Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - "Trabzonspor’un şampiyonluk sayısı 7’den de fazla"
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24 April 2013, 23:00   Mesaj No:1

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart "Trabzonspor’un şampiyonluk sayısı 7’den de fazla"

"Trabzonspor’un şampiyonluk sayısı 7’den de fazla"



Ankara'da Hakkımızı Dile Getiren Biri Sonunda Çıktı

İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Seyfullah Hacımüftüoğlu, TRT 'nin Trabzonsporlu muhabiri Devrim Hacısalihoğlu 'nun sorularına içtenlikle cevap verdi.

1985 yılında adım attığı bürokrasi dünyasında örnek başarıları ile sivrilen İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Seyfullah Hacımüftüoğlu bugün Türkiye’nin en başarılı bürokratları arasında gösteriliyor. Futbola ilgisini ve sporun toplumsal arka planı konusunda dikkat çekici tespitlerini kimi zaman katıldığı televizyon programlarında ve çeşitli mecralarda dillendiriyor. İkinci Lig’den itibaren takip ettiği Trabzonspor’un romantik bir tutkunu. Trabzonspor’u bir meydan okuma olarak gördüğünü söylüyor, “Trabzonspor benim kimliğimin ve kişiliğimin inşasında en önemli faktörlerden biri.” diyor. Futboldaki müesses nizamı değiştiren Trabzonspor’un, kurallarını başkalarının koyduğu bir dünyayı tanımadığını ve kuralları çiğnemeden “Bu dünyada ben de varım” dediğini söylüyor. O’na göre Trabzonspor, başarısı ile Trabzon insanına özgüven aşılayan sosyolojik bir hakikat.
Seyfullah Hacımüftüoğlu Trabzon ve Trabzonspor meramını zaman zaman sosyal bilimcilerinkini hatırlatan bir titizlikle ama hemşehri samimiyetini de esirgemeden anlattı.

Neden Trabzonsporlusunuz?

Sadece Trabzonlu olduğumuz için mi Trabzonsporluyuz? Böyle izah edemeyiz. Mesela Mardinli bir ayakkabı tamircisinin ya da Bingöllü Hasan’ın bütün aşireti ile neden Trabzonsporlu olduklarını anlayamayız. Trabzonspor farklı bir duruş, o duruştan uzaklaştıkça kayıpları büyüyor. Bunları konuşmamız lazım. Yani şunu dediğiniz müddetçe Trabzonspor olamazsınız: Onların ekonomik imkanları fazla. Biz onlarla yarışmakta zorlanıyoruz.

Neden?

Nedeni şu: Trabzonspor bir ekonomik güçle 6 kez şampiyon olmadı. Trabzonspor bir değerler manzumesi olduğu için şampiyon oldu. Trabzonspor’un o günkü ekonomik gücü bugünkünün zekatı değildi.

"Trabzonspor’un şampiyonluk sayısı 7’den de fazla"

-Şampiyonluk sayısını 6 dediniz ama 7 değil mi?


Onu da açarsanız konuşurum. Bana göre 7 değil daha da çok. Yedincisi kesindir. Diğerleri zaman aşımına uğradığı için çok konuşmuyoruz ama 2004-2005 de 1995-1996 da irdelenmelidir. Hatta 1985-1986, erken önü kesilmiştir, Ordu’daki Orduspor-Trabzonspor maçında. Bunlar da irdelenmelidir.

Futbolu neden çok seviyor, önemsiyor ve toplumsal arka planına bu kadar önem veriyorsunuz?
Simon Kuper’ın çok önemsediğim sözündeki gibi “Futbol asla sadece futbol değil.” Futbol eve de yansıyor. Bir ilin yönetilmesini dahi yeri geliyor, kolaylaştırıyor ya da zorlaştırıyor. Aile içi ya da toplumsal ilişkiler üzerinde etkisi olan sosyolojik bir hakikat futbol. Valilik yaptığımız sırada gördük, adaletsizlikle karşılaştığı sırada taraftarı kontrol edemiyorsunuz, koltuğu kırıyor. Böyle şey olur mu diyorsunuz, ancak bir süre sonra bakıyorsunuz, aslında isyan, kavga, koltukla değil. Kavga sadece adaletsizlikle. Verilen karar, alınan tedbir, söylenen söz rencide ediyor vatandaşı, sonuç sadece koltuğun kırılmasına sebep oluyor. Çoğu ile birebir sohbetiniz var. Bakıyorsunuz hepsi edepli, düzgün adamlar. Ama bir, iki, üç…Arka arkaya haksızlıklar yapılınca isyan ediyor, ilk bulduğu da oturduğu koltuk, dönüyor, onu kırıyor. Sonra siz idareci olarak hem üzülüyorsunuz, hem de idare edememiş konuma düşüyorsunuz, buna kimsenin hakkı yok.



Trabzonspor’u çok erken yaşlarda takip etmeye başladığınızı biliyoruz. Rize Valisi iken sizi deplasmanda dahi Rizespor’un maçlarında gördük. Spora ve futbola ilginiz ve Trabzonspor sevginiz nasıl başladı?

"Trabzonspor bir meydan okuma, size özgüven getiren bir başarı öyküsü"

1972 yılında İstanbul’da ortaokulu okumak üzere yola çıkınca, o zaman İkinci Lig Kırmızı Grup’ta Trabzonspor gerçeği ile karşılaştım. Ve o gün bugündür bir daha uzaklaşamadım. 1971-1972 yılları, delikanlılığa geçiş dönemimden itibaren aşağı yukarı 40 yıldır Trabzonspor’u bir aidiyet unsuru olarak gördüm. Memleketim Trabzon. Bu Trabzonsporlu olmak için bize yetiyor aslında. Ama Trabzonspor bir başka şey. Trabzonspor benim için kişiliğimin ve kimliğimin inşasında, yapılanmasında belki en önemli faktörlerden bir tanesi. Trabzonspor diyelim ki şampiyon oluyor, bu benim derslerimi etkiliyor. Trabzonspor bunu başarmışsa ben de başarabilirim. İşimde en iyi olmayı başarabilirim. Trabzon’un koşulları da zor, benim de zor. O yapıyorsa ben de yapabilirim… Bir meydan okuma... Size aynı zamanda bir özgüven getiren bir müessese, bir başarı öyküsü. Ve hayallerinizin gerçekleşebileceğine örnek teşkil ediyor. Trabzonspor başarılarının zorluğunu size göstererek elde edeceğiniz başarıların zor olduğunu öğretiyor. Bu anlamda bir hayat okulu. Ama Trabzonspor esas, kurulu düzene baş kaldıran yapısı açısından çok önemli. Tanımlanmış büyüklükler ve şampiyonluklar Trabzonspor taraftarı için bir şey ifade etmez. “Ben bunu tanımıyorum. Ben de buradayım.” diyor. Ve kuralları kendi koymuyor. Başkası tarafından konulmuş kuralların içinde kalarak büyüklüğünü ispat ediyor. Kuralları kendiniz koyarak büyüklüğünüzü duyurabilirsiniz. Trabzonspor kural koymadan, konulmuş kuralları çiğnemeden, büyük ve önemli olduğunu herkese kabul ettirdi ve yola böyle devam ediyor. Hala da devam ediyor. 30 yıl şampiyon olmayan bir takım düşünün, taraftarı azalmıyor. Daha iddialı, daha kudretli ve belki de daha rafine bir taraftar topluluğuna kavuşuyor.

Trabzonspor’un isyanı şampiyonluk kupası için değildir. Eğer bazı platformlarda isyan ediyorsa taraftar, adaletsizliğe isyandır. Şampiyonluk sadece bir simgedir. İstatistik dışında bir şey ifade etmez. Dört olmuşsun, 14 olmuşsun. Trabzonspor bir değerler bütünüyse, o yolda mücadele etmiş olmak ve mahallesinde, ülkesinde, dünyayı bir mahalle olarak algılarsak, hatırı sayılır olmak meselesi önemlidir.
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla