesi gibi çimenlerin,
her toprakta aynı kokuyu kuşanması gibi gelinciklerin
ve hangi ırktan olursa olsun
aynı yumuşaklıkta olması gibi bebek ellerinin...
sevdanın memleketi yok.

Ah, teninin gizli kokusunda yatak düşleri...
Ah, hiç öpülmemişçesine özleyiş acemi öpüşlerini...
Ah, gözlerinde batan güneşe selam durarak yudumlamak
Pierrelotti'nin demli çay tadındaki akşamüstlerini...
Ah, seni bıkmadan özlemek...
Ah, geçmiş baharlar gibi beklemek seni...

Şiirlere de küsülürmüş; öğrendim bunu.
Dizeler seni barındıramıyor;
kafiyeler tamamlanamıyor;
teninde gezinmeyen şiirler şiir gibi kokmuyor.
Denedikçe gördüm ki hiç bir şiir İstanbul'a getiremiyor seni.
Eski masallarda gizlenmeye meraklı periler gibisin;
her gece yeni bir masalda anlatılmazsan belki de silineceksin.
Ne çare ki dilim sustukça yüreğim,
yüreğim yoruldukça düşlerim,
düşlerim ıradıkça gerçekliğim çağırıyor seni.
Öğrendim ki,
ben yaşadıkça sen ölmeyeceksin.

Bir şarkı dilimde kendini tamamlıyor.
Efsunlu bir birikim taşıdığım, seninle yoğrulan,
adına sevda deniyor.
Var kendine aynalarda bak;
gör ki sen, sevdanın gözlere görünen halisin;
gör ki sen, tarihin tanıdığı-tanıyacağı en maharetli el işçisisin
(hiç temas etmeden yüreğimi biçimledin):
gör ki sen, binlerce yıldır sabırla beklenensin ve
gör ki sen, her gün biraz daha,
her saat bir öncekinden daha fazla,
her dakika nefeslerime ortak olurcasına
'ben'sin, bendensin.

Ey, yüreğimin ılıman mevsimi!
Ey, ülkesini çeviren denize
çocuk atlaslarında
yürek armalı karakalem gemiler çizdiğim
uzak sevda!
Ey, beklenen!
Sen, yüreğime nasıl bu kadar yakın?
Sen, gözlerime nasıl bu kadar uzak?

Sen...

Sen... hangi masaldan kopup da yüreğimi kendine mesken ettin?


Aşkın Güngör (08.03.2003)

Aşkın Güngör
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla