Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - ARDAHAN--75
Konu Başlıkları: ARDAHAN--75
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07 September 2008, 15:10   Mesaj No:3

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ynt: ARDAHAN--75

ARDAHAN SANCAĞI BÖLGESİNİN 1080 FETHİNDEN SONRAKİ KISA TAKVİMİ  

1124 yılında Kıpçaklar Erzurum'daki Saltuklu Emirliğine bağlı Çavakhet'ten (Ardahan ve Artvin kesimi dahil) İspir'e kadar hudut sayılan yerleri alıp buralara yerleştirildiler.
Böylece 1118 ve müte*akip yıllarda gelip yerleşenlere eski Kıpçak, 1195 ve sonrasında gelenlere ise yeni Kıpçak denmeğe başlandı. Bu çağda Ardahan-Ahıska Kıpçaklarının beyi "Beka" (Türkçe Böke/Ejder), Posof taki Cak-su Kalesinde oturuyordu. 1225 yılında Harezmşah hükümdarı Çelaleddin Mengüberti, komşu Müslüman ülkelere akınlar yaparak çok zararlar veren Apkaz-Gürcistan ordularını Haziran 1225'te Revan'ın güneyinde Gerni'de yenmiş ve Ardahan ile Kars'ı almıştı.
1239'da Moğol Cengiz İmparatorluğunun İran Genel Valisi Baycu Noyan, Ardahan'ı da içine alan bütün Araş ve Kura boylarını fethedip buraları Cengiz İmparatorluğu'na tabi kıldı.
1243 Kösedağ sa*vaşında yararlılığı görülen Caklı Sargis'e Ardahan ve Ahıska hakimliği verildi.  

    ¦¦ 1267 İlhanlı hükümdarı Abaka Han, kardeşi ile girdiği taht mücadelesinde çok yararlılık gösteren Caklı Sargis'e Ardahan ve Ahıska valiliğini verdi. Buralara Atabek Ülkesi denmeye başlandı. Atabek-lik ülkesinde yazı dili Kartvelce, konuşma dili ise Türkçe olarak devam etti. Bugün de Ahıska, Posof ve Şavşat ağzı dediğimiz; ban/ben, san/sen, babay/baba, anay/ana vs. gibi yüzlerce Kıpçak ağzı söz*leri öteden beri buralarda kullanılmakta ve başka bir dil bilinmemektedir.

1334'te T. Beka'nın torunu I. Korkore Atabek unvanını alarak İlhanlılar ve Celayırlılardan sonra Karakoyunlular'a tabi oldu. Böylece Ardahan ve çevresinde Karakoyunlular dönemi başlamış oldu. 1386'da Kars'ı uzun ve zorlu bir kuşatmadan sonra alabilen ve aldıktan sonra yağma ettiren Timur, ordusuyla Tiflis'e giderken Ardahan'da bulunan Kıpçaklı Atabekler de ona tabi oldu.

1405'te Timurmur'un ölümünden sonra Atabekler ülkesi yine Karakoyunlular'a tabi oldu. O zaman Ardahan ve çev*resi Nahçıvan Valiliğine bağlı olduğundan buraların haracı oraya ödeniyordu.
1463'te Karakoyunlular, kendilerini sıkıştıran Apkaz Kralına karşı Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'dan yardım istediler. Uzun Hasan, Temür Bek idaresindeki bir orduyu yardıma gönderdi.

Ka*rakoyunlular, Akkoyunlular'ın yardımıyla düşmanlarını mağlûp ettiler ve Ardahan dahil idarelerin-deki yerler Akkoyunlular'a tabi oldu. 1472 yazında Akkoyunlular'a itaatten çıkan Atabek-Bahadur ile Kartli Kralı ülkesine sefer eden Uzun Hasan, Ahıska ve Tiflis'i alıp, iki ülkeyi de Tiflis'e tayin ettiği kendi valisine bağladı.

İşte bu sıra*da Ardahan Türkmenleri denilen ve çoğu yaylakçı ve kışlakçı olup, giyimleri, kuşamları ve dokumaları ile, Oğuz töre ve geleneğini yaşatan, Hanak-Damal/Meşe Ardahan'daki Türkmenler, Uzun Hasan tara*fından Maraş-Altı'ndaki yerlerinden getirtilerek, hudut korucusu olarak buralara yerleştirildiler. 1477 Yılındaki Akkoyunlu seferi tesiriyle, Yukarı Kura ve Çoruk boylarındaki Kıpçaklı Atabekler ül*kesi, Caklılar sülalesi elinde beş beyliğe bölündü.

1)   Merkezi Ahıska olup; Azgur, Altunkale/Adigön/Koblıyan, Poskhov ve üç Ardahan'ı da içine alan anakol Samshe

2)   Merkezi Çıldır Akçakalası olup; Ahılkelek'i de içerisine alan Çavakhet,

3)   Merkezi Imerhev olup yukarı Acara'yı da içine alan Şavşet-Maçakhalet,

4) Merkezi Ardanuç olan ve Artvin, Borçka ve Gönye'yi (Batum) içerisine alan Kalarçet,

5)Merkezi Oltu olan ve Şenkaya, Bardız ve Narman'ı ihtiva eden Tao.



ardahandan bir manzara

1479'da bu beş Atabeklikten üçüncüsü Fatih döneminde Osmanlı Devleti'ne bağlandı. Trabzon sancağına bağlanan bu Atabekliğin halkı da gönüllü Müslüman olmaya başladı. 1514 yılında Yavuz Sultan Selim Çaldıran seferine giderken Çıldır'dan İspir'e kadar olan yerlere hükmeden Caklı Mirza Çabuk Bey sefer gidişi ve dönüşü esnasında Osmanlı ordusuna önemli ölçü*de iaşe yardımında bulundu.

1551'de Erzurum Beylerbeyi Sarı İskender Paşa ordusuyla Şah Tahsmab'a bağlı Atabek II. Kayhus-rev'in ülkesine yürüdü. 13 Mayıs'ta Ardanuç fethedildi. Ana koldan ilerleyen Paşa, Göle, Hanak, Ar*dahan ve Hoçuvan kesimlerini alarak, Osmanlı hududunu Çıldır ile Poskhov'da Kısır ve Ilgar dağla*rına dayadı. Atabekler hükümetinin son yurdu III. Sultan Murad çağında Safevi-Osmanlı savaşları sonucunda Osmanlı Devleti'ne bağlandı. Diyarbekir'den getirilen Osmanlı Devleti'ne sadık Kürt aşiretleri Göle ve Hoçuvan'a yerleştirildi. Bu aşiretlerin kökeni de anonim Oğuz kaynakları Şerefname ve îskender-name'ye göre Oğuzlara dayanmaktadır.

8  Ağustos 1578'de yüz bin kişilik ordu ile Ardahan'dan çıkan Serdar Lala Mustafa Paşa, İran'ın Çıl*dır hududundaki Begrehatun düzünde konakladı. Bu sırada İranlıların hakimiyetine yüz çeviren ve iki oğlu ile Altım Kal'a hakimesi olarak Adigön'de bulunan, Atabek II. Khushurev'in ölümüyle dul kalan Dedis İmed Hatun'un elçisi ve itaatnamesi Serdar'a ulaştı. Serdar'ın emriyle o gün şafakla Poskhov'a giren Ardahan Sancakbeyi Abdurrahman, Vale kalasını da savaşsız fethetti.

9  Ağustos 1578 sabahı hududu geçip Şeytan Kalesi'ni topla alan Osmanlı Ordusu ilerlerken, gece* den pusuya yatmış kalabalık İran ordusuyla Çıldır Gölünün Kuzeyindeki düzlükte kanlı bir savaşa gir*di. Muharebeyi Osmanlı ordusu kazandı. Çıldır Meydan Muharebesi, 1514 Çaldıran Savaşından beri İran'la yapılan ikinci muharebeydi. Aynı gün Abdurrahman Beyin Ardahan Sancağı hdaki askerleri Ahıska, Tümük, Hırtıs ve Ahılkclck kalelerini işgal etti; bu arada Çıldır Akçakale'si de alındı.

Lala Mustafa Paşa, itaat edip Müslüman olan İmed Hatun'un Müslüman olan oğluna Mustafa adını verdi. Anadilleri temiz Türkçe olan Atabekler Ülkesi halkı da Müslüman oldu. Bundan sonra kurulup geli*şen Ahıska ve Ardahan medreselerinden birçok şair, bilgin, paşa yetişti. Çıldır Eyaleti 1647'de Evliya Çelebi'nin tanık olarak belirttiği gibi, Anadolu'nun İran hududunda erler yatağı olarak serhadlık et* ti.

Bu durum 1828 deki Rus istilâsına kadar sürdü. Ayrıca bölgenin Ardahan Sancağı ke*siminin, "Bun-Türkler" (Otokton-Yerli Türkler) tarafından idare edildiğini yazmaktadır. Bartatua'nın oğlu (bazı kaynaklara göre torunu) ilk Türk Cihangiri Afrasyab unvanlı Alp-Er Tun-ga olup Karpat dağlarından Doğuda Çin'e kadar Doğu Avrupa ile Asya'ya hakim olmuştu.
Çinlilerin "Su", Hintlilerin "Sakya", Heredot Tarihinde "Basilik", Ermeni ve Süryani kaynaklarının dedikleri Sa-ka-İskit Türklerinin Ardahan Sancağı kesimine yerleşen Urugları şunlardır:

1. Merkezi Lorı/Loru Kalesi olan Borçalı kesimi,

2.     Bir güçlü oymaktan adını aldığı anlaşılan "Artahanlar" (Bugün halk arasında ve Osmanlı resmi belgelerinde belirtilen: Küçük Ardahan/Göle, Büyük veya Kara Ardahan ve Meşe Ardahan/Hanak Kesimi),
3.     Çıldır Gölü ve Ahılkelek ile Ahıska kesimini içine alan ve "ÇWlar anlamına gelen eski Türkçe bir ad ile anılan oymak. (Çin-Çavat kelimesi Kâtip Çelebi'nin Cihannüma isimli eserinde de geçmekte olup bugün bile yörenin yerli halkını belirtmek için kullanılan bir kelimedir. Anlamı Çin Türkistan'ından gelme demektir).  





__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla