Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Albert Camus Sözleri
Konu Başlıkları: Albert Camus Sözleri
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22 May 2012, 09:36   Mesaj No:4

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ynt: Albert Camus Sözleri

Korkunç bir bırakılmışlık duygusu. Dünyanın bütün varlıklarını göğsüme sarsam bile, kendimi hiçbir şeyden koruyamazdım.

Zamanımdan ayrılamayacağımı anlayınca, onunla birleşmeye karar verdim.

Yaşamak kendi başına bir değer yargısıdır. Nefes almak ise; yargılamaktır.

Yaşama umutsuzluğu yoksa yaşama aşkı da yoktur.

Yaratıcı olarak ölümün kendisine hayat verdim. Ölmeden önce yaptığım şey bu.

Ölüm korkusunu aşmadıkça insan için özgürlük yoktur. Ama intihar ile değil. Bu korkuyu aşmak için kendini bırkmamak gerekir. Hiç burukluk duymadan, korkmadan ölebilmeli.

Ölüm bir istatistik ve devlet işi oldu mu, dünya işleri artık iyi gitmiyor demektir.

Sanatçı başkalarının katlandığı acıları uyuşturmasın içinde.

Yabancı saçmanın karşısındaki insanın çıplaklığını gösterir.

Politika ve sanat dünyanın düzensizlikleri karşısında başkaldırmanın iki ayrı yüzüdür.

Politika için yaratılmadım. Çünkü hasmın ölümünü istemekten ya da kabul etmekten acizim.

Yirminci yüzyılımız korku çağıdır. Diyeceksiniz ki korku bir bilim değildir, ama bu korkuda bilimin payı var.

Huzur, suskunluk içinde sevmek olabilirdi. Ama bilinç ve insan var; konuşmak gerekiyor. Sevmek cehenneme dönüşüyor.

Aşk, akıllı aptal demeden tüm insanlara bulaşan bir hastalıktır.

Büyük olmanın yolu da, deha gibi çalışma ve alınterinden geçer.

Kimi durumlarda neler düşündüğü konusunda bir soruya kişinin 'hiç' yanıtını vermesi bir yapmacık olabilir.

Sevilen yaratıklar bunu iyi bilirler. İnsan düşüncesinin bir anlam taşıyabilecek biricik tarihini yazmak gerekseydi, yapılacak şey birbirini kovalayan pişmanlıklarının ve güçsüzlüklerinin tarihini yazmak olurdu.

Yaşama nedeni denilen şey, aynı zamanda çok güzel bir ölme nedenidir de.

Çağdaş siyasi toplum, insanları mutsuzluğa düşürme makinesidir.

Yazılan her şey yaşanamaz, ama insan bunu yapmayı deneyebilir.

Dostlarım, şimdi ben size büyük bir şey söyleyeceğim. Sakın kıyametin kopmasını beklemeyin, o hergün kopmaktadır.

Resmi tarih oldum olası büyük katillerin tarihidir. Kabil, Habil'i bugün öldürmüş değil, ama bugün Kabil,

Habil'i akıl uğruna öldürüyor ve onur madalyası istiyor.

Dünya aydınlık olsaydı, sanat olmazdı.

Yazarlık sanatı korunması güç olan şu iki ödeve bağlı kalacaktır; bile bile yalan söylememek ve insanın insanı ezmesine karşı koymak.

Yazar, sanatını büyük yapan şu iki görevi yüklenmelidir; gerçeği ve özgürlüğü.

Bir yazarım. Ben değil kalemim düşünür, anımsar ya da kuşatır.

Ateşten ve yiyecekten yoksun bir insan için özgürlük, hiç de acelesi olmayan bir lükstür.

Bir yapıtın kalbinde, orası karanlık bile olsa sönmeyen bir güneş parlar.
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla