Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Saat Çalmadan Uyanmak...
Konu Başlıkları: Saat Çalmadan Uyanmak...
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 May 2006, 11:49   Mesaj No:1

Papatyam

Papatyam Site Yöneticisi
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:Papatyam isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1546
Üyelik T.: 11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Mesaj: 1.864
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Saat Çalmadan Uyanmak...

Saat Çalmadan Uyanmak...

[size=18px]SAAT ÇALMADAN UYANMAK[/size]

Yüzünü seyrediyorum. Yatağın diğer kenarında durup öylece sana bakıyorum. Perde aralığından süzülen ışık dudaklarına vururken, en sevdiğim hâline bürünüyor yüzün. Dakikalar uzadıkça uzuyor, gözlerim sessizliğiyle bedenini izliyor. Uyurken gülmeyi başarabilen sevimli hâlin büyülenmeme neden oluyor. Öyle masum görünüyorsun ki, masumiyetine dokunmaya korkuyorum.

Fazla olmadı, birkaç saat önce omzundaydı başım, ellerim ellerinde kilitli, yüreğim yüreğinle bulutların üzerinde dans ediyordu. Hiç bitmese bu an ya da zaman, kalsa olduğu yerde, sen hep öylece uyusan, gözlerim takılı kalsa yüzüne, seyretsem. Ayrılığın can alan acılığını duymadan ezberlesem her kıvrımını, gözümün değdiği o güzelim tenini...

Saatler boyunca kayboluyorum. Bir nefeslik mesafede peşine düşüyorum öpücüklerin... Avuçlarımın içine alıp çekiyorum kokunu. Çakır keyif olan ruhum dile gelip, türküler mırıldanıyor. Bilemiyorum dile gelen hangisi? Tanımıyorum, dışarıdaki gürültüleri, yönünü bulamayan meltem esintisini...
Yanımda sadece sen varsın.

Yüzündeki ışığı siliyorum, siliyorum çünkü, yalnız gözlerim değsin istiyorum. Duygularım bakışlarımın yanından koşarak geçiyor, engel olmak istemiyorum. Seni sevmek için çaba harcamıyorum. Sevmeyi unutan insanlara inat, sevgisizlikten uzak duruyorum.

Elimi tuttuğun ilk anda saçıma kondurduğun buseleri nasıl seviyorum. Gözlerimi kapatıp, öpüşünü düşlüyorum. Ne zaman dudaklarımı buruştursam, hemen bu oyunu anımsıyor, kendi kendime gülümsüyorum.

Sana bakarken gördüklerim öyle hoşuma gidiyor ki, saatin can sıkıcı sesine bile duyarsız kalıyorum. Zorlukla araladığın gözlerini, bakışlarıma değdiriyorsun. Daha sonra çocukça ovuşturup, gerinmeye başlıyorsun. Birkaç dakika daha öylece kalıp, uyanmış halini izliyorum. Mahmurluğun mırıltıyla da olsa, zır zır çalan saate küfürler saymana engel olamıyor.

Son bir kez dikkatlice bakıyorum yüzüne. Güldüğünü fark ettiğimdeyse, dudaklarına doğru eğilip, ıslak bir öpücük konduruyorum. Yanaklarını kavrayan ellerim, beş dakika mahkum kalıyor tenine.

Ne güzel şey duygu havuzunda yüzebilmek seninle, ne güzel şey gülüşlerimiz, rengarenk... Yanından kalkmalı ve işe gitmeli mi bugün?

Her sabah olduğu gibi aynayla göz göze gelip, başımın üzerine düşen yapılacak işler listesini pencereden atmalı mı dışarı?

Geç oldu, acele etmeliyim; giyinmeli, makyajımı yapmalıyım.

Güzel bir sabahı böylece bırakmak, bu defa eziyetten beter duygular yaşatıyor olsa da, ayaklarım geri geri atsa da adımlarını; günü sevgi ve şefkatle kucaklıyorum.

07 Mayıs 2004 / S. Saime Esen
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır"
Alıntı ile Cevapla