Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi

mevlutgunes · 26 April 2006, 13:38

beni bir rüzgarla an
turkuaz bir denizle
ve unut
bilinebilir olan
ne varsa
beni özle
ay ışığı parlasın saçlarında
sana bir rüzgar gönderiyorum
kentlerin en karasından
sana bir destan
saçların dalgalansın

kaç yüzyıl önceydi ki sana
seni seviyorum demiştim
babil'de asmalar henüz yeşermemişti
firavunlar
piramitleri tasarlamamıştı henüz
halin lisanı üzerine sözler yazılmamıştı
yaşlı bilgeler efsanelerdeydiler hala
filozoflar aklın şehrine girmemişlerdi
seni çok özlüyorum demiştin
unutulmuş bir uygarlık kadar eskiydi bu söz
önce söz vardı demiş eskiler
önce söz vardı ve sözün içinde sen vardın
süvariler ortaasyada göçebeydiler daha
tarih senin dudaklarından dökülürdü
sen öfkelenirdin insanlar savaşırdı
sevinirdin barış olurdu
özlerdin
ben ülkemde güneşin battığı yere koşardım
severdin, ben olurdum
severdim, sen olurdun

beni bir titreyişle an
sana ben kalbimin terini verdim
ruhumun titremelerini
gözlerinin ışığı benimdir
saçlarının rüzgarı benim
adın aya yazılmış şiirdir
uzayıp giden yollardır sözlerin
gözlerin..ahh gözlerin
şarkılarda kalan son çaredir
beni bir bakışla an
aşk dağa yürüdü şimdi
kokun kaldı bir

beni bir yağmurla an
katmerli bir serinlikle
sen gölgelere yakışmazsın
güneşten korkma
şimdi gelip güneşin battığı yerde
o mavi ve sıcak gökyüzünü hançerleyeceğim
haydi aç pencereni
bak
birazdan yağmur yağacak
ve sen serinleyeceksin
adım bir serinlik olsun

kuş dala konmadan gölgesi yere düşer
imbikler incelmiştir
sen süzülür gelirsin bütün kadınların arasından
kutu, kutu içinde kutu
bin bir gecede anlatılan masal
bir varsın, bir yoksun
dağlara çeker gözlerini
kentleri tutan yosun
saçların rüzgarla yarışır
gitme kal
beni bir gelişle an

şimdi beni sana katacaklar
döküp varlığı gideceğim
ve bilmeyecekler
sen yokken ben seni niçin seviyorum
sen yanımdayken niçin bakıyorum uzağa
sen şimdi tırnaklarınla tırmanırken bu dağa
ben kendime bir solgun fesleğen seçeceğim
saksıların kenarından
seni
özleyeceğim
kaç yüzyıl önceydi ki bana
seni özlüyorum demiştin
özlem olmazsa sevda olmaz demiştim
koyu bir özlemle an beni
çok renkli bir özlemle
rüzgara saçılmış bir sevdayla
bir rüzgar say beni
bir boran beni
ehli keyf bir edayla
saçlarında dolanayım
mısır havalisi saçlarında
karanlıkta iz süren bir kervanla an beni

beni bir rüzgarla an
turkuaz bir denizle
ve unut
bilinebilir olan
ne varsa
beni özle
ay ışığı parlasın saçlarında
sana bir rüzgar gönderiyorum
kentlerin en karasından
sana bir destan
saçların dalgalansın
beni bir destanla an...

26 April 2006, 13:38	Mesaj No:2
mevlutgunes Papatyam Medineweb Emekdarı Durumu: Papatyam No : 164 Üyelik T.: 01 March 2005 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Memleket:Afyon/Bolu Mesaj: 971 Konular: Beğenildi: Beğendi: Takdirleri:10 Takdir Et: Konu Bu Üyemize Aittir!	GÜN DÖNÜYOR DURMAKSIZIN beni bir rüzgarla an turkuaz bir denizle ve unut bilinebilir olan ne varsa beni özle ay ışığı parlasın saçlarında sana bir rüzgar gönderiyorum kentlerin en karasından sana bir destan saçların dalgalansın kaç yüzyıl önceydi ki sana seni seviyorum demiştim babil'de asmalar henüz yeşermemişti firavunlar piramitleri tasarlamamıştı henüz halin lisanı üzerine sözler yazılmamıştı yaşlı bilgeler efsanelerdeydiler hala filozoflar aklın şehrine girmemişlerdi seni çok özlüyorum demiştin unutulmuş bir uygarlık kadar eskiydi bu söz önce söz vardı demiş eskiler önce söz vardı ve sözün içinde sen vardın süvariler ortaasyada göçebeydiler daha tarih senin dudaklarından dökülürdü sen öfkelenirdin insanlar savaşırdı sevinirdin barış olurdu özlerdin ben ülkemde güneşin battığı yere koşardım severdin, ben olurdum severdim, sen olurdun beni bir titreyişle an sana ben kalbimin terini verdim ruhumun titremelerini gözlerinin ışığı benimdir saçlarının rüzgarı benim adın aya yazılmış şiirdir uzayıp giden yollardır sözlerin gözlerin..ahh gözlerin şarkılarda kalan son çaredir beni bir bakışla an aşk dağa yürüdü şimdi kokun kaldı bir beni bir yağmurla an katmerli bir serinlikle sen gölgelere yakışmazsın güneşten korkma şimdi gelip güneşin battığı yerde o mavi ve sıcak gökyüzünü hançerleyeceğim haydi aç pencereni bak birazdan yağmur yağacak ve sen serinleyeceksin adım bir serinlik olsun kuş dala konmadan gölgesi yere düşer imbikler incelmiştir sen süzülür gelirsin bütün kadınların arasından kutu, kutu içinde kutu bin bir gecede anlatılan masal bir varsın, bir yoksun dağlara çeker gözlerini kentleri tutan yosun saçların rüzgarla yarışır gitme kal beni bir gelişle an şimdi beni sana katacaklar döküp varlığı gideceğim ve bilmeyecekler sen yokken ben seni niçin seviyorum sen yanımdayken niçin bakıyorum uzağa sen şimdi tırnaklarınla tırmanırken bu dağa ben kendime bir solgun fesleğen seçeceğim saksıların kenarından seni özleyeceğim kaç yüzyıl önceydi ki bana seni özlüyorum demiştin özlem olmazsa sevda olmaz demiştim koyu bir özlemle an beni çok renkli bir özlemle rüzgara saçılmış bir sevdayla bir rüzgar say beni bir boran beni ehli keyf bir edayla saçlarında dolanayım mısır havalisi saçlarında karanlıkta iz süren bir kervanla an beni beni bir rüzgarla an turkuaz bir denizle ve unut bilinebilir olan ne varsa beni özle ay ışığı parlasın saçlarında sana bir rüzgar gönderiyorum kentlerin en karasından sana bir destan saçların dalgalansın beni bir destanla an... __________________ img]http://img321.imageshack.us/img321/8944/alaksresi7dg1fk7ca8xj1zm.gif[/img]