Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - XV ve XVI. ASIRLARDA OSMANLILARDA ILMI HAYAT
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25 February 2008, 12:10   Mesaj No:9

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart XV ve XVI. ASIRLARDA OSMANLILARDA ILMI HAYAT

Riyâziye:













Kâtip Çelebi'ye göre "Riyâziye" hendese (geometri), hey'et (astronomi), hesab (matematik) ve musikî dallarina verilen müsterek bir tabirdir. Günümüzde, bu ilimlerin her biri müstakil birer brans olarak varliklarini sürdürmektedirler. Bu bakimdan biz riyâziye bahsinde sadece aritmatik, geometri ve cebir gibi sayi ve ölçü temeline dayanarak niceliklerin özelliklerini inceleyen matematik ilminden bahsetmek istiyoruz.

Osmanli Devleti'nin kurulusu ile beraber, ahenkli bir sekilde tesis edilen ilmî müesseseler arasinda Iznik ve Bursa medreseleri ilk sirayi alirlar. Bu ilk Osmanli medreselerinde fikih denilen Islâm hukuku ile kelâm yaninda aklî ilimlerden mantik ve riyazatin da ihmal edilmedigi anlasilmaktadir. Adivar, su ifadelerle konuya bir açiklik getirmek ister: "Bu ilk medreselerde ne okutuldugunu açik bir sekilde bilmek pek faydali olabilirdi. Fakat bu hususta kesin bilgilere sahip olmamakla birlikte, o vakitler hemen bütün ilim kitaplari Arapça yazilmis oldugundan, medreseler programinda bu dilin önemli bir yer tuttugu muhakkak olup, fikih ve kelâm yaninda aklî ilimlerden mantik ve matematigin de tamamiyle ihmal edilmedigi kestirilebilir." Muhtemelen, Adivar'in bu görüsünü oldugu gibi benimseyen ve buna ilavelerde de bulunan Sehabettin Tekindag da konu ile ilgili olarak sunlari yazar: "Bununla beraber diger Anadolu medreselerinde oldugu gibi fikih ve kelâm yaninda, aklî ilimlerden mantik ve riyazatin da ihmal edilmedigi kestirilebilir. Nitekim Bursa'da dogan Türk riyazeci ve astronomu Kadizâde-i Rumî, Semerkand'a giderek Semerkand Rasathanesi müdürlügüne ve Semerkand Medresesi reisligine getirildi." O, Iznik'teki Orhan Gazi Medresesi'nden bahsederken de asagidaki bilgileri vermek suretiyle bu dönemde aklî ilimlerin ileri bir seviyede olduguna isaret eder: "Ilk Osmanli Medresesi, Iznik'te Orhan gazi tarafindan kurulan ve Iznik Orhaniyesi adini alan medresedir. Orhan Gazi, gerekli vakiflarini yaptigi Iznik Orhaniyesi'nin müderrisligine naklî (ulûm-i ser'iyye) ve aklî (hikmet-i ameliye - hikmet-i nazariye) ilimlerde mütehassis bir bilgin olan Kayseri'li Serafeddin Davud (öl. 1350)'u getirdi."

Daha önce de kisaca temas edildigi gibi, gerek Osmanli, gerekse daha önceki medreselerde riyâziye dersleri okutuluyordu. Hele dönemimiz itibariyle bizi ilgilendiren XV ve XVI. asirlarda riyâziyat denilen ilimlerde epey mesafe katedilmisti. Nitekim Fâtih Sultan Mehmed'in kurdugu "Semâniye Medreseleri"nin en alt seviyesi olan "Hasiye-i Tecrid" bölümünde muhtasarat denilen Sarf, Nahiv, Hesap, Hendese ve Hey'et gibi ilimlerin tahsili, Osmanlilarda müsbet ilme verilen degeri göstermektedir. Devrinin üniversitesi sayilan Sahn-i Semân'in muhtelif siniflarinda kelâm, fikih, hadis ve tefsir gibi dinî ilimlerin yaninda, matematik, astronomi ve geometri derslerinin de okutuldugu ve buradan kadi, müderris ve tabiblerin yanisira mühendislerin de yetistigi, okutulan derslerden anlasilmaktadir. Kanunî Sultan Süleyman döneminde gerek okutulan dersler, gerekse müstakil fakülte diyebilecegimiz tip ve riyâziye medreselerinin açildigi görülür. Konuyu daha fazla uzatmamak için Osmanli diyarinda XV ve XVI. asirlarda yetiserek günümüze eser birakmis olan bazi riyâziyecilerin isim ve eserlerini vermekle yetinmek istiyoruz. Böylece bu dönemde adi geçen sahada da Osmanli dünyasinin nasil bir gayret içinde oldugunu görmüs olacagiz.

Riyâzeci Eseri

1. Ali b. Hibetullah (öl. 1402) Hulâsatü'l-Minhac fî Ilmi'l-Hisâb

Kadizâde-i Rûmî

a. Muhtasar fi'l-Hisâb

b. Risâle fî Istihraci'l-Ceyb

c. Serhu Eskâli't-Tesis

3. Ibrahim b. Mehmed el-Halebî Umdetu't-Tullâb fî Ilmi'l-Hisâb

4. Mahmud b. Kadi Manyas A'cabu'l-Uccab (son kisim matematik)

5. Fethullah Sirvanî Serhu Eskâli't-Te'sis

6. Molla Lütfi Tez'ifu'l-Mezbâh

7. Haci Atmaca Mecmau'l-Kavaid

8. Alaeddin Ali Fenarî Serhu Tecnis fi'l-Hisâb

9. Hayatî el-Hüseynî Tuhfetu'l-Hisâb

10. Müslihiddin b. Sinan Risâle-i Eflatuniyye (Arapça matematik)

11. Muzafferuddin Ali Sirazî Hasiye li Halli Müskilât-i Öklides

12. Matrakçi Nasuh

a. Câmiu'l-Kitâb ve Kemâlu'l-Hisâb

b. el-Ken'aniyye fi'l-Hisâb.

13. Mehmed b. Ibrahim Halebî

a. Adetu'l-Hâsib ve Umdetu'l-Muhâsib

b. Ref'ul-Hicâb an Kavâidi'l-Hisâb

c.Tezkire (geometri ile ilgili)

14. Yusuf b. Kemal Câmiu'l-Hisâb

15. Sa'dî b. Halil Miftâhu'l-Müskilât.

Görüldügü gibi sadece XV ve XVI. asirlarda yetisen ve her biri sahalari ile ilgili eser yazanlardan sadece birkaçina isaret edildi. Bu müelliflerin, eserleri sadece bizim siaret ettiklerimiz degildir. Fakat konu itibariyle biz sadece alanlari ile ilgili eserleri verdik.

Sonuç olarak sunu söyleyebiliriz ki, XV ve XVI. asirlar, Osmanli dünyasinda, hemen her sahada ilerlemenin kayd edildigi asirlardir. Bununla beraber sunu da belirtmemiz gerekir ki, çesitli sebeplerden dolayi (burada buna girmeye gerek duymuyoruz) bu asirlardan sonraki dönemlerde ayni dinamizm devam ettirilememistir. Bu da ülkeyi yavas yavas bir inhitata dogru götürmüstür.

Kaynak: Osmanli tarihi

__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla