Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Beleş Yaşıyoruz...
Konu Başlıkları: Beleş Yaşıyoruz...
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 May 2006, 17:32   Mesaj No:1

Papatyam

Papatyam Site Yöneticisi
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:Papatyam isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1546
Üyelik T.: 11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Mesaj: 1.864
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Beleş Yaşıyoruz...

Beleş Yaşıyoruz...

Beleş yaşıyoruz. Ne yaşamak ama! Tepkisiz, etkisiz, kimsiz, kimsesiz...

Elimize vurup ekmeğimizi alanın haddi hesabı yok. Biz aynı mütevekkil insanlar, biz aynı kralımızın kralcılığını yapan gönüllü kuruluşlar, sivilsiz yürekler, ırgatlar. Toprağa çapa vuranda, gözünün yaşına bakmadan ağacın koskoca dalına bıçkıyı çalanda ve kanası suya doyuran kimsede asıl olan veren - alan ilişkisi bize yırtınırcasına söylediğimiz andlarda ve ulusal kurtuluş diye etiketlenen günlerde, yoğurt yedirme ve çuvalda koşu yarışmaları ile aniden, ansızın, birden bire, beklenmedik bir şekilde ve kökten unutturuldu. Mahalle aralarında parasını güç bela bir araya getirerek, denkleştirerek aldığımız ve ilk yağmurda ya da eski çağ savaşlarını andıran tozlu dumanlı bir maçtan sonra yamulan toplarımızı, zorbalıkla elimizden alan başka mahallenin ağabeylerine karşı onurlu ve mağlup çıkacağımızı bildiğimiz, hatta ezberlediğimiz meydan arbedelerine gözümüz kara, yüreğimiz kara dalar ve bıkmadan, usanmadan dayak yer, dayak atar ve fakat asla ve kat'a "emrin olur" demezdik. Biz serseriliğimizle güzel ve adam olduğumuzu bilirdik. Tahtadan kılıçlarımız ve Battal Gazi bize itimat telkin eylerdi.

Beleş yaşamayı öğrendik bir sabah uyanınca. Her hangi bir şey, basit, küçücük, önemsiz, alelade bir şey için dahi bedel ödemeden, kan ve alın teri akıtmadan elde etmenin dayanılmaz hafifliği ile "gelen ağam giden paşam" türküleri ne de uyum içerisinde idi. Beynimize sokulan çomak, bir arının peteğine sokulan çomağa isyanın zerresini taşımadı. Belki bitkisel hayatta idik, algılamamız beleşlik üzerineydi. Rüşvetle işlerimizi, para ile aşkları, hava ile cüsseleri doldurup halletmesi sevecen geldi bize.

Yaşamamızın beleş yanını keşfettiğimiz vakit kafeslenmiş, kelepçelenmiş olduğumuzu farkettiğimiz vakittir. Bunun ayrımı dahi, yani usulsüz vergiler, saçma sapan af tasarıları ve kanunları, işine göre adam ve adamına göre muamele ile zalim ve zorba ve hain petagonyanın ağaları, paşaları astığı astık kestiği kestikler burnumuzdan kıl üstüne kıl aldılar da memnuniyet duyduk. Beleş yaşayanlardan adam olmayacağını, bunların yani bizim irabdan mahalimizin dahi bulunmayacağını ağzımızla söylesek de yüreğimizle inanmadık(ki).
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır"
Alıntı ile Cevapla